2021 Yılında Gayrimenkul Sektörü

Gayrimenkul sektörü için 2020 yılı öngörülemeyen birçok gelişmenin yaşandığı bir yıl oldu. Sektör, ticari gayrimenkul ve konutta ivme artışı ile başladığı yılda pandemi ile durağan bir döneme girdi. Haziran-ağustos döneminde kamu bankalarınca düzenlenen faiz kampanyası ile tarihinin en hareketli dönemi yaşandı. Aralık ayında ise artan pandemi önlemleri ve yükselen konut kredisi faiz oranları ile nisan ayındaki rakamlara geri dönüldü. Ticari gayrimenkul ise konuta kıyasla çok daha olumsuz bir yıl geçirdi. Ofisler, AVM’ler ve oteller bu anlamda en kötü etkilenen üç fonksiyon oldu. 2020’yi 1,4 milyon adet konut satışıyla kapatan sektörde 2021 tahminini yapmak ise çok zor.

Yüksek döviz kurunun fiyatlara yansıması sebebiyle işçilik maliyetlerinin yüzde 35-40 oranında artmasını bekleniyor. İnşaat malzemelerinin de dövizdeki değişimden etkilendiğini göz önüne alırsak konut fiyatları 2021 yılında yükselecektir. 

2021 ‘in biraz daha pandemi gölgesinde geçecek gibi görünüyor.

Ticari gayrimenkulde kullanım şekli, dizaynı, genel hijyen kuralları değişecek. Konutta ise ev ile işin aynı alanda idare edileceği konseptler, bahçe, balkon, açık hava gibi konular öne çıkacak.

2021’de faiz oranlarındaki seyirle daha çok oturum amaçlı, almakta çok kararlı kitlelerin hareketlerinin piyasayı domine edecek. Yazlık bölgelerdeki konutlarda kiralık/satılık piyasasında hareketin devam edecek. Kent lojistiği, lojistik depolar, yaşlı bakımı gibi alanlarda gelişme bekliyor. Mevcut koşullarda mevduat ve kredi faizlerindeki yükselmenin nerede dengeleneceğini bilmenin pek mümkün değil.

Salgın müteahhitleri de olumsuz etkilerken, projeler yavaşladı, maliyetler arttı. Sektörünün geleceği Covid-19 süreciyle ilgili gelişmelere bağlı. Önümüzdeki yıl aşı ile ilgili çok somut gelişmelerin hemen ilk çeyrekte gerçekleşmemesi durumunda yine oldukça zor bir yıl olacak gibi görünüyor. 

Gıda perakendecileri perakendenin genelindeki olumsuz tablonun dışında kaldı. Sokağa çıkma kısıtlamaları ve restoranların kapanması gıda perakende pazarının hareketlenmesine neden oldu. Gıda perakende içindeki tüm kategorilerden ayrışarak yüzde 33’lük büyüme yakaladı. Bu büyümede baş rolü e-ticaret aldı. Gıdanın e-ticaretteki payı, 2019’da yüzde 0,5’ken 2020’de yüzde 1,6’ya ulaştı. Ticaret Bakanlığı verilerine bakıldığında, gıda/ süpermarket kategorisinin e-ticaretteki yeri 2020 yılında yüzde 420 büyüdü. 2021 yılının sonunda ise toplam gıdanın e-ticaret içindeki hacminin yüzde 3’lere gelmesi bekleniyor.

E-ticaret sadece gıdada değil tüm sektörlerde yarattığı ivmeyle pandemi döneminin kazananları arasına girdi. 2019 yılını 190 milyar TL hacim ile kapatan e-ticaret sektörü, 2020 yılında ise pandeminin etkisiyle sektör rekor bir büyüme gerçekleştirdi. E-ticaret alanında hiç deneyimi olmayan küçük ölçekli satıcılar ve Online alışveriş yapmayan tüketiciler alışverişlerini internete taşıdı.

Perakendenin sac ayaklarından AVM’ler de 2020 yılını pandeminin gölgesinde geçirdi. 2020 yılı kasım itibarıyla AVM sayısı 441’e, toplam kiralanabilir alan da 13.3 milyon metrekarelik bir büyüklüğe ulaştı. Bu yıl İstanbul, Ankara, Siirt, Mardin ve Şırnak illerinde toplam beş yeni alışveriş merkezi faaliyete geçti. Mart ayı ortasından haziran ayına kadar olan süreçte büyük oranda kapalı kalan veya kısıtlı saatlerde hizmet veren AVM yatırımcıları kiracılarına destek olmak için yüzde 60’lara varan oranlarda kira indirimleri uyguladı. Bu indirimler nedeniyle AVM yatırımcılarının kira gelirlerinde bu yıl ortalama yüzde 40-45’lik bir azalma bekleniyor. AVM’lerin pandemide kiracısına sağladığı kira desteği 800 milyon dolarlık rakamlara ulaştı. Buna dövizle kiralama yasağı nedeniyle AVM’lerin finansman kaybını da eklediğimizde 1,5 milyar dolarlık bir kayıptan söz ediyoruz. Yeni AVM yatırımları pandemiden bağımsız olarak azalmaya devam edecek. 

TANJU HAN

Lütfen BENİ takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Taşınmazın Satış Fiyatı Nasıl Belirlenir?

Taşınmazın kira bedeli üzerinden hesaplayın

Türkiye koşulları göz önüne alındığında bir eve yapılan yatırımın geri dönüş süresi tahmini olarak 200 ile 220 ay arasında değişiklik göstermektedir. Bu da ortalama olarak hesaplandığında yaklaşık 17-18 yıl gibi bir süreye tekabül eder. Satacağınız evin fiyatını belirlemek için öncelikle kira bedelini geri dönüş süresi yanı amortisman oranı ile çarparak elde edeceğiniz sonucu kullanabilirsiniz. Elbette ülkenin enflasyon oranları ile  kira bedelleri de değişiklik göstermektedir. Ancak ortalama bir fiyat evin satış bedelinin belirlenmesi için yeterli olacaktır. Yapılan kira bedeli hesaplaması üzerinden konut satış fiyatı belirleme oldukça sık kullanılan ve son derece etkili bir yöntemdir.

Taşınmazın fiyatı artıran özellikleri dikkate alın

Satılacak evin bulunduğu konum ve buna ek pek çok özellik fiyatta ciddi farklara neden olabilmektedir. Konut satış fiyatı belirleme için evin bulunduğu bölge, il ve ilçe bazında benzer özelliklere sahip, diğerleri ile kıyaslanması yaygın ve etkin bir yöntem olarak yerini alır. Evin fiyatını pek çok farklı parametreyi hesaba katarak belirleme imkanı da yine bu yöntemin getirilerindendir. Ortalama bir konut için en belirleyici ve fiyat yükselten özellikler; iyi ve güneş gören bir cephede olması, ulaşım araçlarına olan yakınlığı, manzarası, kaplama ve dolapların kalitesi gibi özelliklerdir. Eve yapılan masraf arttıkça satış fiyatı da aynı oranda artış göstermektedir. Bu nedenle yaptığınız kıyas sonucunda fiyatını belirleyeceğiniz evin üzerine ekstra özelliklerin bedelini de ekleyerek doğru fiyatı bulabilirsiniz.

Emsal taşınmaz fiyatları ile karşılaştırın

Bu yöntem genelde en çok kullanılan yöntemdir, ancak tek başına yeterli değildir.

Bir evin konumu, fiyatını belirleyen en önemli faktördür. Sadece ilçe değil mahalle, hatta evin sokağı bile oldukça önemli farklara yol açabilmektedir. Almak istediğiniz evle aynı veya benzer konumda bulunan diğer satılık evlerin fiyatlarını emlak sitelerinde araştırıp alacağınız ev ile karşılaştırmanız oldukça önemli. Bu sayede evin muadillerinin ortalama fiyatlarını belirlemiş olursunuz. Bu yöntemin sağlıklı olabilmesi için kıyasladığınız evlerle almak istediğiniz evin yakın özelliklere sahip olması gereklidir.

Aşağıda listelediğimiz özellikler, genel olarak konutlara değer katan özelliklerdir. Kıyaslama yaparken bu özelliklerin hem kendi alacağınız evde hem de kıyaslama yapacağınız evde olup olmadığının kontrol etmelisiniz.

Taşınmaza ek değer katan özellikler

  1. Merkezi konumda bulunması
  2. Ulaşım olanaklarının zengin olması
  3. Yeni bina olması
  4. Dairenin ışık alan (güney) cephede olması
  5. Dairenin ön cephede yer alması
  6. Dairenin ara katta yer alması (çatı, son kat, bodrum, veya 1. kat harici)
  7. Binada asansör bulunması
  8. Manzaraya sahip veya önünün açık olması
  9. Ortak alanların olması (Spor salonu, sosyal tesis vb.)

Almak istediğiniz evin çevresindeki emlak ofislerine çevredeki benzer evlerin metrekare (m²) başına fiyatlarını sormayı atlamayın. Bu yöntem gayrimenkul değerleme uzmanlarının da kullandıkları bir yöntemdir. Gayrimenkul değerleme uzmanı en az üç emlak ofisinden benzer evlerin tahmini m² fiyatını alır ve değerini ölçmeye çalıştığı evin metrekaresiyle çarpar.

Gayrimenkul Danışmanları ile Çalışılabilir

Taşınmazın bulunduğu bölgedeki emlak ofisleri ile görüşülerek benzer konutların değeri hakkında bilgi alınabilir. Birçok mülk alım satımına aracılık eden gayrimenkul danışmanları, evin özelliklerine yakın dairelerin değeri hakkında bilgilendirmede bulunabilir.

TANJU HAN

Lütfen BENİ takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İlanı Verirken Mutlaka Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Bireysel ya da kurumsal olarak verdiğiniz emlak ilanları ile satışlarınızı hızlandırmanız ve alıcıyı en iyi şekilde yönlendirmeniz için bazı püf noktalarına dikkat etmeniz gerekir. Diğer ilanlar arasında öne çıkmak, alıcıların dikkatini çekmek ve satışınızı en kısa sürede gerçekleştirmek için önerilerimize göz atabilirsiniz.

Etkileyici bir ilan başlığı yazın

Yüzlerce emlak ilanı arasında dikkat çekebilmek için en önemli etkenlerden biri başlık seçimidir. Evin en önemli ya da en avantajlı yönlerini başlıkta yazarak ilgili gayrimenkulün hedef kitlesine kolayca ulaşabilirsiniz. Örneğin; “Sarıyer’de, Deniz Manzaralı, Doğanın Kucağında, 3+1 Apartman Dairesi” ya da “Avcılar’da, Metrobüse Yürüme Mesafesinde, Site İçerisinde 2+1 Kiralık Apartman Dairesi” gibi bölgenin, evin avantajının, çok belirgin genel özelliklerin yer aldığı başlıklar ilgili kişilerin dikkatini çekmek için yeterli olacaktır.

Gayrimenkulü en iyi yansıtacak fotoğrafları seçin

Gayrimenkul Fotoğraf Çekiminde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Fotoğraflar, sadece emlak ilanı verirken değil genel olarak tüm ilanlarda alıcıyı en çok etkileyen ve harekete geçmesini sağlayan ögelerdendir. Bu nedenle ilanınıza doğru açılardan, ışığın en uygun olduğu saatlerde çektiğiniz fotoğrafları eklemeniz gerekir. Odaların, banyo ya da mutfağın en dikkat çekici bölümleri için de detay fotoğrafları çekerek potansiyel alıcıları etkileyebilirsiniz.

Farklı hedef kitlelerine uygun avantajların tümünü belirtin

Bir gayrimenkulün birden fazla hedef kitlesi olabilir. Merkezi konuma sahip bir ev çocuklu aileler ya da öğretmenler için okula yakın oluşuyla, çalışan çiftler için toplu taşımaya kolay ulaşılmasıyla daha cazip hale gelebilir. Bu nedenle gayrimenkule yakın; hastane, okul, alışveriş merkezi, toplu taşıma durağı, park gibi önemli alanları belirtip kurguladığınız hedef kitlelere göre bu avantajların sayısını artırabilirsiniz.

Genel özelliklerin tümünü liste şeklinde sıralayın

Evin tüm genel ve temel özelliklerini alıcıya en net şekilde göstermek için listeleme yönteminden yararlanabilirsiniz. Asansörden bahçeye, garajdan manzaraya, bina durumundan oda ya da banyo sayısına kadar bütün temel özellikleri en açık şekilde alt alta yazarak ilanın daha kolay incelenmesini sağlayabilirsiniz.

Genel bir açıklama ile güzel bir özet çıkarın

Satış yapmak için olumlu ve dikkat çekici ifadeler kullanmaktan çekinmeden, gayrimenkulü en iyi şekilde tanımlayacak, özet bir açıklama metni yazmak da etkileyici bir yöntemdir. Bu metinde; masraflı, küçük, tamirat gerekli gibi olumsuz ifadelerden uzak durulmalıdır. Çok abartılı olmayan ama evi en güzel şekilde anlatan; lüks, zarif, eşsiz gibi olumlu ifadelere yer verilebilir. Bu şekilde yazılmış, 4-5 cümlelik kısa bir paragraf ile emlak ilanınızı daha dikkat çekici hatta daha açık hale getirebilirsiniz. Unutmayın, alıcı ne kadar çok bilgi alırsa aklında da o kadar az soru işareti kalır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Lütfen BENİ takip etmeye devam edin…

Kirada Oturmak Mı Kredi İle Ev Satın Almak Mı?

Bir ev satın almak hemen hemen her kiracının hayalidir. Özellikle ev sahibi ile birtakım sıkıntılar yaşayan ve yaşam alanına istediği gibi müdahalede bulunamayan kişiler için kirada oturmak oldukça zorlayıcıdır. Ayrıca yaşlılığında rahat etmek veya çocuklarına bir mülk bırakmak isteyen kiracılar da bir eve sahip olmanın hayalini kurarlar. Bununla birlikte pek çok açıdan avantajlı gibi görünse de ev sahibi olmak bazı durumlarda daha fazla sıkıntıya da sebep olabilir. En doğru karara ulaşabilmek içinse her iki durumun da detaylıca gözden geçirilmesini gerekir.

Evin konumu ve bölgenin sosyal yaşantısı size uygun mu?

Ev sahibi olma süreci heyecan verici ve bazen de stresli geçer. Ayrıca bilgisizlik, acelecilik ve yüzeysel inceleme de yanlış kararlar almanıza sebep olabilir. Çoğu kiracı ise ev satın alırken mekanın estetik görünümü ve fiyatı ile ilgilenerek diğer önemli noktaları gözden kaçırabilir. Bu önemli noktalardan biri de evin bulunduğu konum ve bölgedeki sosyal yaşantıdır.

Belki de uzun yıllar yaşayacağınız yerin hayat standartlarınıza ve aile yapınıza uygun olması, size güven sağlaması, ulaşım konusunda işinizi kolaylaştırması ve ileriye dönük yatırım sağlayabileceğiniz bir noktada olması çok önemlidir. Sonuçta her mülk bir yatırımdır ve ileriki yıllarda değeri artabilecek bir mülke sahip olmak yatırımınızı katlamanız ve daha çok mülk sahibi olmanız anlamına gelir.

Neden ev almak istiyorsunuz?

Birçok kiracı, her ay başkasına para ödemektense bu paraları uygun şekilde kullanarak bir ev sahibi olmak ister. Bu durum, kirada oturmak konusunda epey sıkıntılar çekmiş kişiler için oldukça normaldir. Bazı kişiler de almak istediği evi yalnızca yatırım aracı olarak görür ve bir gün daha fazla bir fiyattan satarak kara geçeceğini hesap eder. Her iki sebep de aslında tam olarak ev almak için yeterli değildir.

Ev almaya karar vermek kolay olsa da hem alım hem de satım süreci biraz zorlu geçebilir. Dolayısıyla satın alacağınız ev konusunda iyi düşünmeli ve yalnızca ev sahibi olmak ya da kiradan kurtulmak için herhangi bir ev satın almamalısınız. Aynı zamanda alacağınız evi satarken işiniz düşündüğünüz kadar kolay da olmayabilir ve hatta beklemediğiniz masrafları ödemek durumunda da kalabilirsiniz.

Sizce hangisi daha avantajlı?

Birçok kişi kira derdinden kurtulmak ve bir an önce ev sahibi olmak istese de kriterler ve sebepler kişiden kişiye göre değişir. Dolayısıyla ev satın almak ve kirada oturmak arasında seçim yaparken, kendi kriterlerinizi göz önünde bulundurup her iki durumun avantajlarını da düşünmelisiniz.

Örneğin; yaşamak istediğiniz bölgede ev sahibi olmak çok daha pahalıya mal olabilir ve kirada oturmak daha mantıklı gözükebilir. Bunun yanı sıra yıllar boyunca aynı parayı bankaya ödeyecek ve hep aynı evde aynı yaşamı sürdürecek bir düşüncede olmayabilirsiniz. Bu da sizi ev sahibi değil kiracı olmaya daha yatkın yapar. Dolayısıyla kira mı ev mi diye düşündüğünüzde yalnızca sayısal durumları değil diğer tüm faktörleri de göz önünde bulundurmalısınız.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Ofis Katı Ve Plaza Kiralayanlar Nelere Dikkat Ediyor?

Büyükşehirlerde pek çok bölgede yeni plazaların ve ofislerin inşa edildiğini görüyoruz. Yeni trend karma yaşam projeleri de ofis blokları sunuyor. İnşaat firmaları açısından ofis alanı üretiminin büyük cazibesi var. Öncelikle konuta nazaran çok daha yüksek fiyatlar ile satılıyor. Yatırımcılar ticari gayrimenkullere daha fazla ilgi duyuyor. “Shell and core” yani içi tamamlanmamış teslim edildiği için maliyeti daha düşük oluyor. Bu faktörlerin etkisi ile pek çok plaza inşa edildi ve edilmeye devam ediyor.

Ne yazık ki ekonomi bu hızda büyümedi, İstanbul’un Finans Merkezi olma projesi de istenilen konuma gelmedi. Sonuç olarak talep arzın gerisinde kaldı. Bu nedenle çok uzun süre kiracı bulamayan pek çok ofis katı ve plaza var.

Plaza katı kiralayanlar kiralama sürecinde nelere dikkat ediyor? Kira bedelinin haricinde hangi kriterler kararlarını etkiliyor?

Müşterilerin ilk kriterleri tabela değeri ve ulaşım akslarına yakınlığı. Personelin ve müşterilerin ofise zahmetsiz ve hızlı gelmesi çok önemli. Sonrasında ise ofisin kullanıma hazır olması öne çıkıyor. Natamam diye tabir ettiğim “Shell and Core” ofislerin kiralanmaları vakit alıyor. Ofise düşen otopark sayısı, aidat ve kira bedeli de kiralamalarda ciddi etkenler.

Müşteriler ihtiyaçları olan alanı tek katta mı, yoksa birkaç katta mı karşılamak istiyorlar?

Bu müşterinin istediği alana göre değişiyor. 500 m2 ve üstü ihtiyaçlarda müşteriler, bu ihtiyaçlarının tek katta karşılanmasını talep ediyor. Bu ihtiyaç her zaman karşılanamıyor çünkü yapıların bulundukları parseller zaten küçük oluyor, çekme mesafeleriyle beraber binanın oturum alanı küçülüyor. Benim arsa sahiplerine tavsiyem komşularıyla anlaşıp, daha büyük parsellerde, daha geniş ofis alanları teşkil etmeleri. Bu şekilde hem kiralama hem de satış rakamları artacaktır.

Plazanın metroya yakınlığı veya cadde üzerinde olması kiraları ne kadar etkiliyor?

Ulaşım akslarına yakınlık, ana cadde üstünde işyerinin bulunması kira rakamlarını arttırıyor. Fakat mülk sahipleri bu durumda bazen yanılıyorlar. Plazanın metro durağının önünde olması evet çok büyük avantaj, ama bu durum ofisin otoparkının olmamasını gerektirmiyor. Çünkü plazalar konforlu, pahalı, bunu tutacak işadamları da belli bir gelir düzeyinin üstünde ve bu insanlar metroyu değil, araçlarıyla ofise gelmeyi tercih ediyor.

Bunun için plazalarda otopark olmazsa olmazdır. Otopark sayısı ne kadar fazla olursa, plaza o kadar kıymetli olacaktır. Plaza metro durağının, otobüs durağının ve minibüs durağının önünde olsa da otopark olmazsa olmaz kriter. İstanbul için otopark çok önemli bir faktör. Ofis plazalarında 50-75 m2’ye en az bir adet otopark düşmeli ve bu otoparka iniş mümkünse rampa ile olmalı. Çünkü araç asansörleriyle verim sağlanamıyor, bir inen bir daha inmiyor. Müteahhitler ve proje tasarımcılarına çok önemli görev düşüyor. Otopark sorununu çözemezlerse hem kiralamada hem de satışlarda ciddi sorunlar yaşanıyor, bu sıkıntı mülkün rayicin altında satılmasına veya kiralanmasına neden oluyor.

Eski veya yeni plazalarda durum nedir? Kiralama ve satışlarda lobi hizmetinin önemi ne kadar? Prestij kiraları ne kadar arttırıyor?

İşyeri firmaların prestijini gösteriyor. Binanın dış cephesi, girişi, resepsiyon, asansörler vs. bunların hepsi çok önemli faktörler. Tabii ki bunların yeni ve göz alıcı olması satış ve kiralama rakamlarını etkiliyor.

Ofislerin cazibesini arttıran, kiracıların önem verdiği kat yüksekliği gibi teknik hususlar neler?

İşverenler çalışanların konforunu arttırdıklarında verimliğin arttığını biliyor. Kat yüksekliğinin fazla olması ferah bir çalışma ortamı sağlıyor. Temiz kat yüksekliklerinin 4 metre olması gerekir. Bence belediyelerinde imar durumlarında bu konuda gerekli çalışmaları yaparak, bu kolaylığı yatırımcılara sağlamalı. Diğer önemli bir faktör de ısıtma-soğutma, bununla beraber temiz hava sirkülasyonun da sağlanması.

Plaza almak ya da kiralamak isteyenler konfor talep ediyorlar. Peki bu konforun bedeli olan aidatları ödemeyi kabul ediyorlar mı? Hangi bölgelerde nasıl yatırım yapmalı?

Isıtma-soğutma-havalandırma sistemleri, marka asansörler, lobi, güvenlik, teknik ve temizlik hizmetleri vs. tüm bunlar aidat rakamlarını arttırıyor. Bunun önüne ancak çevre dostu A+++ enerji tasarruflu, geri dönüşümlü, belki güneş enerjili, doğal enerji kaynaklarıyla çalışan sistemler kullanarak işletme giderleri düşürülebilir. Yakın gelecekte bununla ilgili uygulamaların daha da fazla artacağına inanıyorum. Dolayısıyla her konuda olduğu gibi teknolojik, ergonomik, ekonomik, estetik her ürün buna ofis plazaları da dahil tercih ediliyor ve edilecek. Kaliteli ürünün müşterisi her zaman var. Bu durumu etkileyen tek faktör lokasyon.

Plaza Anadolu yakasında Kozyatağı, Ataşehir ve Ümraniye de ise prestij ve konfor unsurlarından sakınmayın, ama İstanbul sınırlarına doğru gittikçe maalesef müşteri talebi doğrultusunda bazı özelliklerin (satış, kiralama ve aidat masraflarını optimum seviyede tutmak için) yapılmaması daha doğru olur. Müteahhitler ve yatırımcılar için bu bilgiyi veya nasıl bir plaza inşaatının yapılmasıyla alakalı bilgiyi, projeye başlamadan önce bölge uzmanı gayrimenkul danışmanlarından alabilirler. Kritik bir kaç bilgiyle kar marjlarını ciddi anlamda arttıracaklarına inanıyorum. Hatta bir tane değil bölge ve konu uzmanı birkaç danışmanla görüşerek, projelerini bu görüşlerin ışığında gerçekleştirebilirler.

Alıcı ve kiracıların taleplerini göz önünde bulundurarak inşaat firmalarına ne önerirsin?

Bir ticari gayrimenkul danışmanı olarak, müteahhit ve yatırımcıların, projeyi tasarlarken bölgenin demografik ve ekonomik yapısına, bölgenin taleplerine, arz ve talep dengelerine dikkat etmelerini ısrarla tavsiye ederim. Bizler bunlarla ilgili bilgileri paylaşmak için her zaman hazırız. Çekinmeden danışabilirler ve biz bu bilgileri sevinerek kendileriyle paylaşabiliriz. Proje başlamadan tüm detayların çözülmesi çok önemli. Bırakın proje 3 ay geç bitsin, inanın bunun karşılığını inşaat esnasında ve sonrasında alacaklar.

Projeyi bilgisayar başında değiştirmek kolay ama inşaat esnasında değişiklik yapmak ciddi zaman ve para kaybına neden oluyor. Ve sonrasında %20’yi geçmeyen doluluk oranına sahip hayalet plazalar ortaya çıkıyor. Şunu herkesin anlaması lazım, çok fazla kapalı alan, çok katlı kullanışsız binalar herkesi üzer. Ama projesine emek harcanmış, detayları çözülmüş, kullanışlı plazalar ve ofisler hem kullanıcıları hem de yatırımcıları memnun eder. Onun için daha çok fikir alışverişi, daha çok proje üzerinde çalışma, daha çok detay çözümü daha çok mutluluk ve kazanç sağlayacaktır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Pazarlamayı En Etkili Hale Getiren Şey Nedir?

Kendi içerisinde tutarlı ve istikrarlı olan bir emlak pazarlama stratejisi, genel olarak çok etkilidir. Ancak bu, potansiyel müşterileri gerçek müşterilere dönüştürmek için görkemli bir emlak pazarlama kampanyası olarak nitelendirilebilir mi?

Pazarlama tutarlılığını yakalamanın en iyi yolu, bir pazarlama stratejisine sahip olmaktır. Sağlam bir pazarlama stratejisi olmadan hayata geçirdiğiniz pazarlama teknikleriniz, istediğiniz sonuçları vermeyen başarısız pazarlama girişimleri olarak ortada kalakalırlar.

Gayrimenkul firmaları, çok sayıda farklı reklam fırsatlarını satın alarak tutarsız ve kopuk pazarlama girişimlerine eğilim gösterirler. Fakat bunların hiçbiri istenilen verimli sonucu elde etmenizi sağlayacak gerçek bir emlak pazarlama stratejisine sahip değildir ve markanızı hiçbir zaman üst seviyelere çıkarmaz.

Bu durumda sonuç, genellikle pazarlamaya olan güvenin eksilmesi ve pazarlamanın işe yaramadığına inancın artması olur. Gayrimenkul firmaları, elde ettikleri hüsran neticesinde pazarlamanın işe yaramadığını söylediklerinde, biz aslında işe yaramayan şeyin onların belirlediği pazarlama stratejisi olduğunu biliriz. Hatta daha derinlerine indiğimizde, bu firmaların aslında bir pazarlama stratejisine sahip olmadan pazarlama yapmaya çalıştıklarını görürüz.

Bir pazarlamanın doğru işlemesinin sebebini ise tek kelime ile özetlemek mümkündür: Tutarlılık. Eğer yaptığınız pazarlama tutarlıysa, buna bağlı olarak şu gelişmeler oluşacaktır:

– Markalaşma, çok daha tutarlı, düzenli ve diğerleri ile uyum içerisinde gelişir.

– Pazarlamanın tüm parçaları bir bütünlük içerisinde işler ve asla birbirinden kopuk olmaz. Hedefler ve iletilen mesajlar aynıdır.

– Pazarlama uygulamaları düzenli olarak gerçekleşir. Diğer bir deyişle, belirli bir frekansa sahip olur.

Eğer yukarıdaki bu üç gelişme sizde mevcutsa harika! Eğer mevcut değilse bunun muhtemel sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

– Zamanın yetersizliği ve dolayısıyla pazarlamanın oluşan çatlaklardan kayıp gitmesi.

– Profesyonel bir pazarlama firmasına yatırım yapmak için paranın yetersiz olması.

Eğer asıl konu zamanın yetersiz olmasıysa, profesyonel bir emlak pazarlama firması veya bir kurum içi pazarlama çalışanı ile bu sorun giderilebilir. Bu anlamda hız kazanmak ve daha fazla gelir elde etmek için gayrimenkul firmalarının pazarlamaya daha fazla yatırımda bulunması şart.

Profesyonel bir pazarlama firması veya kurum içi çalışan bir pazarlama ekibi, size bir pazarlama stratejisi oluşturmanızda yardımcı olacak ve pazarlama sürecinin takibini garanti edecektir. Ayrıca markanızı ele alarak, onun tasarım ve verdiği mesaj açısından tutarlılık gösterip göstermediğini de ele alacaklardır.

Bu şekilde profesyonel yardım alarak bir pazarlama stratejisi belirlediğinizde, ekonomik açıdan da daha sağlıklı bir yol izleyebilirsiniz. Normal şartlarda pazarlama teknikleri içerisinde yer alan sosyal medya, blog, web site, ilan tasarımları, basın bültenleri, e-posta şablonları ve daha pek çok alana ayrı ayrı harcamalar yapmaktansa, profesyonel yardım alarak tüm bunları daha makul ücretler ile yaptırma şansına sahipsiniz.

Eğer bu şekilde bir yardım almak için ayırabileceğiniz mevcut bütçeye sahip değilseniz, o zaman vaktinizden harcamak mecburiyetinizdesiniz. Ve unutmayın ki pazarlama stratejilerinde en önemli nokta tutarlılıktır. Tutarlılık, pazarlamanızın başarılı veya başarısız olmasını belirleyen şeydir.

Önemli olan yapmak değil satmaksatabilmek. Bunun için blogumuzda öncelikli olarak emlak pazarlama ve teknoloji ile entegreli pazarlama konularına ağırlık veriyoruz. Karşılığını bulunca her yerin satılık olduğunu ve birbirine benzer arzın çoklaştığı bir yerde pazarlamanın zorlaştığını iyi anlamak gerekiyor.

Ülkemizde toprağın her yerinden fışkıran inşaat projelerinde geçerli olmak suretiyle, satış kararı alan satıcıların biran önce mülkünü elden çıkarmak istemesi de rekabetin nirvanasına yol açmaktadır. Satışa konu olan mülkün yanlış fiyat değerlemesi ile pazarlanması da; direksiyonda ileriye bakıp arabanın geri viteste son sürat hız kazanması ile eş değerdedir. 

Yazımızı yönetim gurusu Peter Drucker‘in pazarlama konusunda söylediği çok değerli bir sözüyle noktalıyoruz:

 Pazarlama sadece pazarlamacılara bırakılmayacak kadar önemlidir.

*Nirvana kelimesi zirveye ulaşmak anlamında kullanılmıştır 🙂

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İşinde Evden Nasıl Çalışılır?

Haftanın her günü, günün her saati çalışma gibi bir durumumuz olsa da, bazı günler ofise gitmemize gerek bile kalmaz. Mesleki kariyerimize emlak profesyoneli olarak devam ettiğimiz için ne kadar şanslıyız. 

Müşterilerimizle o gün herhangi bir görüşmemiz yoksa, geri kalan işlerimizi evden de takip edebiliriz.

Sağlıkla sınandığımız Covid-19 günlerinde evde kalmak zorunda kaldık. Pandemi nedeniyle “Evde kal” sloganı ile dışarı çıkmak imkanlarımız kısıtlandı.

Bence bu durum emlak profesyonelleri için çok büyük bir fırsat yaratıyor. İşimize odaklanmak, yapılacaklar listemize vakit ayırmak, müşteri görüşmeleri yapmak gibi, ilanlarımızı düzenlemek, ipuçları kovalamak gibi imkanlar yaratabiliriz.

 ”Kahveniz veya çayınız hazırsa sizler için çok keyifli bir yazı hazırladım.”

Emlak profesyonelliği, esnek çalışma sisteminin uygulandığı ve evden çalışmanın en keyifli olduğu mesleklerin başında gelir. Bilirsiniz; home-office çalışanlarının en büyük şikayeti, birkaç ay sonra sosyal dünyadan koparak asosyal olmalarıdır. Emlak profesyonellerinin dünyasında böyle bir durumla karşılaşmayız.

Sosyallik iş hayatımızın vazgeçilmezi.

Müşteri görüşmeleri, iş toplantıları, saha çalışmaları, kurumlar arası mekik dokuma derken sabit bir yere tıkılıp kalmak gibi bir durum söz konusu değil. Bununla birlikte kurumlarda veya gün içerisinde herhangi bir iş görüşmemiz yoksa, evde çalışmanın keyfini çıkarmak da bize düşer.

Bazı sabahlar ofise yetişme telaşıyla kahvaltı masasından aceleyle kalkarız. Bazen pazar günleri bile pazartesi gibi çalıştığımız olur. Geniş bir zaman kavramıyla, bol çeşitli, enerjik bir kahvaltı masasının hayalini kurarak işe gideriz.

Evden çalışmayı güzel kılan sadece kahvaltı keyfi de değil. Trafikte yaşanılan stresten bir gün uzak durmanın düşüncesi bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor. Evden çalıştığımızda ise bizim için trafik, sadece tv de izlenecek bir program.

Trafikte kaybedilen zamanların keyfini günün geri kalanında birer birer çıkartalım.

Açalım bilgisayarımızı, bakalım maillerimize. Kim ne yazmış? Ne sormuş? Ne istemiş? cevaplayalım.

İlanlarımızı kontrol edelim. Hangi ilana kaç kere bakılmış?

Hımmm…

Ziyaret eden çok, iletişime ve etkileşime geçen yok. Sebeplerini araştıralım, sessiz sakin, dikkatimizi dağıtacak herhangi bir şey olmadan.

Yavaş yavaş acele edelim.

Potansiyel müşterilerimizi oluşturmak adına önemli telefon görüşmelerimizi yapalım. İlk temasın gerçekleştiği telefon görüşmelerinin zorluğunu bilmeyen yok. Neyse ki bu sefer, evimizde yüksek enerjimizle telefon görüşmelerini daha verimli yapma şansımız var.

Telefon görüşmelerinde ne kadar başarılıyız? Hitabetimiz ne ölçüde iyi? Pazarlama stratejilerini uygulayabiliyor muyuz? Kendimize küçük bir test yaparak, seviyemizi ölçebiliriz.

Keyfimiz yerinde işi an be an takip ediyoruz, ertelemiyoruz. Yapılması gerekenleri bir bir yapıyoruz. Ofis ortamını aratmayan çok farklı bir atmosferde çalışmanın keyfine diyecek yok.

Anlatılmaz yaşanır!

Potansiyel müşterilerimizle yaptığımız telefon görüşmelerinin enerjimizi düşürme ihtimali yüksek. Sorun mu? Değil tabii ki. Enerjimiz mi düştü? Açarız şöyle hareketli bir müzik, bizi kendimize getirir. İhtiyacımız olan enerjiyi tekrar toplamamız için yeterli.

Yüklediğimiz enerjimizi ister potansiyel müşteriler için harcamaya devam ederiz, istersek de olumlu sonuçlanan görüşmeler için bir planlama yaparız. Kimle görüştüğümüzü, kişisel bilgilerini, izlenimlerimizi not alır, izlenecek stratejileri belirleriz.

Gün bizim kontrolümüzde!

Kaç gündür sakin kafayla huzurlu bir ortamda, görüşme halinde olduğumuz müşterilerle ilgili empati kurmak istiyorduk. İşte fırsat bu fırsat. En son ne demişti? Neye ihtiyacı vardı? Satışa karşı ilgisi neydi? Hangi kişilerin onayını bekliyordu? Acaba yaklaşımları nasıl olacak? Son görüşmemiz ne kadar olumluydu?

Şimdi müşteri analizi zaman!

Bugün bizim günümüz. Moralimizi bozacak haber ve detaylardan kaçınırız. Şöyle bir piyasa durumlarına kısaca göz gezdirmemiz yeter. Ev ortamında motivasyonumuzu düşürecek her türlü olumsuzluğu rafa kaldırıyoruz.

Sakinlik, berraklık, şeffaflık!

Telefonumuzu telesekretere alırız. Nasıl olsa online iletişim kanalımız açık. Önemli müşteri ve iş görüşmeleri için arayanlara hemen dönüş yapabiliriz. Genel aramalar için ertesi gün dönüş yapsak da olur.

Teknoloji hayatımızı ne kadar da kolaylaştırıyor.

Ortak çalışmayla yürüttüğümüz bir satış sürecimiz varsa, telaşa mahal yok. İş arkadaşımızı öğlen yemeğine çağırabiliriz. Belki de kahvaltıya. Artık biz nasıl istersek. Yemekte işle ilgili bilgi paylaşımı ve uygulanmak istenen planlamanın detaylarını tartışabiliriz.

Yaşasın iş ağı!

Evde olmanın keyfini çıkarmaya devam. Meyvelerimiz dolapta bizi bekliyor. En son ne zaman meyve kokteyli yaptık? Adeta meyvelerle bütünleşerek kokteylin tadını merakla bekleriz. İşte size 10 numara tarifler.

Gün içinde ofis çalışanlarıyla görüşmek isteyebiliriz. Önemli toplantılarda, kullanabileceğimiz çevrimiçi uygulamalarla bu açığı da kapatmamız kolay. Görüntülü toplantılarınızın vazgeçilmez uygulamaları ZOOM, Skype ve Google Meet. Bu noktada görüşme yaparken sadelikten yana olalım. İş arkadaşlarımızın çalışma modunu kaçırıcı görüntüler vermekten kaçınalım. 

Üstte gömlek altta pijama 🙂

Bahçeli bir evimizin olmasını böyle günlerde daha çok isteriz. Çimlerin üzerinde yalınayak dolaşıp, barbeküyü hazırlamak… Böyle güzel bir anı uzun zamandır görüşmek için fırsat kolladığımız dostumuzla paylaşabiliriz.

