Gayrimenkulde Piyasa Fiyatı ile Piyasa Değeri Arasındaki Fark Nedir?

Gayrimenkul sektöründe pek çok firma, gayrimenkul fiyatlarının çeşitli faktörlere bağlı olarak düştüğünü veya arttığını bilirler. Peki, değer unsuru da fiyat ile aynı çizgide mi değişkenlik gösterir? Bir alım-satım sürecinde piyasa fiyatı ile piyasa değerini ortaya koymak aynı şey midir?

Genel olarak bir gayrimenkulün değeri dendiğinde, insanların aklına fiyat gelir. Ancak bir gayrimenkulün değeri, sadece fiyata göre değil, ekonomik farklılıkların dışındaki pek çok etkene bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Gayrimenkulün sağladığı faydaya veya içinde bulunduğu çağa göre değerinin değişebileceğini unutmamanız gerekir.  

Kavramsal olarak fiyat ve değer arasında yakın bir ilişki kurabileceğimiz gibi, ekonomi dışı faktörler nedeniyle kimi zaman bu iki kavramı pratikte bağdaştırmakta zorlanabiliriz. Bu duruma tarihten iki örnek vermemiz mümkündür.

Birçoğunuzun bildiği gibi 17. yüzyılda Hollanda’da “lale balonu” adı verilen bir durum ile karşı karşıya kalınmıştı. Bir lale soğanının fiyatının bir ev fiyatına kadar çıktığı görülmüş ve bunun sebebi ekonomik faktörler değil tamamen toplum üzerinde lale fiyatlarının yükseleceğine dair oluşturulan inanış olmuştu. Bu da bir ürün veya bir hizmetin değerinin yalnızca somut ekonomik verilere bağlı olarak belirlenemeyeceğini, aynı zamanda spekülatif ve bilinçli yapılan yönlendirmelere göre de değişebildiğini tüm dünyaya göstermişti.

Bu duruma diğer bir örnek ise 1990’lı yıllarda yeni ortaya çıkmaya başlayan “internet şirketleri”üzerinden gerçekleşen süreçtir. Bu dönemde internet şirketlerine son derece büyük yatırımlar yapılması sağlanmış ve şirketlerin hisse senetlerinin piyasa fiyatları inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. “Dot.com Balonu” olarak bilinen bu krizde yatırımcılar, yatırımlarının geri dönüşünü sağlayamadıkları için hisse senetlerinde büyük değer kayıpları yaşandı ve yatırımcılar bu krizde büyük paralar kaybettiler.

Bu durum, gelecekte internet şirketlerinin önemine vurgu yapılan bir dönemde meydana gelmiştir.

Peki, lale soğanının ve internet şirketlerinin piyasa fiyatlarının o dönemlerde ulaştığı rakamlar, onların gerçek değerlerini gösteriyor muydu? Elbette ki hayır. Normal şartlarda bir lale soğanının değerinin bir ev değerinde olmayacağını herkes bilir.

Dolayısıyla burada göz önüne almamız gereken şey, değer ile fiyatın farklılık gösterdiği ve neo-klasik yaklaşıma göre asıl dikkat edilmesi gerekenin faydadan ortaya çıkan değer olduğudur. Değer, fiyatı etkileyen talebi meydana getirir. Ancak talep olmadan değerin fiyatı etkilemesi söz konusu olamaz. Şu basit denklemi aklınızdan çıkarmayın. Eğer belirli bir fiyatta arz talepten büyükse piyasa fiyatı düşer; talep arzdan büyükse yükselir. Yani kısa dönemde piyasa fiyatının değişmesini artık talep veya artık arz belirler.

Gayrimenkul Satışında Fiyat ve Değer Belirlemek

Aynı durum gayrimenkul de dahil olmak üzere tüm sektörler için geçerlidir. Zaman zaman gayrimenkul fiyatlarının devlet politikaları, siyasi gelişmeler, teknolojik faaliyetler ve tabi ki ekonomik değişimlere bağlı olarak inip çıktığını görüyoruz. Bir Pokemon oyunu bile bir anda çeşitli şehirlerde kira fiyatlarının değişmesine sebep olabiliyor. Peki, o zaman bir alım-satım aşamasında müşteriye piyasa fiyatı ve değerini sunarken nasıl bir yol izleyeceğiz?

