Koronavirüs Ekonomik Tedbirleri

Birçok ülke virüs salgınının ekonomi üzerinde yaratacağı tahribatı mümkün olduğunca asgari düzeylerde tutmak için eşine az rastlanır miktarlarda genişletici maliye politikası paketleri açıklamaktadır.
Para politikalarının yetersiz kalacağı bu ortamda mali teşvikler son derece gereklidir. Şu aşamada ülkeler genişletici maliye politikalarının maliyetini ve olası yan etkilerini düşünecek durumda değildir. Ancak virüs salgını atlatıldıktan belli bir süre sonra artan bütçe açıklarının nasıl finanse edileceği ve kamu borç seviyesinin nasıl yönetileceği düşünülmelidir.
Sağlık sektörü derhal kamulaştırılmalı ve tüm sistem milli bir sağlık politikası kapsamında yenilenmelidir. 
Eğitim sektörü en kısa sürede özelleştirilmeli ve genel milli eğitim politikaları oluşturulmalı ve teknolojik tabanlı uzaktan eğitim sistemine geçilmelidir. 
Yerel bazda genel bir milli bir tarım modeli üzerinden tarım ve hayvancılık politikaları geliştirmedir.


Acil önlemler kapsamında;


* Tüm kredi borç ödemeleri ertelenmeli, kredi vadeleri ödeme planları faizsiz şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.

* İşçi çıkarmaları engellenmelidir. İşverenlerin üzerindeki “vergi yükü” azaltılmalı, çalışanların işveren üzerindeki yükü devlet tarafından karşılanmalı, insanımızın işsiz kalmasının önüne geçilmelidir. 

* İşe gidemeyen çalışanların en az üç ay süreyle maaşlarının büyük bir kısmı devlet tarafından ödenmeli.

* Küçük işletmelere faizsiz kredi verilmeli ve devlet doğrudan bu şirketlerden hisse almalıdır.

* İnsanların evinde kalmasının ısrarla tavsiye edildiği bu dönemde, vatandaşların su, elektrik, doğalgaz, internet ve telefonları asla kesilmemeli; fatura, kredi ve kredi kartı borçları faizsiz olarak ötelenmelidir.

* Temel gıda ve temizlik maddeleri üzerindeki vergiler sıfırlanmalı ve belirli bir süre için tavan fiyat uygulamasına gidilmelidir.

* Vergi indirim, teşvik ve ertelemelerinin yapıldığı bu dönemde kaçınılması gerekli en önemli husus israftır. Acilen hazine garanti (yol, köprü alt geçit vb) ödemeler askıya alınmalıdır.

* Özel eğitim kurumları, bu kurumların her kademesinde çalışanlar ve veliler ekonomik yönden mağdur edilmemeli, gerekli destekler sağlanmalıdır.

* Ekim-dikim sağlanmayan boş bırakılan arazilerde tarımsal üretimi canlandırmak ve toprak sahiplerini yönlendirmek için ulusal bir proje hazırlanmalıdır. Mevcut çiftçimizin; tohum, gübre, motorin, elektrik bedellerinin Devlet tarafından karşılanmalıdır.


Tanju HAN

Koronavirus, Gayrimenkul Piyasalarını Nasıl Etkileyecek?

Dünyada ve ülkemizde ciddiyetini gittikçe artıran COVID – 19 virüsünün etkisi ekonomi ve finansal piyasaların ardından gayrimenkul piyasasını da olumsuz etkilemeye başladı.

Ülkemizde yayınlanan ilan sayılarında şimdiden %10 bir düşüş yaşandı. Mart ayında yapılan satışların büyük bir kısmı, pandemi öncesi yapılan anlaşmaların işlemleri. Son günlerde birçok emlak işletmesi kapalı ve online olarak hizmet vermeye çalışıyorlar. Bu ilk etki döneminin Haziran ayı başına kadar devam edebileceğini söylemek mümkün.

Gayrimenkul Türleri Virüsten Farklı Etkilenecek

İlk etapta alışveriş merkezleri, oteller, yurtlar ve kongre merkezleri etkilenecek. Sonrasında ise özel okul, perakende, depolama ve ofis piyasalarında daralmalar yaşanacak. Konutta daralmanın biraz daha zamana yayılabileceğini düşünüyorum. Lojistik ve endüstriyel piyasalarda ise büyümeye ihtiyaç duyulacak.

Evden Çalışma Beklentileri Değiştirecek

Evden çalışma döneminde konutlar için yeni alanlara ihtiyaç duyulmaya başlanıyor. Evden çalışmaya alışma sonrasında özellikle hizmet sektöründe işverenler daha küçük ofislerin kullanımını tercih edebilir gözüküyor. Özellikle online toplantılara imkan tanıyan uygulamalar ile daha esnek ve kolay çalışma ortamları sağlanabilecek. Ortak çalışma alanlarında ise önemli ölçüde talep azalması bekleniyor. İnsanlar sosyal mesafe nedeni ile diğer kişiler ile temas kurmaktan ve yakın durmaktan mümkün olduğunca kaçınacaklar.

Kira Ödemelerinde Sıkıntılar Yaşanabilir

Ciro bazlı kiralamalar dışında işyeri ve konut kira bedellerin ödemelerinde yaşanacak zorlukların kira geliri elde edenler için de bir risk oluşturacak. Her ne kadar 1 Mart, 30 Haziran arasında işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi, kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacak olsa da ödenmeyen kiraların tahsili istenebilecek. Özellikle istihdamda yaşanabilecek olan daralma sonrasında gerek kira gerekse konut kredi ödemelerini önemli ölçüde aksatabilir.

Konut Alımında Kredi Kullanımı Artabilir

Bekle-gör evresi sonrası, piyasalar normalleşmeye başladığında nakit pozisyonu korumak isteyen konut alıcılarının kredilere daha çok müracaat edebilecek. Kredilendirme oranın artması, ev sahibi olmanın özellikle bu dönemdeki öneminin hissedilmesi, insanların ev alım talebini artıracaktır. İnsanlar bu tür dönemlerde daha ferah ve geniş evlere ihtiyaç duydukları için taleplerinde de bu yönde değişiklikler olacak. Evden çalışabilmek için artık yüksek hızda interneti olan, daha çok oda sayılı taşınmazların talebinde artışlar yaşanacak. Ayrıca villa, müstakil evlere ve alternatif bir yaşam alanı sunan yazlık evlere talebin artacağını düşünüyorum.

Sağlıkla kalın, huzurlu ve mutlu yaşayın…

TANJU HAN

Lütfen BENİ takip etmeye devam edin…