Barbekü hazırlığı, çimler, güneş, doğa…

Şimdi sosyal medya pazarlamamız ne aşamada bakabiliriz. Facebook, twitter, linkedin… Hiç de yaratıcı olmayan reklamlar, paylaşımlar yapmışız. Halbuki ofiste hepsi göz alıcı, dikkat çekici duruyordu. Tam bir sıradanlık örneği. Önce etkili bir slogan buluruz. Sonra da internet üzerinden potansiyel müşteriler için araştırma yaparız.

Yaratıcılık için sakin düşünmek gerek.

Arkadaşlarımızla hoş sohbetin ardından rakiplerimiz neler yapmış bir bakalım. Bölge analizi için tarama başlasın! Kaç yeni ilan girilmiş?, Nerede? Ne kadar? İlanlar etkili mi? Benzerliklerimiz neler? İlan fotoğrafları artık daha düzgün. Ben daha iyisini nasıl yaparım?

Enerjik meyve kokteylinin etkisi ile aklımızda durdurulamaz çılgın sorular.

Bu arada yarım kalan yap-bozumuza (puzzle) da bir göz atalım. Bu kadar zor olduğunu bilsek 2000 parçalık olanından alır mıydık? Köşeleri çoktan bitirdik. En zor kısmında kalmıştık. Hani karışık renkli diye bıraktığımız yer.

Bizim işimiz parçaları birleştirmek.

İş hayatımızdaki başarımızı mutfakta da gösterebilir miyiz? Hazır fırsatını bulmuşken kendimizi şımartacak güzel bir de yemek yapalım; Fırında peynirli makarna. Evde ki malzemeye göre yemek yapabilme şansına sahip olduğumuzu da unutmayalım.

Mesele yemek değil, tabaktaki son halini görmek.

Kedimizin veya köpeğimizin bizle zaman geçirmek istemesi onlarında hakkı. Hele akvaryum başka bir zevk. Onu izlerken yoga yapmanıza gerek yok.

Sokaktaki kimsesiz hayvanları da unutmadık. 

Şimdi yürüyüş zamanı. Spor amaçlı hafif bir yürüyüş, akşam için ihtiyacımız olan enerjiyi karşılar. Sporlarımızı giyinelim, köpeğimizi de yanımıza alalım ve akşam güneşinin tadını çıkartalım. 

Ünlü Danimarkalı Filozof Søren Kierkegaard tüm eserlerini yürüyerek planladığını söyler. Bilgisayarın dahi çocuğu Steve Jobs’da önemli iş görüşmelerini uzun yürüyüşler yaparak planlardı. İş planlarımızla ilgili detayları yürüyüş yaparak da düşünebiliriz.

Bölgemizdeki güncel durumun neler olduğunu, yeni trendlerin neler olabileceğini, satış listemizi nasıl etkinleştirebileceğimizi, sunumlarımızdaki başarımızı, yeni pazarlama fikirlerimizi değerlendirmemiz açısından iyi bir fırsat.

Bölge analizi için ısınma turları bu olsa gerek!

Sonra da gelecek haftanın iş planını yapalım. Yurt dışından gelecek müşterilerimiz için hazırlık. Nasıl bir organizasyon yapmalı? Akşam yemeğine nereye çıkalım? Ofisteki sunumun etkili olabilmesi için neler yapmalıyım? Müşterimiz için hazırladığımız pazarlama bütçemiz ne kadar?

Müşteri odaklı düşünmeye şimdiden başlayalım!

Yürüyüş dönüşümüzde evimizde hafif bir müzik eşliğinde özlemle beklediğimiz kitaplarımızı okuyabiliriz. Belki bir roman, sektörel dergi veya pazarlama fikirlerimizi geliştirebilecek bir kitap.

Bizden bir tavsiye isterseniz kışkırtıcı, ilham verici ve gerçek bir başarı hikayesi olan, hepimizin günlük aşina olarak kullandığımız bir uygulamanın kitabı: Küçük Mavi Kuş Dedi Ki

Okuduklarımızda mutlaka kendimizden bir şeyler buluruz. 

Hazır okuduklarımızla kendimize odaklanmışken, hedeflerimizi de gözden geçirebiliriz. Satış performansımız ne durumda? Aylık satış hedefimizin ne kadar uzağındayız? Hangi konuda kendimizi geliştirebiliriz?

Motivasyonumuz yeterli düzeyde mi?

Biraz da film izleyelim. Başarının, azmin, fedakarlığın anlatıldığı gerçek hikayeler üzerine kurulu filmler ilgi çekici. Bazen insan kendini görüyor. Bilmediğinden değil, başka bir gözle anlatıldığı zaman bile haklı olduğunu görmek için.

En son çıkan bir başarı hikayesini izlemeye ne dersiniz. Whiplash müzikal bir film fakat bileşke noktası azimli çalışmayla nelerin başarılabileceğini çok güzel anlatıyor. 

Kafa dağıtmak için oynanan PC oyunlarının yerini hiçbir şey tutmuyor. Fakat alışkanlık yapma gibi bir tehlikesi var. Aman dikkat, işi gücü bırakıp sadece oyuna takılmamak lazım. Gerçi son teknoloji gelişmelerinin ardından çıkan oyun konsollarına karşı mücadele etmek, bağımsızlık mücadelesi vermek kadar zor.

Bir ayağımız sanal bir ayağımız gerçek!

Ve henüz www.tanjuhan.com‘a bakmadık 🙂 Eyvah! Yenilikleri kaçırmamak lazım. Acaba bugün sektörle ilgili bilmediğimiz ne tür pazarlama çeşidini anlattılar? Hemen siteye bakmalı. Rakiplerimizden önce harekete geçmeliyiz.

Öncü olup takip edilmek, başkasını takip etmekten daha rahatlatıcı.

Gecenin sonunda bir tütsü yakalım, mum ışığıda ruhumuzu dinlendirir, kendi sakinliğimizle günümüzün bir değerlendirmesini yapalım.

Kurumlarda olan işlerimiz, müşteri görüşmesi, saha çalışması olmadığı durumlarda evimizden çalışarak geçirdiğimiz günün nasıl inanılmaz bir motivasyon ve enerji sağladığını hissedin.

Bugün harika bir gündü, bekle beni iş dünyası!

Böyle günlerin tekrarını yapmak, tüm çalışma faaliyetlerimizi tribünde ki seyirci gibi geniş bir açıdan daha net görmemizi sağlar. Bazen sahanın içerisinde yoğun bir tempoda neleri doğru, neleri hatalı yaptığımızı fark edemeyiz. 

Yazının başında dediğimiz gibi, biz emlak profesyonelleri emlak sektöründe çalıştığımız için çok şanslıyız. 7/24 iş yapabilir, evimizden çalışmanın keyfini sürebilir, iş dünyamızda  monotonlaşmanın önüne geçebiliriz.

Hep soruyorlar; “Bu kadar enerjiyi nasıl sağlıyorsun?”

Cevap; “Çünkü; ben bir emlak profesyoneliyim…

Bol sözleşmeli günler…

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Ticari Mülkleri Kolayca Satmak İçin Öneriler…

Yatırım ve kar etme amaçlı satın aldığınız veya hali hazırda kullanmakta olduğunuz iş yerinizi satma kararı mı aldınız? Önemli bir konu olan taşınmazların satışı işleminde sorun yaşamamak ve en kısa sürede beklediğiniz sonuca ulaşabilmek için bazı hususlara dikkat etmelisiniz. İş yerinizi satışa çıkarmadan önce küçük bir araştırma yapabilir ve bu işe yazımızı okuyarak başlayabilirsiniz.

İş yerinizi satışa çıkarırken aklınızda bulundurmanız gereken ilk şey, alıcı kişinin de bu taşınmaz üzerinde bir kar veya yarar sağlama beklentisi olduğudur. Gayrimenkul yatırımı belli oranda bir risk içerdiğinden, alıcıların akıllarında da pek çok soru işareti yer alır. İş yeri satmak istiyorsanız, satın almaya niyetli kişilerin zihnindeki soru işaretlerini net bir şekilde giderebilmeniz gerekir. Alıcıya verdiğiniz güven doğrultusunda satışınızın gerçekleşme olasılığı da artar.

İş yerinizin karlı bir yatırım olduğunu ön plana çıkarın

Her alıcı, satın almayı düşündüğü gayrimenkul üzerinde ne kadar kar elde edebileceğini, hangi işleri yapabileceğini, yapmayı düşündüğü iş için ne kadar uygun olduğunu saptamak ister. İş yeriniz için satış ilanı vermeyi düşünüyorsanız, tüm iyi özelliklerini net bir şekilde vurgulamanız gerekir. ‘İş yerinizin getirebileceği olası riskler nelerdir, bu riskleri en aza indirgemek için neler yapılabilir, iş yerinizin kar getiri oranı nedir?’ gibi soruların cevaplarını belirleyerek, alıcı kişiler ile irtibatınız esnasında net bir şekilde vurgulamanız gerekir.

Gayrimenkulünüz iş yeri olarak projelendirilmiş mi?

Satmayı düşündüğünüz gayrimenkul, iş yeri olarak projelendirilmiş bir dükkan ya da mağaza mı yoksa sonradan dükkana çevrilmiş olan bir konut projesi mi? Temelinden iş yeri olarak projelendirilmiş ve iskanlı oluşu, satış işleminizi kolaylaştıran bir unsur olarak karşınıza çıkar. Eğer iş yerinizin kat mülkiyetli tapusu varsa, bu tapu dükkanın projeye uygun yapıldığını gösterir ve değerini artırır. Hem sizin karlı bir satış yapmanızı hem de alıcının satın alma kararını olumlu etkiler. İş yerinizi satarken, projelendirmesi ve kat mülkiyeti tapusu hakkında yapacağınız bilgilendirme size artı puan kazandırır.

İş yerinizin bakıma ihtiyacı var mı?

Bir dükkan, mağaza veya ofis sahibi iseniz, iş yerinizi satılığa çıkarmadan önce bir gözden geçirmenizi tavsiye ederiz. Maddi durumunuz dahilinde küçük bir bakım onarım işlemi ve ufak tadilatlar ile elden geçirdiğiniz bir iş yeri, alıcıların gözünde daha cazip bir konum edinir. Alıcı taraf mekanı görmek istediğinde, düzgün ve bakımlı bir manzara, olumlu düşüncelerini artırarak satın alma kararına bir adım daha yaklaşmalarını sağlayabilir. Satın alma sonrasında dükkanı için ekstra bir masraf yapmak zorunda kalmayacağı düşüncesi, alıcının kararını olumlu etkileyen bir unsur olabilir.

İş yeri satmak için borç durumunu gözden geçirin

Satın alacağı gayrimenkulün borçsuz olarak kendisine teslim edilmesini kim istemez ki? İş yerinizi satışa çıkarmadan önce vergi, aidat, doğal gaz, su, elektrik gibi geçmişe dönük borçlarını ödemeye özen gösterirseniz, alıcılar açısından pek hoş karşılanmayan ve satış işleminizi olumsuz etkileyebilecek olan bu pürüzden kurtulabilirsiniz.

Telefonlarınızı açık, ilanlarınızı güncel ve anlaşılır tutun

İş yeri satmak için en hızlı sonuç veren yolları arıyorsanız, ilanlarınızı gözden geçirmelisiniz. Net fotoğrafları bulunan, anlaşılır ilanlar hazırlayın ve olabildiğinde fazla mecrada yayımlamaya çalışın. Satılık iş yerinizi alıcılara duyurmak için çeşitli ilan sayfalarına üye olarak ücretsiz ilan verebilir, çeşitli siteler, sosyal medya reklamları ve paylaşımları, tanıtım videoları kullanabilirsiniz. Bilgi almak için arayacak olan alıcı adaylarını kaçırmamak için telefonlarınızı her zaman açık tutmalı ve görüşmelerinizi gerçekleştirmeye özen göstermelisiniz.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Kariyerinizde Başarılı Bir Strateji Oluşturmanın Yolları Nedir?

Emlak ofisleri sektör içinde özgür ruhlu olmalıdır. Bir emlak kariyeri, harika bir yaşam için iyi fırsatlar sunabilmelidir. Sektörde özgürce hareket edebilmenin en etkili yolu ise bir strateji belirlemek ve bunu işinizde uygulamaktır.

Stratejinizi oluşturmak için bir yol düşünün ve bunu işinizde uygulayın. Çünkü stratejiler, doğru noktalara olan farkındalığınızı arttırır. Peki, belirli bir strateji nasıl oluşturulur?

  1. Ana hedefinizin ne olduğunu belirleyin

Bunun için kendinize bir soru yazın: “Ne istiyorsun?” Cevabı vermeden önce şunları düşünün. Bir emlak ofisi için üç şey çok önemlidir. Bunların ilki bol satış, aynı zamanda bol geliri ifade eder. İkincisi bol kişisel zaman, aynı zamanda huzurlu bir zihni anlatır. Sonuncusu ise bol güven, aynı zamanda kendinizi ve işinizi güven altına almayı anlatır.

Bu durumda sorunuza cevap olarak “satış, huzur, güven” kelimelerini yazın. Bunlardan hangisini daha çok istiyorsunuz? Kendinize sorun ve onları daire içine alın.

  1. Güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfedin

Bir yıl içerisinde büyük oranda bir büyümeyi ve bu büyümeyi devamlı kılmayı nasıl sağlarsınız? Bunun için yapmanız gereken zayıf ve güçlü yanlarınızı ortaya koymaktır. Eğer hangi noktalarda ve durumlarda sendelediğinizi veya başarılı olabildiğinizi bilirseniz, yıl boyunca karşılaştığınız durumlarda buna göre hareket etme şansınız olur.

Zayıf olduğunuz noktaları bilerek bunların üzerine düşersiniz ve böylece zaman kaybetmezsiniz. Yine elinize bir kâğıt alın ve zayıf yönleriniz ile güçlü yönlerinizi sıralamaya başlayın.

  1. Yeteneklerinizi ölçün

Bu sektörde başarıya ulaşmak istiyorsanız yeteneklerinizi ve becerilerinizi geliştirmek zorundasınız. Pazarlama, müşteri ilişkileri, ikna etme gücü, sosyal medya kullanımı, bütçe hazırlama gibi sektör içindeki her konudaki yeteneklerinizi gözden geçirin.

Hangilerinde iyisiniz ve hangilerinde kötüsünüz? İyi olduklarınızı korumak için, kötü olduklarınızı ise geliştirmek için neler yapmanız gerektiğini araştırın ve uygulayın.

  1. Satış becerilerinizi değerlendirin

Satış becerilerinizden yeterince emin misiniz? Görüşmelerinizde size mi soru soruluyor yoksa siz mi soru sorarak dinlemeyi tercih ediyorsunuz? Kâğıdınızı alın ve kendinizi bu konularda oylayın. Çıkan sonuca göre bir satış yöntemi belirleyin.

  1. Müşteri araştırma ve yönetmede ne durumda olduğunuzu görün

Kâğıdınızda müşteri araştırması diye bir başlık atın ve altına şu dört kelimeyi yazın. Üretimiletişimdönüşüm ve takip. Bunların her biri müşteri yakalama konusunda birer yetenektir. Her birinin karşısına kendinize verdiğiniz puanı yazın ve zayıf olduğunuz yanları geliştirmeye çalışın.

Üretim: Yeterince müşteri elde edebiliyor musunuz?

İletişim: Müşteri elde ettiniz ancak onu elinizde tutmak için etkili konuşmayı yapabiliyor musunuz?

Dönüşüm: Görüşme yapmaya ikna ettiğiniz müşterinizi iyi bir satış ile sonuçlandırabiliyor musunuz?

Takip: Anlaşmanızı tamamladığınız müşterilerinizi takip ediyor musunuz, yoksa bir defa iş yaptıktan sonra onu ilelebet kayıp mı ediyorsunuz?

Tüm bu adımlar ve buna benzer sektörle ilgili aklınıza getireceğiniz adımlar, sizin stratejinizi belirleyecek olan aşamalardır. Bu sorulara vereceğiniz cevaplar kendinizi baştan aşağıya irdelemenize ve her alanda izleyeceğinizi yolu belirlemenize son derece kolaylık sağlayacaktır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Sektöründe Reklam Nasıl Hazırlanır?

Her alanda olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de reklam çok önemli bir yer kaplıyor. Pazarlama ile iç içe olan bu sektörde reklam da elbette olmazsa olmazlardan birisi olarak öne çıkıyor. İster billboard, broşür, el ilanı gibi offline reklam seçenekleri olsun, ister televizyon, radyo, internet ilanları gibi online reklam seçenekleri olsun, tüm reklam seçeneklerinde ortak olarak dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

Bu anlamda, bir gayrimenkul firması için en etkili reklam nasıl oluşturulur ve nelere dikkat edilmelidir sorusunun cevabını, aşağıda sıralayacağımız ipuçları  üzerinden sizlere sunuyoruz.

– Reklamını yapacağınız mülkün gerçek değerini görerek ona olması gereken değeri biçen ve satın almak isteyen kişileri hedeflemek çok önemlidir. Onlara mülkünüzün gerçek değerini gösterin ve satın alım yaptıklarında sahip olacakları şeyi en gösterişli şekilde sunun.

– Kullanacağınız başlık merak uyandırıcı olmalıdır. Bir haber, bir yenilik veya güncel bir bilgi içermelidir. Reklamınızın başında sunduğunuz bu dikkat çekici başlığı, reklamınızın sonunda yeniden hatırlatmanızda da fayda var.

– Kullanacağınız ana fotoğrafı başlığınız ile bütünleşik olarak yerleştirmeniz önemlidir. Diğer kullanacağınız fotoğraflar ise gövde bölümündeki metinlerle ilişkilendirilmelidir.

– Reklamınızda mutlaka insan veya evcil hayvan resimleri kullanın. Bu, insanlara nasıl bir ortamda yaşayacaklarına dair olumlu fikirler aşılar.

– Reklamınızda onları kişiselleştiren isimler kullanın. Örneğin kendi isminizi veya müşterinizden izin alarak bir satıcının ismini koyabilirsiniz. “Cem bu bölgeden bir ev aldığı için çok şanslı olduğunu söylüyor.” gibi…

– Belli kesimleri hedef alarak reklamınızı ilgi çekici hale getirin. Örneğin ilk defa bir ev satın alacak olanları hedef alın ve onlara yönelik bir reklam içeriği hazırlayın.

– Reklamınızda internet ortamındaki diğer medyalarınıza atıfta bulunarak, daha fazla ortam üzerinden size ulaşılmasını sağlayın.

– Harika bir reklam hazırladınız diyelim. Bu reklamınızı en az dört defa belli aralıklarla yayımlayın. Onları saklı tutun ve çöpe atmayın.

– Reklamınızda, potansiyel alıcıların bilgi edinmek isteyeceği üç şeye özellikle yer verin. Fiyat, konum, oda sayısı ve QR Kodu… Bu bilgiler onlara mülkünüze dair en önemli bilgileri sunacaktır.

– Reklamınızı yayımlamadan önce mutlaka, diğer firmaların reklamları arasında sizin ürettiğinize benzer veya tıpatıp olan bir reklam var mı diye kontrol edin ve pişti olmayın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Bir Gayrimenkul E-postası İçin En Başarılı Konu Başlıkları

Dünyada iki tip insan vardır diyebiliriz. Birisi e-posta hesabını düzenli olarak temizleyen ve ayıklayan kullanıcılar, diğeri ise okunmamış çok sayıda postayı rastgele biriktiren kullanıcılar. İnsanlar ortalama olarak her gün 120 adet e-posta alır ve gönderir. Ancak insanların çoğu bu e-postaların hepsine tıklama eğilimi göstermez.

Peki, bu durumda bu dağınıklığın içerisinde gönderdiğimiz e-postaların öne çıkmasını nasıl sağlarız?

Konu Başlığı Seçiminin Önemi

Emlak profesyoneli olarak e-posta pazarlaması yöntemine başvuranlardansanız, gönderdiğiniz e-postaların alıcı tarafından tıklanıp tıklanmayacağı çok önemlidir. E-postanız bu iki seçenekten biriyle karşılaşır. Gönderdiğiniz alıcı, ya konu başlığınızı gördükten sonra es geçer ya da dikkat çekici bularak üzerine tıklar.

E-postanızın içeriği istediğiniz kadar etkileyici ve verimli bilgilerle donatılmış olsun, eğer alıcının hesabına düştüğünde konu satırında tıklaması gerektiğini düşündürecek bir başlık bulunmuyorsa o e-posta genellikle çöp kutusuna gider. Bu nedenle e-postanızı hazırlarken en dikkat etmeniz gereken nokta, e-postanızın konu başlığını çok iyi seçmektir.

Etkili Bir Konu Başlığı Seçmenizi Sağlayacak Formüller

E-posta hazırlarken seçilebilecek en iyi konu başlıklarını sizin için üç temel kategoride örneklendireceğiz. Elimizde kanıtlanmış bazı formüller var ve bu formüller sayesinde e-postalarınıza tıklanma oranını arttıracağınızı umuyoruz.

  • Sosyal Kanıt

Sosyal kanıtla kast ettiğimiz, başlığınızda çevrenizdeki kişilerden, ünlülerden, olaylardan veya rakamsal istatistiklerden bazı örnekler vermenizdir. Örneğin, insanlar ünlü birinin paylaştığınız içerikle ilgili yaptığı örneği duyduğunda bunu merak edecektir.

Formül: Sosyal kanıt sağlayın ve zorlayıcı bir soru sorun.

Örnek: Milyonlarca Türk’ü etkileyen olay: Kredi oranlarındaki değişimi göz ardı edebilecek misiniz?

Formül: İstenen sonuca ulaşan bir kişi ya da grubu öne çıkarın.

Örnek: Hayallerinizdeki evi Cem ve Sezin’in yaptığı gibi yeniden biçimlendirin!

Formül: İstenen zamanda istenen sonuca nasıl ulaşıldığını gösteren rakamsal istatistik kullanın.

Örnek: Komşularınız evlerini bir haftadan daha kısa bir sürede satmayı nasıl başarıyor?

  • Tehdit

Bu konu başlığı türü, insanları karşılaşacakları tehditlerden sakınmaya itiyor ve kendilerini koruma içgüdüsüyle konuyu merak edip e-postaya tıklamalarını sağlıyor.

Formül: Konunuzla ilgili bir gerçekliği çarpıtma sahasına girin veya tehditten bahsedin.

Örnek: Birçok gayrimenkul firmasının size söyleyemeyeceği 10 şey.

Formül: Bunu okuyana kadar harekete geçmeyin tarzı bir cümle kurun.

Örnek: Ev almayı düşündüğünüzü biliyoruz fakat bu yazıyı okuyana kadar sakın bir ev almayın.

Formül: Onların hatalarını ön plana çıkarın.

Örnek: Ev satın alırken yaptığınız 10 hata.

  • Kazanç

Bahsettiğimiz üç kategori içerisinde en basit olanı kazanç ile ilgili olanıdır. Çünkü bu tür konu başlıklarında başarılardan ve olumlu durumlardan bahsedersiniz.

Formül: Faydayı öne çıkarın.

Örnek: Evinizi istenilen ücretin yukarısında bir fiyata nasıl satabilirsiniz?

Formül: İstenen sonucun nasıl elde edilebileceğine dair bir başlık yazın.

Örnek: Evinizi satmayı düşündüğünüzü biliyoruz fakat bu yazıyı okumadan asla evinizi satmayın.

Formül: İstenilen sonuçları hayal etmelerini sağlayın.

Örnek: Şu anda hayal ettiğiniz mükemmel evde yaşadığını hayal edin.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Etkileyici Sanal Tur Oluşturmanın İpuçları Nedir?

Günümüzün gelişen teknolojisine ayak uydurmak zorunda olduklarının farkında olan gayrimenkul firmaları, bu teknolojinin bir parçası olan sanal tur uygulamasını da artık iyice benimsemiş durumda. Gayrimenkul sektörü çalışanları artık biliyorlar ki sanal tur uygulaması, firmalarının bulunma oranını ve medya platformlarından görülme oranını önemli derecede etkiliyor.

Nasıl mı? İnternet teknolojisinin gayrimenkul sektörüne girmeye başladığı günümüzde, dünyanın herhangi bir yerinden evlerinize talip olan bir alıcıyı düşünün. Normal şartlarda evi görme imkânı olmayan potansiyel alıcı, ona sunacağınız bir sanal tur ile herhangi bir gayrimenkulü beğenerek satın almaya karar verebilir. Ya da hazırlık aşamasında olan bir gayrimenkulünüzün neye benzediğini alıcınıza göstermek için kullanabilirsiniz.

Sanal Tur Nedir?

Sanal tur, istediğiniz herhangi bir mekânın üç boyutluymuşçasına görüntülenmesi anlamına gelir. Farenizi farklı yönlere sürükleyerek o mekânın çevresinde 360 derece(Facebook360 derece fotoğraf desteğini sunmaya başladı) dönebilir ve sanki oradaymış gibi her ayrıntıyı görebilirsiniz. Aslında gördüğünüz görüntü üç boyutlu değildir ve sadece göstermek istediğiniz mekânda çekilen birkaç fotoğrafın bir araya getirilerek slideshow şeklinde sunulmasından ibarettir. 

En güzel yanı ise, bir sanal tur oluşturabilmek için profesyonel olmanıza gerek yoktur. Üstelik bunu sadece bir müşteriye özel olarak ayarlayabileceğiniz gibi, web siteniz üzerinden tüm evlerinize uygulayabilir ve çeşitli gayrimenkul portallarında paylaşabilirsiniz.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız…

Sanal Tur Oluşturmanın Püf Noktaları

Peki, bir sanal turu nasıl yapabilirsiniz? Bu sorunun cevabı aşağıda sıralayacağımız ipuçlarında saklı. Dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.

  • Bu işi yaparken fotoğrafçılık yeteneklerinizin olup olmadığını çok fazla önemsemeyin. Evin odalarını en büyük açıyla alarak ve en yüksek çözünürlükte olmasına dikkat ederek çekin. Olmuyor diye düşünerek bir odayı çekmemeyi düşünmeyin. Olabildiğince fazla poz alın. Odanın görüntüsünün hiç olmamasındansa birkaç tane olması daha iyidir.

  • Her bir tura göre sahnelerinizi uzunluk ve sayı açısından çeşitlendirin. Ne kadar zum yapacağınızı, panorama ve diğer efektleri kullanıp kullanmayacağınızı kararlaştırın ve çekimlerinizi ona göre yapın.

  • Genel bir kural olarak en öne en iyi görüntüyü yerleştirin. Satılabilme olanağı en yüksek olandan başlayarak en iyi fotoğrafları önden geriye doğru sıralayın. Veya evin ön bölümünden başlayarak büyük odalar, oturma odası, banyo, mutfak şeklinde arka bölümlerine doğru gitme yolunu da tercih edebilirsiniz.

  • Çekimlerde parlak aydınlatma kullanın ve ağır floresan lambaları kullanmaktan kesinlikle kaçının. Floresan lambalar son derece göz alıcı olacaktır. En önemlisi de ışığı pencere camlarına yansıtmadığınıza özellikle dikkat edin.

  • Fotoğraflarınızda bir farklılık olarak yaşamın diğer belirtileri olarak evin çevresindeki okul, park, restoran ve semt aktivitelerinin görüntüsünü de kullanabilirsiniz.

  • Pahalı boyamaları ve mücevher gibi görselliği olan nesneleri kullanmaktan kaçının. Ortamın güvenli ve sade görünmesine dikkat edin.

  • Eğer sesli anlatım uygulamayı düşünmüyorsanız, her resme metin ekleme yöntemini de deneyebilirsiniz.

Bu sektörde başarı kazanabilmeniz için yazılmayanları yazarak her gün daha ciddi ve verimli şekilde çalışmaya ve üretmeye devam ediyorum. Takipte kalmanız size değer katacaktır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Kendi Gayrimenkul ‘Mem’lerinizi Oluşturun…

Yine farklı bir içerik konusu ile sizlerleyiz. Herkes Baattin’i tanıyorsa sorun yok demektir. Tamam ama, nedir bu mem? Öncelikle bundan bahsedelim. İngiliz bir biyolog olan Richard Dawkins “Gen Bencildir” isimli kitabında çok zekice bir bağlantı kuruyor. Bu bağlantıya göre, DNA’lar nasıl genler vesilesiyle sonraki nesillere aktarılıyorsa, kültürel ve sosyal içerikler de memler aracılığıyla diğer nesillere aktarılıyor.

Mem dediğimiz şey, günümüzde bir şarkı, bir slogan, bir moda öğesi veya mimari bir akım şeklinde aklınıza gelebilecek herhangi bir kültürel ve sosyal öğe olabilir. Bu memler, etkileşim yoluyla belli bir süreç içerisinde beyinler arasında sıçrayarak yayılıyor. Bunun en basit örneği, etkilendiğiniz bir sözü çevrenizdekilerle paylaşmanız ve onların da aynı sözü kendi çevresindekilerle paylaşması ve bu şekilde yayılmasıdır.

Olay çok basit, ancak etki alanı gördüğünüz gibi çok geniş. Öyle ki günümüzde memler ile koca bir sektörü yönlendirmek bile mümkün olabilir. En azından siz bireysel olarak çevrenizdeki müşterilerinizi, meslektaşlarınızı ve partnerlerinizi memlerle etkileme ve yönlendirme imkânına sahip olabilirsiniz. İster eğlenceli bir aile şirketi olun, isterseniz en yüksek kalitedeki mülkleri yöneten büyük bir şirket olun, dikkatli seçilmiş memler sayesinde iş çevrenizi yönetebilir ve tasasız bir hayata atılabilirsiniz.

Kendi Memlerinizi Nasıl Oluşturursunuz?

Bir mem oluşturmak için farklı yollar seçilebilir. Bunu konuşmalarınızın içinde yapabileceğiniz gibi, bloğunuza yazdığınız makalelerle veya yaptığınız yayınlarla da başarmanız mümkün. Ancak günümüzde en etkili mem oluşturma ve yayma vesilesi, sosyal medya, web site, telefon mesajı ve e-posta şeklinde sayılabilir.

Bunun için yapmanız gerekenler çok basit. Sosyal medya üzerinden bir mem oluşturacağınızı varsayalım. Öncelikle bir fotoğraf çekin. Örneğin ofisinizde çalışırken ki ilginç bir görüntünüz veya eğlenceli ve dikkat çekici bir ev detayının görüntüsü gibi… Ardından bu fotoğrafın üzerine vermek istediğiniz mesajı yazın. Oluşturma aşaması işte bu kadar basit. Ancak burada önemli olan paylaştığınız içeriğin dolu olması, karşınızdakinde bir his uyandırması veya onda bir algı oluşturacak etkiye sahip olmasıdır.

Bir başka yöntem de, var olan karakterler üzerinden memler oluşturmaktır. Örneğin Baaddin karikatürleri sosyal medyada herkesin kullandığı ve artık görüldüğünde merak edilen karikatürler haline gelmiş durumda. Tabi ki sizin memleriniz eğlendirici nitelikte olabileceği gibi, bilgilendirici ve eğitici nitelikte de olabilir. Gayrimenkul sektörüne ait yurtdışında yapılan memleri incelemek isterseniz, Real Estate Humor isimli görselleri takip etmenizi öneririz. Burası size ilham verebilir.

Son aşama olarak resimlerin üzerine nasıl yazı yazacağınızı bilmiyorsanız, bu da artık çeşitli uygulamalar sayesinde çok basitleşti. Android cihazlarda indirebileceğiniz Mematic ve Mem GeneratorMeme Center gibi pek çok web sitesinden kendi memlerinizi kolayca oluşturabilirsiniz.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Bilgisayarınızı Kapatın Ve Satışlarınızı Arttırmaya Koşun!

Altın madenine yalnızca online yollardan ulaşılmaz! Son on yıldır gayrimenkul sektöründekiler her şeyi internet ve teknoloji üzerinden yapmaya gayret gösteriyorlar. Özellikle bu işe yeni girenler ve amatör olanlar, internet üzerinden verilen eğitimleri son derece dikkate alıyorlar ve bu eğitimler üzerinden kendilerine bir yol belirliyorlar.

İnternetin sektöre ve sektör çalışanlarına büyük katkıları olduğunu biliyoruz elbette. Ancak bu durumun dezavantajlarını da göz ardı etmemek gerek. Özellikle son on yıl içerisinde bazı şeylerin değiştiğine tanık oluyoruz. On yıl önce insanların kullandığı metin mesajlarında, messenger uygulamalarında ve daha pek çok uygulamada gürültü faktörü henüz yoktu. Ancak o günler geride kaldı. Bugün internet ortamında istediğiniz mesajı almak istediğinizde karşınıza çok fazla gürültü niteliğinde veri geliyor. Hangisi doğru, hangisi yanlış? Hangi yolu izlemeniz gerek veya neyden sakınmanız gerek? İnsanın kafasını karman çorman edebilecek pek çok veri ve fikir mevcut.

Oysaki “eski okulun” yöntemine göre kafanızda hiçbir belirsizlik olmaz. İşi ya kaynağından ya da tecrübe edinerek öğrenirsiniz ve zaman içerisinde harcadığınız çabayla geldiğiniz nokta son derece tatmin edici olur. Eğer müşterilerinizle yüz yüze görüşmeye başlarsanız, onunla anlaşma yapma şansınız katlanarak artacaktır.

Ancak bu demek değil ki teknolojiyi hiçe sayalım ve ilkellik içinde işimize bakalım. Eğer bir yandan teknolojinin nimetlerinden faydalanırken diğer yandan teknolojiye bağımlı kalmadan işinizi yürütebilmek isteyenlerdenseniz, hiç sorun değil! Aşağıdaki sıralayacağımız tüyolar, hem müşterilerinizle göz göze temas kurmanızı sağlayacak hem de teknolojiden geri kalmanızı engelleyecektir.

Gayrimenkul sektörü hakkında bir toplantı grubu oluşturun: Her ay en az bir kere gayrimenkul sektörünün farklı yönlerini ele alan etkinlikler düzenleyin. Alım satım yapmak isteyenler mutlaka bu etkinliklere katılmak isteyecektir. Katılım sayısını arttırmak için veritabanınızda ki müşterilere etkileyici birer mail gönderin.  Ayrıca, Facebook etkinlik takvimini kullanarak toplantı ile ilgili kişi listeniz haricindeki herkese duyuru yapabilirsiniz.

Finansal planlamacılar, avukatlar tarafından düzenlenen çalışma sınıflarını bulun: İnsanlar bu tür workshoplara katılmak için para harcarlar. Çünkü bu sınıflarda, sektördeki ağın nasıl kurulduğuna dair bir şeyler öğrenebilir ve bazen de potansiyel müşterileriyle karşılaşma imkanı bulabiliyorlar. Bir taşta iki kuş!

Mülklerini satanlar için bir ev partisi düzenleyin: Onlara bir kapanış hediyesi vermek yerine, evlerine emin bir şekilde ‘güle güle’ diyebilecekleri bir parti düzenleyin. Ardından onlara evlerindeki güzel hatıralarının hikayesini anlatacak bir video hazırlayın. Bu durumda herkes, sizin müşterilerinize olan ilginizden ne kadar etkilendiğini etrafına yaymaya başlayacaktır.

Listeniz için açılış sayfaları özelleştirin: Web sitenizdeki her listenin açılışında bir pop-up yardımıyla videonuzu ekleyin. Bu videoda alım satım işleri ile ilgili bilgiler ve uyarılardan bahsedebilirsiniz. Unutmayın ki buradaki asıl amaç, müşterilerinizle konuşuyormuş havası yaratmaktır. Sadece textten oluşan bir ilanı konuşur yapmak sizi tanımalarının ilk adımı olacaktır. 

Bölgenizdeki derneklere gidin: Dernekler her zaman kendinizi tanıtabileceğiniz maliyetsiz bir yol olabilir. Dernekler aracılığıyla edindiğiniz çevrede sorulan soruları cevaplayarak, bilgiler vererek ve hatta blog yazılarınızı onlara yönlendirerek sektörde adınızı duyurma aşamasında bir adım atabilirsiniz. Ayrıca, derneklerin düzenleyeceği organizasyonlarda mutlaka yer almaya çalışın ve organizasyon tarihini takviminize eklemeyi unutmayın. 

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Etkili Emlak Sloganı Nasıl Yazılır?

Emlak sloganları müşterinize sizin işiniz hakkında ne düşüneceğini gösterir. Aynı zamanda markanızın üslubu hakkında da bir fikir verir. Akılda kalıcı ve çok yaratıcı sloganlar üretmek pekala mümkün. Peki bu harika sloganları üretirken nelere dikkat etmeliyiz;

  • Sloganınızı mümkün oldukça kısa tutun

Marka felsefenizi anlatacak mümkün olan en kısa yolu bulun. Sonra onları yazarak daha da kısaltmayı deneyin. Sloganınız 7 kelimeden daha az olsun.  Kısa sloganlar daha akılda kalıcıdır ve daha kolay anlaşılır.

  • Sloganınız anlamlı olsun

Sloganınızı sizin dışınızda herkesin anlayabilmesi için en anlamlı şekilde oluşturmaya çalışın. Sloganınız hatırda kalıcı ve marka kimliğiniz ile tutarlı anlamlı olmalıdır. Kentucky Fried Chicken’ın sloganı “Parmaklarınızı Yalatacak Kadar İyi” anlamlı bir slogandır çünkü firmanın amacı müşterilerine lezzetli yemekler sunmak üzerinedir.

  • Sloganınızla bir değer teklif edin

Sloganınız müşterilerinize ne teklif edeceğinizi içinde saklamalıdır. Müşteriye odaklanın, ihtiyaçlarını, isteklerini, korkularını sloganınıza yansıtın.