Kısa bir özet geçerek başlayalım. Bir gayrimenkulün ekonomik şartlara ve piyasa şartlarına bağlı olarak belirli bir fiyatı vardır. Ancak bu gayrimenkule alıcının ve satıcının vereceği değer asla aynı olmaz. Her zaman satıcı mülküne daha fazla değer biçmeye çalışır. Alıcı ise gereğinden fazla ödeme yapmamak için mülkün piyasadaki değerini bilmek isteyerek bunun yukarısına çıkmamaya çalışır.

Buna bir açıklık getirmeniz ve bir sisteme oturtmanız gerekir. Bir müşterinizin mülkünü pazarlarken, öncelikle piyasa verilerini inceleyerek mülkün 3060 ve 90 içinde satılabilme ihtimalini kıyaslamalı ve mülkün özelliklerine bakmadan bir fiyat belirlemelisiniz. Ardından piyasa verileri haricinde kalan koşulları ve mülkün özelliklerini göz önüne alıp sağlayacağı tüm faydaları ortaya koyarak bir değer belirlemelisiniz.

Bu süreçte en çok dikkate almanız gereken kişi alıcıdır. Çünkü alıcının mülke vereceği değer çok daha gerçekçi olabilir. Bir alıcı, mülkü yalnızca bir tuğla veya beton yığınından ibaret görmez. İçinde oturmak veya yatırım yapmak için alacağı bu ev ile ilişkili olan her türlü şeyi kayda alır. Örneğin, çevresinde okul, kafe, hastane ve buna benzer ihtiyaç duyulacak mekanlar var mı diye bakar. Örneğin, metrobüs, tramvay, otobüs duraklarına yakın mı diye bakar? İş yerine ne kadar sürede gideceğini inceler. Prim yapacak bir bölgede ve sitede olmasını tercih eder. Dolayısıyla ekonomik faktörlerin dışında kalan bu gibi etkenlerin hepsi alıcının gözünde bir mülkün değerini arttırabilir.

Siz de bunu göz ardı edemezsiniz. Talep edenin alıcı, arz edenin ise satıcı olduğu gayrimenkul alım satım sürecinde, siz bir aracısınız ve arz ile talep arasındaki uyumu ve dengeyi yönlendirmek ile yükümlüsünüz. Alıcının bu gibi değeri arttıran seçenekleri üzerinden giderek satıcıya sahip olduğu mülkün ne değere sahip olduğunu kolayca açıklayabilirsiniz. Bu durumda satıcı, körü körüne evinin değerini arttırma yolundan vazgeçecektir.

Sonuç

Tartışmayı sizin sürdürmenizi bekleyerek makalemizi sonlandırıyoruz. Ev alım-satımında önemli olan tek şey fiyat mıdır? Alıcının pazarı mı yoksa satıcının pazarı mı daha önemlidir? Gayrimenkul piyasasını belirleyen etkenler yalnızca ekonomik midir?

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Müzakere Yeteneklerinizi Geliştirin!

 

Müzakerenin bir ideal ile başlayan ve satışla sonuçlanan bir süreç olduğu söylenir. Alıcı ve satıcıları satış kapama ekseninde buluşturabilmek için gelişmiş müzakere tekniklerine sahip olmanız gereklidir.

Emlak profesyonelleri için müzakerenin geliştirilmesi genellikle eğitimlere ve koçluk programlarına indirgenir. Oysa ki müzakere başarının altın anahtarlarından biridir.

Emlak piyasasına yeni girmiş kişilerin genellikle müzakere yetenekleri bulunmaz. Çoğunlukla müzakere ile ilgili bir eğitim almamışlardır ve bu konuda deneyimleri yoktur.

Alıcı ve satıcılar da müzakere konusunda deneyimsizdirler, ayrıca birbirlerine karşı kaygılı ve şüphecidirler.

Alıcı ve satıcıların kendilerine dair geçmiş deneyimleri vardır ve bu deneyimler onları birbirlerine karşı güvensiz yapar.

Şimdi sizinle sizi müzakere konusunda daha güvenli ve daha az stresli yapacak bazı önerilerimizi paylaşmak istiyoruz. Bu öneriler sizi emlak profesyonelleri arasında bir adım öne çıkaracak ve işinizi büyütmenizi sağlayacaktır;

Sunumlarınızda satıcı ve alıcıyı nasıl müzakere yapacakları konusunda yol gösterin

Alıcı ve satıcıyı sürecin nasıl işleyeceği konusunda bilgilendirin. Örneğin, “evinizi almak isteyen bir alıcı çıktığında nasıl bir yol izleyeceğimizi anlatmama izin verin. Önce evinizle ilgilenen bir alıcı çıkacak ve bir teklifte bulunacak. Gayrimenkulünüz ile ilgili müzakere edilecek fiyat dışında pek çok konu var. Şimdi size bunlardan bahsetmek istiyorum.” şeklinde satıcıyı bilgilendirdiğiniz ve olacaklar konusunda örnekler üzerinden nasıl hareket edileceğini anlattığınızda müşteriniz kendisini daha rahat ve daha az stresli hissedecektir.

