Gayrimenkul Danışmanları İçin Pazarlama Önerileri Nedir?

GAYRİMENKUL DANIŞMANLARI İÇİN 9 SAĞLAM PAZARLAMA ÖNERİSİ 

1.Bölgenizi gerçekten satın.

Bir bölgenin uzmanısınız değil mi? Peki o bölgede tek bir evi mi satıyorsunuz? Gerçekte o bölgedeki uzmanlığınızı satıyorsunuz. Neden sosyal medya sayfalarınızın kapak resminde bölgenizin iyi çekilmiş panoramik manzarası yerine internetten bulduğunuz rastgele bir ev resmi var? Bir sürü para yatırıp aldığınız o drone denilen uçan makineyi havalandırıp bölgenizin muhteşem bir resmini çeksenize. Gün batımında, kar yağdığında, güneş doğarken, sonbaharda yapraklar dökülürken… Kapak resimleriniz uzmanlık bölgenizin muhteşem resimlerinden oluşsun ve sık sık değişsin. Dijital dünya pazarlama dinamiklerini yerinden oynattı çünkü. Hareket etmezseniz küflenirsiniz bu yeni çağda.

2. Bölgeniz ve müşterilerinizle ilgili küçük hikayeler paylaşın.

Müşterinizin bebeğiyle çekilmiş bir resim (izinli olmak zorunda ama), bakkalın köpeğiyle oynarken çekilmiş bir resminiz, bölgenizdeki sokak hayvanlarına yardım için yaptığınız bir çağrı, portföyünüzü sunuma hazırlarken yaptıklarınız… İsterseniz fotoğraflarla isterseniz yer bildirimleri ve kısa notlarla, hangisi size daha sıcak geliyorsa onunla bölgenizin sizinle kesişen hikayelerini anlatın mutlaka

3. Dijital mecralarda yerinizi işaretleyip işinizin niteliğini detaylı bir şekilde belirtin.

Çevrenizden Google Maps ya da Yandex üzerinde işaretlediğinizi işletmenize not vermesini ve yorum yazmasını isteyin. Çok farklı bir kitleye hızlıca ulaşacağınızı göreceksiniz.

4. Yaratıcı pazarlama hamleleri yapın.

Akılda kalmak için sıradanın dışına çıkmalısınız. Ödül törenlerinde çekilmiş resmi olmayan danışman kalmadı. Sayfanızda ciro birinciliklerinizi paylaşmanız sadece meslektaşlarınızı ilgilendirir. Ofiste çan çalmanız da gerçek müşterilerinizin umurunda değildir.

5. El altında olun, kolay ulaşılın.

Biri danışman arıyorlarsa önce sizi bulsun. Müşteri dediğiniz öyle dört kulaklı beş gözlü acayip bir yaratık değildir. Kendini güvende hissetmek ve zarar etmemek ister. En çok seçeneği olan, en doğru fiyatlarla piyasaya çıkan ve işlem kapama hızı en yüksek olan danışmanı arar. Ama aradığına değil bulduğuna iş verir. O yüzden sahada olan ve aktif olanlar kazanır. En görünür ve en kolay ulaşılan kişi iş kalitesine pek bakılmadan işi alır. En güvenilir danışman olabilirsiniz, işi en iyi yapan da siz olabilirsiniz ama müşterinin gözü önünde değilseniz, o anda orada değilseniz işi el altında olan sıradan danışman kapar.

6. Müşterilerinize bölgenizdeki işletmelerden indirim kartları sağlayın.

Özellikle yeni ev almış müşterileriniz için taşıma şirketinden, yakındaki bir restorandan, bir perdeciden ya da dekorasyon mağazasından indirim çeki hediye etmek gibi jestler yapın. Belirli aralıklarla müşterilerinize tiyatro, konser, sinema biletleri hediye edin.

7. Agresif pazarlama ile istikrarlı pazarlamayı birbirine karıştırmayın.

Sık sık müşterilerinizin karşısına çıkın, evet ısrarcı olmak kazandırır ama aynı zamanda hoşnutsuzluk yaratır, ölçüyü çok iyi tutturmalısınız. Takipte olun, hep sahada olun, çok sık tanıtım çalışması yapın, yaptığınız her hamlenin verimliliğini ölçün ve daha iyiye doğru küçük düzeltmeler yaparak devam edin. Tanıtım çalışmalarını müşterileriniz sizi tanısın diye yapıyorsunuz, sizden bıksınlar, size sinir olsunlar istemezsiniz.

8. Birkaç işletmenin müdavimi olun.

Bölgenizdeki bir berberin bir restoranın ya da bir kafeteryanın sürekli müşterisi olun. Beli günlerde, belli saatlerde orada bulunun. Aynı gün ve saatleri denk getirmeye çalışın. İşletme sahipleri zaman içinde sizin ne iş yaptığınız öğrenecek ve size sempati duyarlarsa kendi müşterilerine sizi önermekten mutluluk duyacaklardır. Hatta bir süre sonra sizin orada bulunduğunuz saatleri müşterilerine bilgi olarak aktarmaya sizin adınıza randevu vermeye başlayacaklardır.

9. Konunuz ve uzmanlığınız hakkında yazıp çizin, konuşmalar yapın.

Artık sadece satış yapma dönemi bitti. Artık konunuz hakkında konuşmuyor, yazmıyorsanız pek ciddiye alınmıyorsunuz. Dijital mecralarda ayak iziniz mutlaka bırakın. Birisi sizin adınızı Google’da arattığında sadece portföyleriniz değil oraya buraya yazdığınız birkaç yazınız da çıksın karşısına. Düzenli blog yazmakla uğraşmayın ama bir yerlerde “alıcılara öneriler”, “evinizi güvenle satmak için on ipucu” gibi başlıkları olan yazılar yazmış olun. Başkalarının yazılarını kopyalayıp yapıştırın demiyorum bakın, biraz gayret edip kendiniz yazın. Çocuğunuzun okulunda bile olsa mesleğinizle ilgili konuşma yapma fırsatını kaçırmayın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.