  • Sloganınız marka tonunuz ile uyuşmalıdır

Sloganınız ile markanızın ifade biçimin aynı olması gerekir. Örneğin Nike’ın “Just do it” (Sadece yap) sloganı markanın hareketli, dinamik, yenilikçi karakteri ile uyumludur. Ama bu sloganı bir dondurma dükkânı için kullanmaya kalkarsanız çok kötü sonuçlar elde edersiniz.  

Bu yazımızda sizinle bazı ünlü markaların emlak sloganlarını paylaşacak ve neden işe yaradıkları üzerinde duracağız.

  • Doğru olanı yap, hemen ara”

Doğrudan ve pozitif yaklaşımı olan bu slogan müşterileri harekete yönlendiriyor.

  • Garanti! Kiranızı biz öderiz”

Herkes garantiyi sever özellikle de biri kiranızı ödüyorsa. Güven duygusu yaratan bu reklamda müşterileri harekete geçiriyor.

  • Ninenizin emlak uzmanı değil”

Markayı genç ve açıkgöz olarak konumlandıran eğlenceli bir slogandır. Müşteriler eğlenceli, kendilerini gülümseten sloganları severler.

  • Rüyalarınızı biz gerçekleştirelim”

Popüler bir sloganın biraz değiştirilerek kullanılmış bir versiyonu.

  • Biz, müşteriyiz”

Basit fakat markanın müşteri merkezli konumlandırıldığını ifade etmeye yeten bir slogan.

  • Hayallerinizdeki sevimli evi bulmanıza yardım ediyoruz”

Bu marka müşterilerine mükemmel evi bulmalarına yardım edeceği sözünü veriyor.

  • Bu senin şehrin. Onu sahiplen”

Bu slogan ilk kez ev alacak kişilere sesleniyor ve şehrin gururundan faydalanıyor.

  • Boş evleri satmak için bakımlı evlere dönüştürmek gerekir”

Şirket bu slogan ile müşterilerine bir ipucu veriyor ve bakımsız evlerin satılabilmesi için bakımlı hale getirilmeleri gerektiği ipucunu veriyor.

  • Gayrimenkul değil hayat tarzını satıyoruz”

Slogan bunun sıradan bir emlak olmadığını bunun hayat tarzı satmakla ilgili olduğunu vurguluyor.

  • Büyük hayallere küçük devler”

Herkes küçük şeyleri sever ve yanında olmak ister bu slogan da markayı küçük dev olarak gösterip basitleştirerek müşteri çekmeye çalışıyor.

  • Ev sahipleri ve kiracıların buluştukları yer”

Slogan emlak şirketinin uzmanlık alanını ve hedef kitleyi belirtiyor.

  • Aradığınız ev, telefonun ucunda”

Çok sevimli ve hedefi on ikiden vuran bir slogan

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İşinde Kullanılan Yaratıcı 4 Uzlaşma Taktiği…


Neden bir gayrimenkul danışmanıyla görüşülmeli sorusunun cevabı; kesinlikle danışmanların sahip olduğu uzlaşma yetenekleri. Bu yüzden bu yeteneğinizi kullanmaktan çekinmemeli ve müşterilerinize neler başarabileceğinizi göstermelisiniz.

Gayrimenkul danışmanı olarak muhabbet ederek başladığınız sunumlarla yüksek fiyatlı ürünler satıyorsunuz. Üstelik bu satışı yaparken hem ev sahibinin hem de alıcının mutlu olacağı şartlar yaratıyorsunuz. Belki farkında değilsiniz ama bu inanılmaz bir yetenek.

Uzlaşma sağlamak bu mesleğin en zorlu taraflarından birisi (üstelik söz konusu olan ticaret “Taşınmaz”…) . Para veren ve para alan tarafları orta noktada buluşturmak hiç kolay değil. Bu yüzden de uzlaşma sürecinde parayı tartışmamalısınız. Konu kazanç olunca uzlaşma sağlanması mümkün değildir.

Müşterilerinizi iyi tanımanız ve her iki tarafın da önceliklerinin ne olduğunu anlamanız gerekiyor.

Bir ev satış aşamasına geldiğinde sözleşme için üstünden geçmeniz gereken bazı önemli noktalar var:

  • Tarafların finansal durumu

  • Kapora miktarı

  • Evin fiyatı

  • Evcil hayvan durumu

  • Tadilat durumları

Bu saydıklarımız açıklığa kavuşturmanız gereken noktalardan sadece birkaçı. Bu yüzden uzlaşma konusunda taktiksel davranmanız gerekiyor ki süreç yorucu olmadan kolayca atlatılabilsin.

Gelin şimdi 4 farklı ve yaratıcı uzlaşma metoduna göz atalım:

  1. Küçük Lokmalar

İlgili resimHem satıcı hem de alıcı tarafında isteklerinizi küçük küçük söyleyeceksiniz. İsteklerin hepsini aynı anda söylerseniz müşterinizin gözü korkar. Ama genel konseptte göze batmayan küçük parçalara bölerseniz yavaş yavaş hepsini kabul ettirirsiniz.

Diyelim ki 700,000 Dolar değerinde bir konut satışı yapmak üzeresiniz ve alıcınız çatının yenilenmesini ve evin boyanmasını istiyor. Konut sahibine önce çatı masrafının 700,000 Dolar’a kıyasla ne kadar az olduğunu gösterecek ve kabul ettireceksiniz. Başka bir zamanda da aynısını boya işlemleri için yapacaksınız.

  1. Sorun Sahibinindir

İlgili resimUzlaşma masalarında yaşanılan en büyük sıkıntı taraflardan birisinin sahip olduğu sıkıntıyı diğer tarafa mâl etmesidir. Bir gayrimenkul danışmanı olarak herkesin kendi problemini çözmesini sağlamalısınız. Gereğinden fazla problemle uğraşmak müşterilerinizi bezdirebilir.

Diyelim ki aynı 700,000 Dolarlık satış için taraflarla masaya oturdunuz. Alıcı evi beğendiğini ve alacağını söylüyor. Şu an için ise kaporayı ödeyecek parası yok. Burada müşteriye alternatif yöntemler sunmak satıcının görevi değildir. Alıcı bu ayarlamayı sizin tavsiyelerinizle kendisi yapmalı.

  1. İyi Polis, Kötü Polis

İlgili resimBir uzlaşma masasında kendinizi iyi polis, diğer tarafı da kötü polis olarak göstermelisiniz. Kötü polis duruma göre alıcı ya da satıcı olabilir. Şartları, konuştuğunuz tarafın iyiliğini düşünerek yumuşatmaya çalıştığınız izlenimini verirseniz orta yolu bulabilirsiniz.

Diyelim ki aynı 700,000 Dolarlık ev için alıcının bir istek listesi var. Eğer ki ev sahibi bu istekleri direkt reddederse alıcının hevesi kırılabilir. Bu yüzden siz bu istekleri en iyi şekilde aktaracak ve minimal kesintilerle satıcıya kabul ettireceksiniz. Minimal kesintileri de alıcınız kabul edecek.

  1. Teklifi Geri Çekme

withdrawn offer ile ilgili görsel sonucuBazen asla uzlaşma sağlayamayabilirsiniz. Alıcı ya da satıcı taviz vermek konusunda çok keskin davranıyorsa teklifin artık masada olmadığını söyleyin. Bunu satıcıya müşterinin vazgeçmek üzere olduğunu ya da alıcıya satıcının vazgeçtiğini söyleyerek yapabilirsiniz. İnsanlar için ulaşılmaz olan her zaman daha çekicidir. Ellerinden kaçtığını düşündükleri bir teklif için istekleri daha yüksek olacak.

Diyelim ki alıcınız evi çok beğendi ama fiyatın düşmesi için satın alma işlemini yapmakta ayak diretiyor. Ona evin artık satışta olmadığını söylemeniz endişelenmesine neden olacak ve daha uzlaşmacı davranacak. Artık yapacak bir şey kalmadığında gayrimenkul danışmanına rus ruleti oynamaktan başka çare kalmıyor.

Başarılar Dilerim…

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Farklı Öğrenme Metotlarına Seslenebilen Pazarlama Kelimeleri

Tüm pazarlama stratejilerinin ortak amacı müşteriye belirli bir mesajı iletebilmektir. Bu mesaj bazen bir ürünü satın almalarını sağlamayı, bazen markanın bilinirliğini artırmayı, bazen de bir şirketin tanıtımını yapmayı içerebilir. Emlak piyasasında ise ürünleriniz listelediğiniz konutlardır ve danışmanlık hizmetinizi, yani aslında kendinizi pazarlarsınız.

Kullanacağınız tüm pazarlama stratejilerinde doğru mesajı verebilmeniz gerçekten çok önemli. Bunun için de müşterilerinizin psikolojisini anlamanız gerekiyor.

Nörolinguistik Programlama (NLP) adı verilen ve 1970’lerde matematikçi John Grinder ve dil bilimci Richard Bandler tarafından geliştirilmiş bir iletişim tekniği var. Bu teknik, kişilerin ve şirketlerin iletişim becerilerini geliştirmelerini ve başarıya daha hızlı ulaşmalarını hedefliyor.

Bu tekniğe göre, insanların edindikleri bilgileri işleme alabilmelerinin 3 yolu var. Daha doğrusu, her insan bu 3 bilgi edinme yolundan birisine çok daha yatkın oluyor:

  • Görsel

Görsel işlem gözler aracılığıyla gerçekleşiyor ve insanlar bilgiyi resimlerden ve görsel objeleri çağrıştıran kelimelerden ediniyor.

  • İşitsel

İşitsel işlem sesler üzerinden ilerliyor ve bilgi sesten ya da işitsel öğeleri çağrıştıran kelimelerden ediniliyor.

  • Kinestetik

Kinestetik konsepti dokunma veya duyguları ifade ediyor. Duygular ise içsel ve dışsal olarak ikiye ayrılıyor. İçsel duygular mutluluk, huzur, endişe gibi duyguları ifade ederken, dışsal duygular tat, koku, dokunma gibi fiziksel hareketleri içeriyor. Bu duyguları harekete geçiren kelimeler kinestetik işleme alınıyor.

visual auditory kinesthetic ile ilgili görsel sonucu

G-İ-K Metodu

G-İ-K, yani Görsel-İşitsel-Kinestetik metodu özellikle gayrimenkul piyasası için geliştirilmiş olmasa da, her türlü pazarlama aktivitesi için kullanılabiliyor. Bu yüzden siz de bu metodu rahatlıkla hazırladığınız konut reklamlarında kullanabilirsiniz.

Görsel kelimeler kullanarak gözlerini efektif kullanan müşterilerinizi yakalayabilir, işitsel kelimelerle sese duyarlı müşterilerinize seslenebilir ya da iyi kullanılmış kinestetik kelimeler ile duygusal müşterilerinizle iletişim kurabilirsiniz.

Kafanızın karıştığının farkındayız. Bu yüzden konsepti daha iyi anlamanız için şimdi bazı örnek kullanımlar göstereceğiz. Bu söz öbeklerini rahatlıkla hazırladığınız pazarlama materyallerinde kullanabilirsiniz.

Görsel

  • İç ferahlatıcı bir mekan

  • Bakış açışınızı değiştirecek bir yapı

  • Bir tabloyu andıran doğa

  • Tam bir görsel şölen oluşturan parklar

  • Manzaranın tadını çıkarabileceğiniz bir balkon

İşitsel

  • Kulak vermeniz gereken bir kampanya

  • Sesini duyurmak isteyen bir ev

  • İletişiminizi artıracak sosyal mekânlar

  • Doğayı dinleyebileceğiniz bahçeler

Kinestetik

  • Tadı damağınızda kalacak aktiviteler

  • İçinizin mutlulukla dolacağı yaşam alanı

  • Doğanın kokusunu içine çekebileceğiniz bir manzara

  • Endişelerinizi geride bırakabileceğiniz bir ortam

  • Huzurla çocuklarınızı izleyebileceğiniz park alanları

İyi pazarlama miktarlarla değil, nitelik özellikleriyle değerlendirilir. Paranızı, enerjinizi ve zamanınızı size en çok getirisi olacak aktivitelerde harcamalısınız.

Kullanacağınız pazarlama materyallerinde görsel, işitsel ve kinestetik kelimeler kullanmanız, bilgiyi işleme alma tarzı farklı olan tüm müşterilerinize hitap etmenizi sağlayacak. Ama broşürler, televizyon reklamları ya da sosyal medya paylaşımları gibi farklı materyaller kullanmayı da bilmelisiniz.

Doğrudan pazarlama kanalları emlak sektörü için daha efektiftir. Ama pazarlama kanallarını kullanırken hedef kitleye ulaşmanızı sağlayacak araçlara yönelmeli ve kendinizi pazarlamaktan vazgeçmemelisiniz. Pazarlama için uzun vadeli bir plan yapın ve sonuçlarınızı takip edin.

Yazıyı küçük bir beyin jimnastiği ile bitirmek istiyoruz.

Aşağıda herhangi bir ilan sitesinden aldığımız rastgele bir ilanı paylaşıyoruz:

Ana cadde üzerinde, deniz manzaralı, 200m2, 4+1, 2 banyolu, asansörlü, kapıcılı, prestijli binada, boya badanası yapılmış, spot aydınlatmalı, klimalı, beyaz eşyalı, kiralık daire.. Detaylar için lütfen iletişime geçiniz.”

Sizden ricamız, bu ilanı yazı boyunca bahsettiğimiz görsel, işitsel ya da kinestetik kelimeleri kullanarak nasıl baştan yazabileceğinizi düşünmeniz.

Hatta lütfen yazıların yeni halini yorum olarak paylaşmaktan da çekinmeyin. Ne de olsa bilgi paylaştıkça çoğalır.

Emlak Satış Sürecinde Başarılı Pazarlığın Şifreleri Nelerdir?

Bu işte para kazanabiliyor musunuz, yoksa bir çok emlak profesyoneli gibi siz de zararda mısınız? Güçlü iletişim becerileri herhangi bir konuda yapılan anlaşmada başarıyı da beraberinde getirir. Bunu şansa bırakamazsınız.

İyi bir pazarlık insanı olmak, önceden hazırlık ve beceri gerektirir. Her bir anlaşma birbirinden farklıdır ancak başarılı sonuçlanmasını garantileyen basit ipuçları mevcuttur.

Bu yazımızda başarılı bir pazarlamacı olmak için yardımcı olacak güçlü püf noktalarından bahsedeceğiz.

Kendine Güvenen ve Olumlu Tavır

Bir konuda anlaşma yaparken takındığınız tavır, anlaşmanın ne kadar başarılı olacağını belirleyecektir. Bu konuda başarılı olmak için pozitif bir tavır takınmalısınız. Pazarlık sırasında, karşınızdaki kişiyi ikna ettikten sonra yaşayacağınız mutluluğu ve keyfi aklınıza getirin.

Yaşamımızda, düşündüğümüz şey her ne ise yüzümüze yansımasını engelleyemeyiz. Bu sebepten dolayı özellikle satış yapmaya çalışırken aklınıza olumlu düşünceler getirmelisiniz. Başarılı olacağınızı ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğinizin farkında olun.

Araştırmanızı Yapın

Her pazalama öncesi, müşteri ile iletişiminiz başladığından beri edindiğiniz bilgiler üzerine bir strateji hazırlamalısınız. En iyi sonucu almak için parça parça sizi hedeflediğiniz başarıya götürecek adımları tanımlayın. Görüşme yapmadan önce aşağıda ki soruların cevaplarını irdeleyin;

  • Görüşeceğiniz insanların kişilikleri nedir?

  • Nihai kararı kim verecek?

  • Pazarlığa tabi olmayan noktalar neler?

  • Hangi noktalarda taviz vermek gerekebilir?

  • Yaşanacak duygusal patlamaları nasıl kontrol edebilirsin?

  • İki taraf içinde kazan-kazan durumu nasıl ayarlanabilir?

  • Bugüne kadar süreçte neler yaşandı?

Planını Önceden Yap

Bir stratejiye sahip olmak oldukça iyi bir adımdır. Bu işi en iyi yapanlar, beklentilerini daima görüşmelerden önce belirlerler. Başarılı emlak profesyonelleri istedikleri sonucu almak için yapacaklarını önceden bilirler.

Altta Yatan Sebepleri Öğren

Müşteri ile görüşmeden bunu bulmak gereklidir. Eğer anlaşmada başarıya ulaşmak istiyorsanız, sadece görünürde olanı değil, altta yatan sebepleri de ortaya çıkarabilmek gereklidir. Bunu yapabilmek için müşterinizin güvenini kazanmış olmalısınız. Karşılıklı ilişkilerin güçlü olduğu durumlarda insanlar, düşüncelerini ya da şüphelerini daha rahat paylaşabilmektedir. Peki, üzerinde düşünmeniz gereken noktalar nelerdir;

  • Emlak sahibi, mülkü neden şu anda satışa çıkardı?

Söz konusu mülkün satış sebebi sadece para mı, yoksa para ile yapacakları birşey mi? Söylemlerinizi geliştirirken izleyeceğiniz yolu bu sebeplere göre oluşturmalısınız. Aksi takdirde, belirlenen fiyat üzerine sıkıntılar çıkabilir ve beraberinde ego ve gurur çatışmaları yaşayabilirsiniz. Bu durum başarılı olabilecek bir görüşmenin felaketle sonuçlanmasına neden olacaktır.

  • Alıcı neden özellikle bu mülkü satın alıyor?

Bu evi almak istemedeki esas sebep nedir? İhtiyaçları ya da gereklilikleri nelerdir ve neye göre bu evi belirlemiştir? Müşterinizin özelliklerini göz önüne alarak burayı özel yapan nedir, bunu ortaya çıkarmalısınız. Yapacağınız bu araştırma ile birlikte uygulayacağınız strateji değişecektir.

Bir alış-veriş ya da bir iş kapsamında alıcı ve satıcının bu konudaki düşüncelerini ve hassasiyetlerini öğrenmeye çalışmak; genel anlamda ve istatistikler ile edinemeyeceğiniz bilgiyi size sağlayacaktır.

Müşterinize Karşı Açık ve Makul Olun

Yapacağınız iş ile ilgili ikna edici olduğunu düşündüğünüz fikirlerinizi müşteriye dayatmaya çalışmayın. Bunun yerine, ucu açık ve onun konu ile iligli düşüncelerini öğrenmeye yönelik sorular sorun.

Karşınızdaki kişinin endişelerini ve isteklerini anlamak için daha dikkatli dinleyin. Vücut dillerini inceleyin ve kişinin söylediklerini anladığınızı ve konu ile ilgili fikirlerine saygılı olduğunuzu dikkatli bir şekilde farkettirin.

Satış Sırasında Karşılaşılabilecek Sorunları Not Alın

Müşterinizin emin olarak söylemediği, hatta mantıklı bir sebebi olmasa da endişe ettiği noktaları belirtmesine izin verin ve bunları yazılı olarak bir kenara not alın. İleride ki görüşmelerde bu notlara geri dönüp belirtmeniz gereken unutulmuş konular olabilir.

Karşınızdaki Kişiden Gelen Duygusal Enerjiye Açık Olun

Birisini aktif dinleme süreci ile vücüt dilini gözlemlemek karşıdaki kişinin saldırgan, savunmada ya da kapalı bir düşüncede olduğu ile ilgili sinyalleri görmemizi sağlar. Daima, kullandığınız sözcükleri ve vücut dilinizi karşınızdaki kişiye olan saygı ve kurduğunuz empatiyi gösterecek şekilde ayarlamalısınız, aslında öyle düşünmüyor olsanız bile.

Ne Olduğu Önemli Değil, Olayı Kişiselleştirmeyin

Herhangi bir sorun olduğunda, profesyonel duruşunuzu bozmayın ve savunmaya geçmeyin. Bunun yerine bu duruma neyin sebep olduğunu bulmaya çalışın. Sıkıntının size dönmesine sebep olacak tavırlardan kaçının. Duygusal olmak yerine karşınızdakini dinlemenin ve sakin kalmanın gerekli olduğunun bilincinde olun.

Sessizliğin Gücünü Hafife Almayın

Sükut, becerikli bir emlak profesyonelinin en önemli araçlarından biridir. Bazı durumlarda acele etmek faydalı iken bazen çok erken bir yorum ya da öneride bulunmak emlak profesyonelinin gözden düşmesine ve iş üzerindeki kontrolünü yitirmesine sebep olabilir.

Sessizliğinizi korumalısınız, tarafların bir çıkış noktası bulmak için biraz zamana ihtiyaçları olabilir.

Yargılayıcı ya da Eleştirel Olmayın

Müşterileriniz kullandığı sözlere çok takılmayın, kendinizi onun pozisyonuna koyup o şekilde düşünmeye çalışın. Bir yorumda bulunmadan önce bırakın kendi durumlarını ve görüşlerini aktarsınlar. Farklı düşünüyorsanız bile bu saygılı ve anlayışlı tutum daha açık bir iletişim ve konu ne olursa olsun ortak bir yol bulmanıza fayda sağlayacaktır.

Ancak karşıdaki insan ne dediğini anlamıyor ve dinlemiyor ise, karşıdaki kişiye bakış açınızı göstermek için başka yollar denemek zorundasınız.

İtirazları Başlamadan Önleyin

Temel olarak önerilerinizi karşılaşabileceğiniz itirazlara göre hazırlayın. Bu durumda bir iş arkadaşınız ya da ortağınız ile konu hakkında beyin fırtınası yapmalı, farklı bir kişinin durum hakkındaki fikirlerini edinmelisiniz.

Ayrıntıya Girmeden Önce Genel Çerçeveyi Belirleyin

Örneğin, bir satış işlemi için anlaşma yaptığınızda, hemen fiyat üzerine tartışmak yerine öncelikle iki tarafında tercih edeceği şartları ve kuralları belirleyin.

Müşterinizin Sert Tutum Takınmasını Engelleyin

En iyi pazarlamacılar her zaman için ellerinde biraz pazarlık payı bırakırlar. Karşı tarafın talepleri doğrultusunda hemen imtiyaz tanımazlar. Her zaman pazarlık kapısını açık tutmak zorundasınız, satıcının hiçbir zaman “istediğim fiyat budur, daha düşüğü için gelme!” ya da alıcının, “bu benim son teklifim, kabul etmiyorsan gidiyorum!” bu tip cümleler kurmasına izin vermeyin.

Eğer, müşterinizin bu cümleleri bir kere kullanmasına izin verirseniz, tüm pozisyonunuzu kaybedeceğiniz kesindir. Kendinize her zaman – küçük bile olsa – bir hareket alanı bırakmalısınız.

İki tarafın da kazandığı seçenekleri aklınızdan çıkarmadan, mutlaka başka bir yol olacağının farkında olun, esnek olup pazarlığı tekrar o yola sokmaya çalışın. Müşterinizin düşüncesini anlayın ve ortamı germeden iki tarafında memnun kalacağı seçeneği denemeye devam edin. 

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Sahibinden Emlak Satışının Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?

indir (1).jpeg

Yerleşimin yoğun olduğu caddeler Emlakçı kaynıyor, uluslararası gayrimenkul şirketleri Türkiye’de franchise veriyorlar, ofis üstüne ofis açıyorlar. Diğer yandan hemen herkesin satıcı ya da alıcı olarak sahibinden satılık emlak denemesi olduğunu görüyoruz. Sahibinden.comdaki satılık emlakların sadece %20’si gerçekten sahibinden satılık. Ancak sahibinden satılık olarak piyasaya çıkan gayrimenkullerin %90’ının bir süre sonra ilanlarının kalktığını ve emlak firmaları aracılığı ile satışa sunulduklarını görüyoruz. Peki bu sahibinden satılıklar neden sonradan emlak firmaları aracılığı ile satışa çıkıyor, bir gayrimenkulü aracılardan faydalanmadan satmaya çalışmanın avantajları ve dezavantajları neler?

SAHİBİNDEN SATMANIN AVANTAJLARI :

1 – Kontrol tamamen sizdedir :
Gayrimenkuller şahısların sahip oldukları en değerli varlıklar. Bu varlığı teslim edeceğiniz, satışı için yetkilendireceğiniz kişiye güvenmeniz gerekir. Eğer güvenebileceğiniz böyle bir kişi yok ise, olumsuz pek çok tecrübe yaşanan emlak sektöründen bir kişiye güvenmek zordur. Bu nedenle kendi işinizi kendiniz görmek zorunda hissedebilirsiniz.

2 – Mülke özel bilgi :
Gayrimenkul ile ilgili en detaylı bilgiye mal sahibi sahiptir. Emlağın geçmişini, özelliklerini, komşularını, çevredeki imkanları bir emlakçı sizin kadar bilmeyebilir.

3 – Farklı fiyat seviyeleri deneyebilirsiniz :
Eğer satış için aceleniz yok ise ve gayrimenkulün değeri konusunda yeterli veriye sahip değilseniz üst seviyelerden fiyat ile piyasayı yoklayabilirsiniz. “Acaba ucuza mı sattım?” şüphesine kapılmazsınız.

4 – Komisyon ödemezsiniz :
Emlakçılar ve gayrimenkul danışmanları %1-%3 aralığında komisyon ya da hizmet bedeli ile çalışıyorlar. Pazarlama ve satışı kendiniz gerçekleştirdiğinizde bu tutarları ödemezsiniz.

5 – Aracılar ile çalışmak istemeyen alıcıları çekersiniz :
Bazı alıcıların zamanları kısıtlıdır, bu alıcılar emlakçılar ile çalışarak hızlı sonuca ulaşmak isterler. Bazı alıcılar ise en uygun fiyattan alım yapmanın peşindedirler. Bu kişiler aracıyı aradan çıkartarak ve kendileri pazarlık yaparak daha uygun fiyat ile gayrimenkulü satın alacaklarını düşünürler.

SAHİBİNDEN EMLAK SATIŞININ DEZAVANTAJLARI :

1 -Yetersiz Pazarlama :
Pazarlama çalışmalarını sizin yapmanız gerekir. Eğer bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip değilseniz yeteri kadar alıcı adayını çekemezsiniz. Gayrimenkul danışmanlarının faydalandığı Ofis içi paylaşım, Marka zinciri içi paylaşım, diğer emlakçılar ile paylaşım, broşür ile tanıtım, veri bankasındaki alıcılara tanıtım gibi pazarlama aktivitelerinden faydalanamazsınız. Alıcınız az olduğunda pazarlık gücünüz de az olur. Komisyon vermeyeyim, daha çok kazanayım derken düşük bir fiyata razı olmak durumunda kalabilirsiniz.

2 – Minimum Tanıtım :
Emlak firmaları kendi portallarında ve çeşitli internet sitelerinde satılık gayrimenkulleri tanıtırlar. Tanıtımlarını ön plana çıkartmak için özel uygulamalar ve paketler kullanırlar. Bireysel kullanıcılar bunlardan yeteri kadar faydalanmadıkları için tanıtım seviyeleri düşük kalır, az sayıda alıcıya ulaşırlar. Az alıcı düşük pazarlık gücü ve düşük fiyat olarak geri teper.

3 – Yanlış Fiyat :
Satmasam da olur diyorsanız sorun değil. Ancak bir mülk yanlış fiyat ile piyasaya çıkıp uzun süre satılmadığında dile düşer. Ya malda sorun vardır, ya mal sahibi sıkıntılı biridir diye alıcıların ilgisi azalır. Fiyatı indirdiğinizde bile normalde gelecek alıcılardan daha azı gelir. Az alıcı düşük satış fiyatı ile sonuçlanır.

4 – Yetersiz Paylaşım :
Mal sahibi yetki vermediği için emlakçılar o mülk için çalışmazlar. En fazla internete bir ilan koyarlar ve ilgilenen olur ise görmeye götürürler. O ilana gerek yoktur çünkü mal sahibinin ilanı zaten vardır. Oysa piyasada gezen gerçek alıcılar ile gayrimenkul danışmanları iç içedir. Bu alıcılar ile her gün görüşmeler yapılır, yer gösterilir. Aracılar önce hizmet bedeli garantili yerlere götürürler alıcılarını, ancak buralardan sonuç alamazlar ise yetki almadıkları emlakları göstermeyi düşünürler.

5 – Pazarlık Zorluğu :
Dönem alıcı dönemi, piyasada alıcıdan çok satıcı var. 
Sahibinden.com‘a baktığımızda İstanbul’da satılık 200.000 üstünde konut görüyoruz ve sayı sürekli artıyor, her ay bunların ancak 10.000’i satılıyor (TUIK 2016 verileri). Alıcılar da bu durumun farkındalar. Mal sahipleri gayrimenkulünü görmeye gelen alıcıyı arayıp, “Beğendiniz mi? Almayı düşünüyor musunuz? Hangi fiyattan almayı düşünürsünüz?” diye sorduğu anda pazarlıktaki bütün gücünü kaybediyor. Aracılar ise bu aramaları mal sahibinin pazarlık gücünü düşürmeden yapabiliyorlar. Bu noktada emlakçı ya da Gayrimenkul Danışmanı ile çalışmanın faydası ortaya çıkıyor çünkü bu kişiler alıcı ve satıcı arasında köprü görevi üstlenirler ve iletişimin sürmesini sağlarlar.

6 – Duygusal Nedenler ile Satışın Kaçırılması :
Herkes kendi malına duygusal olarak bağlıdır. İçinde özel anlar yaşadığı, kıymetli hatıralarının olduğu bir mülkün piyasa rayicinden daha değerli olduğunu düşünür. Sorunları gözüne batmaz. Alıcı için önemli olmayan, kendilerine hitap eden özellikleri gereğinden fazla önemser. Bunlar pazarlığın sonuçlandırılmasını engeller. Alıcının pazarlık aşamasında fiyatı düşürmek için yaptığı olumsuz yorumlara duygusal tepkiler verilmesi satışın kaçırılmasına yol açar.

7 – Güvenlik Riskleri:
Satılık mülkünüzü görmeye gelen kişinin kötü niyetli olup olmadığını bilemezsiniz. Evinize aldığınız kişi farklı nedenler ile gelmiş olabilir. Emlak danışmanları alıcıların önce kimlik bilgilerini alıp sonra gayrimenkulü gezdirdikleri için kötü niyetli kişiler elenir.

8 – Zaman Kaybı :
Eğer emekli iseniz, yapacak başka işiniz yok ise, satılık emlakta ya da yakınında oturuyorsanız işiniz daha kolay. Ancak çalışıyorsanız ya da uzakta oturuyorsanız ilgilenenlere yer göstermek için zaman ayırmanız lazım. Bir de emlak turisti denilen, gerçekte alıcı olmayıp sadece meraktan gelip görmek isteyenler ile uğraşmak size oldukça zaman kaybettirecektir.

9 – Yıpranan Sinirler :
Sahibinden satılık yetersiz pazarlama, yetersiz tanıtım, yanlış fiyat ile piyasaya çıkınca alıcılardan çok emlakçılar arar. Mal sahibi harcadığı zamana ve paraya üzülür, sinirleri yıpranır.


Ecrimisil Nedir? Ecrimisil İşlemleri Nasıl Yapılır?

indir

Ecrimisil İşlemleri​​​

1. Ecrimisil Kavramı ve Unsurları

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (d) bendinde ecrimisil, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın İdarece talep edilen tazminatı olarak tanımlanmıştır.

Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (e) bendinde Fuzuli şagil (İşgalci), kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişilerdir, şeklinde tanımlanmıştır.

Söz konusu tanımlar incelendiğinde ecrimisil,

– İzinsiz olarak kullanılan bir mal vardır.

– Malın sahibinin bu malı kullanamamaktan dolayı zarara uğrayıp uğramadığına bakılmaz.

– Bu maldan işgal, tasarruf veya herhangi bir şekilde kullanılarak faydalanmak söz konusudur.

– İşgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaz.

– Ecrimisilin takdirinde taşınmazın işgalden önceki haliyle getirebileceği muhtemel gelir esas alınır.

– Ecrimisil mal sahibi tarafından istenir, fuzuli şagil tarafından ödenir.

– Ecrimisil, malın sahibinin izinsiz kullanımının karşılığı olan bir tazminattır.

unsurlarını içermektedir.

2. Milli Emlak Açısından Ecrimisil İşlemleri

​​​Milli Emlak Genel Müdürlüğü Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere ilişkin ecrimisil işlemlerini, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik, 336 Sıra Sayılı Milli Emlak Genel Tebliği gibi yasal ve idari düzenlemelere göre yürütmektedir.

3. Hazine Taşınmazlarında Ecrimisil İşlemleri

Hazine taşınmazlarının gerçek veya tüzel kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde; tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde taşınmaz tespit tutanağına dayanılarak bedel tespit komisyonunca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere, bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir.

Ecrimisil tespit ve takdir edilirken, Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüzölçümü, niteliği, verimi (tarım arazilerinde), alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, taşınmazın kullanım şekli ve işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi her türlü ölçütler dikkate alınır.

Ecrimisilin tespitinde ayrıca; aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. Ecrimisil tespit ve takdirinde göz önünde bulundurulacak bilgiler, gerektiğinde köy, mahalle, cadde ve sokak itibariyle sorulabilir.

Ecrimisil bedeli; bedel tespit komisyonunca tarımsal amaçlı kullanımlar ile belediye ve mücavir alan sınırları dışında gelir getirici unsur taşımayan kullanımlar için taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde birbuçuğundan; belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve planlı alanlarda tarım dışı kullanımlar için ise taşınmazın emlak vergisine esas asgari değerinin yüzde üçünden az olmamak üzere ecrimisil tespit ve takdir edilir.

Belediye ve mücavir alan sınırları dışında veya köy sınırları içinde olan ve tarımsal amaçla kullanılmakta iken, belediye sınırlarının genişlemesi sonucunda belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan ve/veya imar planına tabi tutulan taşınmazların tarımsal amaçlı kullanımından dolayı ecrimisil tespit ve takdirinde, tarımsal kullanım dikkate alınır. Ancak, bu taşınmazların ecrimisil bedeli; taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu ilçede taban, kıraç ve sulu arazi için belirlenen emlak vergisine esas asgari arazi metrekare birim bedellerinin yüzde bir buçuğundan az olamaz.

Emlak vergisine esas asgari metrekare birim değeri belirlenmemiş olan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerler için ecrimisil tespit ve takdirinde, birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas metre kare birim değeri dikkate alınır.

 Ancak, tespit ve takdir edilen ecrimisil bedeli kira bedelinden az olamaz.

Takdir edilen ecrimisiller, takdir tarihinden itibaren onbeş gün içinde ecrimisil ihbarnamesi düzenlenerek fuzuli şagile, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre öncelikle elden veya iadeli taahhütlü mektupla, bu şekilde tebliğ edilemeyenler diğer usullere göre tebliğ edilir. Ecrimisil işleminde İdarece maddi, kişide, işgal edilen alanda veya yüzölçümde ya da benzer şekilde hata olduğunun belirlenmesi halinde, bu hata İdarece hangi aşamada olursa olsun resen düzeltilir ve yeniden ecrimisil ihbarnamesi düzenlenerek ilgililerine tebliğ edilir.

Ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili İdareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabilir. Bu süre içerisinde ecrimisil işlemine karşı düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmemesi veya itiraz edilmesine rağmen aynı süre içerisinde bu itirazdan kayıtsız ve şartsız olarak vazgeçilmesi ya da yine bu süre içerisinde dava açılmış ise aynı süre içerisinde davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi halinde yüzde yirmi indirim uygulanır.

Düzeltme talepleri, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanır ve sonucu karar tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde düzenlenecek Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi ile ilgilisine tebliğ edilir. Ecrimisil ihbarnamesine yapılan itiraz veya açılan dava ile ecrimisil düzeltme ihbarnamesine açılan dava İdarece yapılan ve resen düzeltilmesi gereken hatalara ilişkin ve bu hata İdarece düzeltilir ise; bu durumda da açılan davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi halinde yüzde yirmi indirim uygulanır.

Düzeltme taleplerini inceleyip karara bağlayacak komisyonların kuruluşu, çalışma esasları ve yetki sınırlarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Ecrimisil; Ecrimisil İhbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde muhasebe birimlerine ödenir. Bu süre içerisinde ecrimisilin peşin ödenmesi halinde yüzde onbeş indirim uygulanır. Ecrimisil borçlusunun ödeme güçlüğü nedeniyle yazılı olarak talep etmesi hâlinde ecrimisil, en az yüzde yirmibeşi peşin kalan kısmı ise İdarenin uygun göreceği taksit zamanlarında ve en fazla üç yıl içinde taksitler hâlinde ödenebilir. Alacağın kalan kısmına kanuni faiz uygulanır.

Köy sınırları içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların işgalcilerinden tahsil edilen ecrimisil gelirlerinin yüzde beşi, 442 sayılı Köy Kanununda belirlenen görevlerde kullanılmak kaydıyla, tahsilatı izleyen ay içinde bu gelirlerin elde edildiği köy tüzel kişiliği hesabına aktarılmak üzere muhasebe birimince emanet nitelikli hesaplara kaydedilir. Bakanlık tarafından bu oran iki katına kadar arttırılabilir.

Ecrimisil İhbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde muhasebe birimlerine rızaen ödenmeyen ecrimisil; düzeltme talebinde bulunulmamış ise yüzde yirmi indirim yapılmak suretiyle milli emlak birimlerince, dava açma süreleri geçtikten sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilir. Vergi daireleri veya gelir servisleri, kendilerine intikal ettirilen ecrimisil alacaklarını anılan Kanunun kapsamına giren amme alacakları gibi takip ve tahsil ederek sonuçlarını millî emlak birimlerine bildirirler.