Alıcı ve satıcıyı en kötü senaryoya hazırlayın

Alıcı ve satıcıyı en kötü ve en iyi senaryolar konusunda bilgilendirin. Alıcı da satıcı da genellikle ya ortada ya da en iyi senaryoya yakın senaryolara yatkın olacaklardır. Genellikle kişiler düşünce baloncuğunda en iyi senaryonun olacağını planlarlar.

Onları en kötü senaryoya da hazırlamak gerekir. En kötü senaryonun ne olabileceğini bilmek ve bu konuda hazırlıklı olmak onları daha az stresli ve sakin yapacaktır.

Eğer onları kötü senaryolara hazırlamazsanız, müzakereyi yönetmeye çalışacak ve daha stresli, güvensiz ve daha az işbirlikçi olacaklardır.

Onları müzakereye doğru hazırlayacak kelimeleri bulabilirseniz, sürecin nasıl yumuşak ve hızlı aktığını göreceksiniz. Sonuçta alıcı da satıcı da ortak bir noktada buluşmak isterler.

Araştırın, Hazırlanın ve Plan Yapın

Emlak piyasası ile ilgili müşteriniz, çevrede bulunanlar, komşular, diğer emlak şirketleri ve bulabildiğiniz her kişiden her türlü bilgiyi edinmeye çalışın. Fazladan edindiğiniz her bilginin işinize yarayacağını unutmayın.

Özellikle şu sorulara çözüm bulmaya çalışın;

Kimler taşınıyor? Nereye taşınıyor? Neden taşınıyor?

Satıcıların bir fiyatı var mı?

Alıcıların bir teklifi var mı?

Alıcılar alternatif olarak başka bir ev görmüşler mi? Ne kadar zamandır emlak piyasasında araştırma yapıyorlar?

Tüm bu sorularınıza yanıt ararken etik kurallara ve yasalara saygılı olmalısınız.

Aynı zamanda alıcı ve satıcılarınızı taşındıkları evler ile ilgili kendilerini dezavantaja sokacak bilgiler iletmemek hususunda dikkatli olmaları konusunda da uyarmalısınız.

Dürüstlük ve tutarlılık ile tüm tarafların saygısını kazanmalısınız

İnsanlar sizin sözünüzün eri, dürüst ve tutarlı biri olduğunuzu düşündüklerinde müzakerede şansınız artacaktır. Güven burada en önemli konudur. İnsanların güvenlerini kazanmalısınız.

Bunu da yapacağınızı söylediğiniz şeyi yaparak, göstereceğinizi söylediğiniz şeyi göstererek ve arayacağınızı söylediğiniz zamanda arayarak yapabilirsiniz.

Objektifliği sağlamalısınız

Bir tarafa diğer taraf hakkında hatalı bilgilendirme yapmayın ya da kendi görüşlerinizi söylemeyin. İki taraf arasında birbirinden laf taşımayın. Bir tarafın alıcı olduğunu vermeyi düşündüğü fiyatı ya da görüşlerini diğer taraf olmadan iletmeyin.

Objektif bir ortam yaratın ve müzakerenin yanınızda yapılmasını sağlayın. Çoğunlukla müzakere noktasında işin bozulmasına neden olan sorun arada hatalı bilgilerin iletilmesi ya da bir tarafın görüşleri hakkında diğerine hatalı bilgilendirme yapılmasıdır.

Aynı zamanda alıcı ve satıcıyı sizin olmadığınız bir ortamda bir araya getirmemelisiniz.

Kabul edileceğini düşündüğünüz bir teklifi yazın

Pek çok kez teklif vermek her iki tarafı da gerer. Gerçekten kabul göreceğine inandığınız bir fiyat teklifini önerin. Bu teklife müşterinizi ilk sunumdan itibaren hazırlayın. Piyasa değerine uymayan fiyatlar vererek müşterinizi yanıltmayın, bu hem süreci uzatır hem de size olan güveni zedeler.

Ve unutmayın müzakere yetenekleriniz müzakere yapa yapa gelişir 🙂

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.