Ecrimisil taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesi durumunda, kalan ecrimisil alacağının tamamı muaccel hâle gelir ve Ecrimisil İhbarnamesinin muhatabına tebliğ tarihini takip eden altmışıncı günün bitiminden itibaren gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilir.

Fuzuli şagiller tarafından dava açılmış olması, ecrimisilin takip ve tahsil edilmesi işlemini durdurmaz.

Fuzuli şagilin işgal veya tasarruf ettiği taşınmazdan tahliyesinin herhangi bir nedenle sağlanamamış olması, aynı taşınmazdan ikinci ve müteakip defa ecrimisil istenmesine engel teşkil etmez. Ecrimisilin tahsil edilmesi, taşınmazdaki kullanımın devamı hakkını vermez.

4. Hazine Taşınmazlarında Tahliye İşlemleri

Kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlardan süresi dolduğu hâlde tahliye edilmeyen, sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliyesi; hasat sezonu, iş ve hizmetlerin mevsimlik faaliyet dönemi de dikkate alınarak defterdarlık veya malmüdürlüğünün talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç onbeş gün içinde sağlanarak, taşınmaz İdarece görevlendirilecek memurlara boş olarak teslim edilir.

Üzerinde sabit tesis bulunan taşınmazların tahliyesinden ve teslim alınmasından sonra, eski kiracısı veya fuzuli şagiline bu tesisler kendilerine ait ise yıktırılıp enkazının en geç otuz gün içinde götürülmesi, aksi hâlde masrafları kendisinden tahsil edilmek üzere yıkım ve enkaz götürme işinin İdarece yapılacağı tebliğ olunur. Verilen bu süre sonunda tesis yıktırılıp enkaz götürülmediği takdirde masrafları bilahare eski kiracı veya fuzuli şagilden alınmak üzere bu işlem İdarece yapılır.

Men’i müdahale ve kal ile ilgili yargı kararlarının icra dairelerince, vali veya kaymakam tarafından verilen tecavüzün önlenmesi ile ilgili kararların infaz memurlarınca uygulanması sırasında gerekli olan araç, gereç ve personel kamu idarelerinden sağlanır. Bunun mümkün olmaması durumunda yıkım işlemi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihale edilir.

5. Özellik Arzeden Ecrimisil İşlemleri

     1. Kıyı Kanunu kapsamında kalan yerlerde ecrimisil işlemleri

4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile 3/8/1990 tarihli ve 20594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri kapsamında ve kıyı kenar çizgisi içerisinde (kıyıda) kalan taşınmazların üzerine deniz, güneş ve kumsaldan yararlanılması amacıyla şezlong, gölgelik, soyunma kabini ve duş konulması, yeşil alan düzenlemesi yapılması, sportif ve eğlence aktivitelerinin yapılabileceği alanlar oluşturulması, yiyecek ve içecek servisi yapılması amacıyla takılabilir, sökülebilir ve taşınabilir elemanlarla basit nitelikte yapı (lokanta, çay bahçesi, kafeterya vb. tesisler hariç) yapılması gibi izinsiz kullanımların tespit edilmesi halinde, bu taşınmazları izinsiz kullananlar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın ecrimisil bedeli; yılı içerisinde T.C. Kalkınma Bankası A.Ş. tarafından belirlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayımlanan Birim Maliyetler Listesi’nin “Günübirlik Tesisi Açık Alan Düzenlemesi” için öngörülen metre kare birim bedelinin kullanıma konu olan taşınmazın yüzölçümü ile çarpılması suretiyle bulunacak rakamın yüzde yirmibeşi ile varsa bu taşınmazların, yoksa en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde birinin toplamından aşağı olmamak üzere, Kanunun 9 uncu maddesinde belirtilen yerlerden sorulmak suretiyle bedel tespit komisyonu tarafından tespit ve takdir edilir.

Kıyı ve sahil şeritleri ile dolgu alanlarında yukarıdaki belirtilen kullanımlar dışında izinsiz kullanımın tespiti halinde; varsa bu taşınmazların, yoksa birim değeri belirlenen en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde üçünden az olmamak kaydıyla ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılır.

Ecrimisilin tespit ve takdir edilmesi safhasında, işgalin başladığı ve bittiği süreler dikkate alınır.

     2. Ecrimisil tespit, takdir ve tahsilinde özellik arzeden işlemler

22/5/2007 tarihli ve 5663 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesiyle 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa eklenen geçici 7 nci madde uyarınca, 27/7/2004 tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2 nci derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının süresi içerisinde bu taşınmazların tapuda adlarına tescili talebinde bulunmaları ve tescil işleminin yapılması halinde bu kişilerden ecrimisil alınmaz, aksi takdirde ecrimisil alınır.

24/7/2008 tarihli ve 5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 29 uncu maddesiyle 4706 sayılı Kanuna eklenen geçici 9 uncu madde gereğince Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü adına tapuya tescil veya bu Genel Müdürlüğe tahsis edilecek taşınmazlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği 6/8/2008 tarihi itibariyle bu Genel Müdürlük adına tahakkuk ettirilen ecrimisil bedellerinden henüz tahsil edilmemiş olanlar hangi aşamada olursa olsun terkin edilir ve tahsil edilmiş ecrimisil bedelleri iade edilmez, bu taşınmazlardan adı geçen Genel Müdürlük tarafından üçüncü kişilere kiraya verilenler hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği 6/8/2008 tarihine kadar bunların kullanımları nedeniyle kiracılar adına tahakkuk ettirilmiş ecrimisil bedellerinden henüz tahsil edilmemiş olanlar ise, kira bedellerinin bu Genel Müdürlük tarafından tahsil edilmiş olması kaydıyla, hangi safhada olursa olsun terkin edilir ve tahsil edilmiş ecrimisil bedelleri iade edilmez.

31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler hakkındaki ecrimisil işlemleri aşağıdaki şekilde yapılır:

– Orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler hakkındaki çıkarma işleminin kesinleştiği tarih esas alınarak ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılır. Ancak, bu yerlerden evveliyatı itibarıyla tapuda kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlar hakkında, bu yerlerin tapularının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleştiği tarihten itibaren (bu kararların tapuda infaz edilerek bu taşınmazların tapuda Hazine adına tescil edilip edilmediğine bakılmaksızın) ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılır.

– 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin son fıkrası gereğince ve bu fıkrada belirtilen süre için, 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri gereğince hak sahipliği tespiti yapılan yerleri kullananlardan ecrimisil alınmaz.

– 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine doğrudan satılan, tapu kayıtları geçerli kabul edilerek devredilen ve iade edilen taşınmazların tapu kütüklerindeki 6831 sayılı Kanunun 2 nci ve 2/B maddesine tabi olduğu yönünde konulmuş belirtmeler, Maliye Bakanlığının talebi üzerine tapu idaresince terkin edilir. Bu taşınmazlardan ecrimisil alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli satış bedelinden mahsup edilir, bu bedelden fazlası iade edilmez.

24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 19 uncu maddesinin (B) bendi gereğince; Anayasanın 43, 168 ve 169 uncu maddeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla, özelleştirme programına alınan ve yüzde elliden fazla kamu payı bulunan kuruluşlar tarafından kullanılan Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile özel mevzuatı gereğince tescili mümkün olmayanlar hariç Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların bu kuruluşlara devredildiği ve/veya bu kuruluşlar lehine sınırlı ayni hak tesis edildiği ya da bu kuruluşlara kullanma izni verildiği tarihe kadar hükmen kesinleşenler hariç, tahakkuk eden ecrimisil bedelleri talep edilmez ve tahsil edilenler iade edilmez.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Toplam İnşaat Alanı Nasıl Hesaplanır?

Toplam İnşaat Alanı Nasıl Hesaplanır?

Aynı parsel içerisinde yer alan tüm yapıların inşaat alanlarının toplamını gösteren rakama toplam yapı inşaat alanı ismi verilir. Toplam inşaat alanı ise toplam yapı inşaat alanından farklı olarak avluluklar ve ışıklıklar haricinde; bodrum, asma ve çatı katı arasında yer alan tüm mekânlar, katta ya da zeminde yer alan teraslar, çatıda ya da katta yer alan bahçeler, açık çıkmalar, balkonlar ve binada yer alan tüm katların toplam alanını içermektedir. Toplam inşaat alanı nasıl hesaplanır?

Toplam İnşaat Alanı Hesaplaması

Kat alanı kat sayısı (KAKS) (Emsal): Yapının katlar alanı toplamının imar parseli alanına oranından elde edilen sayıdır. İmar planlarında emsal hesabının, brüt veya net parsele göre belirleneceğine ilişkin hüküm bulunmaması halinde uygulamalar net imar parseli alanına göre yapılır. Emsalin brüt alandan belirlenmesi halinde kamuya ayrılan alanların bedelsiz terk edilmesi şarttır. Kamuya ayrılan kısımları bedelsiz terk edilmeyen alanlarda parselin brüt alanı üzerinden emsal hesabı yapılarak ruhsat düzenlenemez. 

Katlar alanına;

Teras çatılar ve çatı bahçeleri, kanopiler, giriş saçakları, tabii veya tesviye zemine oturan avlular, sundurma gibi üstü hafif malzeme ile örtülü bir veya birden fazla kenarı açık olan ve her bir bağımsız bölümle irtibatlı zemin terasları, binaya bitişik veya ayrık bir veya birden fazla kenarı açık olan arkatlar, bahçe ve istinat duvarları,

Üstü sökülür-takılır hafif malzeme ile kenarları rüzgar kesici cam panellerle kapatılmış olsa dahi açık oturma yerleri, çocuk oyun alanları, en az bir tarafı açık sundurmalar, açık büfeler, açık yüzme havuzları, atlama kuleleri, pergolalar ve kameriyeler,

Bu Yönetmelikte öngörülen asgari sayıda her bir kapıcı dairesinin 75 m2’si, bekçi odalarının ve kontrol kulübelerinin toplam 9 m2’si,

Mescit, bina için gerekli minimum sığınak alanının %30 fazlasını geçmeyen sığınak alanı,

Ticari amaç içermeyen kreş ve çocuk bakım ünitelerinin toplam katlar alanının %5’ini aşmamak koşuluyla 750 m²’yi geçmeyen kısımları,

Yapının kendi ihtiyacı için bodrum katta yapılan otoparklar ile konut, resmi kurumlar, eğitim ve sağlık tesisleri, ibadet yerleri, otel, opera, yurt, müze, kütüphane hariç umumi binaların teraslarında yapılan açık otoparklar,

Ortak alan olarak ayrılan; asansör boşlukları, yangın merdiveni, yangın güvenlik hollerinin 6 m2’si ve ışıklıklar,

Çöp, atık ayrıştırma, hava, tesisat şaft ve bacaları,

Yapı yüksekliği 60.50 m.’den fazla olan binalar ile özelliği gereği tesisat katı oluşturulması zorunlu binalarda emsale dahil katlar alanının % 3’ünü geçmemek koşuluyla sadece tesisat için oluşturulan tesisat katları,

Bina veya tesise ait olan; kazan dairesi, teshin merkezi, arıtma tesisi, su sarnıcı, gri su toplama havuzu, yakıt ve su depoları, silolar, trafolar, jeneratör, kojenerasyon ünitesi, eşanjör ve hidrofor bölümleri,

Bütün cepheleri tamamen toprağın altında ve yapı yaklaşma sınırı içinde kalan katlarda yer alan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan veya bir bağımsız bölümün eklentisi veya parçası olmayan ve toplamda katlar alanının % 10’unu ve 3000 m2’yi aşmayacak şekilde düzenlenen; ortak alan niteliğindeki jimnastik salonu, oyun ve hobi odaları, yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis ve spor birimleri,

Bütün cepheleri tamamen tabii zeminin altında kalan bodrum katlarda yer alan ve toplamda katlar alanının %5’ini aşmayan ortak alan depolar,

Daha sonradan hafredilerek açığa çıkması mümkün bulunmayan bina cephelerinde ilave kat görünümüne neden olmayan bütün cepheleri tamamen tabii zeminin altında kalan bodrum katlarda yer alan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan; konut kullanımlı bağımsız bölümün bağımsız bölüm bürüt alanının %20’sini, ticari kullanımlı bağımsız bölümün bağımsız bölüm bürüt alanını aşmayan depo amaçlı eklentiler,

Bulunduğu katın emsale dahil alanının toplam %20’sini geçmemek koşuluyla; sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dahil olmak üzere balkonlar, açık çıkmalar ile kat bahçe ve terasları, kış bahçeleri, iç bahçeler, tesisat alanı, yangın güvenlik koridoru, bina giriş holleri, kat holleri, asansör önü sahanlıkları, kat ve ara sahanlıkları dahil açık veya kapalı merdivenler,

dahil edilmez. Özel çevre koruma alanları, kıyı alanları, sit alanları ve orman alanları gibi korunan alanlara ilişkin planlarda emsal, TAKS, yapı yaklaşma mesafeleri ve kat adedi belirlenmeden uygulama yapılamaz, ruhsat düzenlenemez. Korunan alanlar hariç olmak üzere uygulama imar planında yapılaşma koşulları belirlenmeyen; nüfusu 5.000’in altında kalan yerleşmelerde TAKS:0.20’yi, kat adedi 2’yi, nüfusu 5.000’den fazla 30.000’ den az olan yerleşmelerde TAKS:0.25’i, kat adedi 3’ü, nüfusu 30.000’den fazla 50.000’den az olan yerleşmelerde TAKS:0.30’u, kat adedi 4’ü, nüfusu 50.000’den fazla olan yerleşmelerde ise TAKS:0.40’ı, kat adedi 5’i geçemez. İmar planında TAKS ve KAKS verilmeyen parsellerde 2/8/2013 tarihinden sonra kat adedinin artırılmasına yönelik yapılacak plan değişikliklerinde bu alanlarda TAKS ve KAKS’ın verilmesi zorunludur, aksi halde bu parsellerde yapı ruhsatı düzenlenemez. Tamamen toprağın altında kalması nedeniyle; bu bent uyarınca emsal hesabına konu edilmeyen mekanlar ile kat adedine konu edilmeyen katların hiç bir cephesi kazı ve tesviye yapılarak açığa çıkarılamaz. Emsal hesabına dahil edilmeyen mekanlar proje değişikliği ile imar planındaki veya yönetmelikle belirlenen emsal değerini aşacak şekilde emsal hesabına konu alan haline getirilemez, müstakil bağımsız bölüm haline dönüştürülemez ve kat mülkiyeti tesis edilemez. Bu alt bentte belirtilen emsal hesabı yapılırken, bağımsız bölüm bürüt alan tespit esaslarına göre işlem yapılır, ancak, bu hesaba bu bent uyarınca katlar alanına dahil edilmeyen alanlar, boşluklar dahil edilmez.”

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Asansör Sunumu ile Bir Müşteriyi 30 Saniyede Nasıl Kazanırsınız?

Bir gayrimenkul profesyoneli olarak bir sonraki müşterinizi nerede nasıl bulacağınızı bilemezsiniz. Elbette ki arkadaşlarınız, aileniz ve meslektaşlarınız, sizin her zaman sunum yapabileceğiniz potansiyellerdir. Ancak yeni insanlarla tanıştığınız zaman işinizi ve kendinizi onlara gösterebilmek için nasıl bir pozisyon almalısınız?

İster bir internet ağında olun ister bir arkadaşınızın düzenlediği partide olun, sohbet etmek için en iyi adımı atmanız önemlidir. En başarılı gayrimenkul profesyonelleri, asansör sunumlarını önceden prova edenlerdir. Asansör sunumu denilen kavram, zamanlamayı iyi kullanarak ve saldırgan bir tavır takınmadan 30 saniye içinde karşınızdakileri kazanma anlamına gelir.

Yeni tanıştığınız insanları ilk 30 saniye içerisinde kazanma konuşması yapma işine asansör sunumu adı veriliyor. Neden böyle isimlendiriliyor? Bir asansörde yukarı aşağı yolculuk yaptığınızı düşünün. Bu yaklaşık 30 saniye sürecektir ve asansöre binen kişilerle sohbetiniz de ancak o kadar sürecektir. İşte bu sürede onları kazanmak sizin başarınızdır.

Peki, asansör sunumlarına nasıl hazırlık yapılır? Sunumunuzun ilk 30 saniyesinde onları kazanmayı nasıl başarırsınız? Başarılı bir asansör sunumunun iki ana bileşeni vardır: içerik ve iletim. Bunların biri olmadan diğeri de olmaz. Hatırlanabilir ve etkili bir 30 saniye konuşması, önemli bilgiler iletmeli ve bağlantı kurabilmek için bir his uyandırmalıdır. Son olarak bunların sunum şekli de muhakkak ki çok önemlidir.

Bu konuda sizler için hazırladığımız ipuçları sayesinde, sunumunuzun ilk 30 saniyede müşterilerinizi nasıl kazanabileceğinizi ve asansör sunumunun püf noktalarını öğrenebileceksiniz.

Spesifik bir hikaye veya örnek teklif edin

Sadece kendiniz hakkında bahsetmek yerine, rehberlik ettiğiniz eski müşterilerinizle ilgili bir hikayeyi paylaşın. Örneğin sizi çok zorlayan bir satışı nasıl yaptığınızı, son beş yıl içinde kazanmış olduğunuz bir müşterinin memnuniyetini ve kurnaz yöntemlerle nasıl bir satışı yapabildiğinizi hikayeleştirerek anlatabilirsiniz.

Sizi farklı ve benzersiz yapan şeyleri vurgulayın

İnsanlar, saldırgan sunum tarzı ile karşılaştıkları anda oradan kaçarlar. Onlara aynı eski öyküleri vermeyin. Bir gayrimenkul profesyoneli olarak sizin diğerlerinden sıyrılmanızı sağlayan şey nedir? Görüşme sırasındaki yetenekleriniz, potansiyel alıcılara ulaşmanızı sağlayan geniş ağınız, yerel pazardaki ününüz, satış rekorlarınız… 30 saniye içerisinde onlara sizi farklı kılan şeyleri anlatmalısınız.

Önemli detaylara mutlaka değinin

Asıl mesajınızdan uzaklaşmayın ve önemli detayları karşınızdakine iletmeyi unutmayın. İsminiz, ofisiniz, ofis adresiniz ve sizi özelleştiren diğer detaylı bilgileri sunumunuzun içine mutlaka yerleştirin. En etkileyici kısa bir mesajınız mutlaka olmalı. Yoksa yok mu? 🙂 Tamam endişeye gerek yok, bu bir sloganda olabilir. Bu mesajınızı ayrılmak üzereyken en sona bırakın ve asansör kapısı açıldığında gülümseyerek söyleyin.

İşinize tutkulu olduğunuzu hissettirin

Heyecan bulaşıcıdır. Gayrimenkul endüstrisine ve işinize olan tutkunuzu onlara gösterin. Müşterilerinize, kariyerinize, sizi dinleyenlere olan ilgiyi karşınızdakine gösterirseniz, onlar da kendilerini önemli hissedeceklerdir. Biraz empati lütfen… İşine tutku ile bağlı birisi siz de nasıl bir etki bırakırdı?

Cümleleriniz kendinizle ilgili değil onlarla ilgili olsun

İnsanlar, sizin ne kadar harika olduğunuzdan konuşmak istemezler. Onlar için ne yapabileceğiniz hakkında konuşmak isterler. Yeteneklerinizden bahsederken, kendinizi övmek için değil, yetenekleriniz sayesinde onların alım ve satım deneyimlerinin ne kadar stressiz, etkili ve kârlı biçimde gerçekleşeceğini vurgulamak için buna başvurun.

Kolay anlaşılabilir kelimeler seçin

Gayrimenkul endüstrisine ait jargonu konuşmaktansa, onların anlayabileceği dilden konuşun. Ulaşılabilir, kolay anlaşılabilir, cana yakın ve genel kamu arasında bilinen kelimeleri seçerek derdinizi anlatın. Soğuk algınlığı için doktora gittiniz. Doktorunuz size tıp dilinde kullandığı latince benzeri kelime öbekleri ile mi hastalığınızı anlatıyor. Bu konu birilerinin hafife alamayacağı kadar çok ama çok önemli.

Kısa kesin

Asansör sunumlarınız 30 saniyeden daha fazla sürmemelidir. Onlar üzerinde istediğiniz etkiyi bırakmak istiyorsanız bu konuya dikkat etmelisiniz. İnsanların dikkat süreleri kısadır ve kısa süre sonra dağılırlar. En önemli bilgileri 30 saniye içerisinde verip ardından sunumunuzu bitirin. Bazen az daha çoktur…

Bağlantı kurun ve iletiminizi özelleştirin

Asansör sunumu provanız harika olmasına rağmen, bazen başarısız olabilirsiniz. Çünkü nasıl bir müşteri adayı ile karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Siz hem alıcıları hem satıcıları içerisine alan bir asansör sunumu hazırlamışsınızdır. Ama yapmanız gereken şey alıcılara ve satıcılara özel ayrı sunumlar hazırlamanızdır. Örneğin karşınızdaki bir satıcıysa, en son yaptığınız satış hikayesini anlatırsınız. Bu durumda karşınızdakine daha özel bir noktadan yaklaşmış olursunuz.

Sunumunuzu prova edin

Bir asansör sunumu, kesinlikle doğal olmalıdır. Karşılaşacağınız insanlar genelde tedirgin, bir yerlere yetişmeye çalışan, aklında bambaşka işlerle uğraşan sinirli kişiler olacaktır. Onları sakinleştirmenin yolu doğal olmanızdan geçer. Bu nedenle sunumunuzda doğallığı yakalayabilmek için, yakınlarınızın karşısında sunumunuzu prova edin. Prova, prova, prova. 

Bir video hazırlayın

Eğer çevrenizde sunumunuzu prova edebileceğiniz birileri yoksa, o zaman bir video hazırlayarak pratik yapabilirsiniz. Bu durumda sunumunuzu sonradan inceleyerek kendi kritiğinizi de yapma imkanınız olur. Vücut dilinizi, konuşma tarzınızı ve mimiklerinizi değerlendirebilirsiniz.

Ne demişler tırnağın varsa başını kaşı 🙂

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlakçıdan Arsa ve Konut Almanın Avantajları Nedir?


İnsanlar ev almak veya kiralamak, arsa, arazi satın almak için emlakçılara başvurmaktadırlar. Bunu yaparken de genellikle arkadaşlarına akrabalarının tavsiyesi üzerine gideceği emlakçıya seçmektedir.

Bölgedeki Emlakçıları Takip Edin Karlı Çıkın

İnsanlar ev almak veya kiralamak, arsa, arazi satın almak için emlakçılara başvurmaktadırlar. Bunu yaparken de genellikle arkadaşlarına akrabalarının tavsiyesi üzerine gideceği emlakçıyı belirlemektedir. Eskiden insanlar sokak sokak kiralık ev, satılık ev bakarlardı. İnsanların vakitlerinin daha çok değerli olduğu günümüzde ise, birçok insan direkt olarak emlakçılara gitmektedirler. Ev alacak veya kiralayacak insanlar ilk önce hangi bölgede ev almak veya kiralamak istediğine karar vermelidir. Bundan sonra ilk olarak o bölgedeki emlakçıyı veya emlakçıyı tercih etmesi gerekmektedir. 

Emlakçıya Uğrayın Piyasayı Daha İyi Tanıyın

O bölgede bulunan emlakçılar oradaki ev piyasasına daha çok hakim olacağından sizlere daha fazla yardımı dokunacaktır. Ayrıca bir emlakçı yardımıyla ev gezerken, aynı emlakçının sizi daha farklı ev göstermesine izin verirseniz, seçme şansınız daha çok artacaktır. Bir diğer yandan internetten de emlakçıları takip edebilirsiniz. Emlak ofisine uğramadan emlak ilan sitelerinden istediğiniz bölgeyi seçerek o bölgedeki emlak ofislerini görüntüleyebilir ve bu emlakçıların portföyünde bulunan evlerin fiyatını, kirasını, oda sayısını, resimlerini, bina yaşını ve özel durumları bu ilan sitelerinden öğrenip takipte kalabilirsiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İşleriniz İçin Daha Fazla Referans Almanın Yolları…


Tüm emlak uzmanlarının bildiği gibi referanslar müşteri bulmanın en iyi yoludur. Referans yolu ile size gelen müşteriler, yalnızca ev almak ya da satmak için hazır değillerdir, aynı zamanda hizmetlerinizi ve stilinizi de kolaylıkla kucaklarlar.

Peki, nasıl daha fazla referans alabilirsiniz?

Mevcut Müşterilerinize Sorun

Pek çoğumuz satış bitene kadar referans istemeyi düşünmeyiz. Peki, neden müşteriniz yeni bir hayat yaşamaya başlayana ve iletişimi kaybedene kadar bekleyeceksiniz? Hala onlara hizmete devam ederken bir emlak uzmanına ihtiyaç duyan yakınları ya da arkadaşları olup olmadığını sorabilirsiniz. Sizinle ilişki halindeyken sizin hakkınızdaki düşünceleri henüz tazedir ve referans istemenin tam zamanıdır. Eğer ilk kez çalışmıyor düzenli olarak beraber çalışıyorsanız zaten sizi tanımıştır ve yakınlarına size öneriyordur.

Mevcut müşterilerinizden şu ana kadar hakkınızda oluşan görüşlerini yakınları ile paylaşmalarını isteyebilirsiniz.  

Eski Müşterilerinizle Kontağı Koparmama

Eski müşteriler en iyi ve güvenilir referans kaynaklarıdır. Eski müşterilerinizi size referans olmaları için davet edecekseniz herhangi bir satış işlemi gerçekleşmeden iletişime geçmeniz gerekmektedir. Ofisinize zaman zaman eski müşterilerinizi çay içmeye davet etmeniz bile onların etki çevresindeki potansiyel alıcılara kolayca ulaşmanızı sağlayacaktır. 

Eski müşterilerden referans almanın bir diğer yolu da yazılı referans almak olabilir. Doğrudan bir referans mektubu olmasa da online olarak yazılmış ve email ile gönderilmiş bir referans mektubu işinize yarayabilir. Özellikle satış işlemi gerçekleştikten sonra çekeceğiniz bir fotoğraf karesi çok işe yarayacaktır. Müşterilerinizle çekilmiş olduğunuz hatıra fotoğrafı ve de referans mektubunu hem internet sitenize, hem de ofisinizde özel hazırladığınız hatıra defterinize koymalısınız. Bu küçük gibi görünen detayın satın alma kararlarını ve size olan güven duygularını olumlu yönde değiştirecektir.

Ağınız

Kendinize bir ağ kurmuş ve çevre edinmiş ancak referansla herhangi bir müşteri kazanamamış olabilirsiniz. Ancak bu hep böyle devam edecek demek değildir. Bugün ya da gelecekte mutlaka çevrenizden birilerinin bir emlak uzmanına ihtiyacı olacaktır. O zaman insanların akıllarına ilk gelen siz olmak için ilişkilerinizi sıkı tutmanız gerekir.

Biri sizin aracılığınız ile ev almak ya da evini sizinle satmak istemez ise onunla ilişkinizi koparmayın. Ona taşınacağı çevrede ya da sizin muhitiniz dışından birilerini tanıyıp tanımadığını sorun. Sadece bir isim almakla yetinmeyin, sizin için arkadaşlarına ya da yakınlarına tavsiyede bulunmalarını rica edin.

İş ve Sosyal Bağlantılar

Arkadaş canlısı ve sıcakkanlı olmak size hem yeni müşteriler kazanmaya götürür hem de yeni referanslar kazanmanızı sağlar. Kartvizitlerinizi her zaman yanınızda taşıyın. Birinin sizin için uygun biri olmaması size uygun müşterileri tanımayacağı anlamına gelmez. Bazen hiç düşünmeyeceğiniz kişiler size çok iyi bağlantılara götürebilir. Bazı günler bir kaç kişiye ulaşarak dolaylı yoldan yüzlerce kişiye ulaşmış olursunuz. 

Sohbet etmeye başladığınız zaman, insanları tanımaya ve nelerden hoşlandıklarını anlamaya çalışın. İyi bir ilişki kurduktan sonra tanıdıkları birisine sizin için tavsiyede bulunmalarını ve size referans olmalarını isteyebilirsiniz.

Sizin için referans veren kişilere mutlaka iyi davranın. Tavsiye ettikleri kişiler sizinle çalışmasa bile sizin için büyük bir deneyim olacaktır. Referans kaynaklarınıza sizi önerdikleri kişiler ile iş yapmasanız bile teşekkür etmeyi unutmayın. Minnettarlık duymak her zaman önemlidir, bu sefer olmayabilir ama belki gelecek sefer olacaktır.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Uzmanları İçin “Pinterest” Uygulaması İle Emlak Pazarlamanın İpuçları…


Pinterest, emlak uzmanlarına sahip oldukları tüm özellikleri görsel olarak sunacakları bir ortam sunuyor. Tabii ki tüm sosyal medya ortamları gibi Pinterest’de ancak sizin çabanız ile verimli olarak kullanılabilir.

Topluluğa katılmak, yeni insanlarla tanışmak ve çevrenizi genişletmek için Pinterest’i kullanmak isterseniz düzenli olarak sisteme giriş yapmanız gerekir. Ne yapacağınızı ve nelerden kaçınacağınızı bilmek Pinterest’de iş yapabilmenin anahtarıdır.

Pinterest, web sitelerine sağlamış olduğu trafik ile bazı ülkelerde Facebook‘un önünde.

Önemli Seyirci Kitlesine Ulaşmak

Pinterest kendine özel hayatları olan çok sayıda kullanıcının bulunduğu bir sosyal medya platformudur. Aktif müşterilerin bir kısmı sizin potansiyel müşterileriniz olabilir. Araştırmalara göre Pinterest’deki kullanıcıların %83’ü kadın olup %45’inin yaş grubu 35-54 yaş aralığındadır. Daha da iyisi Pinterest kullanıcılarının büyük kısmı geliri yüksek kişilerden oluşur. Bu sosyal medya ortamında kendinizi iyi pazarlayabilirseniz ev almak ya da satmak isteyen insanlarla da iletişime geçmiş olursunuz.

Pinterest’i Kullanmaya Başlamak

Tüm diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi Pinterest’i kullanmayı öğrenmek de zaman alacaktır. Her ne kadar başlangıcı kolay olsa da sisteme alışmak ve toplululuklar ile ile iletişime geçmek özellikle de istediğiniz hedef kitlelere ulaşmak bir süre kullanım gerektirir.

Emlak uzmanları için Pinterest’in temelleri son derece açıktır;

  • Öncelikle bir pano yaratmalısınız. Pinterest, görselleri pinleyebildiğiniz (ekleyebildiğiniz) görsel panoları etrafında kurulmuş bir platformdur. Farklı kategorilerde birden çok panonuz olabilir.

  • İyi görsellere odaklanın. Tüm site görseller üzerine kuruludur. Sizi ve diğerlerini heyecanlandıracak görseller bulmaya çalışın.

  • Başkaları tarafından paylaşılan resimleri eklemeye çalışın. Paylaşım sosyal medyanın bir kuralıdır. Siz ve diğer herkes bir şeyleri paylaşmak ister.

  • Gürültücü pazarlamayı bırakın. Portföy listelerinin fotoğrafları ile Pinterestlerini dolduran pek çok emlak uzmanı var. Pinlerinin çok azı diğerleri tarafından beğenilmekte ve paylaşılmaktadır. Ortalama bir Pinterest kullanıcısı olsanız bir emlakçının elindeki evlerin olduğu panoyu paylaşmak ister misiniz? Çok farklı bir yer ya da çok farklı evler değilse tabii ki istemezsiniz. Ancak evler Hollywood yıldızlarının evleriyse durum değişebilir.

  • Panolarınızı karıştırın. Evet, listelerinizdeki evleri de koyun ama onları farklı panolara dağıtın ve yanlarına ev dekorasyonu, tamiri, mutfak yenilemeleri, emlak makaleleri, gibi kullanıcıların ilgisini çekecek konular ekleyin.

  • Kullanıcılarınız için bir kaynak olun. Siz bir emlak uzmanısınız bu da demektir ki bölgenizde pek çok Pinterest kullanıcısı olabilir. Muhitiniz, pazardaki muhteşem evler, ev satarken dikkat edilecek, yapılması ve yapılmaması gereken konular ile ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Grup Panolarını Anlamak

Pinterest’de biraz zaman geçirdikten sonra kesinlikle ondan daha fazla yararlanmak isteyeceksiniz. İşte o zaman Grup Panolarına katılmanız gerekir. Grup Panoları herkesin belirli bir konu hakkında görsel eklediği panolardır.

Panoyu yaratan kişi burada yetkili kişidir. Hangi görsellerin kalacağına ve gruba kimin katılacağına o karar verir. Grup panoları büyük kullanıcı kitlelerine ulaşmanın bir yoludur. Bu sizin temel hedeflerinizden biri olmalıdır.

Grup panolarından birine katılabilir ya da siz de kendi grup panonuzu kurabilirsiniz. İkisi de aynı amaca hizmet eder. Katılabileceğiniz gerçekten harika pek çok emlak grubu panosu bulunuyor. Bir grubu beğendiğinizde mail atıp gruba katılmak istediğinizi belirtmek için çekinmeyin. Bu sayede pek çok kişi ile iletişime geçebilirsiniz. Gruplar yeni pazarlara açılmanızı sağlayacak harika bir pazarlama kanalı olacaktır.

Grup Panolarında Öne Çıkmak

Grup panolarında öne çıkmak biraz deneyim gerektirir. Ancak gerçekleştiğinde hedeflerinize ulaşmanızı sağlar. Grup panolarının da güçlenmenin bazı yolları var;

  • Her zaman en iyi pinleri paylaşmaya çalışın. Büyük bir kullanıcı grubuna hitap ettiğiniz için paylaştığınızın en iyisi olduğundan emin olun. Paylaştığınız şeylerin grupla ilgili konular olmalarını sağlayın. Çok küçük görsellerden uzak durun uzun ve ince resimler daha çok dikkat çekmektedir.

  • Kısa ve sevimli açıklamalar yapmaya çalışın. Anahtar kelimeler önemlidir. Ancak pinlerinize baktıklarında kitap okudukları izlenimine kapılmasınlar.

  • Hashtagler (etiketler) kullanarak pinlerinizin aramalarda daha çok çıkmasını ve daha çok kullanıcı çekmeyi başarabilirsiniz. “#” işareti sonrası getireceğiniz kelimeler insanların o kelimelerle ilgili arama yaptıkları durumlarda sizin pinlerinizin de sıralamaya girmesini sağlar.

  • Potansiyel müşterileri etkilemek için panolar oluşturun. Eğer evi satmaya odaklanıyorsanız evin gösterimini ya da evde yapılan organizasyonları grup panolarına taşıyabilirsiniz. Eğer alıcıları etkilemek istiyorsanız rüya evi konseptli bir pano son derece faydalı olur. Pazarlama yaratıcılık ister siz de yaratıcı olun.

Pinterest’i Sosyal Medya Etkisi İçin Kullanmak

Sosyal medyada etkinizi artırmak istiyorsanız Pinterest size mükemmel bir ortam sunabilir. Panolara katılabilir, kendi panolarınızı oluşturabilirsiniz. Bu sayede alıcılar, mal sahipleri ve diğer emlak uzmanları için iyi bir kaynak yaratmış olursunuz.

Sosyal medyada etkinizi artırmak için Pinterest’i kullanmak istiyorsanız bazı şeylere dikkat etmeniz gereklidir;

  • Paylaşımlarınızı değerli kılın. Daha önce de belirttiğimiz gibi pek çok emlak uzmanı Pinterest’i paylaşacakları bir platform olarak kullanır ve ilk önce listelerindeki gayrimenkulleri panolarına ekler. Bu yapmak isteyeceğiniz son şey olmalıdır. Bunun yerine sadece size ait benzersiz ve eşsiz bir şey bulmanız gerekir. Katılabileceğiniz bazı emlak grup panolarından bahsetmiştik. Bu panolarda ister sahip olduğunuz kendi bilgilerinizi paylaşarak ister diğer emlak uzmanlarının deneyim ve becerilerine yer vererek topluluk için faydalı bilgiler sunabilirsiniz.

  • Paylaşımı kolay şeyleri panolarınıza taşıyın. Pinterest’deki kullanıcılar her şeyi pinlemezler, eğer etkinizi artırmak istiyorsanız onlara pinlemeye değer şeyler sunmalısınız. Pinterest paylaşımlarınızın hızla paylaşılıp tüketildiği diğer sosyal medya platformlarına benzemez.

  • Organize olun. Pinterest’i ne kadar uzun süre kullanırsanız organize olmanız da o kadar önemli hale gelir. Müşterilerinizin ihtiyaçlarını belirleyin ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda panolar hazırlayın.

  • İşbirlikçi olun. Sosyal medya özellikle Pinterest bir paylaşım platformudur. Birbirinizden faydalanabileceğiniz diğer Pinterest kullanıcıları ile kaynaşın.

Bonus: Gayrimenkul Pazarlamayı Bir Üst Seviyeye Taşıyın

Pinterest, potansiyel müşteriler üzerindeki etkinizi artırmanızı kolay bir hale getirir. Ancak ondan daha çok yararlanmak istiyorsanız taşları doğru oynamanız gerekir.  Bugün hemen bir hesap açarak Pinterest’i kullanmaya başlayın ve size ve gayrimenkul işinize etkisini deneyimleyin.

Her ne kadar Türkiye’de Pinterest kullanıcı sayıları yurt dışındaki düzeylere ulaşmamış olsa da bir ağ kurma ve pazarlama platformu olarak kullanıcılarına pek çok vaatte bulunuyor. Tanıttığımız bu sosyal medya pazarlama mecralarının ortak bir özelliği ücretsiz olmasıdır. Eğer paylaşımlarınıza dikkat eder ve süreklilik sağlarsanız sosyal medya mecraları birer pazarlama canavarına dönüşecektir.

Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya mecrasının Facebook olduğunu biliyorsunuz. Fakat, yeni pazarlara açılmak ve iş ağınıza yeni meslektaşlar eklemek için bu yazı dizilerimizde ki yönergeleri uygulamalısınız. Gerçekten de Snapchat, Pinterest, İnstagram, Twitter, Facebook, Linkedin yabancı pazarlara açılmanız için size büyük fırsatlar sunuyor.

Ülkemizdeki kullanıcı sayısını düşünerek sadece popüler olan sosyal medya uygulamalarında boy göstermek, dünyayı parmaklarınızın ucuna kadar getiren teknolojiyi hala anlayamamışsınız demektir.

 Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri sadece ıslanır.

Emlak İşinde Harakiri Yapmanıza Sebep Olan Davranışlar

Emlak piyasasında da her piyasada olduğu gibi dikkat edilmesi gereken önemli konular var. Bu konulara dikkat etmezseniz müşterilerinizi kaybetmeniz an meselesidir. Bu önemli konuları sizler için derledik.

Bazen emlak uzmanları arasında zor müşteriler ile ilgili sohbetlere kulak misafiri oluruz. Ev almadan önce 20 emlak ofisi gezen ya da 20’den fazla ev gören müşterilerden bahsedildiği doğrudur.

Evet, bazı müşteriler zorlu olabilir, sizi yorabilir hatta yıldırabilir ama bu müşterilerin de özünde diğer müşterilerden farklı olmadıklarını sadece istedikleri ve aradıkları özelliklere daha zor ulaşabildiklerini düşünmeniz gerekir. Sizin bu tür müşterilere daha farklı davranmanız ve onları anlamaya çalışmanız son derece önemlidir. Oyunu doğru oynarsanız kazanılmayacak müşteri yoktur.

Emlak piyasasında ölümcül günahlar olarak adlandırılabilecek bazı konular var. Bunlardan herhangi birini müşterinize uygularsanız müşterinizi kaybedersiniz. Çok iyi bir emlak profesyoneli olabilirsiniz, ama size önerimiz bu konulara özen gösterip göstermediğinizi bir kere daha düşünmenizdir. 

Şimdi sırayla bu harakiri konularına bakalım;

Terk Etmek

Müşterilerinizin güvenini kazandınız ve onların işini aldınız. Sizinle tüm özel detayları paylaştılar ve onların sırdaşı oldunuz. Peki, satış sonrası ne olacak? Nereye gideceksiniz? Onları öylece ortada mı bırakacaksınız? Satışı yap ve terk et. Bu en büyük hata olur.

Satış sonrası da müşterilerinizi aramayı, email atmayı ve mesajlaşmayı bırakmayın. Onları artık dostlarınız olarak görün ve mütemadiyen hallerini hatırlarını sorun, kendinizi sürekli onlara hatırlatın. Çocuklarının nasıl olduğunu, işlerinin nasıl gittiğini sorun. Evlerinin bulunduğu alanla ilgili bir geliştirme ya da bir durum olduğunda onlarla iritibata geçin. Onlar için her zaman bir kaynak konumunda olun, sizi her konuda çekinmeden arayabilsinler.

Size hayatta olduğunuz müddetçe güvenebileceklerini bilsinler. Bu yalnızca bir sonraki işi de size vermelerini sağlamaz çevrelerindeki insanlara size referans vererek iş göndermelerini de sağlar.

Nitelikli Müşterileri Seçme

Eğer sadece yüksek fiyatlı gayrimenkullerle ilgileniyorsanız bir çok potansiyel müşteriyi ve referansı kaçırıyor olabilirsiniz. Niş bir alanı seçmedikçe müşteriler arasında ayrım yapmak zamanla belirli bir grup müşterinin size hiç gelmemesine neden olabilir.  

Evet hacizli ya da yıpranmış evlerle uğraşmak emlak piyasasının en zorlu kısmı olabilir. Fakat bu tarz kimseler ihtiyacı olduğunda yanında olan kişileri unutmaz ve gerçekten iyi işler almanıza ön ayak olabilirler.

Bu nedenle bütün gayrimenkullere ve sahiplerine eşit ilgi ve saygıyı göstermeniz gerekir. Bu akılcı bir iştir. Eğer çok yoğunsanız ve ilgilenecek zamanınız yoksa bu kişilerle tanıdığınız bir emlak profesyonelinin ilgilenmesini sağlayabilirsiniz. Önemli olan kendilerini yalnız hissetmemeleridir.

Yeterli Soru Sormamak

Müşterilerinize doğru hizmeti sunabilmeniz için önemli olan sadece fiyat aralıkları yada kaç odalı bir eve ihtiyaçları olduğu değildir. Neden taşınmak istediklerini, bu alım satımla hedeflediklerinin ne olduğunu, onlar için gerçekte neyin önemli olduğunu bilmedikçe onlara iyi hizmet sunamazsınız. Her şeyi öğrenebilmek için yeterli miktarda soru sormalı ve dinlemeyi bilmelisiniz.

Müşterilerin genellikle üçüncü sorudan sonra sizinle gerçek duygu ve düşüncelerini paylaşmaya başladıkları söylenir. Bu nedenle çokça soru sormalı ve gerçekleri öğrenmelisiniz. Eğer müşterilerin istediği bilgiler konusunda yardımcı olamıyorsanız onları yardımcı olabilecek kişilere ya da kaynaklara yönlendirin. Örneğin, bölgedeki okullar hakkında detaylı bilgi istiyorlarsa onları yerel okulların internet sitelerinden araştırma yapmaya yönlendirebilirsiniz.

Sormaktan çekinmeyin ve alıcı ve satıcılara internette bulamayacakları, deneyim ve uzmanlığınızla harmanladığınız profesyonel tavsiyelerde bulunun.

Çok Fazla Ego

Kişinin kendini milyonluk emlak uzmanı ya da bir numara olarak görmesi, diğerlerini aşağılar tavırlar sergilemesi çok fazla egoya sahip olduğunun bir göstergesi olabilir.

Kendine güven makul miktarda mutlaka olması gereken bir özelliktir. Ancak kendine güvenle kendini beğenmişlik arasında ince bir sınır vardır. Bu sınıra çok dikkat edilmesi gerekir.

Milyonluk emlak uzmanlarından biri olabilirsiniz ve sizin gibi pek çok kişi olabilir. Bu sizin diğerlerinden farklı olduğunuz anlamına gelmez. Bir numara olduğunuzu söyleyebilirsiniz ama sizin gibi pek çok kişi bir numara olabilir. Üstelik bu başarılar, kalıcı başarılar da olmayabilir. Her gün bir şeylerin değiştiği emlak piyasasında başarılar da gelip geçici olabilir.

Üstelik artık müşteriler şimdiye kadarkinden çok daha fazla bilgi ve donanımla bize gelirler. Ancak hala emlak piyasasındaki veri gruplarını anlayabilmek için bizim profesyonel rehberliğimize ve tavsiyelerimize ihtiyaç duyarlar. Onların hedeflerine ulaşmaları için nasıl yardım edebileceğinize odaklanın, kendi hedeflerinizi sonradan planlayın.

İsteksiz Aramalar

Dünyada en çok korkulan iki şey halk önünde konuşmak ve ölümdür. Hemen bu ikisinin arkasından gelen üçüncü şey ise bir telefonu açmaktır. Her gün giden çağrıdan çok daha fazla gelen çağrı almaktayız. Bunların pek çoğunu de cevaplamadığımız görülür.

Oysa, özellikle Y kuşağı müşteriler aradıklarında hemen emlak uzmanına erişmek isterler. Telefonlarınızı açamadığınız durumlar için telesekreter mesajı bırakarak telesekretere yönlendirebilir ve bırakılan mesajlara uygun bir zamanınızda bakabilirsiniz.

Birini aradığımızda ya da telefonu açtığımızda kullandığımız ses tonu son derece önemlidir. Telefonu açtığımızda sesimizin tonu konuşmanın devamı için büyük farklılık yaratır ve etkisi bir email ya da metin mesajından daha fazladır. İsteksiz ve bezgin bir ses tonu ile açılan telefonlarda bu isteksizlik müşteriye de yansıyarak siz ya da şirketiniz hakkında olumsuz bir görüş oluşmasına neden olabilir.

Abartmak ve Dürüst Davranmamak

Hepimiz internetteki emlak sitelerinde neon yeşili çimler ve gerçekçi olmayacak kadar mavi gökyüzü görüntüleri görmüşüzdür. Photoshopla değiştirilmiş fotoğraflar, abartılı pazarlama ve satış metinleri müşterilerin güvenlerini sarsar ve yalnız bu yayınları yapanlara değil tüm emlak piyasasına karşı olumsuz duygular beslemelerine neden olur.

Müşteriler yanıltıcı reklamlardan hoşlanmazlar. Bu nedenle artık akılcı ve dürüst pazarlama faaliyetlerinde bulunmak gerekir. Eğer müşterilerin bize güvenmelerini istiyorsak dürüst, içten ve akılcı metinler ve gerçek, üzerinde oynanmamış fotoğraflar kullanmamız gerekir. Bu hem bizim için hem de mesleğimiz için yapılabilecek en doğru davranıştır.

Ters Çevrilmiş Öncelikler

Reklam metni hazırlıyorsunuz ve bir telefon geldi. Metni bırakıp telefonu alıyorsunuz. Akşam eşinizle gitmeniz gereken bir yemek var ama bir toplantı için onu erteliyorsunuz. Çocuklarınızın futbol maçlarını ya da gösterilerini bir ev ziyareti nedeniyle kaçırıyorsunuz. Çok meşgulsünüz evet, her şeyi erteliyor ve ertelediklerinizi de kaçırıyorsunuz.

Hayatınızdaki önemli şeyleri önceliklendiremiyor ve kısa zamanda hayatınızın içinden çıkılması zor bir hal almasına neden oluyorsunuz.

İşlerinde gerçekten çok iyi olan emlak profesyonelleri hayatlarındaki her şeyi bir düzene koymuşlardır. İşlerini planlarlar ve genellikle planları dışına çıkmazlar. En önemli şeyler olan, aile, arkadaşlar ve kendileri için mutlaka zaman ayırırlar, önemli günleri kaçırmazlar.

Tüm zamanlarını işe ayıran emlak profesyonelleri ise planlı çalışmadıkça bir yerden sonra takılmaya ve sorunlar yaşamaya başlarlar.

Kendiniz ve aileniz en önemli müşterileriniz. Hayatınızı planlarken mutlaka size ve ailenize yeterli zaman ayırın aksi takdirde ne kendinize ne de müşterilerinize yararınız dokunmaz. Takviminizde her zaman kendinize ve ailenize zaman ayırın, bunu aynı bir müşteriye yapar gibi yapın ve bu zaman dilimini kimsenin almasına izin vermeyin.

Kendinize hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlıklı bir ortam yaratın. Çünkü, siz sağlıklı ve mutlu olduğunuzda bu ilişkilerinize de yansıyacaktır.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Gayrimenkul Fotoğrafı Çekerken Dikkat Edilmesi Gereken Detaylar…

emlakilan.foto_-1140x700.jpg


Emlak
 ilanlarında en çok dikkat çeken detaylardan biri de fotoğraflardır. Fotoğrafları kaliteli olan ilanların diğerlerine göre daha fazla dikkat çektiği kanıtlanmış bir gerçek! Kaliteli ilan fotoğrafları evin satış potansiyelini artırmanın yanı sıra bir gayrimenkul danışmanı olarak size olan bakışı da olumlu anlamda etkileyecektir. İyi bir fotoğraf makinesi ve ekipmanına sahip olduktan sonraki adım ise nasıl fotoğraf çekileceğini bilmektir. Gayrimenkul fotoğrafçılığında dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunuyor. İşte ev fotoğrafı çekerken dikkat etmeniz gereken detaylar…

Görüş açınıza dikkat edin

Evin fotoğrafı çekerken kaldırım hizasını göz ardı etmeyin. Ancak bu esnada kaldırım yakınındaki araba ya da diğer şeylerin görüş açışınızı engellemesine izin vermeyin.

• “Hoş geldiniz” mesajı verin

Çekici bir ön kapı ve giriş yolu, evin satışını kolaylaştıran bir faktördür. Fotoğrafların birinde kapıyı açık bırakmak da davetkar bir mesaj olarak algılanabilir.

Tehlike işaretlerini kaldırın

Fotoğraf çekmeden önce evin çevresinde yer alan tehlikeli işaretlerini kaldırın. Çünkü ilan fotoğraflarında amaç sıcaklık hissi yaratmaktır, potansiyel müşterileri korkutmak değil!

Kuşbakışı bir görünüm oluşturun

Kuşbakışı fotoğraf çekmek büyük bir mülkü ve kıyısındaki mekanı göstermek için harika bir yoldur. Bu şekilde evin çevresini de daha iyi gösterebilirsiniz.

Balık gözü lens kullanmayın

Birçok kişi küçük alanların daha büyük görünmesi için balık gözü lensi kullanıyor ancak bu lensler genelde tam tersi bir etki yaratır ve alanı daha küçük gösterir. İlan fotoğraf çekimi için bir objektife sadık kalın ve küçük hilelerle küçük alanların daha büyük görünmesini sağlayın.

Evin satış noktalarını yakalayın

İlan fotoğraflarında genellikle banyo gibi alanlar atlanır ancak bu tür yerler yakın zamanda yenilenmişse iyi bir fotoğraf karesi olabilir. Unutmayın yapılan araştırmalar yenilenmiş ve özellikle mavi tonlarla tasarlanmış bir banyonun ilan listelerinde daha çok dikkat çektiğini ortaya koyuyor!

Aynada çıkmamaya özen gösterin

Ev içerisinde ayna olan yerlerde fotoğraf çekerken görünmemeye dikkat edin. Bu tür çekimler ilan fotoğraflarında olumsuz olarak bir etki yaratabilir.

Her odayı fotoğraflayın

Fotoğraf çekiminde hedef, en iyiyi ortaya koymaktır. Bu sebeple evdeki tüm odaların fotoğraflarını çekerek en iyi olanları ilanlarda kullanın.

Evin düzenli olmasına dikkat edin

Eğer ikinci el bir evin fotoğraflarını çekiyorsanız mutlaka evin düzenli olmasına dikkat edin. Eşyaların dağınık olduğu karışık bir ev olumsuz bir izlenim verecektir.

Sezona oynayın

Fotoğraflarda mevsimin güncelliğini ortaya koymak önemli bir ayrıntıdır. Bu sebeple yaz ise ve evin havuzu ya da bahçesi varsa mutlaka bu alanlara yer verin. Ya da kış mevsiminde çekim yapıyorsanız ve evde bir şömine varsa bu detayı atlamayın!

Gece fotoğrafıyla dikkat çekin

Ev için gündüz çekimleri ideal olsa da, harika bir gece çekimi de ilanınızın dikkat çekmesini sağlayabilir. Uygun ekipmanınız varsa evin tüm ışıklarını açın ve bir de evi bu şekilde fotoğraflayın. Ortaya çıkan fotoğraf kareleri sizi de şaşırtacaktır!

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Facebook Reklamlarınız İçin İpuçları…


Eğer Facebook reklamlarınızdan sonuç alamıyorsanız size bu yazımızı okumanızı öneriyoruz.

Facebook’ta beğendiğiniz ve es geçtiğiniz reklamlar hakkında hiç düşündünüz mü? Beğendiğiniz, paylaştığınız, üzerine yorum yaptığınız hatta duygusal işaretler bıraktığınız pek çok bildirimi diğerlerinden ayıran nedir?

Bu durum biz emlak profesyonelleri için ne ifade etmektedir? Bunu işimizi büyütmek için nasıl kullanabiliriz? Bu durum aslında sosyal medyayı işimizde kullanmanın altın kural olduğunu ifade eder. Sosyal medya üzerinden bizimle paylaşımda bulunmalarını istediğimiz kadar biz de başkaları ile paylaşımda bulunmalıyız.

Artık arkadaşlarınız ve takipçileriniz için ilgi çekici olmayan, harekete geçirmeyen listelerinizde yer alan gayrimenkul fotoğraflarını ve sıradan emlak yazılarını sitenizde yayınlamayı bırakmanın zamanı geldi. Aynı zamanda zor kazanılan paranızı Facebook ve Instagram gibi sosyal medyalarda harcayacağınız zaman daha da dikkatli davranmanız gerekir.

Facebook ve Instagram’da bir hesap açarken pek çok farklı konuya dikkat etmeniz gerekiyor. Sosyal medyada hesap yaratmak sanatsal olduğu kadar aynı zamanda bilimsel bir süreçtir. Hem hesabı oluştururken hem de uygulama aşamasında dikkat edilecek pek çok konu var.

Facebook reklamlarınız sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular şunlardır;

  • Düşük tıklama sayısı: Eğer reklamınız yeterli tıklama almıyor ise büyük ihtimal yeterince görüntülenmiyordur. Bu da doğru hedef kitleyi seçemediğiniz anlamına gelir. Koyduğunuz görsel imajlar, içerik ve harakete çağırma tarzınız tıklanmaya değer olmalıdır.(Sosyal medyanın altın kuralını unutmayın) Müşterinizi harekete geçirmek için doğru söylemler kullanmak önemlidir. “Bu eve gücünüz yeter mi?” tarzı incitici söylemler yerine “Bu güzelliği ziyaret etmek ister misiniz?” şeklinde teşvik edici söylemler kullanılmalıdır.

  • Yüksek tıklama ama düşük sorgu sayısı: Belki de daha iyi bir sorgu sayfasına ihtiyacınız var. Reklamın linkle bağlı olduğu, arama sonucunda çıkan açılış sayfanızda bir geliştirme yapmanız gerekebilir. İsterseniz Facebook Power Editor’de yer alan Lead Ad reklam formlarını kullanabilirsiniz. Bu araç Facebook’ta yer alan isim, email ve telefon numarası gibi bilgilerinizin aratılarak otomatik olarak karşıdaki kişinin ekranına iletişim formu şeklinde iletilmesini sağlar.

  • Hedef kitlenin hatalı seçilmesi: Facebook sayfanızı tıklayan kişiler sizin ev alım satım piyasanızın müşterileri değillerse tıklamalarının sizin için bir anlamı olmayacaktır. Hedef kitlenizi seçerken doğru nüfus kesimine, lokasyonlara, ilgi ve davranış alanlarına hitap ettiğinizden emin olmalısınız. Bu parametrelere ek olarak yerel bir şirkette çalışanlar, gelir durumu, yaşı, medeni durumu, ev sahibi olup olmadığı da birer kriter olarak belirlenebilir.

  • Maliyet: Sizde müşteri sağlamayacak bir reklam kampanyasına para harcamak istemezsiniz. Bu nedenle öncelikle günlük 2 liralık bir bütçe ile 3 günlük bir reklam testi uygulamanızı öneririz. Bu sayede reklamızın etkili olup olmayacağını görebilirsiniz. Eğer tıklanma oranınızda, ziyaretçi sayınızda %10’luk bir artışa neden olur ise  günlük bütçe iyileştirmesi ile daha fazla trafik sağlayabilirsiniz. 

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

“Süper Gayrimenkul Danışmanı” Nasıl Olunur?

Her zaman iş peşinde koşan, haftada en az iki kere tapuda işlem yapan, aldığı portföyü çabucak sattığı herkes tarafından bilinen bazı emlak danışmanları var. Nasıl oluyor diye için için soruyor musunuz? Hemen söyleyeyim, bu danışmanların süper güçleri yok. Sadece üşenmeyip sürekli işleriyle uğraşıyorlar. Her gün bölge çalışması yapanı da var, durmadan hediye dağıtanı da var. İşiyle ilgili her eğitime koşup, eğitimde öğrendiklerini sahada nasıl uygulayacağını bulanı da var.Alacakları sonuçlardan önce, kendi verdikleri emekle ilgileniyorlar.

Bir diğer grup ise kendini bu kadar harap etmenin boşuna olduğuna daha işin en başında karar vermiş. Sisteme uysun uymasın karınlarını doyuracak kadar işlemi yapıp, çok çaba gösterenlere oturdukları yerden gülüyorlar. Çorbayı hızlıca kaynatmak ve bugünü kurtarmak onlar için daha önemli. Bu tarz danışmanların genellikle istikrarsız ve piyasa koşullarından fazlasıyla etkilenen bir iş hacimleri oluyor. Üstelik işe yeni başlayanlara moral bozucu şeyler söylemeyi kendilerine görev sayıyorlar. En sevdikleri cümle “o öyle olmaz”

Birinci gruba dahil olmak isteyen ama nerden başlayacağını bilmeyenler için birkaç önerim var:

  • İlk olarak iş biriktirme huyunu bırakmanız gerekiyor. Biri sizden telefon bekliyorsa en geç bir saat içinde ona dönüş yapmalısınız. Zor bir telefon konuşması yapacaksanız en iyi zaman hemen şimdi”dir. Bir değerleme raporunun etkili olması için görüşmeden en geç yirmidört saat sonra teslim edilçesi gerekir (tabii bir fabrika ya da dev bir turizm tesisi söz konusu değilse).

  • Eski, kullanmadığınız, köşede tozlanan geçmiş yıl ajandalarınız hazine değerindedir. Düzenli olarak kurcalanmalı, işinize yarayacak bilgiler yeni ajandaya not edilmeli, artık işinize yaramayacak bilgiler, işe yeni başlamış danışmanlara anı ve tecrübe olarak anlatılıp değerlendirilmelidir

  • Belirsizliğini koruyan işler için durum değerlendirmesi yapmalısınız . Müşterilerinizi, başkasına devretmeniz gerekenler, artık vazgeçilmesi gerekenler ve tekrar harekete geçirilmesi ya da demlenmesi gerekenler diye sınıflandırmalısınız.

  • Elinizdeki işlerin durumunu belirleyip öncelik listesi yapılmalısınız. Bu hafta mutlaka satılması gereken portföy ile geniş zamanda değerlendirilecek portföy için yapmanız gerekenler aynı değil tabii ki.

  • Özellikle kafa dağınıklığı, işinizi her şeyden daha çok sabote eder. Her hafta için üzerinde çalışacak bir portföy ya da müşteri belirleyin. Geri kalan zamanınızın tamamını planlayamazsanız bile o haftanın MUTLAKA’sı hep belli olsun. Bu hafta gelişme kaydedeceğim konu” başlığını da seçmeyi unutmayın.

Bölge çalışması yapın, her gün en az 3 yeni kişiyle tanışın, bir hobi edinin, karşınıza çıkan her portföye inatla değerleme raporu hazırlayın demiyorum bile…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 


Gayrimenkul Danışmanı Adaylarına Açık Mektup…

karikatür-131

Sevgili Gayrimenkul danışmanı adayları

Bu sektöre girmeyi düşünüyorsunuz ya da yeni girdiniz. Gayrimenkul satmanın çocuk oyuncağı olduğunu düşünüyorsunuz değil mi? Hiçbir şey yapmadan para kazanılan bir sektör. Satılık evleri göster, sat, parayı cebine koy, git. Herkes yapabilir. Ne güzel iş. Hımm… Olabilir tabii.

Size kötü bir haberim var. Kazın ayağı dışarıdan göründüğü gibi değil. Diğer meslekler için ne kadar çaba ve beceri gerekiyor tam olarak bilmiyorum ama gayrimenkul sektörünü iyi bilirim. Bu sektörde var olma savaşı vermiş, başarmış ve başaramamış bir çok danışmanla beraber çalıştım ben. Her meslek gibi gayrimenkul sektöründe bir kariyer yapmak da, emek, tecrübe, iş ahlakı ve gerçekçi beklentiler gerektiriyor. Bu yüzden kendinize bir sorun bakalım

Haftanın 7 günü belirsiz saatlerde hizmet vermeye hazır mısınız?

Başkası size yapılacak işler listesi vermeden de organize olup, işinize karşı sorumluluklarınızı yerine getirebilir misiniz?

İşler berbat giderken ve hiç parasal karşılık görmeden geçireceğiniz belirsiz sürelere rağmen (2- 3 aydan bahsediyorum. Evet yazıyla iki-üç ) moralinizi ve enerjinizi kaybetmeden çalışmaya devam edebilir misiniz?

Aynı anda pek çok müşterinin birbirinden tamamen farklı isteklerini karşılayabilir ve kafanız karışmadan kaliteli hizmet vermeye devam edebilir misiniz?

İnsanları seviyor musunuz? Daha da önemlisi, çok da fazla hoşlanmadığınız insanlara bu duygunuzu belli etmemeyi başarabilir misiniz?

Gayrimenkul sektöründe iş size gelmez, siz işe gitmelisiniz. Dışarı çıkıp raflarınızı kendiniz doldurmalısınız. Her gün tanıdığınız ve tanımadığınız onlarca insandan iş istemeye hazır mısınız?

Bu sorulara cevabınız EVET ise gayrimenkul sektöründe bir kariyer şansınız olabilir.

Gayrimenkul piyasası istikrarsız ve stresli bir sektördür. Bu yüzden en başarılı gayrimenkul danışmanları dışa dönük, kolayca sosyalleşebilen, girdiği ortamda hemen dikkat çeken ve değişken programlara kolayca uyum sağlayabilecek esnekliğe sahip kişilerin arasından çıkar. Siz de her tür değişime hızlıca ayak uyduracak esnekliğe, soluksuz çalışacak enerjiye ve her çeşit acayip insana şaşırmadan ve yargılamadan hizmet verebilecek sosyal beceriye sahip olmalısınız.

Tüm anlattıklarımdan sonra eğer hala gayrimenkul danışmanı olabileceğinizi düşünüyorsanız, size söylemem gereken bir kaç cümle daha var.

Gayrimenkul danışmanları kendi işlerinin patronudurlar. Aynı zamanda kendi işlerinin muhasebecisi, reklamcısı, sekreteri, arşivcisi, planlamacısı, koçu ve menajeridirler. Eğer bir markete girdiğinizde yanınızdan geçerken gayrimenkulden bahseden birine kartınızı veremeyecek kadar utangaçsanız bilin ki bu iş size göre değil.

Gözünüzü mü korkuttum. Az bile anlattım. Bunların bir çoğunu sizi gayrimenkul sektörüne sokmaya çalışan brokerlardan ya da işe yeni başladığınız markanın eğitimlerde duymayacaksınız.

Peki neden bu kadara çok insan bu sektörde tutunmaya çalışıyor? Ah işte burada durum biraz karışık. Bir kere gayrimenkul sektörüne girmek sahne tozu yutmaya benzer. Kendi adıma söyleyeyim, bu sektörle tanıştığım anda bu işe aşık oldum. Bu işi seviyorum. Bir çok insanın hayatta verdiği en önemli kararı vermesine yardım etmek, o karardan mutluluk duymalarını ya da yardımımızla yaptıkları yatırımdan ciddi maddi kazanç elde etmelerini sağlayabilmek paha biçilmez bir tecrübe. Üstüne yaptığımız işten kazandığımız para da cabası. Önümüz açık. Gayrimenkul sektöründe yapabileceğiniz kariyerin, kazanabileceğiniz paranın bir limiti yok. Maddi ve manevi tatmin olabileceğiniz, kendi iş planınızı ve gelişme hızınızı belirleyebileceğiniz nadir mesleklerden biri gayrimenkul danışmanlığı.

Doğru plan yapan, gerçekçi beklentilerle yola çıkan, gelişmek için her fırsatı değerlendiren, gayrimenkul danışmanlığının hizmet vermek olduğunu kavrayan ve iş ahlakının tüm mesleklerde olduğu gibi bu meslekte de sizi kalıcı kılacak şey olduğunu anlayanların önünde gerçekten harika bir kariyer var.

Atlamamanız gereken önemli bir nokta daha var. Gayrimenkul danışmanları olarak terfi edip. broker, ofis yöneticisi olmazsınız. Onlar gayrimenkul sektöründe başka pozisyonlardır.

Gayrimenkul danışmanının terfi etmiş olanına tek bir şey denir: zengin gayrimenkul danışmanı!

Dilerim bu yolculukta yanınızda size doğru yolu gösterecek tecrübeli danışman arkadaşlarınız ve sizi gerçekten destekleyecek borkerlarınız olur. Yolunuz açık olsun…

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden ….

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Yeni Emlak Modelleri İle Emlak Sektörünü Değiştiriyor!


İnsanlar, yüz yıl önce yaptığı gibi bugün de aynı şekilde ev alıp satmaya devam ediyorlar. Günümüzde birkaç emlak satış portalından başka sektörde anlamlı şekilde değişikliğe sebep olan online gelişme henüz yaşanmış değil. Emlak profesyonelleri, hala iş sürecinde ön planda merkez konumdalar. İşlerin büyük bölümü hala çevrimdışı yollardan gerçekleşiyor.

Konut emlak endüstrisi büyük bir sektördür ve bir ev alıp satmak insanların hayatları boyunca yapacakları en büyük işlemdir. Peki, o zaman neden bu kadar yaşlı ve eski hissediyoruz? Neden dedelerimizin yaptığı gibi işimizi sürdürmeye devam ediyoruz?

Gayrimenkul teknolojisi, dünyadaki yüzlerce şirketin endüstriyi değiştirmeye çalıştığı son derece aktif bir alandır. Yeni modeller düzenli olarak piyasaya sunuluyor ve uzaya yapılan yatırımlar artıyor. Şunu söylememiz gerekiyor ki iyi bir gayrimenkul teknoloji şirketi, fantezi bir teknolojiden çok daha fazlasını ifade eder. Bu, tamamen işe yarayan bir iş modeli tarafından desteklenen mükemmel bir ürün-pazar uyumluluğu ile ilgilidir.

Bu yüzden içinde bulunduğumuz süreçte, hangi emlak modellerinin çekişme içinde olduğunu açıklamakta fayda görüyoruz. İnsanların ev satın alma ve satma biçimlerini değiştiren yeni modeller neler? Birazdan bu sorunun cevabını verecek olan ve global emlak piyasasında çekişme içinde olan üç yeni emlak modelini inceleyelim.

Nedir bu üç model:

  • Sabit ücretli operatörler

  • Sahibinden satılık hizmetleri

  • Yıkıcı yenilikler

İnsanların ev satın alma ve satma biçimini sürdürülebilir bir şekilde değiştiren ve para kazandıran iş modelleri arıyorsak, bu çekişme halindeki emlak modellerini takip etmemiz gerekiyor.

Sabit Ücretli Operatörler

Bu tarz işletmeler, basit bir öncül üzerine çalışırlar: Tipik bir emlak firmasının komisyonu yerine, sabit bir ücret karşılığında hizmet sunarlar.

Normalde bir emlak temsilcisinin aldığı komisyon oranı, Türkiye’de yüzde 6 (3 alıcıdan, 3 satıcıdan), İngiltere’de yüzde 1.4, Avustralya’da yüzde 2, Yeni Zelanda’da yüzde 2.8 ve Amerika’da yüzde 5’tir. Sabit ücretli operatörler ise binlerce dolar kazandırabilirler.

İş modeli basittir. Firma, basit bir ücret karşılığında (genellikle aylık ödeme şeklinde) evi listeler. Evin reklamı, neredeyse tamamen büyük emlak satış siteleri üzerinden online olarak yapılır. Ayrıca bir de evin önüne tabela asılır. Evin satılıp satılmamasına bakılmaksızın, satıcı aylık belirlenen ücreti öder.

2016 yılında ev satın alanların büyük bir yüzdesinin web ortamındaki kaynaklardan ev aradığını ve satın aldığını düşündüğümüzde, reklam dolaşımının online ortam üzerinden olması mantıklıdır. Bu tarz emlak işletmeleri, geleneksel emlak firmalarından daha üst düzeyde bir hizmet sunabilmek için 7/24 müşteri desteği sağlamayı ve online kontrol panelleri ile çalışmayı tercih ediyorlar.

Şu anda bu işletmelerin kazançları, evleri satmak üzerine değil, satılık evleri listelemek üzerine kuruludur. Tüm müşteri etkileşimi ise firmanın doğrudan kontrolü dışında bir kişi aralığı ile yapılır. Bir ev satışı işleminde, bu tarz bir yöntemin müşteriler tarafından ne kadar geri bildirim sağladığı tartışılır bir özelliktir.

Bu emlak modelini uygulayan ve büyük gelir elde eden firmalardan en önemlisi, İngiltere’de hizmet veren ve Avustralya’da açılan Purplebricks’tir. Purplebricks, bu modeli uygulayan ilk firma değildi, ancak roket gibi fırlayarak hızlı bir büyüme gösteren ilk firma oldu. 2014 yılında piyasaya çıktı, 2015 sonunda halka açıldı ve şu an 325 milyon sterlinlik bir piyasa değerine sahip. Purplebricks, bu anlamda yerel emlak uzmanlarını kullanıyor ve elde ettiği gelirin neredeyse hepsini (ayda 1 milyon pound) pazarlama üzerine harcıyor.

Sahibinden Satılık Hizmetleri

Bu model oldukça basittir: Komisyonsuz bir ev satarak ödenecek olan komisyonlardan tasarruf etmek üzerinedir.

Bu satıcılar, evlerini tanıtmak için pazarlarındaki emlak portallarının hepsinden istifade etmek ve her şeyi kendileri yapmak isterler. Open house etkinlikleri, müşteri görüşmeleri, proje ve plan yönetimi, evrak işleri vb… Bu aslına bakarsanız oldukça zor bir iştir, ama bunu yapabilmek için meydan okuyanlar var.

Sahibinden satılık pazarı, piyasalar arasında değişiklik gösterse de yıl içerisinde satılan evlerin yüzde 10’undan fazlasını nadiren oluşturuyor. Ancak Türkiye bu oranın tam zıttını gösteriyor. 2016 itibariyle Türkiye’de sahibinden satış oranı yüzde 50’nin üzerinde olduğu tahmin edilen çok yüksek bir oranı işaret ediyor. Bu oran, Amerika, Kanada ve Yeni Zelanda’da yüzde 8 ile 10 arasında iken Avustralya ve İngiltere’de ise daha düşük.

Bu emlak modeli, kendini dünya çapında genel olarak online platformlar üzerinde gösteriyor. ForSaleByOwner.com bu anlamda Amerika’daki en büyük sahibinden satışa izin veren site olarak biliniyor. Alım satım sürecinde fiili olarak karışmayan site, sadece evleri listeleme anlamında kolaylık sağlıyor. Türkiye’de buna sahibinden.com’u örnek olarak verebiliriz.

Yıkıcı yenilikler

Geldik son emlak modeline. Sektöre farklı bir açıdan yaklaşmayı oldukça seven bu modele yıkıcı yenilik nitelendirmesini yapmak çok doğrudur. Yıkıcı ne mi demek? Eğer bir palyaço sizi gecenin ikisinde uyandırıp komiklik yapmaya çalışıyorsa o yıkıcı bir etkidir. Ancak şunu da belirtelim ki gelişen teknoloji içerisinde, emlak sektöründekilerin yıkıcı yenilikler üretmesi çok ama çok önemlidir.

Konut emlak ile ilgili çarpıcı olan noktalardan biri, ne kadar az yenilikçi işletme ile dolu olduğudur. Pek çok emlak firması, var olan sürece artan bir iyileştirme önerir, ancak devrim yaratacak bir yeniliği üretemez.

Tüm ev satma sürecini tekrar haritalandıran ve yeniden tasarlayan, yalnızca çok az sayıda yenilikçi şirket vardır. Bunun en iyi örneğini Opendoor olarak söyleyebiliriz. Bu şirket, bir satıcının evini birkaç gün içinde satmasını sağlayacak San Francisco merkezli bir firmadır. Önerisi ise kolay, basit ve kesindir. Opendoor, sunduğu öneride, bir evin satılma sürecini tamamen kapıdan dışarı atıyor: Aracılar yok, open house etkinlikleri yok, etrafı derleyip toplamak yok… Daha önemlisi ise satın alınan evlere 2 yıl garanti ve 30 işgünü içerisinde geri iade garantisi sunuyor.

Opendoor’un bu yeni atılımının ardından, yıkıcı yenilik yapmayı planlayan firmaların sayısı da artış göstermeye başladı. Örneğin Atlanta’da Knock, evleri 6 hafta içinde satma veya satın alma sözü veriyor. İngiltere’deki Nested ise 90 gün içinde satış garantisi vererek müşterilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. 

Açıkçası bu model, henüz başlangıç seviyesindedir, ancak yine de içinde bulunduğu Amerika pazarında şimdiye kadar 3 binden fazla ev satın almış durumda. İyi fonlanmış bir ekibe sahip olması da artı özelliklerinden biri. Tabi ki bu modelin, yıkıcı bir etkiye sahip olup olmayacağını bize zaman gösterecek. 

Gayrimenkulün ebay’ı olarakta adlandırılan auction.com girişimi ise şimdiye kadar gerçekleştirmiş olduğu satışlarla 40 milyar doların üzerinde bir işlem hacmi yaratmış. Bu satışların hepsinin online ortamda gerçekleşmiş olması emlak sektörünün geleceğine adeta gösterge oluyor. 

Ne Öğrenebiliriz?

Gayrimenkul alanında meydana gelen ve açıkça görülen bir yenilik var. Piyasada en çok takip edilen modellere baktığımız zaman, insanların ev satın alıp satma eğilimlerinde değişikliklere neden olduklarını görebiliyoruz. Yukarıdaki emlak modelleri üzerinde yaptığımız taramalardan şöyle bir sonuç çıkıyor: 

En çok dikkat edilen modeller; akıllıca birleştirilmiş bir teknoloji, insan desteği ve öldürücü bir tüketici teklifi.

Şu an için kimseyi kazanamayan veya herkesi kazanan bir model söz konusu değil. Hepsi ortak malzemeleri kullanıyor, fakat başarıyı elde etmek için farklı yollara başvuruyor. Sahibinden satılık platformları, çok fazla teknolojiye odaklı olmaktan dolayı mustaripler. Ev alım satımı için sadece bir uygulama keşfetmek yeterli olmuyor ve piyasa buna henüz hazır değil. Yıkıcı yenilikler ile ortaya çıkan heyecan verici gelişmelerin ise başarı gösterip göstermeyeceklerini söylemek için henüz çok erken.

Yine de bu alanın yakından takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu modeller, bir gece içerisinde emlak endüstrisinde değişiklik yapmayacaklar. Gayrimenkulün geleceği yavaş yavaş belirleniyor. Buna dahil olalım…

Ve son bir şey daha:  Türkiye’de nasıl uygularız, uygulayabiliriz?

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Emlakçılıkta Başarılı Satışın Şifreleri


Emlak broker ve danışmanları dünyanın en zor satışlarından birine aracılık ediyorlar. Dünyanın bir numaralı yatırım aracı bir taşınmaz. Evet adı üzerinde taşınmaz. Müşteri satın aldığı bir gayrimenkulü bir yerden alıp istediği bir yere götürme şansına sahip değil. Dışarıdan her ne kadar çok kolay görünse de, diğer ticari faaliyetlere göre işimiz bu yüzden bayağı zor. 

Kırk dereden su getirip, ince eleyip sık dokuyup yine karar veremeyen bir çok müşteri profiliyle karşılaşıyoruz. Müşteri psikolojisi, onlarda haklı…

TANJU HAN’DAN SATILDI

Araba olsa satılan sorun yok, bir takım elbise veya ayakkabı ne kadar kolay bir satış bize göre.

Bu zor satışı kolaya çevirme yolları pekala mümkün. Zor ama imkansız değil. Her şeyden önce iyi donanımlı ve bilinçli bir profesyonel olmak, sıkı ve verimli çalışmak işin başarısını getiren formül. Önce kendimizden başlamalıyız, önce kendimize inanmalıyız, satış sonra ki aşama.

Başarılı Satışın Şifreleri

-Uzmanlık Alanınız

Her gayrimenkulden portföyümde olsun, her ihtiyaca cevap vermeliyim diye düşünüyorsanız haberiniz olsun Metro marketle yarış halindesiniz. Ancak, süt ve süt ürünleri işleten bir fabrika bir çok ürün çeşidine girebilir. Ortopedi, beyin cerrahı, psikolog, cildiye bir şeyler ifade ediyor mu? 🙂

Bu durum size gelecek avantajlı gayrimenkulleri portföyünüze almayın anlamını taşımıyor.  

Unutmayın, siz tek başınıza bir işletmesiniz ve de girişimcisiniz.

Arsa, turistik tesis, ticari, konut bunlardan birisi sizin uzmanlık alanınız olmalı.

-Uzmanlık Bölgeniz

Başarılı bir emlak profesyoneli ofiste boş yere zaman kaybetmez. Günlük idari işlerini mesai bitiminde veya evinde yapabilir. Alıcı/Satıcı veya önemli bir görüşmeniz haricinde ofiste çok az bulunmalı, bölgenizle iç içe bir yaşam sürmelisiniz.

Uzmanlık alanınızın konut olduğunu varsayarak, bölgeniz sınırları içerisinde bulunan gayrimenkulleri tanımak ve kendinizi tanıtmak adına esnaf ziyaretleri gerçekleştirin. Bir pastane, restoran veya cafede oturun, bölgede ki hareketliliği gözlemleyerek notlarınızı alın .

Bölgenizi bir tarayıcı edasıyla tarayın, nerede ne var? Apartmanların isimleri, hangi apartman ne renk? Okulun çevresindeki binalar, parkın yakınında ki evler, yeni yapılan projeler, en işlek caddeler. Mahalleyi, sokağı, karış karış tarayın bu sizin işiniz, bölgenizdeki tüm hareketlilikten, piyasa verilerinden bilginiz olmalı. Ve mutlaka notlarınızı düzenli alın.

Bu iş süreklilik ister, hemen öyle bir haftada bir ayda sonuç almayı düşünüyorsanız siz zaten bir profesyonel değilsiniz. Bu sizin işinizin bir parçası, ayakkabı veya pantolon giymeden nasıl işe gidemiyorsanız bu tarayıcı özelliğiniz de sizin işinizin gerçek bir parçası.

-Portföy

Kontrol edilebilir bir portföye sahip olmalısınız her şeyden önce. Bu ne anlama geliyor? İşin en zor kısmına, yani tek yetkili satış sözleşmesine sahip olmalısınız. Hızlı ve başarılı bir satış için olmazsa olmazlardan. Biliyoruz ki bu iş bizce de o kadar kolay değil. Fakat kolay olsa herkes yapar. Ama birilerinin portföyünde de mevcut. Neden siz de yok?

Emlak profesyonelini geleneksel emlakçılardan ayıran en önemli fark. Her emlak profesyonelinin portföyünde bir kaç tane mutlaka tek yetkili satış sözleşmesine sahip gayrimenkuller olmalı.

Her şeyi unutun!

Fiyat: Tüm pazarlama faaliyetlerini bir kenara bırakın ve almış olduğunuz tüm eğitimleri de. Gerçekten hızlı bir satış yapmak mı istiyor musunuz?

O zaman iyi okuyun ve anlayın ve bunun için neleri nasıl yapmanız gerekiyor beyninizdeki tüm hücrelere varıncaya kadar bu konuyu iyi düşünün.

Hızlı bir satışın tek geçerli olduğu husus var o da doğru fiyatın altında olan fiyat (Normal satış fiyatıyla arasında %30 fark). Piyasa şartları isterse durağan halde seyretsin, hiç yaprak kıpırdamasın hiç fark etmiyor. Fırtınalar kopar fırtınalar böyle bir gayrimenkulü portföyünüze dahil edince.

Bunun adını ister kupon isterse kelepir koyun ama bir şekilde bu fiyattan bulun, bulmaya çalışın. Pazarlaması su içmekten basit, yapmanız gereken tek bir şey var, kartopunu yuvarlamak.

Bir saat gibi kısa bir süre içerisinde bu satışın gerçekleşmiş olduğunu göreceksiniz. Susmak bilmeyen telefonlar, hatırını kıramayacağınız kişiler, benden başka kimseye söz verme önemli bir yatırımcım (al satçı) var, hemen kapora gönderiyorum vb. diyaloglar.

Baş döndürücü bir trafik! Siz bile şaşıracaksınız, hani kimsede para yoktu? Hani yaprak kıpırdamıyordu? Bu deneyim mesleğinize bambaşka, ama bambaşka bir bakış açısı sağlayacak. Bundan sonraki stratejileriniz varsa yoksa bu konu üzerine olacak.

Bize göre de doğru ve mantıklı bir strateji. Nedenine gelince, emlak broker ve danışmanlığı günlük kasa çeken bir yer değil. Portföyünüzde otuz gayrimenkulün olduğunu düşünürsek, % kaçını ne kadar sürede satabiliyorsunuz? Vermiş olduğunuz onca emek, harcadığınız enerji bunları da hesaba katın. Yapacağınız portföy edinme çalışmalarınızda büyük bir zaman dilimini bu konuya harcayın. Diğerleri zaten işin en kolay kısmı.

Piyasayı insanların alım gücü belirliyor. Çoğu alıcı ve satıcı piyasada ki dalgalanmalardan çekinerek bekle-gör taktiğini uyguluyor. Fakat birikimi olan hiç kimse normal fiyatın altında bir ürünü almak için ne korkar ne de endişe duyar. Yeter ki böyle yerlerden haberleri olsun, anında satın alma işlemini gerçekleştirirler. 

 Piyasada bu şekilde gerçekleştirilen satışlar oldukça fazla. 

Bu gayrimenkullere nasıl ulaşabiliriz? Nasıl haberimiz olur satılmadan? Dediğinizi duyar gibiyiz. İşinizi görecek kısa ve etkili bir yol haritasını sizlere sunuyoruz. Gerisi sizin becerilerinize bağlı.

  • Her zaman bölgenizde iyi tanıtım faaliyetlerinde bulunun. Bölgenizi hiç boş bırakmayın.

  • Yatırımcılarınız ve al-satçılarınızla strateji belirleyici görüşmeler yapın. Sürekli iletişim halinde olun. 

  • Satın alma gücünüzle ilgili kampanyalar yapın. Burası çok önemli bir detay ve bu detaya çok iyi çalışmalısınız.

 

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Pomodoro Tekniği İle Keyifli Zaman Yönetimi


İşlerini planlı ve programlı yapmak isteyip yapamayanların yardımcısı olacak bu uygulama, biz emlak profesyonellerinin işlerini daha verimli yapmasını sağlayacak. 

Gün içerisinde bir çok hazırlık gerektiren tempolu bir işe sahibiz. Müşteri ön hazırlık aşaması, gayrimenkul değerleme raporlarının hazırlanması, sunum dosyasının hazırlanması ve sunum provaları, piyasa analizi araştırması, ilan sitelerinde neler oluyor gibi bir çok yapılması gereken ve zaman alan tüm bu işleri keyifle düzene koyabileceksiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bu arada uzun zamandır biriktirmiş olduğunuz makale, dergi ve kitapları okuyabilir, sinema keyfinize zaman ayırabilirsiniz. 

Pomodoro Tekniği Nedir?

Pomodoro İtalyanca’da domates anlamına geliyor. 1992 yılında Francesco Cirillo tarafından zamanın daha verimli yönetilmesi için hayata geçirilmiş. Odaklanma ve programsız hareket etme sorununu ortadan kaldırmaya yaran çok etkili bir teknik.

İş dünyasında bir çok profesyonel bu uygulamayı kullanıyor. Pomodoro tekniğini kullanarak verim almanın tek koşulu ciddi ve disiplinli çalışmak. Kolay gibi görünsede ilk başlarda biraz zorlanabilirsiniz. Alıştıktan sonra vazgeçemeyeceğiniz bu teknikle çok verimli bir çalışmanın önünü açacaksınız. 

İhtiyacımız Olanlar

  • Pomodoro web ve mobil uygulamaları

  • Günlük Yapılacaklar listesi

Kurallar

  • 1 Pomodoro = 30 dakika anlamına geliyor, 25 dakika iş ve 5 dakika mola.

  • Bu zaman içerisinde tek bir görev veya işi yapabilirsiniz. 

  • Her dört Pomodoro dan sonra 15-30 dk mola verebilirsiniz.

  • Pomodoro kesinlikle bölünemez.

  • Bir Pomodoro başladıysa mutlaka bitmesi gerekir.

  • Herhangi bir sebepten dolayı bölünme olduğunda alarmı yeniden başlatmalısınız.

  • Alarm çaldığında hemen işi bırakın. Ve 5 dakikalık molanızı iyi değerlendirin.

  • Bir sonraki Pomodoro çalışmanız daha iyi olacak.

Tekniğin amacı

  • Zamanınızı etkili yönetir.

  • Odaklanmanızı üst seviyede tutar.

  • Yüksek motivasyon.

  • İş akış diyagramında ki görevleri planlar.

  • Müthiş bir iç disiplin sağlar.

Uygulama

Günlük yapılacak iş listenizdeki bir görev için harcayacağınız toplam zamanı belirleyin. Örneğin, müşteriye sunacağınız arsa sunum dosyasının hazırlanması 60 dakika. Bu iki domates yani XX demektir. 

Aşağıda çok basit hazırladığımız ve Excel üzerinde hazırlayabileceğiniz basit bir günlük görev listesi yer almaktadır. Notlar kısmına görevinizdeki her bölünme için bir çeltik atmalısınız.

Bitiş Tarihi

Görev

Pomodoro

14.04.2015

Arsa sunum dosyası (sözleşmeler)

XX

14.04.2015

Portföy Fiyat Güncellemeleri (tek yetkisiz portföyler)

XXXX

14.04.2015

Reklam Çalışması (Yeniköy Villa)

<

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

9 Alışkanlıkla Yeni Başarılar Kazanın…


”Para Avcısı” adlı filmden alıntı olup, başarı mizahi olarak yansıtılmak istenmiştir 🙂

Başarılı emlak ofislerinin nasıl başarılı olduklarını hiç düşündünüz mü?

Belki şu an mevcut durumunuzun iyi olmasından ötürü kullandığınız taktikleri yeterli buluyor olabilirsiniz ancak hayatınızda bir üst levele çıkmak istiyorsanız, çalışma performansınızı katlamalı ve tüm bildiklerinizi tekrar düşünerek, şu an ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı tam olarak anlamalısınız.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Aşağıdaki bu 9 ipucunu kontrol ederek kendinize başarılı olma yolunda yeni bir şans tanıyın.

1) Sabahları Çok Erken Kalkın!

Dün geceyi düşünelim, saat 10 ile 12 arasında ne yaptınız? 

Bir televizyon programı mı izlediniz?

Bir film mi izlediniz? Hangi kitabı okudunuz?

Bir süre rahatlamak için komik youtube videoları mı izlediniz?

Hadi birbirimize dürüst olalım, bu aktivitelerin hangisi işimizi geliştirmek veya kendimizi bir üst sekmende çıkarmak için faydalı olacak?

Hiç bu aktivitelerle değerli zamanınızı harcamadan erkenden yatıp erkenden kalkmayı düşündünüz mü?

Hiç en verimli olacağınız sabah saatlerinde işinizle alakalı bir çalışma yapmayı denediniz mi?

Bence deneyin ve size garanti ederim ki, “erken kalkan, yol alır” deyiminin ne kadar haklı bir deyim olduğunu anlayacaksınız.

Biz 8.15’de ofiste oluyoruz, keyifli bir kahvaltıdan sonra, günlük iş planımızı oluşturan eylemleri koordine ediyoruz. Bu çok zor gibi gözükse de alıştıktan sonra inanılmaz bir deneyim oluyor. Sonra içerik yazılarımıza odaklanıyor ve büyük bir keyifle bilgisayarımızın başına geçerek yeni hazırladığımız yazıları sizlerle paylaşıyoruz.

2) Her Zaman Güncel Kalın!

Gün içerisinde tempolu bir koşuşturmacaya hepimiz alışıkız. Aynı anda birçok şeyi kontrol etmemiz ve yön vermemiz gerekiyor. Kariyer basamaklarını tırmanırken eğitici bilgilerle kendimizi beslemeliyiz. Güncel kalmak, bilgiyi her zaman için edinme, başarılı emlak profesyonelleri için olmazsa olmazlardan.

Gün içerisinde veya iş bitiminde aşağıda ki soruların hangisine olumlu cevap vereceksiniz.

Emlak dünyasıyla ilgili bir internet sitesinde ne kadar vakit geçirdiniz?

Mesleki makale ve yazıları, haber kaynaklarını ne kadar okudunuz?

Hangisine yorum yaparak etkileşimde bulundunuz?

İçlerinden hangisini sık kullananlara eklediniz, notlar aldınız, paylaştınız?

Deneyimli bir arkadaşınızla buluşup hem yemek yemek, hem de iş sohbeti yapmak için en son ne zaman bir araya geldiniz?

3) Güzel Hikayeleriniz Olsun

Hikayeden kastımız, anılarınızı anlamlı kılan yaşanmışlıklar. Bunlar, güzel bir tecrübe, bazen ders alınmış bazen de hiç aklınızdan çıkmayacak olaylar olabilir.

İşimiz gereği birçok görüşmenin içerisinde bulunuyoruz gün içerisinde. Görüşme aralarında veya sohbetlerde anlatacak bir konu bulmakta hepimiz zorlanıyoruz. Hemen hemen hepimizin yaşadığı, doğal olarak görüşmede karşı tarafı da ilgilendiren sıkıcı bir moda kısa sürelide olsa girmiş oluyoruz. Bu durumda, ortak bir dili yakalama çabası görüşmenin heyecanını ve ahengini daha renkli bir hale getirecektir. Dikkat etmeniz gereken nokta, görüşme konunuzun bütünlüğünü bozmadan bu sohbetleri gerçekleştirmeniz.

Güzel hikayeler, fantastik bir iş yemeğiyle sıkıcı bir iş yemeği arasındaki en ayırt edici özellik olabileceği gibi, başarılı bir iş bitirme veya başarısız bir iş bitirme arasındaki fark anlamına da gelebilir.

İlginç hikayeleriniz sayesinde karşılaştığınız insanların gözünde farklı bir değer kazanabilir ve ilişkileriniz de karşı tarafla daha sıcak diyaloglar kurabilirsiniz.

Bir emlak profesyoneli, müşteri ilişkilerindeki güven ve sıcaklık ilişkisinin iş hayatına nasıl olumlu yansıdığının farkındadır. 

4) Brokerlara Özel!

Sadece patronun bildiği ve diğer tüm çalışanlarının hiç bir şey bilmediği sadece işçi arı konumunda değerlendirildiği bir emlak ofisinde çalıştınız mı?

Evet, ise sorunuzun cevabı, sanırım güzel bir iş deneyimi yaşamamışsınız.

İş yerinizde çok sesliliğe önem vermeniz, çalışanlarınızın yaratıcılığını gelişmesine katkı sağlayacağı gibi aynı zamanda, onları işlerine karşı motive edip, sorumluluk almasına da olanak sağlayacaktır. 

Patron olmuş olsanız bile, bu şekilde çalışanlarınıza yaklaşarak onları, kendinize ve işine karşı minnettarlık hissi yaratmış olacaksınız.

Böyle bir yardımlaşmanın sağlandığı iş ortamının müşterilere vereceği güven sayesinde müşterileriniz, birbirini takip ederek bu güven dolu yapıya yine güven hissiyatıyla gelecektir.

Fakat bu söylemler sadece düşüncede kalmamalı, uygulanmadığı takdir de herhangi bir olumlu gelişmeyi beklemek tamamıyla hayalperestlik olur.

5) Başarısızlık… ve Ondan Öğrenilenler

Bize göre başarısızlığın başlıca kaynağı plansızlık. Planlama yapılmadan hareket etmenin, bozuk bir pusulayla denize açılmakla eşdeğer olduğunu anlatmamıza gerek yok sanırım.

Pek çok kez etrafımızda, 1000. başarısızlığından sonraki denemesinde başarılı olan girişimci hikayelerini duymuşuzdur.

Bu hikayeleri, iş dünyamızı kurmaya, yeniden şekillendirmeye çalışırken asla unutmamalıyız.

Her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz, başarı basamaklarını tırmanırken karşılaşacağımız sorunlardan dersler çıkarmasını bilmeliyiz ki tekrara düşmeyelim ve tecrübelerimizle başarı basamaklarını tırmanmaya devam edelim. 

6) Her zaman meraklı olun!

Emlak profesyonellerinin bir numaralı tam bilgi edinme aracı sorgulama teknikleridir. (Bu konuyu yakın zamanda sizlerle paylaşacağız)

Meraklı zihinler her zaman bulunduğu konumu ve şartları daha iyi anlamak adına, kendileriyle ya da çevreleriyle ilgili sorular sorarlar.

Eğer devamlı olarak işinizi ve işleyiş sisteminizi sorgularsanız, olası sorunları önceden tespit edebilir ve sorunlarla karşılaştığınız zaman ya da daha karşılaşmadan onları bir çözüme kavuşturabilirsiniz.

İş dünyanızı ne kadar çok sorgularsanız ve nasıl daha başarılı olabileceğinize dair karmaşık yapıları anlamaya çalışırsanız, profesyonel gelişim için göstermiş olduğunuz bu azimli çalışmanız, size gelecekte faydasını çok fazla gösterecektir.

7) Dürüst Olun

Bu kesinlikle bir yöneticinin seçimine kalmış bir durum değildir. Dürüstlük emlak sektörünün en temel yapı taşlarından biridir.

Eğer müşterilerinizle aranızda bir güven inşa etmek istiyorsanız ve müşteri portföyünüzü geliştirmek istiyorsanız, öncelikle iş dünyanızda davranışlarınızla, vereceğiniz bilgilerle dürüst olmanız gerekmektedir.

Özellikle satış sürecini bitirdikten sonra müşteri ilişkileriniz çok önemlidir. “Sattım gitti” mantığıyla hareket etmeniz, sizi piyasada ihtiyacınız olan güvene muhtaç edecektir.

Satışlarınızın çoğu, size referans olan eski müşterilerinizden geleceğini unutmayın.

8) Mola Verin

Sadece sıkı bir çalışma temposuyla iş yaşantınıza devam ettiğiniz taktir de başarıyı yakalayabilirsiniz. Ancak bu sıkı çalışma temposu için ihtiyacınız olan dinlenmeyi es geçmemeniz gerekmektedir, bu sayede ihtiyacınız olan gücü tekrar kazanabilirsiniz.

Bir boks maçı düşünün, orda bile maç başladığı gibi bitmez, maç boyunca kaç defa mola verildiğini hepimiz biliyoruz.

Gün içinde molalar vermeyi alışkanlık edinin. Aşırı bilgisayar aktivitesinden sonra gözlerinizi dinlendirebilir, düşüncelerinize odaklanmak adına egzersizler yapabilirsiniz. İş arkadaşlarınızla dışarıda bir kahve molası vermek size de iyi gelebilir.

Yapıcı bir dinlenme her zaman işinize fayda sağlayacaktır.

Kısa yürüyüşlerin faydasını biz çok gördük size de tavsiye ederiz.

9) Yeni Bir Bakış Açısı Oluşturun

Bazen kendinizi, hiç çözülmeyecek sandığınız problemlerin içinde bulabilir veya bir monotonluğun içinde sıkışmış hissedebilirsiniz. Farklı bakış açısıyla bu tür durumlardan rahatlıkla kurtulabilirsiniz.

Kendinizi, rahat hissettiğiniz, sizi miskinleştiren, alıştığınız durumlardan çıkartıp yeni pozisyonlara sokmaya çalışın. Online bir forumda gruplara katılabilir, kaliteli içerik sağlayan mesleki sitelerden makaleler okuyabilir, oradaki insanların deneyimlerinden faydalanarak kendi bakış açınızı besleyebilirsiniz. Bu sayede kendi görüş açınızı geliştirmiş olur ve iş dünyasındaki çeşitli farklı görüş açılarını da anlamış olursunuz.

Ağınızda ki, diğer emlak profesyonelleriyle bilgi paylaşımında bulunarak etkileşim içerisinde olmanız bazen bakış açınızı değiştirmek için ideal yöntemlerden biri olabilir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Sektöründe Pazarlama Faaliyetleri Kapsamında Satış Süreci


Pazarlama ve satış kavramının karıştırılması emlak sektöründe de sıkça rastlanılan bir durum. Pazarlama kavramı, satış sürecini de içine alarak gerçekleşen pek çok alt bileşimin (reklam, kampanya, ürün geliştirme, promosyon vs.) oluşturduğu bütünsel bir hareket planıdır.

Pazarlama faaliyeti, satış sürecinden önce başlar, satış esnasında ve satış sürecinden sonra da devam eder.

Emlak sektöründe pazarlama faaliyetlerini bu çerçevede değerlendirdiğimiz zaman, emlak dünyasının hizmet sektörünü de kapsayan bir sektör olduğu ortaya çıkar. Netice itibariyle sunulmak istenen hizmet, bir malın kiralanması veya satışıyla gerçekleşir. Emlak ofislerinin temel gelir modeli, alıcı-satıcı arasında satış/kiralama sürecine aracılık ederek bu işlemlerin olumlu sonlanmasıyla oluşur.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bu beklenen olumlu sürecin gerçekleşmesi, satış sürecini de kapsayan,  birkaç adımdan oluşan pazarlama faaliyetleri neticesinde sağlanır.

Öncelikli olarak müşterinin neden ve hangi amaçla gayrimenkul firmasını tercih ettiğini algılamamız gerekir.

1) Tercih Sebebi Olmak

-Bazı potansiyel emlak müşterilerinin, gayrimenkul firmalarını tercih ederken, kurumsal şirket imajına dikkat ettiği gözlemlenmiştir. Bu tür müşteriler için güven duygusu ilk tercih sebepleridir. Kurumsal firmaların şirket yapıları, prensipleri, uyguladığı stratejiler bu tip müşterilerin güven duygusunu tetikleyen detaylardır.

-Bazı emlak müşterileri ise, kurumsal yapının sunduğu hizmetlerden ziyade kendi bütçesine göre istediği gayrimenkulün, hangi firmanın portföyünde olduğunu önemsemeden, sadece ihtiyacı doğrultusunda, karşılaştığı ilan vasıtasıyla veya herhangi bir şekilde haberdar olarak,  firma tercihinde bulunabilir.

-Potansiyel emlak müşterileri, çevresindeki insanların, aile veya akrabalarının tavsiyeleri üzerine de gayrimenkul firmalarını tercih ederler. Bu tercih sebebinin en güzel yanlarından biri de firmaya karşı direk bir güvenle gelmiş olmasıdır. Bu reklam gücünü yaratmak kolay bir iş değildir. Bu noktada kavranması gereken, pazarlama faaliyetinin satış sürecinden sonra da nasıl devam ettiği noktasıdır.

-Kimi emlak müşterileri ise, yeni hizmetlerin sunulduğu gayrimenkul firmalarından yana tercihlerini kullanırlar. Satış sürecinin bitiminin ardından müşterisiyle ilişkisini koparmadan, satış sonrası oluşabilecek sorunlara anında müdahale edebilecek sistemler yaratan emlak firmaları da tercih sebepleri olabilir.

2) İlk Temas

-Gayrimenkul firması tercihini yapan potansiyel müşterilerin, tercih ettikleri firmalarla yaptığı ilk temas, mevcut güven duygusunu ya da oluşması beklenen güven duygusunu olumlu/olumsuz etkileyecek ilk noktadır.

-Potansiyel emlak müşterisi, ilk temasını kapıdan girerek yüz yüze yapabileceği gibi, telefon, mail yoluyla da yapabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli detaylardan biri de müşteriye karşı gösterilen ilgidir.

-Emlak müşterileri, diğer sektör müşterilerinden daha fazla ilgi ve alaka bekler. Bu ilgi kapsamında emlak müşterilerinin akıllarında firmayla ilgili bir imaj durumu da ortaya çıkar.

– İmaj, gayrimenkul firmasında çalışan emlak profesyonellerinin yaklaşımları, ofis içerisindeki düzenin anlaşılır ve ferah olup olmamasıyla alakalı olarak değişkenlik gösterir.

-Bu noktada, müşteri ihtiyacını algılayan, emlak müşterilerinin sorunlarını kavrayan ve onlara tatminkar cevaplar veren,  işine hakim olan, mesleki eğitimlerini almış emlak profesyonelleri, gayrimenkul firmasının imajını olumlu yada olumsuz etkileyecek diğer faktörlerdir.

3) Alım/Kiralama Süreci

-Potansiyel emlak müşterilerinin, ilk temasının olumlu geçmesi halinde, istediği gayrimenkulü portföylerinde bulunduran emlak firmaları, özellikle müşterinin seçimleri ve karar aşaması esnasında onlara objektif ve yardımcı amaçlı müdahalede bulunmalıdır. Aksi takdirde en ufak bir yönlendirme yapıldığını sezen müşteri, bütün o süreçler etrafında oluşturulan güven duygusunu kaybedebilir.

-Yapılan gayrimenkul seçiminin ardından, müşterilere alım/kiralama ile ilgili prosedürler izah edilmeli ve izlenecek yol haritası doğrultusunda yapılacak tüm işlemler eksiksiz ve tam gerçekleştirilmelidir.

-Potansiyel müşterilerin satış sonrası gerçek müşteri olması, satış sürecinin sonlandığı fakat pazarlama sürecinin devam ettiği bir noktadır. Bu çerçevede müşteri memnuniyeti her daim önemini korumaktadır. Artık gerçek müşteri, yukarıda tercih sebeplerinden bahsederken kullandığımız, reklam ve pazarlama bölümüne ait bir birey olarak emlak firmasının organik bir yapısı haline gelmiş bulunur.

Pazarlama aktiviteleri satış ekibinizin önünü açan, satışa olumlu/olumsuz etkileri olan güçlü bir araçtır.

Emlak sektöründe ayakta kalabilmek, satış performansını sürekli artırmak isteyen emlak ofisleri ve şirketleri için pazarlama yönetimi yazılarımız size yeni yöntemler ve bakış açıları sunuyor.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Profesyonelleri İçin Etkili Portföy Yönetimi


Emlak sektöründe portföy çeşitliliğinin yanlış algılanmasından ötürü ortaya çıkan düşüncelerde, portföyünüz ne kadar genişse o kadar fazla satış yapma imkanına sahip olacağınızı düşünmek büyük bir yanılgıdır. Özellikle tek yetkili satış anlaşmasına sahip olmadığımız gayrimenkuller için.

Kontrol

Bu noktada portföyün geniş olması, emlak broker/danışmanlarının iş yürütme kapasiteleriyle doğru orantılıdır. İstedikten sonra tek başınıza 100 tane de 200 tane de gayrimenkulü portföyünüze ekleyebilirsiniz. Fakat hangi zaman diliminde bu kadar çok gayrimenkulle ilgilenebilirsiniz?

TANJU HAN’DAN SATILDI

Portföyünüze eklediğiniz her gayrimenkul, farklı emlak sahibi, farklı pazarlama stratejisi anlamına gelmektedir. Bu durumda portföyünüzü kontrollü bir şekilde büyütmeniz, hem satıcıların isteklerine yetişebilmenizi, hem de potansiyel alıcılarınıza yeterli vakti ayırabilmeniz anlamına gelecektir. Aksi taktirde gün içinde bir oraya bir buraya koşuştururken, müşterilerinize odaklanmanız güçleşecek ve kaçırılmaması gereken detayları kaçırma ihtimaliniz yükselecektir.

En iyi 10

Tek yetkili anlaşmasına sahip olacağınız veya güncellemesinde hızlı bilgi akışı(güvenilir çözüm ortakları) sağlayacağınız, konum, fiyat ve özellikleri bakımından en iyi 10 gayrimenkulü portföyünüze dahil etmenin yollarını mutlaka bulun. Bu formül size hızlı satışı garantileyecek. 

Satış/Portföy= % bu formülü not edin. Portföyünüzdeki satılık tüm gayrimenkulü 60 adet olarak hesaplayalım. Bir ayda kaç satış işlemi yapabileceksiniz. Buna 3 adet satış işlemi diyelim eğer projeli bir yerden satış yapmıyorsanız bu satış rakamı bir ay içerisinde çok iyi bilginiz olsun. Formülümüzü bir ay için uygulayalım, 3/60=%5(0,05), yani yüzde beş portföyünüzdeki gayrimenkullerin satışa dönme oranı. Geri kalan 57 adet gayrimenkulü tek yetkili olarak portföyünüze dahil ettiyseniz tüm kontrol sizde demektir ve hiç bir sorun yok şimdilik(tek yetkili anlaşmasına sahip olsanız bile anlaşmada belirtilen süre içerisinde satmanız gerekecek).

Fakat genel paylaşıma açık bir portföye sahip iseniz bu durum sizi her türlü strese sokacak. Yapacağınız pazarlama faaliyetleri ve çalışmalarınız bir anda boşa da gidebilir, çünkü kontrol sizde değil. Anonim bir gayrimenkul paylaşılırken herkese paylaşıma açılır, bilgi verilir. Satış işlemi gerçekleştiğinde bu bilgiyi ancak siz günceller iseniz edinebilirsiniz. Maalesef bu emlak profesyonelleri açısından çok can sıkıcı bir durum ve bu olumsuz örnekler her gün yaşanıyor.

Aylık satış oranınız örneğimizde ki gibi bir rakamsa aşağı yukarı aylık satış ortalamamız 3-5 arasında seyredecek(gerçekten iyi rakamlar). Demek ki portföyün çok geniş olması avantaj sağlamayacak ve aşırı yüke neden olacak. Kontrolü sizde olmayan yetki belgesiz, herkeste paylaşımda olan gayrimenkulleri portföyünüze dahil etmek su içmekten daha basit. Önemli olan satış oranınızı hesapladığınızda ortaya çıkan gerçekler. Toplam işlem adetiniz bir ayda 3-10 arasında ise size vermiş olduğumuz formül size başarılı satışın önünü açacak. 

Neden 10 dediğimizi şimdi daha iyi anlamış oldunuz. Bu beşte olabilir üçte. Fakat sınırları zorlamanız ve sıkı bir çalışma yapmanız bakımından 10 rakamı ideal.

Güncelleme

Portföyünüze eklediğiniz gayrimenkullerin son durumlarıyla ilgili bilgilere devamlı hakim olmak ve yakından takip etmek zorundayız.

Satışı gerçekleşmiş(daha çok anonim gayrimenkuller için geçerli) gayrimenkulün portföyünüzde yer alması hatasını, potansiyel alıcılarınızın taleplerinin ardından fark etmeniz, sizinle çalışan emlak sahipleri ve potansiyel müşterilerinize karşı güven zedelenmesi yaratacaktır.

Veya, fiyat indirimine gidilen herkese paylaşıma açık bir gayrimenkulden haberdar olmamanız gerçekten büyük kayıplara yol açacaktır. Güncellemeler için, günün belirli bir zaman aralığında ilan sitelerinde kontrol amaçlı çalışma yapmalısınız. Portföyünüzde ki herkese paylaşıma açık gayrimenkulün pazarlamasını yapan diğer rakiplerinizi kontrol etmeniz sizin faydanıza. 

Kategori

Portföyünüzde bulunan emlakların güncelliğini takip etmek, türlerine göre ayırmak ve hızlı listeleme yapabilmek için kategorilere ayırmalısınız. 

Gelecek müşteri taleplerine aynı hızda cevap verebilmek ve talep eşleştirmesini doğru yapabilmek için basit ve faydalı bir sistem. Çoğu emlakçı hala iyi sınıflandırılmamış portföye sahipler, sadece ilan sitelerinde ki yapısal kategorilerle işlerini yürütüyorlar.

Kendi veri tabanınızda oluşturacağınız bir kategori sistemi tüm karmaşıklığı ortadan kaldırarak emlaklarınızı öngördüğünüz satış hızına göre ayarlamanızı sağlar. Bu şekilde portföyünüzün takibini, güncellemelerini, portföyün tamamında yaparak zaman kaybını önleyebilirsiniz.

Piyasa analizi

Ekonomik gelişmelerin hızla yaşandığı bu zaman diliminde hiç umulmadık anlarda piyasa şartlarını etkileyen (soğuk/sıcak savaş, resesyon, büyüme hızı, Abd/Avrupa işsizlik oranları, enflasyon, Fed/Meb faiz oranları, döviz, deprem, siyasi açıklamalar, internet grupları vb.) ani dalgalanmalar oluyor. Bu dalgalanmalar piyasanın durgunlaşmasına ve uzun süre belirsizlik ortamının oluşmasına direk olarak etken oluyor. Haliyle ticaretin tüm aktörleri bundan olumlu/olumsuz etkileniyor. Bu durum sadece bölgemizi değil, dünyadaki önemli gelişmeleri de yakından takip etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Önemli global/yerel gelişmelerin yaşandığı ve piyasada aşırı dalgalanmaların oluştuğu durumlarda, portföyünüzün yeniden değerlendirilmesine ihtiyacı olacak. Mal sahipleriyle piyasanın son durumunu ve yaşanan gelişmeleri tekrar değerlendirerek bilgilendirmeniz her iki taraf açısından olumlu olacaktır. Piyasa analizini sürekli olarak güncel tutmanız sizin uzman olduğunuzun bir göstergesi.

Yapacağınız görüşmelerde, yeni fiyat değerlemesi, hızlı satış süreci, ödeme yapısı, takas imkanı, emsal satış bilgileri gibi konuları ele almalısınız.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Hedef Kitlenizi Belirleyin, Etkili Kampanyanızı Kendiniz Oluşturun

 

Emlak pazarlama sırasında kendinize bir hedef kitle belirlemezseniz, pazarlama kampanyanız rüzgarda nereye gideceği belli olmayan uçurtma gibi olur; bir o tarafa bir bu tarafa savrulur.

Herkes için cazip olabilecek bir kampanya yaratabilmek hem çok geniş bir alana hitap etmeyi gerektirir hem de uygulanabilir değildir. Portföyünüzdeki gayrimenkulleri satabilmek için müşterinizi tanımanız gerekir. Hedef pazarınızı tanımlamak söylendiğinden daha zor bir faaliyettir. Kendinize ne yapmak istediğinizi belirlemek için zaman tanımanız gerekir.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Yapmak istediğiniz niş (arsa, villa, konut, turistik, kiralama) ne? Deneyiminiz ne üzerine? Hedef kitleniz olacak demografik kitleyi belirlerken güçlü yönlerinizi bilmek size yardımcı olacaktır.

Hedef Pazarınızı Belirleme

Hedef pazarınızı belirlerken hangi kriterler kullanılmalı? Potansiyel müşterilerinizi belirlerken coğrafi, ekonomik ve sosyal kriterler kullanılarak alanın daraltılması gerekiyor. Hedef pazarınızı iyi olduğunuz alanları göz önünde bulundurarak belirlemek, başarıya giden anahtarlardan biridir. Bir emlak profesyoneli için lüks gayrimenkuller pazarlamak daha büyük başarılar getirirken, bir diğeri için küçük çocuklu ailelere satış yapmak da daha başarılı olabilir. Bu iki farklı emlak profesyoneli, müşterilerinin ihtiyaçlarına göre satış materyalleri kullanmalı ve planlamasını bu doğrultuda yaparak çaba harcamalıdır.

Müşterilerin talep kriterlerine çözümler üretmekle zaman kaybetmeyi bırakın, sizin coğrafi bölgenizde neler alındığını ve satıldığını araştırın. Kendinizi bölgenize adapte edin.

Araştırma

Kendi bölgenizdeki emlak piyasası hakkında asla çok fazla şey bilemezsiniz. Ancak kendi niş alanınızı bulabilmeniz için araştırma zorunludur.

Örneğin yaşadığınız bölgede çoğunlukla apartman daireleri bulunuyorsa çok fazla müstakil ev yok ise hedef kitlenizi apartman dairesinde yaşamak isteyecek müşteriler üzerinde yoğunlaştırmanız gerekecektir.

Pazarlama stratejisini herhangi bir gayrimenkul türü üzerinde oluşturmak istemeyen bir başka emlak profesyoneli ise hedef pazarını bölge seçerek oluşturabilir. Gelişme vadeden ve şehrin diğer bölgelerine göre daha çok işlem hacmine sahip bir bölgede satış yapmak üzere bir pazarlama faaliyeti geliştirebilir.

Bazı ekstrem örneklerde hedef kitlesini müşterilerin ideolojik gruplarına göre seçmek isteyen emlak profesyonelleri olabilir. Muhafazakar müşterilerin tercihlerine göre pazarlama stratejileri oluşturarak satış yapmayı planlayan emlak uzmanları olabileceği gibi liberal görüşe sahip müşterileri kendine hedef pazar seçen ve bu kitleye hitap edecek evleri satmayı amaçlayan uzmanlar da olabilir.

Pazarlama Planı Oluşturma

Hedef kitleniz pazarlama stratejinizdeki yaklaşımınızı belirler. Pazarlama planı, örneğin yazlık ev arayan müşterileri kendine hedef kitlesi olarak seçen bir emlak profesyoneli aylık tanıtım maili gönderimi, sosyal medya reklamları ve online reklamlar aracılığı ile müşterilerine ulaşmayı tercih edebilir. Bu klasik cümleler içeren ve geniş kitleleri hedefleyen bir reklam kampanyasından hem daha az maliyetli olacaktır, hem de hedef pazara daha kolay ulaşılacaktır.

Pazarlama dünyasındaki pek çok sorun gibi, hedef kitlenize ulaşana kadar bazı sorunlarla karşılaşmanız normaldir. Hedef kitlenize ulaşacak doğru pazarlama kombinasyonunu bulana kadar bazı deneme ve hatalar olacaktır. Yaptığınız her pazarlama planı sizin hedef kitlenizi ne kadar tanıdığınızın bir pusulası olacaktır. İlanlar, reklamlar, bloglar, makaleler, web sitesi içerikleri, doğrudan mailler ve haber gönderileri sizin deneyiminizin kanıtı olan birer alan olacaktır.

Örneğin yazlık evleri kendine niş bir pazarlama alanı olarak belirleyen bir emlak profesyoneli hazırladığı blogda yazlık evler ile ilgili çeşitli makalelere yer vererek hedef kitlesinin ilgisini çekmeyi başarabilir.  

Başarıyı Ölçmek

Yeni bir pazarlama kampanyası yapıyorken tabii ki nasıl gittiğini, hedef kitleniz tarafından kampanyanızın doğru algılanıp algılanmadığını da kontrol etmeniz gerekmektedir.

Hedef kitlenizi oluşturma konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu ölçmenin çeşitli yöntemleri var;

  • Daha çok müşteri sizi aramaya ya da ofisinize gelmeye başlar.

  • Daha çok ev sahibi tarafından beraber çalışmak üzere aranmaya başlarsınız.

  • İnternet sitenizin ziyaretçi trafiğinde artış gözlenir.

  • Sosyal medya ağlarından daha çok müşteri ile iletişime geçersiniz. 

  • Müşteri tabanınız genişlemeye başlar.

  • Bölgenizde marka farkındalığınız artar. Müşteriler markanızı daha iyi tanımaya başlarlar. O zamana kadar farkınızda olmayan müşteriler bile sizinle iletişime geçmeye başlar.

  • Daha çok gayrimenkul satmaya ve portföyünüze daha çok gayrimenkul eklemeye başlarsınız.

Hedefleriniz gelirlerinizi bir yıl içerisinde iki katına çıkarmak olmamalı. Bazı emlak şirketleri memnun olmuş müşterilerle yetinmeyi de bilirler. Çünkü memnun müşteri yeni müşteriler getirecektir. Memnun müşteri size pazar payı getirecektir. Emlak piyasası tavsiye üzerine işleyen bir piyasadır, memnun müşteriler sizi yakınlarına tavsiye ettikçe sizin müşteri sayınızda artacaktır. Pazar payınız müşterilerinizi memnun tutmayı başardıkça zamanla daha çok artacaktır.

Hedef kitlenize odaklanan bir pazarlama kampanyası gelirlerinizin artmasını sağlar. Küçük niş bir gruba odaklanmak pazarlama stratejilerinize müşterilerden hızlı geri dönüş almanızı sağlayacak, satışlarınız artacak bu da gelirinize yansıyacaktır. Hedef kitlenizin küçük bir grupla sınırlı kaldığını düşünüyor iseniz onu genişletmek de mümkün. Sizin deneyiminizden yararlanmak isteyecek hedef kitlenize yakın gruplar bularak onları da hedef kitlenize katabilirsiniz.

Örneğin, yazlık ev almak isteyen kişiler gibi sahil kentlerinde ev almak isteyen başka kişiler de sizin hedef kitlenizin içerisine dahil edilebilir. Hedef kitlenizi genişletmek konusunda özgür olun ancak hedef kitlenizi çok fazla genişletmemeye dikkat edin.

Unutmayın müşterilerin talep ve ihtiyaçları farklı olacağı için çok kalabalık hedef kitlelere seslenmek her zaman çok daha zor ve maliyetlidir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Profesyonelleri Tatil Günlerini Nasıl Verimli Geçirebilir?


Yılın bu zamanı, genç ve çocuklar için iki anlama gelir: Yaklaşan yeni yılda alınacak hediyeler ve kış tatili. Ancak yetişkinler için bu biraz farklıdır. Yılın bu zamanında bir yandan tatil ruhuna girerken, bu bir yandan da ne kadar meşgul olacağınızı gösterir. Sevdikleriniz için alışveriş yapmaktan evinizi dekore etmeye ve kış tatilini organize etmeye kadar pek çok iş sizi bekler.

Emlak danışmanları ise, pazarlama çalışmalarını yılın bu zamanında yaparlarsa işleri için çok cazip bir fırsat yakalayabilirler. Çünkü kış mevsimi, emlak endüstrisini her zaman kötü etkiler. Ancak bu, kış mevsiminde çalışmayacağınız anlamına gelmemelidir. Hatta özellikle bu mevsim, kış sonrası potansiyel müşterilerin ilgisini çekecek pazarlama çalışmalarını şimdiden hazırlamanız için muhteşem bir fırsattır. Pazarlama çalışmalarınızı önünüzdeki kış tatili boyunca sürdürebilmeniz için aşağıda hazırladığımız bazı ipuçlarını uygulayabilirsiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Kişilerinizi Organize Edin

Ne kadar uzun süredir emlak danışmanı olarak çalışıyorsanız, profesyonel ağınız da o kadar büyüktür. Bununla birlikte eğer ağınız, onlara yönelik etkili pazarlama stratejilerini uyguluyorsanız iyi bir şeydir. Aksi takdirde ağınızın geniş olması bir anlam ifade etmez.

Tatil sezonu boyunca vaktinizin bir bölümünü, tüm irtibat bilgilerinizi gözden geçirerek bölümlere ayırmak için kullanabilirsiniz. Örneğin aşağıdaki gibi bir gruplandırma yapabilirsiniz.

  • Potansiyel alıcılar

  • Potansiyel satıcılar

  • Geçmiş müşteriler (alıcı ve satıcı)

  • Satış profesyonelleri

  • Diğer emlak profesyonelleri

İş Planınızı Gözden Geçirin

Her emlak broker/danışmanı bir iş planına ihtiyaç duyar. Eğer henüz bir iş planına sahip değilseniz en kısa sürede başlamalısınız. Eğer mevcutta bir iş planınız varsa, bu durumda onu gözden geçirmeyi deneyebilirsiniz. Bunu yıl ortasında ve yıl sonunda olmak üzere iki kere yapmanız faydanıza olur.

Yalnızca kurduğunuz rotaya bağlı durağan bir iş planı hazırlamak, bir emlak broker/danışmanı için çok da doğru değildir. Yıl içerisinde sektörde ve iş hayatınızda gerçekleşen değişikliklere bağlı olarak bazen iş planınızda değişiklikler yapmanız gerekebilir. Etkili bir emlak danışmanı, iş planını ilerlemesine göre değiştirebilendir.

Hedeflerinize Öncelik Verin

Yeni yıl artık köşede kendini gösteriyor. Dünyanın geri kalanı bu yıl ne kadar kilo vermesi gerektiğini veya yeni edineceği alışkanlıkları düşünürken, başarılı emlak danışmanları ise hedeflerine öncelik veriyorlar.

Siz de yeni yılda başarılı emlak danışmanları arasında kendinizi görmek istiyorsanız, önünüzdeki bu tatil mevsimini iyi değerlendirmelisiniz.

Artık düzenlediğiniz bir kişi listeniz ve gözden geçirdiğiniz bir iş planınız olduğuna göre, yeni yıldaki iş hedeflerinizi belirlemenizin de zamanıdır. Hedeflerinizi ortaya çıkarırken, hazırlamış olduğunuz iş planını kullanabilirsiniz. Ek olarak aşağıdaki soruları cevaplandırmanız da size fayda sağlayacaktır:

  • Kişileriniz ile nasıl iletişim halinde kalacaksınız?

  • Her birinden kazanmak istedikleriniz nelerdir? (Bu, bir fincan kahve içmek kadar basit bir şey olabilir?)

  • Kimlerle çalışmak istiyorsunuz?

  • Uzmanlık bölgenizde akla ilk gelen isim olabilmek için neler yapmalısınız?

  • İş ağınızda olmasını istediğiniz kişilere nasıl ulaşacaksınız?  

  • Referans kanalıyla müşteri trafiğinizi arttırıcı çalışmalarınız için neler yapacaksınız?

  • Teknolojinin işinize olan olumlu katkısını yeni müşteriler kazanmak için nasıl sağlayacaksınız?

  • Mesleki kariyerinizde gelişiminize ve başarınıza katkı sağlayan bol vitaminli kitaplardan ne kadar okuyacaksınız

Düzenlenmiş bir hedef listesi sizce de harika değil midir? Ancak şunu unutmayın ki tek başına bir liste sizi başarılı bir emlak danışmanı yapmaz. Şimdiden planlı, programlı vede büyük bir tutkuyla çalışmaya başlayın.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Emlak Profesyonelleri İçin Linkedln İpuçları

Son zamanlarda sık sık sosyal medya platformlarının emlak piyasası üzerindeki etkilerini paylaşıyoruz. Bugün de sizinle dünya genelinde 400 milyon ve ülkemizde 5 milyona yaklaşan kullanıcıya sahip LinkedIn’ın emlak piyasasına getirdiği avantajları değerlendirmek istiyorum.

LinkedIn bizim de favorilerimizden olan ve profesyonel olarak kullandığımız bir sosyal medya platformu. Platform, yalnızca bağlantı kurup paylaşmakla kalmadığınız aynı zamanda kendinizi alanınızda bir uzman olarak gösterebileceğiniz bir ortam sunuyor. LinkedIn, eğlence amaçlı kişisel paylaşımlar yaptığınız bir platform olmaktan çok alanında uzman biri olarak bilgilerinizi eski ve yeni iş arkadaşlarınız, meslektaşlarınız ya da mesleğin guruları ile paylaştığınız bir iş ağı. Ayrıca mesleğiniz ile ilgili sektör duayenlerinden yeni ve doğru bilgileri edinebileceğiniz bir paylaşım platformu.

Emlak profesyonellerinden bir kısmının henüz yer almadığı platformun potansiyeli ile ilgili kuşkularınız var ise yazımızın devamını okumanızı öneriyoruz. Kesinlikle fikriniz değişecektir.

Başlarken

LinkedIn hakkında henüz onu kullanmaya başlamamış ya da onunla tanışmamış olanlardan genellikle duyacağınız şey; onun geliştirilmiş bir özgeçmiş sitesinden başka bir şey olmadığıdır. Bu ancak LinkedIn’in diğer ikna edici özelliklerini göz ardı etmeniz halinde doğrudur. İş deneyimlerinizi belirtmeniz son derece önemli olsa da bu büyük bir bulmacanın sadece bir parçası. Profil özetiniz, emsalsiz ve seçkin görünerek potansiyel müşterilerinizin ya da partnerlerinizin dikkatini çekmek için size şans sunar. Daha önce hiç tanışmadığınız insanlarla konuşmanıza fırsat tanır.

Emlak piyasası gibi sektörlerde ilk izlenim her şeydir. Eğer kartlarınızı doğru oynarsanız, LinkedIn ilk izlenimler için büyük bir kaynak olabilir. Spesifik anahtar kelimeler ve sektörünüzle ilgili terimler kullanarak profilinizi ve sunduğunuz hizmetleri fark edilir hale getirebilirsiniz.  Lüzumsuz anahtar kelimelerle profilinizi doldurmak yerine emlak sektörü ile ilgili belli başlı anahtar kelimelere profilinizde yer verebilirsiniz. (Örneğin, Çeşme’da deneyimli emlak temsilcisi gibi.) Bu profilinizin kolaylıkla bulunmasını sağlayacaktır.

Online imajınız için başka bir önemli konu topluluklarda ve gruplarda tutarlı, aktif ve katılımcı olmaktır. Google düzenli ve çekici içerik yayınlayan kişileri ödüllendirmeyi sever. İnternet sayfanıza içerik koyarken iyi yazıldığından, siteniz ile ilgili olduğundan ve niş bir konu olduğundan emin olun. İnternet sitenizde paylaştığınız ve kaliteli olduğundan emin olduğunuz mesleki yazıları Linkedin’de de paylaşın. Eğer uzman olacaksanız uzmanlığınızı göstermeniz gerekmektedir.

LinkedIn’de dikkat çekmek için diğer bazı ipuçları;

  • Deneyim ve yeteneklerinizi profilinize yansıtın,

  • Sektörünüzle ilgili gruplara katılın,

  • Emlak dünyası ile ilgili bilgileri belirli aralıklarla paylaşın,

  • Uzmanlık bölgeniz ve uzmanlık alanınızla ilgili özgün ve yararlı bilgiler yayınlayın,

  • Sadece kendinize hizmet eden bir amaçta saygılı bir üslup geliştirin,

  • İnternet sayfalarınızın linkini bu sayfalara yönlendirmek üzere profilinize ekleyin,

  • Mesleki tartışmalar başlatın ve tartışmalara katılın,

  • Ağınızdaki insanları diğer insanlara tanıtın,

  • Sorular sorun ve soruları cevaplayın,

  • Global emlak profesyonelleriyle bağlantı kurun, iletişime geçin,

  • Kendi içeriklerinizi paylaştığınız gibi başkalarınınkini de paylaşın,

  • Beğenmekte bir paylaşımdır,

Sosyal medya da en önemli şey katılımdır. LinkedIn’deki diğer profesyonellere katılmak son derece değerli olup başarılı sonuçları beraberinde getirebilir.

Markalaşma

Yaptığınız iş hakkında insanların bilgi sahibi olabilmelerinin en önemli yolu markanızın sesinin anlaşılmasıdır.LinkedIn markanızın sesini emlak piyasasına duyurabilmek ve global bir iş ağına sahip olabilmeniz için etkili bir güç. Pek çok profesyonel, LinkedIn’i kendi kişisel markalarının farkına varılması için kullanır. Bu platform, emlak profesyonellerine kendi alanlarındaki meslek duayenleri de dahil olmak üzere pek çok kişiye kendi markalarını tanıtma fırsatı tanır. Burada yapacağınız paylaşımlar ve yorumlar birbiri ile tutarlı, sektörle ilgili ve tatmin edici olması gerekir. Yanlış bir yorum imajınızı olumsuz etkiler.

Her sosyal medya platformunun kendine özel bir iletişim stili vardır. Facebook ilişkiler kurabileceğiniz ve kişiliğinizi gösterebileceğiniz bir yerdir. Oysaki LinkedIn kesinlikle profesyonel paylaşımlar içindir. Burada birlikte çalıştığınız partnerleriniz, emlak profesyonelleri, eski ya da potansiyel müşteriler ile iletişim kurabilirsiniz.

Burası profesyonel sesinizi duyurabileceğiniz bir alandır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, LinkedIn marka kimliği yaratmak için pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Marka kimliği oluşturmak sadece sizin emlak piyasasındaki işiniz ile ilgili değildir, aynı zamanda sizin kişisel kimliğinizin profesyonelliği ile de ilgilidir. LinkedIn’de profesyonel bir imaj oluşturduktan sonra sıra referanslara gelir.

Referanslar

Emlak profesyonelleri için referans göstermek sadece değer katacak bir şey değil aynı zamanda hem gelirlerinizi artıracak hem de müşteri ilişkilerinizi olumlu yönde etkileyecek bir konudur. Linkedln referans yaratma konusunda muazzam bir yer olduğu için iş ağınızdaki kişilerden referans ve tavsiye alabilirsiniz. ”Emlak sektöründe ne kadar çok insan tanıyor ve ne kadar çok referansınız var ise o kadar çok satarsınız.” kuralı burada da geçerli.LinkedIn’de ağınızda yer alan eski bir meslektaş, çalışan, arkadaş ya da müşteri sizin için profilinizde bir referans yazabilir. Referans sayınız arttıkça daha çok tercih edilirsiniz. Bu profesyonel bir sosyal ağ olduğu için burada yer alan referans ve tavsiyelerin Facebook ve benzeri sosyal medya araçlarındaki tavsiyelerden daha fazla ağırlıkları vardır.

LinkedIn aynı zamanda sizin referansınıza başvurulan bir platformdur. Günümüzün son derece rekabetçi emlak piyasasında güçlü referans veri tabanları oluşturmak başarı için çok kritiktir. Eski moda e-mail programları ile referans almak son derece zorken, LinkedIn ile sizin için referans sağlayabilecek eski müşteriler ve emlak profesyonelleri ile istediğiniz zaman iletişime geçmek ve referans istemek son derece kolaydır.

İşin İçine Girmek

Sonuçta her sosyal medya platformunun bir amacı vardır. Facebook’un gittikçe ücretli bir reklam mecrası haline gelmesi ve herhangi bir ödeme yapmadan gönderilen(organik) mesajların sadece %2’lik bir kesime ulaşması emlak profesyonellerinin kendilerini pazarlayacak yeni mecralar aramasına neden oluyor. Emlak piyasasında sosyal ağınız her şeydir. Emlak profesyonellerinin bilmesi gereken şey emlak dünyasının küçük ve hızlı değişen bir dünya olduğudur. Bugün tanıdığınız bir kişi gelecekte sizin en iyi referansınız olabilir.

LinkedIn, emlak profesyonellerine belki de diğer sosyal medya kanallarından daha fazlasını vaat etmektedir. Bu platform kullanıcılarına sadece kendi ağlarını oluşturmaları için bir ortam sunmuyor, aynı zamanda kişisel markaları ve müşteri değeri yaratmaları için de imkan tanıyor.

Bu nedenle her gün daha fazla emlak profesyonelinin bu ağa dahil olduğu görülüyor.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Niş Pazarlama: Başarılı Satışların Arkasındaki Tek Gerçek

nis-pazar-1.png

Niş Pazarlama Nedir?

Dalgıç ve Leeuw’un (1994) çalışmalarında bahsettikleri gibi, II. Dünya Savaşı sonrası yaşanan toplumsal gelişmelerden biri de; çalışan kadınlarla birlikte çocuksuz ve çift gelirli ailelerin sayısının artması, bunun neticesinde de kişilerin kendilerine daha fazla zaman ayırabilmeleriydi. Bu durum, kişilerin marka sadakatinin kırılmasına ve sonuç olarak da kitlesel pazar anlayışının parçalanmış, bireyselleşmiş pazar anlayışına yönelmesini sağlamıştır. Zaman içinde oluşan bu parçalanmış pazarlardan daha küçük pazarlara geçiş yaşanmış ve bu küçük pazarlar niş pazarlar olarak adlandırılmıştır.

Sizi, bölgenizdeki diğer tüm emlak profesyonellerinden ayıran nedir? Bu soruya vereceğiniz cevap yıldız olabilmenizin önemli bir parçası. Uzmanlar için niş pazarlama bölgenizde emlak piyasasında hizmetin az olduğu alanlarda hizmet sunmak demektir.

Bu alan bölgenizdeki bankaların ya da kredi kuruluşlarının ellerinde olan ve satmak istedikleri konutlar olabileceği gibi, yeni projelerdeki lüks evler de olabilir. Bir uzmanlık alanına odaklanma yeteneğiniz size sadece tüm enerjinizi bir alanda yoğunlaştırma imkanı sağlamayacak aynı zamanda daha yüksek kalitede iş yapma imkanı sunacaktır.

Bu yazımızda niş odaklı konut pazarlamayı ele alacağız. Uzmanlık alanları arsa, ticari, turistik gayrimenkul türleri olan emlak profesyonelleri konumuzda ki benzerliklerini kendi uzmanlık alanları için geliştirip uygulayabilirler.

Şimdi kısaca niş pazarlama ile emlak piyasasında yıldız olmanızı sağlayacak ip uçlarına bakalım;

Boşlukları Doldurun

Her ne kadar bölgenizde çok sayıda emlak şirketi ya da emlak profesyoneli olsa da hala hizmet verilmeyen bir müşteri grubu olabilir. Eğer bu boşluğu doldurarak piyasada belirli bir pazarı ele geçirebilirseniz, yeni müşterilerle çalışma şansını da yakalamış olursunuz.

Niş alanlar;

  • Bakımsız Gayrimenkuller,

  • İpotekli / Hacizli Gayrimenkuller,

  • Yazlık Evler (villa) / İkinci Evler,

  • Tarihi yerler,

  • Yeni evliler,

  • Boşananlar,

  • Memurlar,

  • Eğitim kurumları (öğretmen, öğrenci, görevliler),

  • 55 Yaş üzeri müşteriler,

  • Genç müşteriler olabilir.

Değerinizi Kanıtlayın

Sadece sizin bu niş alanında en iyi olduğunuzu söylemeniz yeterli değil, bunu kanıtlamanız gerekmektedir. Bu sizin kendi topluluğunuz içindeki insanları tanıyabilmeniz için derine inmeniz, bölgenizin alanlarını belirlemeniz ve kendi yerel ağınızı inşa etmeniz ile başlayacaktır.

Yerel işletmeler ile sürdürülebilir iletişim sağlayın ve yerel festival ya da fuarlarda kartınızı, broşürünüzü dağıtın, tanıtımınızı yapın. Pazarlama planınız çalışmak istediğiniz niş alana odaklanmalı. Yazlık evler ile ilgili bir alana odaklanmak istiyorsanız sahil kasabalarındaki yerel esnaf ile iletişime geçin. Çiftlik almak ya da satmak istiyorsanız yerel hayvan sahipleri ile görüşün.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Niş alanınızın hedef kitlesine uygun insanlar ile tanışmalı ve onlara ne yaptığınızı anlatmalısınız. Onlara aradıkları çözümleri sunma konusunda ne kadar iyi olduğunuzu planlı ve hedef kitleye odaklanmış medya stratejileri ile gösterebilirsiniz.

Daha Spesifik Olmaya Çalışın

Lüks gayrimenkul alım satım işlemleri ile uğraştığınızı söylemek biraz belirsiz bir ifadedir. Hangi tür lüks gayrimenkullerin satışını yaptığınız konusunda daha spesifik olmalısınız. Daha niş alanlar seçmeli ve onları ifade edebilmelisiniz. Milyon dolarlık geniş alanlara yayılan gayrimenkuller mi satıyorsunuz yoksa sadece lokasyonu nedeni ile değerli olan yalılar mı satıyorsunuz?

Daha da önemli olanı belirlediğiniz bölgeden ne kadar iş çıkarabilecek olmanızdır. Hedef kitleniz 55 yaş üzeri müşteriler iken bölgenizdeki müşteri profili 30’lu yaşlarda olan kişiler ise umutlarınızın gerçekleşme ihtimali düşüktür.

Bunun yanı sıra Antalya sahil şeridi gibi binlerce denize sıfır sahil evinin olduğu bir yerde çalışıyorsanız yazlık ev alım satımı üzerine niş pazarlama çalışması yapmak zordur. Çünkü sahilde pek çok ev varken yapacağınız denize sıfır reklamları niş bir pazarlama olmayacaktır. Geniş kapsamlı emlak yönetimi hizmeti sunulan kiralık tatil evleri sitesi ya da villalar üzerine uzmanlaşmayı düşünebilirsiniz.

Diğer bazı niş kategoriler ise şunlardır;

  • Apartman daireleri,

  • Şehir merkezleri,

  • Yeni projeler,

  • Lüks evler,

  • Doğa evleri,

  • Sahil evler,

  • Manzaralı evler.

Yerel Uzman Olmak

İlk kez ev almak isteyen kişiler kendilerine sadece mevcut evleri göstermek yerine çevredeki yerler hakkında da bilgi verecek, rehberlik edecek yerel bir uzman ile çalışmak isterler. Niş pazarlama alanınız da güvenli olabilmeniz için yerel bir uzman olmanız gerekir.

Eğer niş alanınız ilk kez ev alan insanlar ise müşterileriniz için bilgi çeşmesi olmanız gerekir. Nereden mobilya alabileceklerinden, en leziz döneri nerede yiyeceklerine kadar pek çok konuda sizden bilgi isteyebilirler. Hangi alanda niş pazarlama yapmak istiyorsanız o alanın uzmanı olmak zorundasınız.

Kendi alanınızda yerel uzman olmayı çevrenizdeki topluluklara katılarak kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Bu çok çeşitli yollardan bazıları;

  • “Emlak Dünyasına Giriş” veye “Emlak Çiftliği” isimli bir oturum düzenleyerek yakın çevrenizdeki insanlara emlak hakkında genel bilgiler verebilirsiniz.

  • Okullarda Kariyer Günlerinde konuşabilirsiniz.

  • İnternet sitenize bilgilendirici makaleler koyabilirsiniz.

  • Yerel festivallere katılabilirsiniz.

  • Organize edeceğiniz barbekü partisine konuklarınızı davet edebilirsiniz.

Gerçekten İstediğiniz Şey İçin Çabalayın

Para niş bir pazar için tek ölçüt olmayacaktır. Tabii ki lüks emlak piyasasında çok fazla kişinin çalışması ancak bir kısmının başarılı olması bu nedenledir. Seçtiğiniz niş pazar, gayrimenkulleri ve insanları ile sizin seveceğiniz bir pazar olmalıdır.

İletişim kuramayacağınız müşteri tiplerinin ya da tam olarak anlamadığınız gayrimenkullerin bulunduğu bir pazarda rahat edemeyeceğiniz gibi başarılı da olamazsınız.

Örneğin; size kaliteli müşteriler getireceğini düşünerek bir golf topluluğunu kendinize hedef kitle seçtiniz. Ancak golfu sevmiyor ve onu oynayan kişilerin hayat tarzlarını beğenmiyorsunuz. Müşterilerinizle sadece onların ilgi duyduğu şeyleri konuşamazsınız. Onlarla konuşurken aynı zamanda keyif almanız gerekir. Aksi takdirde sahte davrandığınız izlenimi oluşur ki bu zaten sizi başarısızlığa götürür.

Niş pazarlar seçerken gerçekten zevkle keyifle yapabileceğiniz alanlar seçin. Alıp satmaktan keyif aldığınız ve tutkuyla bağlı olduğunuz gayrimenkul türleri üzerinde çalışmayı tercih edin. Sevdiğiniz bir şeyi keyifle yaparsınız bu da müşterinize yansır ve sizi başarıya götürür.

Bağlantılar Kurmaya Devam Edin

Bir emlak profesyonelinin işi hiçbir zaman bitmez. Her görüşme, her yeni tanıştığınız kişi bağlantı kurmak için yeni imkanlar sunar. Sizi daha fazla kişi tanıdıkça ve ne iş yaptığınızı bildikçe daha çok kişi size yönlendirilir. Bu da daha çok müşteri kazanmanızı ve dolayısıyla gelirinizin artmasını sağlar.

Pek çok emlak profesyoneli önemli kariyer bağlantıları kurmaya daha çok odaklanır. Yerel emlak birimlerinin toplantılarına katılmak diğer sektör profesyonelleri ile bağlantılar kurmak tabii ki önemlidir. Ancak yerel bağlantılar kurmak da aynı derecede önemlidir.

Topluluğunuzdaki insanlarla iletişim kurmanın en kolay yolu yerel sporlardır. Eğer sporda iyi değilseniz bölgenizdeki tiyatroda birkaç oyun izlemeyi deneyin. Topluluk ile paylaşabileceğiniz bir ilgi alanı bulun. Sizi insanlarla yakınlaştırarak kaynaştıracak ve yeni iş alanları açacak bir ilgi alanı bulun.

Kendi Bölgenizi araştırın

Belirli bir alanı niş alanınız olarak belirlemeden önce kendi bölgenizi iyice araştırın. Hizmet vereceğiniz alanda kaç alt bölüm var? En iyi okullar hangileri? Lüks evler ya da yalı daireleri için geniş bir pazar var mı?

Unutmayın! sadece işi bilmeyenler suya balıklama dalar. Belki de suyu biraz test etmek gerekmektedir. Bölgeyi kontrol edin, ev sahipleri ile hangi alanlarda hizmet olmadığını düşündüklerini konuşun. Sonra kendi araştırmanızı yapın, eğer niş bir alan olduğunu tespit ederseniz o alanı doldurun.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Etkili Emlak Bülteni Hazırlama Rehberi

th-gayrimenkul-yatirimi.png

Bugün artık pek çok emlak firmasının belirli aralıklarla müşterileri ile, belirli haber içeriklerini paylaştıklarını görüyoruz. Bu içerikler firmadan firmaya değişse de genellikle hizmetlerini ve ellerindeki gayrimenkullerin bir kısmını öne çıkararak tanıtmayı amaçlıyor.

Pazarlamanın etkin yöntemlerinden biri olan bu yöntem hem müşterinin aklında her daim kalınmasını sağlıyor hem de içeriğindeki haberlerin niteliğine göre müşterinin gözünde uzmanlığınızı artırıyor.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz de sosyal medya pazarlaması için enerji harcayıp zaman ayırıyor ve bu tarz emlak bültenlerini müşterileriniz ile paylaşıyorsanız maillerde uyguladığınız stratejiyi tekrar gözden geçirmek faydalı olacak.

Bültenlerin içerikleri mail pazarlama kadar önemlidir. Eğer yaratıcı ve müşterinizi harekete geçirecek içeriklere sahip değillerse müşterinizin üzerinde olumlu imaj yaratmaya çalışırken olumsuz bir imaj yaratmanıza neden olabilirler.

Stratejik olarak iyi planlanmış ve güzel dillendirilmiş bir bültenin sosyal medya mesajlarından daha çok etki yaratması beklenir.

Emlak bültenlerinde okunurluğu artırmak ve okuyan kişilerin size müşteri olarak dönmesini sağlamak için dikkat edilmesi gereken bazı konulara değinmekte fayda var;

Bültenlerinizi Gönderirken Kişisel Bir Email Kullanın

Çoğunlukla pazarlama listenizdeki isimlerin bir kısmı yüz yüze tanıştığınız kişiler değildir. Maillerinize daha iyi cevap alabilmek için maillerinizi kişiselleştirilmiş mailinizden atın.

Bültenlerinizi satış@x.com, info@x.com gibi genel adreslerden göndermediğinize emin olun. Kişisel mail yerine bu tür adreslerden gönderilen maillere müşteriler geri dönüş yapmak istemez. Bu durum bültenlerinizin havuzdan gönderildiği izlenimi yaratır. Bu da müşterinin sizden uzaklaşmasına neden olur.

Pazarlama bültenleriniz için farklı bir mail kullanmak isteyebilirsiniz. Ancak mutlaka bir isim ve soy isim içersinler. Çünkü “noreply” olarak gelen mailler müşterilerin maillerinizi kişisel almamalarına ve çok düşük geri dönüş oranlarına neden olacaktır.

Bültenin sonundaki imzanızı da kişisel tutmaya özen gösterin. Mailinizde minimum link vermeye özen gösterin sadece sizin kendi mail adresiniz ya da şirket sitenize erişim yeterli olacaktır. Çok link vermeniz maillerinizin istenmeyen mailler (spam) bölümüne düşmesine ve hiç kullanılmamasına neden olacaktır.

Konu Bölümünü Kişiselleştirin

Bülteninizi alacak olan kişilerin ilk görecekleri yer konu bölümü olacaktır. Dikkat çekebilmek için bu bölümü kişiselleştirmeniz gerekir. Ekteki iki örneği karşılaştırın;

Örnek 1:
“Çeşme’deki emlak fiyatları artacaktır.”

Örnek 2:
Nazım, Çeşme’deki emlak fiyatlarının bu çeyrekte yükselmesini bekliyoruz.”

Konu alanının kişiselleştirilmesi okunmayı artırmakta ve bültenin %20 daha fazla açılmasına neden olmaktadır.Araştırma firması Marketing Sherpa tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu şekilde konu bölümünde kişinin ismi eklenerek kişiselleştirilmiş emailler %5 daha fazla açılmakta ve okunmaktadır.2013 yılında Experian Araştırma firması tarafından yapılan bir araştırmaya göre alıcının isminin konuya eklendiği emailler diğer emaillere göre 6 kat daha fazla cevap almıştır.

Aksiyona Çağıran İçerik Yaratın

Bülteninizi alacak kişilerin reaksiyonlarını öngörmeye çalışın. Bülteni göndermeden kendinizi onların yerine koyun ve empati kurun. Bülteninizi okuduklarında ne elde edecekler?

Eğer elde edecekleri satış amaçlı promosyonlar, listeler ve benzeri şeyler ise bülteniniz büyük ihtimalle silinecek ve çöpe gidecektir.

Emlak bülteninizi göndermenizin amacı portföyünüzde ki tüm gayrimenkulü öne çıkarmak olmamalı. İstediğiniz onların bu bülteni okumaları, cevaplamaları, harekete geçmeleri, bülteni arkadaşları, yakınları ve çevreleri ile paylaşmaları olmalı.

Bülteniniz emlak ile ilgili blog yazıları, pazar istatistikleri, ilgi çekici ve bilgi veren ipuçları içermeli. Öyle bir şey olmalı ki insanların aklında sizin markanız ve sizin bölgelerindeki en uzman emlakçı olduğunuz kalmalı. Bölgenizde emlak dendi mi akıllarına sizi getirmeli. Hizmetinize ihtiyaç duyacakları bir durum ortaya çıktığında bültenlerinizin görevini iyi icra etmesi sonucu akıllarına ilk siz gelecek ve ilk sizi arayacaklardır.

Peki, nasıl içerikler yazacaksınız? Öyle içerikler yazmalısınız ki müşterilerinizin henüz bilmediği ama onları ilgilendiren konular olmalı. Siz onların emlak piyasasındaki kaynağı olmalısınız. İçeriklere bakarken bu gözle bakabilirsiniz.

Yeni bir lüks bir apartman ya da ticari bir kompleks açılıyorsa onunla ilgili bilgi verebilirsiniz. Lüks apartman dairesi ise fiyatlar ve imkânlardan, halk için yapılan bir yerse örneğin bir park gibi hizmetler ve çevresindeki yerlerden bahsedebilirsiniz. Eğer ticari bir kompleks ise, örneğin bir alışveriş merkezi içerisinde yer alan markalar ya da sunulan hizmetlerden bahsedebilirsiniz.

Satışa yönelik olmayan sadece bilgi vermek amaçlı müşterilerinizin ilgisini çekebilecek her şeye yer verebilirsiniz. Çevrenizdeki restoranlar, alışveriş yerleri, dış mekân aktiviteleri, kendi uzmanlık alanınız ile ilgili büyüme hacimleri, yeni satılan evlerin fiyat aralıkları, gayrimenkul yatırımları ve ev satın alma üzerine bazı ipuçları içeren makaleler bülteninize koyabileceğiniz konulardır.

Bu tür konular sanki müşterinizle karşılıklı sohbet ediyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratır. Müşteriniz sizi sanki sokakta gördüğü bir komşusu gibi düşünmeye başlar. Komşularımızla da buna benzer sohbetler yapmaz mıyız?

  • İlkokulu restore ediyorlarmış, duydunuz mu?

  • Evet, zaten çok eski geliyordu.

  • Yeni spor kompleksi de ekleyeceklermiş.

  • İşte bu harika olur. 

Siz onların emlak kaynağısınız unutmayın.

Sohbet Eder Gibi Bir Üslup

Bülteninizi okuyan insanların en son isteyeceği şey sıkıcı, kuru emlak metinleridir.Sizin emlak bülteniniz gayri resmi bir dille yazılmalıdır. Amaç bilgilendirmek, ilgi çekmek ve eğlendirmektir. Bahsettiğiniz konudan, bültenin sonuna kadar sadece tek bir kişiyle konuşuyor gibi yazmalısınız. 

Harekete Geçmeye Zorlayın

Bülteninizi okuduktan sonra okuyucularınızın ne yapmasını istiyorsunuz? Bu soru bülteninizin kapanışı için sizin kendi kendinize sormanız gereken bir sorudur. Bu sorunun cevabına göre sosyal medyada paylaşım için her bir sosyal medya uygulamasının butonunu koyabilir. Kendi sitenizin linkini verebilir yada sosyal medya hesaplarınıza yönlendirebilirsiniz. Bazı örnekler verecek olursak;

Ücretsiz evinizin değerini öğrenin.
Evinizin finansmanı ile ilgili aklınız mı karıştı? Biz çözümleri biliyoruz.
Müthiş mi buldunuz arkadaşlarınız ile paylaşın.
Rüya evler listemizi gördünüz mü?

 Stratejik Bir Konu: Bültenin Sıklığı

Bülteniniz için en önemli konulardan biri de sıklığıdır. Çok sık göndermeniz halinde bıkacakları gibi çok ender gönderirseniz de akılda kalıcılığı azalacaktır. Bülteninizin sıklığına karar vermeden önce aşağıdaki istatistiklere bakabilirsiniz;

Hafta sonları gönderilen mailler müşterilerin %17 daha olumlu dönüşü ile sonuçlanmaktadır. Hafta içleri mail gönderimi için en uygun saatler sabah 08:00-10:00 ya da öğlen 15:00-16:00’dır.Pek çok mail sabah açılsa bile öğleden sonra okunmaktadır.

Bu istatistikler sizin bülteninize uyabilir ya da uymayabilir ancak göndericiye ulaştığı zaman size gelen alındı mesajlarından ve müşterilerin cevaplarından kendi istatistiklerinizi çıkarabilirsiniz.Müşterilerinizi mail bombardımanına tutmayın haftada bir en fazla iki gün bülten gönderimi yapın.

Dengeyi Kurmak

Emlak piyasasının dijital pazarlama alanına her gün biraz daha ilgi göstermeye başladığı günümüzde sosyal medya ya da internet üzerinden pek çok bilgi paylaşılmaktadır. Tüm bu bilgi paylaşımları arasında kaliteli bültenler sağlayarak müşterilerinizin ilgisini çekmek ve onlara ulaşmak mümkündür. Önemli olan bültenlerinizi sağlam konumlandırarak dengeyi kurabilmektedir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Unutulmaz Satış Kapama Hediyeleri İle Müşterilerinizde Bağlılık Yaratın

images

Siz ve müşteriniz sonunda satışı gerçekleştirdiniz. Hafta sonları yapılan ev gezmeleri, yığınlarca kağıt işi, stresli dakikalar, çeşitli kontroller ve pazarlıklar artık sona erdi. Sonunda sevinçle bağırabilirsiniz: Satıldı.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Başarılı geçen bir satış işleminden sonra müşterinizin size karşı bağlılık hissetmesini sağlayacak en güçlü yol iletişimi sürdürmek olacaktır. Akıllı emlak profesyonelleri satış sonrası verilen hizmetleri işinin önemli bir parçası olarak görür. 

Bu deneyimi en güzel şekilde sonlandırma yolu müşterinize güzel bir hediye vererek, bu deneyimin ve sizin akıllarında kalmasını sağlamak olacak. Size fikir vermek açısından bu makalemizde farklı hediye önerilerini paylaşmak istiyoruz. Sıradan bir teşekkürden çok daha fazlasını ifade edecek olan bu önerilerden beğendiğiniz herhangi birini müşterileriniz için alabilir veya müşterinizin zevkine göre değişik hediyeler düşünebilirsiniz. Hediye paketinin içerisine el yazınızla yazacağınız kutlama mesajını koymayı sakın unutmayın.

Kişiselleştirilmiş Ev Eşyaları

Müşterinize ilginç bir tablo, satranç takımı, şık bardak takımı gibi ev eşyaları veya battaniye, yastık gibi diğer dekoratif eşyalar hediye etmeyi düşünebilirsiniz. Bu hediyeler her ne kadar demode bir hediye gibi gözükse de müşterileriniz için yeni evlerine taşınırken kullanışlı bir hediye olacaktır. Özellikle ev hanımlarının kullanabileceği hediye türünü bulabilirseniz daha faydalı olur.

Bir başka çok kullanılan hediye tipi ise duvar saatleri. Özellikle üzerine ailenin soy isimi yazdırılarak kişiselleştirilebilecek şık duvar saatleri müşterilerin çok hoşuna gidecek ve kendilerini özel hissetmelerini sağlayacaktır.

Bazı emlak firmaları hediye bardakların üzerine logo çalışması yaptırıyor. Ancak bu pazarlama amaçlı bir hediye olarak görüleceği için bu yöntemi kullanmamak gerektiğini düşünüyoruz. 

Yeni Evlerine Uygun Bir Hediye

Yeni evlerine uygun bir hediye alarak teşekkür etmekten çok yeni evinize hoş geldiniz hediyesi almış oluyorsunuz. Bu müşterilerinizin hem hoşuna gidecek hem de hoş bir anı olarak kalacaktır. Bu tür hediyelere en iyi örnek kişiselleştirilmiş bir kapı çelengi ya da paspas olabilir.

Resim ya da Fotoğraf Albümü

Bir ressamla anlaşarak ailenin dijital bir fotoğrafını kara kalem ya da renkli bir resmini çizdirip armağan vermek güzel bir hediye olabilir. Resim yeni evlerinin duvarında asılı duracak ve gördükçe sizi hatırlayacaklardır.

Resim yaptıracak kadar zamanınız yoksa güzel bir fotoğraf albümü alarak onlara armağan edebilirsiniz. Albümün içine satışın yapıldığı gün çekilmiş bir resmi ve sizi hatırlatan ufak bir notu da koyabilirsiniz.

Hayır Kurumlarına Bağış Yapın

Vermek almaktan daha iyidir, diye düşünerek müşterileriniz adına satış sonra bağış kurumlarına bağışta bulunabilirsiniz. Daha çok çocuklarla ilgili faaliyetlerde bulunan bağış kurumlarının seçildiği bu tür bir hediyede, kuruma bağış yapıldığına dair alınan küçük bir notu müşterileriniz ile paylaşmanız onların kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olacaktır. Toplum için bir şey yapıyor olmak firmanızın kimliği ve kültürü hakkında hem kurum içerisindekilere hem de müşterilerinizde iyi bir izlenim yaratacaktır.

Aylık Abonelik

Müşterilerinize bir kerelik bir hediye almak yerine onlara bir süre kullanacakları bir abonelik de hediye edebilirsiniz. Bu hediye bir dergi ya da gazete aboneliği olabileceği gibi başka bir abonelik de olabilir. Aboneliği boyunca müşteriniz sizi ve sunduğunuz hizmeti hatırlayacaktır.

Şık Brr Kitaplık

Okumayı seven bir aileye satış yaptıysanız onlar için en anlamlı hediye kitaplarını dizecekleri şık bir kitaplık olacaktır.  Online alışveriş sitelerinde çeşit olarak zengin, ekonomik kitaplıklar mevcut. Kitaplığınızı okuma lambasıyla tamamlamayı unutmayın.

Bisiklet

Villa tarzı gayrimenkul satışlarında en çok tercih edilen hediye çeşidi bir bisiklet almaktır. Müşteriniz sporla iç içe bir yaşam sürüyorsa bu hediyeye gerçekten çok sevinecektir.

Hediye olarak hangi hediyeyi seçerseniz seçin yapmış olduğunuz bu jest müşterinin sizi unutmamasını sağlayacak böylece sizin ve hizmetinizin aklının bir köşesinde kalmasını garantilemiş olacaksınız.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Başarılı Emlak Profesyonelliğine Giriş


Emlakçılıkta nasıl başarılı olunur?

Emlakçılık işiyle uğraşmak her şeyden önce çok yönlü bir kariyer. Yetenek parçalarının birleşmesiyle başarı basamaklarını hızla tırmanmanız kaçınılmaz olacak. Bir kısmınız piyasa sihirbazı, bir kısmınız pazarlamacı, bir kısmınız satış elemanı, bir kısmınız müzakereci, bir kısmınız teknolojik ve bir kısmınız aynı zamanda bir yığın işle uğraşmaktır.

Emlakçılıkta başarılı olmanın ilaç niteliğinde bir çözümü yok, fakat eğitim, tutarlılık, planlı ve hedef odaklı çalışma, odaklanma, satış ve pazarlama zekasıyla sektörde kendinize iyi bir yer edinebilirsiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Emlak profesyonelliğine giriş

  • Emlakçılığa profesyonelce yaklaşın, bir hobi veya ek iş olarak görmeyin

  • Bölgeniz ve uzmanlık alanınızı seçin

  • Hem  portföye hem alıcılara/ satıcılara odaklanın

  • Saatlerinizi verimli çalışmalarla doldurun

  • Zamanınızın çoğunu bölgenizde saha çalışmalarıyla geçirin

  • İyi bir yorumcu iyi bir hikaye anlatıcısı olun

  • Performansınızı ölçün ve değerlendirin

  • Somut ve zaman odaklı hedefler koyun

  • Yerel pazarlama alanınızdaki trendleri, çalışmaları ve raporları araştırın

  • Hafta sonları da çalışabileceğinizin bilincinde olun

  • İlk altı aylık süreç için kenarda birikmiş bir miktar paranız olsun

  • Her zaman dinamik ve coşkulu olun

  • Pedalı her zaman çevirin, daha iyisini aramaya başlayın ve durmayın

  • Reklamcılık konusunda bilgi edinin

  • İşinize ve eğitiminize yatırım yapın

  • Her zaman burnunuz iyi koku almalı özellikle fırtınalı havalarda

  • Yönetmelikler hakkında her zaman güncel olun

  • Kendinize ait bir bütçe oluşturun

  • Mesleki kitapları okuyarak kendinizi geliştirin

  • Emlak sektöründeki şirketleri ve iş dünyasındaki itibarlarını, başarılarını araştırın

Ağınızı İnşa Edin

  • Sosyal bir çevreye dahil olun

  • Bölgenizdeki emlakçı topluluklarına katılın

  • Tapu, belediye, noter gibi kurumlarda devlet memurlarını tanıyın

  • İlgilendiğiniz ve desteklediğiniz organizasyonlara katılın

  • Karşılaştığınız her kişiye potansiyel müşteri gözüyle bakin

  • Eski müşterilerinizle kişisel olarak iletişimde kalın

  • Onlara her an ulaşabileceğiniz bir yapı oluşturun

  • İtibarınızı kalite odaklı olarak koruyun, nicelik odaklı değil

  • Profesyonel kişiliğinizi benimseyin

  • Sektörel organizasyonları destekleyin, aktif görevler üstlenin

  • Arkadaş canlısı olun ama profesyonelliğinizi koruyun

  • İş arkadaşlarınızla aranızda bir arkadaşlık inşa edin ve bunu koruyun

  • Meslekte başarılı olan danışabileceğiniz kişileri bulun

  • Sizden daha tecrübeli olan profesyonellerden fikirler alın, deneyimlerinden yararlanın

  • Bulunduğunuz bölgede emlak sektöründeki üst düzey yöneticileri ve meslek sahiplerini (mimar, inşaat mühendisi vb.) araştırın, arkadaş olun ve konuşun

Teknolojiyi Kabullenin

  • Markanızı oluşturmak için kişisel bir web sitesi edinin

  • Akıllı telefon, tablet, laptop sizin olmazsa olmazlarınız, mutlaka bu üçlüye sahip olun

  • Listelemelerin, müşterilerin ve pazarlıkların tutulduğu bir veri tabanı programı kullanın

  • Yeni alıcı ve satıcılara sahip olmak için yurt dışı ilan sitelerinde varlığınızı gösterin

  • Nasıl SEO yapılmalı öğrenin

  • Emlak ilan sitelerini inceleyin, bölgenizdeki ilanları raporlayın

  • Mesleki mobil uygulamalara sahip olun, nasıl kullanılır öğrenin

  • Önde gelen sosyal medya sitelerinde kendinize bir profil oluşturun

  • Emlak haber ve blog yayını yapan siteleri takip edin

  • Excel, Word, Power Point ve sektörel programları iyi kullanabilmek için kurslara katılın

  • Bulut tabanlı, diğer mobil cihazlarınızlada uyumlu bir ajanda uygulamasına sahip olun

  • Gelişmekte olan trendlerle paralel ilerleyebilmek için konferanslara, toplantılara katılın

  • Sosyal medya ve ağlarda kendinizi abartmadan pazarlayın, ölçülü olun

  • Akıllı telefon kullanımı ve mobil teknoloji konusunda iyi bir seviyeye gelin

  • Dijital pazarlamayı etkili kullanın

  • Video pazarlamasını keşfedin

  • Teknolojiden korkmayın!

Emlakçılık işine başlamak ve bu işte başarılı olmak için neler gereklidir, sizin fikirlerinizi de merak ediyorum.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Portföyünüze Ekleyeceğiniz Gayrimenkulü Değerleme Teknikleri


Emlak profesyonellerinin bir numaralı sermayesi, bölgelerindeki satılık/kiralık gayrimenkulleri portföylerine dahil etmeleridir kısaca. Portföy, kazançlarına direk etki eden en önemli saç ayaklarından biri durumundadır. Fakat bir takım yanlış değerlendirmeler sonucu, portföyüne aldıkları herhangi bir gayrimenkulün kendilerine nasıl bir zarar verdiğinin farkında bile değildirler.

Değerlendirme kriterlerine göre hesaplanmayan bir gayrimenkulü portföylerine dahil ettiklerinde, enerji,  motivasyon, psikolojik direnç, rahat satabileceği diğer gayrimenkulleri ıskalama, masraflar, güvensizlik, boşa harcanan zaman başta olmak üzere tüm bireysel olumsuzlukları da yaşamış olurlar.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bizler sırf bu olumsuz durumu yaşamama adına portföyümüze bir gayrimenkulü eklerken gerçekten ince eleyip sık dokuyoruz. Emlak profesyonelleri, kariyer basamaklarını başarılı bir biçimde inşa edip ilerlemek istiyorlarsa, işlerinin tek sermayesi olan portföy oluşturma tekniklerini çok iyi öğrenmesi ve bu konuda sürekli olarak kendilerini geliştirmeleri gerekir. Bu üzerinde durduğumuz gerçekten bizler için çok önemli bir konu.

Emlak sektöründe faaliyet gösteren emlak firmalarının portföy oluşturma teknikleri incelendiğinde, firmaların çalışma tarzlarına göre değişkenlikler gözlenir. Kimi mal sahibi ile direk temas kurarak, kimi ilanlardan mal sahibine ulaşarak, kimi de, çok tasvip edilmeyen, “kapı kapı dolaşma” sistemiyle portföy oluşturur. Bu arada çevre faktörünü de unutmayalım.

Gayrimenkul sektöründe portföy oluştururken, görece olarak hangi usulün tercih edildiğine bakmaksızın, dünyada ve ülkemizde de kabul görmüş, değişkenlik göstermeyen, 4 temel değerlendirme tekniğini sizlerle paylaşmak isteriz. Bu teknikleri sürekli olarak geliştirin ve deneyim sahibi uzman kişilerden de eğitici bilgiler mutlaka alın.

Maliyet Tekniği: Kısaca, bir bina veya yapının hiçbir talep görmese bile, alıcının binanın değerini bilmese bile yapının gerçek bir değeri vardır. Bu değer belirli bir zaman için geçerlidir. Gayrimenkulün zaman içerisinde, fiziksel ve çevre faktörlerinden dolayı yıpranması, kullanışlılık ve ekonomik açıdan demode olması, değer kaybına yol açacaktır. Daha genel bir ifadeyle, bir gayrimenkulün, bina değerinin hiçbir zaman yeniden inşa etme maliyetinden fazla olmayacağı kabul edilir.

Gelir Getirisi Tekniği: Bir gayrimenkulün değeri, gelir getirisine göre hesaplanabilir. Ancak gelir getirisi hesaplanırken, ilgili gayrimenkulün, genel giderler, işletme maliyetleri, vergiler ve yatırım harcamaları hesaplandıktan sonra gayrimenkul gelir değeri hakkında karar kılınır.

Geliştirme Tekniği: Değerlemesini yapacağınız gayrimenkulün, mevcut faaliyetinden farklı olarak, başka bir uygulama üzerinde geliştirilmek istenen projenin, yatırımcı tarafından incelenmesi ve elde edilecek gelirlerin karşılaştırılmasının yapılması tekniğidir.

Pazar Değeri ve Karşılaştırma Tekniği: Gayrimenkul piyasasında en kabul görmüş değerleme tekniğidir. Basit ve sistemli olmasından ötürü bu değerleme tekniği sıkça kullanılmaktadır. Bir gayrimenkul değerlemesini yaparken, daha önce belirlenmiş, emsal niteliği taşıyan gayrimenkulün değerine göre yapılır. Bu teknik bizimde uyguladığımız piyasada son derece etkin kullanılan bir tekniktir.

Yukarıda kısaca incelediğimiz değerleme tekniklerini uygularken bir takım kriterlerin gözden kaçırılmaması gerekir. Ticari, turistik, arsa ve konut değerleme kriterleri mevcut piyasa şartlarına göre değişkenlikler gösterebilir. Aşağıda konut değerlemesi ile ilgili değerleme etkenlerini inceleyeceksiniz.

-Bina yaşı, metrekaresi, bakım durumu,

-Binanın bulunduğu alanın özellikleri (çocuk parkı, otopark, alış-veriş merkezi vs.)

-Cephe durumu,

-Ulaşım kolaylığı ya da zorluğu,

-Kat bilgisi, toplam daire sayısı, bir kattaki daire sayısı

-Bölgeye göre değişkenlik gösteren ısınma/soğutma modeli,

-Manzara değerlendirmesi,

-Ada, parsel, pafta, yüzölçümü ve varsa ipotek gibi gayrimenkulün tapu bilgileri,

-Gayrimenkulün bulunduğu bölgenin yapısı,

-Ödeme şartları,

-Gayrimenkulün boş yada kiralık olduğu,

-Site içerisinde ise güvenliğin durumu,

-Aidat giderleri,

-Balkon durumları (var-yok, geniş, dar, uzun vs.)

-İnşaat yapı malzemeleri kalitesi,

-Zemin etüdü,

-Depreme dayanıklılığı.

Daha fazla detay için: Gayrimenkul Değerleme tıklayınız…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Her Danışmanın Okuması Gereken İlham Verici Sözler!


Meşgul dönemlerde ya da işlerin seyrek olduğu zamanlarda her daim motivasyonu yüksek tutmak zor olabilir. Emlakçıların satış kariyerini, başarılarını ruhsal durumları büyük ölçüde etkilerken, sizin de kimi zaman her insan gibi duygusal çöküşler yaşamanız mümkün.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Fakat bu gibi anlarda doğru tavrı takınarak kendinizi toparlayabilir, devam edecek gücü bulabilirsiniz. Bu noktada size yardımcı olması için 10 motive edici sözü derledik. Her gün okumayı, ders çıkarmayı unutmayın!

Satış yapmayı bırakın, yardım etmeye başlayın.’ – Zig Ziglar

Gayrimenkul danışmanlarının elinde yaptıkları işle müşterilerinin hayatını gerçekten değiştirme fırsatı var. Bu yüzden  sadece satış yapan değil, aynı zamanda problemleri çözen kişi olmak size her zaman daha iyi sonuçlar sağlayacaktır. Mesele müşterinizi bir eve yerleştirmek değil, mesele onları doğru bir eve yerleştirmek. Daima müşteri odaklı olun, para değil.

Reklamların satışları arttırdığı gibi, satışlar da reklamınızı yapar.’ – Michael Schudson

İşinizi her alanda sağlam tutmak, yıl boyunca pazarlama çalışmalarınızı sürdürmek hayati önem taşıyor. Bunun en iyi yanı ise siz pazarlamaya odaklanırken gerçekleştirdiğiniz satışlar daha çok iş yapmanızı sağlıyor. Mutlu müşteriler yaratın, yorum – referans isteyin. Bunları sosyal medyada ve diğer mecralarda kullanın.

Başarı azimle gelir, güçle değil.’ – Samuel Johnson

İşler yolunda gitmediği zaman bu sözü aklınızın bir köşesinden geçirin. Kimi zaman başarısız olsanız dahi sebat etmeye devam etmeli, çalışmayı sürdürmelisiniz. Yoğunlaşarak gösterdiğiniz çabaların sonunda istediğinizi elde edeceksiniz.

Yapamayacaklarınızın, yapabileceklerinizi engellemesine izin vermeyin.’ – John Wooden

Söz konusu emlak işinizi pazarlamak olunca işler kısa sürede değişebilir. Sonuçta siz bir gayrimenkul danışmanısınız, pazarlamacı değil. Nasıl bir pazarlama stratejisi oluşturacaksınız? Bir yazar değilken nasıl blog yazıları oluşturabilirsiniz? Fark etmeniz gereken şey bunların hepsini bir arada yapamayacağınız. Okuyarak, video izleyerek ve deneyerek daha fazlasını öğrenin. Acemi seviyedeki yeteneklerinizi geliştirmeye bakın.

Fırsatlar çoğu kişi tarafından kaçırılır çünkü tulum giymiştir ve çalışmaya benzer.’ – Thomas A. Edison

Çoğu zaman yeni bir işe başlamaktan gözümüz korkar. Ancak unutmayın ki çok çaba gerektiren işler genelde yapmaya değer olan işlerdir. Bununla baş etmeye hazır olun.

Öne geçmenin sırrı başlangıç yapmaktır.’ – Mark Twain

Aslında Mark Twain’de Edison’la temelde aynı şeyi söylüyor. Bir zorluğu başarmak için önce başlamanız gerekiyor.

Bugün haftanızın en üretken günü.’ – Mark Hunter

Asla ertelemeyin ve her gününüzü en üretken gününüz olarak kabul edin. Bugün yapacağınız işin faydalarını yarın görmeye başlayacaksınız.

Bir şeylere asla vakit bulamazsınız. Eğer zamana ihtiyacınız varsa kendiniz yaratmalısınız.’ – Charles Robert Buxton

Evet, meşgulsunuz ve bunu reddetmiyoruz. Fakat hayatımızdaki diğer kişiler gibi biz de gerçekten yapmak istediğimiz şeyler için vakit yaratmalıyız. Örneğin işletmenizin başarısını mı istiyorsunuz? Öyleyse işinize gerçek anlamda vakit ayırın.

Sizi hatırlamak müşterinizin işi değil. Asla unutulmamak sizin görev ve sorumluluğunuz.’ – Patricia Fripp

Müşteri hizmetleri bir firmayı tepeye çıkarabildiği gibi dibe de vurdurabilir. Bir gayrimenkul danışmanı olarak müşterilerinizle geçireceğiniz bire bir vakit çok önemlidir. Bir insanla geçirdiğiniz her bir saniye önem arz ediyor. Müşterilerinizin gelecekte size  ihtiyaç duyduklarında gelmelerini hatta yakınlarına da sizi önermelerini sağlamanın yolu onlara vakit ayırmanız olacaktır.

Satış takip ettiğiniz bir şey değildir, müşteriye hizmet etmek için uğraşırken ortaya çıkandır.’ – Anonim

Başta söylediklerimizin aslında aynısıyla bitirelim. Neden mi? Çünkü günün sonunda emlak sektöründeki başarınız aslında müşteri memnuniyetine bağlıdır. Onları mutlu etmek ve hayallerini gerçeğe dönüştürmek tamamen sizin elinizde. Asıl odak noktanız bu değilse yanlış yoldasınız demektir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Sektöründe Sorun Çözümü İçin; “Einstein Gibi Düşünmek”


Emlak dünyası, büyük resmi görenler için aslında içerisinde sonsuz sayıda değişik durumu barındırır. İnsanlara ve müşterilerin duygularına yönelik yaptığınız bu iş, tamamen onlara ve onların tepkilerine bağlıdır. Dolayısıyla teknolojinin sürekli değişim göstermesine bağlı olarak insanların ihtiyaçlarının ve yaşam şekillerinin de değişiklik göstermesi, emlak sektörünün de bu değişime ayak uydurması veya bu değişimin öncüsü olması zorunluluğunu doğurur.

Bu kadar değişim odaklı bir sektörün elbette ki sorunları da boldur. Emlak broker ve danışmanlar, her yıl çeşitli sorunlar ile karşılaşırlar ve bunların çoğu da sektörde uzun soluklu iş yapabilmek ve tutunabilmekle ilgilidir. O zaman emlak sektöründe faaliyet gösterenlerin üzerine eğilmesi gereken konulardan biri de sorunların nasıl çözülebileceğine dair olmalıdır.

Bu haftaki kitap makalemiz, sorunların çözümünü bulabilmek ve onların üstesinden gelebilmek için “beynini en çok kullanan adam” olarak kabul edilen Einstein’in bakış açısından değerlendirme yapan “Einstein Gibi Düşünmek” olacak. Yazarımız ise Scott Thorpe.

Bu Kitap Size Ne Verecek?

Alman kuramsal fizikçi Albert Einstein, dünyanın en ünlü denklemi E=mc²’yi formülleştirdi, kuantum teorisinin gelişimine katkıda bulundu ve ömrü boyunca üç yüzden fazla bilimsel makale yayımladı. Dünya onu dâhi olarak anmaya devam ediyor. Biz, bu kitap ile birlikte, elbette ki onun kuramlarının ve fiziğin derinliklerine inmeyeceğiz. Onun başarılarını elde etmekteki güçlü kararlılığını ve strateji geliştirip hedefleri gerçekleştirirken hayal gücünü nasıl kullandığını anlayacağız.

Ömrünü otoriteye direnip kişisel özgürlükleri destekleyerek geçiren Einstein, bu ideallerini tehdit edenlere fedakârca göğüs gerdi. Bu kitapta Einstein’ın büyük bilimsel gizemleri çözerken benimsediği eşsiz yaklaşımı, sıra dışı fikirlerini ve kişiliğinin bütün yönlerini şekillendiren etkenleri keşfedebilirsiniz.

Einstein, hepimize dünyaya bambaşka bir çerçeveden bakmayı, büyük düşünmeyi, otoriteye meydan okumayı ve sorgulamaktan asla vazgeçmemeyi öğretiyor. 

Bu kitapta, en zorlu sorunlarınızı çözmek için ilginç teknikler öğrenebilirsiniz. İş dünyasından ebeveynliğe, yaratıcılıktan ilişkilerinizi geliştirmeye varan günlük sorunlara yönelik etkileyici çözümler bulabilirsiniz.

Kuralların Dışına Çıkmak

“Sosyal çevrenin önyargılarına aykırı fikirleri çok az kimse ılımlı bir şekilde ifade edebilir. Çoğu insan bu tür fikirleri üretmekten bile acizdir.” – Albert Einstein

Yazar, Einstein’in bakış açılarından en önemlisini, kuralların dışına çıkarak düşünmek şeklinde yazıyor. Ona göre eğer bir sorunu çözemediyseniz, bir takım kurallara takılmışsınızdır ve bu nedenle sorunun çözümüne yönelik bir ipucu yakalama şansınız olmamıştır.

Aslında hayatımız kurallarla doludur. Hepimiz; normal hayatımızda, iş hayatımızda, aile hayatımızda kurallara uyum sağlayarak yaşarız. Ancak Einstein’in bakış açısına göre bazen bu kuralları aşarak düşünmek gerekir. Çünkü kurallar, belli fikirlerin tekrarlanması neticesinde oluşur. Sürekli tekrarlanan bu fikirler kurala dönüştüğünde, artık karşısına çıkan diğer fikirleri tamamen görmezden gelir. Farklı düşünememek ise sorunlara yönelik çözüm üretme kabiliyetimizi engeller.

Emlak sektöründe yaşadığımız sorunları düşündüğümüz zaman, onların üstesinden gelebilmenin aslında Einstein’in bakış açısı ile sağlanabileceğini keşfederiz. Henüz kişisel ağını oluşturmamış sektöre yeni girenlerin bu aşamayı nasıl atlatacağı, yoğun rekabetin içinde sıyrılabilmek için yenilikçi pazarlama seçeneklerinin nasıl üretileceği ve sektörde uzun yıllar tutunabilmek için ne tür stratejiler geliştirilebileceği, Einstein’in bu bakış açısı ile çok daha kolay hale gelebilir.

Bazen ürettiğimiz yeni bir fikir, iş hayatımıza, hatta tüm sektöre hayati çözüm olanakları sunabilir. Unutmayın ki Einstein’in bilgi seviyesini değil, problem çözme yeteneği onu ilerletmiştir. Onun kanıtladığı E=mc2 formulü, aslında tarihin derinliklerinde uğraşılan bir meseleydi. O, pek çok bilim insanının bakış açısı ile bu formül üzerinde başarıya ulaşamamışken, sınırların ve kuralların dışına çıktığında yeni olanı keşfetmesini başarmıştı. Yani o zamana kadar birçok parlak kişi çözüme yaklaşmış, fakat bir kuralın varlığı yüzünden başarıya ulaşamamıştı. Bunu delen Einstein oldu.

Yenilikçi Bakış Açısı

“Bir şeyi tekrar tekrar deneyip farklı sonuçlar almayı ummak kadar belirgin bir delilik işareti yoktur.” – Albert Einstein

Bu bakış açısının bir şirket yönetimindeki izlerine bakmak gerekir. En güç probleminizi çözebilmek için bazen en değer verdiğiniz kurallardan birine karşı çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Kitapta bu konuda bize bazı örnekler sunuluyor.

Henry Ford, Ford T’lerin seri üretimiyle bir servet kazanmıştı. Ama bu modelin üretimini bir kural haline getirmesi yüzünden aynı serveti kaybetmenin eşiğine gelmişti. Rakipleri giderek zenginleşen orta Einstein’ın Sırrı sınıfa hitap eden süsleme ve seçeneklerle donatılmış arabalar üretiyordu artık. Henry kendi kurallarına karşı çıkamadığı için siyah Ford T’leri üretmekte direterek pazar payını kaybetti.

Einstein, okul hayatında davranış sorunu olan biriydi. Kendiliğinden kurallara karşı gelme ve dışınaçıkma eğilimi gösteriyordu. Biz bunu davranış sorunu olarak nitelendiriyoruz, çünkü biz okul eğitimimizden iş hayatımıza ve sonraki yaşamımıza kadar belli kurallara uyum sağlayarak yaşamanın peşindeyiz.

Şimdi bir düşünün. Yeniliğe ihtiyacımız olduğunu, emlak sektörüne bu açıdan bakılması gerektiğini savunuyoruz. Ancak gerçekten fark yaratan bir bakış açısına sahip olmak ile yenilikçi görünmek arasında farklar vardır. Bunu kitaptaki bir örnek ile destekleyelim:

 Yenilenmeye ihtiyacı olan kuruluşlar bile yeni düşüncelerin cesaretini kırarlar. Eğer bir toplantıda birisi çıkıp çılgınca bir öneride bulunursa, kimse, ‘Aman, böyle orijinal bir fikir bizi yeni bir çözüme götürebilir’ demez. Bunun yerine gözlerini çevirip tartışmaya geri dönerler. Bize kuralları öğrenmek, kullanmak ve saygı göstermek öğretilmiştir.

Farkı anladınız mı?

Sorunlara Çözüm Bulma Yöntemleri

Soru olmazsa yanıt da olmaz. Yanıtlara ve çözümlere ulaşmamızın nedeni iyi sorular sormamızdır.” – Albert Einstein

Kitapta, sorunları halletmek bağlamında, Einstein’in bakış açılarından kazanabileceğimiz diğer bir şey de soru sormak olarak karşımıza çıkıyor. Her sorunun başka bir yanıtı ve çözümü beraberinde getirebileceğini belirten yazar, soruları ve cevapları listelemenin önemine de değiniyor.

 Çözümlemek istediğiniz birden çok probleminiz varsa hepsi üzerinde yeterli çalışmayı yapamayacak olsanız bile yazın. Sadece bir problem listesini düzenli olarak gözden geçirmek bile ilginç fikirlere esin kaynağı olabilir. Çoğu problem, dikkat yetersizliğinden ötürü çözümsüz kalır. Dikkatimizi zor problemler üzerinde yeteri kadar toplamazsak bir çözüm kıvılcımı çakmaz.

 Zihnin sadece sizin bir çözüm isteyip istemediğinizi bilmesi yeterlidir. Bir problemi düzenli olarak düşündüğünüzde, bu yaptığınız onu kısaca gözden geçirmek bile olsa, beyninize bir çözüme gereksinim duyduğunuzu hatırlatmış olursunuz. Nöronlarınız birbirleriyle konuşmaya başlar ve en sonunda bazı yanıtlar bulununcaya kadar bu iletişimi sürdürürler.

Sorunların çözümünü bulmaya yönelik olarak kitapta belirtilen yöntemlerden bir diğeri, kendinize motivasyon kaynağı bulmanız ile ilgilidir. Çözüm bulmanız için kendinize bir motivasyon seçmeniz gerekir. Eğer çözmek istediğiniz problemi tamamladıktan sonra elde edeceğiniz motivasyonu bilirseniz, sorunu çözmeye daha iyi odaklanabilirsiniz. Motivasyon, bazen sadece bir sorunu çözmenin verdiği haz olabileceği gibi bazen de elde edilecek bir ödül veya başarı olabilir.

Peki, ya Einstein’ınki neydi?

 Bir seferinde Einstein ve asistanına bir kağıt ataşı lazım olmuştu. Ama sadece kullanılmış ve bu yüzden eğilip bükülmüş bir ataş bulabilmişlerdi. Einstein bunu düzeltmeye yeltendi ama bunun içinde bir alet lazımdı. Bu kez de büroda uygun bir alet aradılar. Alet ararken bir kutu ataş buldular. Einstein kutudan bir ataş aldı ve onu eski ataşı düzeltmek için kullanabileceği şekle sokmaya çalıştı. Asistanı ona artık ellerinde bir kutu ataş varken neden hala eski ataşı düzeltmeye çalıştığını sordu. Einstein şöyle cevap verdi: ‘Önüme bir kere bir hedef koydum mu, beni döndürmek çok zorlaşır.’ İşte bu, büyük çözümler üretmek için gerekli olan kararlılıktır. İyi bir fikri bir yanıta dönüştürmek zaman ve çaba gerektirir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İçin Yaratıcı Pazarlama Fikirleri


Gayrimenkul sektöründe başarılı bir pazarlama, enerji ve yaratıcılık ister. Satıcı veya alıcılar olsun, bir gayrimenkul için uygulanan pazarlama stratejisinde hızlı satış yapabilmek için, gereken süreyi, fiyatı ve piyasa analiz bilgilerini belirlemelisiniz.

Gayrimenkul  pazarlama kampanyasının başarıya ulaşması için, uygun bir hedef kitleye pazarlama kampanyası hazırlamalı ve bu kitleye ulaşmak için sosyal ağların kullanılması faydalı olur.

Ekibiniz ile yapacağınız pazarlama ve tanıtım faaliyetleri için görüş alışverişinde bulunun. Toplantılarınızın ana konularından birini yaratıcı pazarlama faaliyetleri üzerinde yoğunlaştırın. Yaratıcı pazarlama toplantınıza tüm ekip arkadaşlarınız hazırlıklı gelmeli. Göreceksiniz hem keyifli hem de inanılmaz fikirlerin ortaya çıkacağı bu toplantılar hızlı ve etkili sonuçlar almanızı sağlayacak.

TANJU HAN’DAN SATILDI

İnternet Seçenekleri

Emlak ilan siteleri pazarlamanızı kolaylaştıracak ilk adımdır. Ülkemizde sektörü ayakta tutan ve emlak sektörüne yön veren ziyaretçi trafiği milyonları bulan emlak ilan siteleri var. Potansiyel müşterilere kolay ulaşmanızı sağlayacak emlak sitelerine verilen ilanlar, pazarlama sürecinde maksimum etkiyi elde etmenize yardımcı olur. 

Kendi firmanıza ait emlak sitesine mutlaka sahip olmalısınız. Çekici bir web sayfa tasarımı, alan adınızın kolay ve akılda kalıcı olması, ayrıntılı ve emlak özelliklerini ön plana çıkaran fotoğrafların sitenizde yayınlanması çok önemli. Satışa sunduğunuz gayrimenkulün özellikleri hakkında iyi ipuçları vermelisiniz.

Hatırlatıcılar

Firmanız için hazırlayacağınız hediyelik listesi oluşturmalısınız. Promosyon şirketlerine yaptıracağınız özel ögeler firmanızı veya emlak ofisinizi her zaman hatırlanır yapar. Mıknatıslar, saatler, kalem ve not kağıtları, şemsiyeler, şık dekoratif çantalar, ajandalar hatta ofisler için koltuk yastıkları yaptırmanız firmanızın pazarlama çalışmalarına büyük katkı sağlar.

Sponsorluk

Bölgenizde yapılacak etkinlikleri takip edin. Firmanızın pazarlama bütçesiyle orantılı, uygun olan bir etkinlik seçerek  kaynak ayırın. İlla büyük bütçe gerektirecek etkinliklerde yer almanız gerekmiyor sponsorluk için. Çocuklar için yapılan gösterilerde, bölgenizde yapılacak festivallerde yer alarak tanıtımınızı geniş kitlelere ulaştırabilirsiniz.

Çevre

Çevresel faktör emlakçılık sektöründe çok önemli. Eski müşterilerinize ve yakın dostlarınıza vereceğiniz yemek ziyafeti ile, etkili bir pazarlama oluşturursunuz. Yirmi kişilik bir liste yapın. Bu listede mutlaka yakın dostlarınızın ve iş çevrenizin yanında, eski müşterilerinizde olmalı. Yemeğin maliyetini pazarlama bütçenizden karşılayın. Firmanıza geri dönüşümler bu yemek ziyafetinden sonra daha somut olacaktır. Firmanıza ait promosyonları yemeğinize katılan misafirlerinize mutlaka dağıtın.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Müşterilerinin Sınıflandırılması


Gayrimenkul sektöründeki emlak alıcılarının sınıflandırılması, belli başlı müşteri davranışlarının analizi sonucunda ortaya çıkmış ve biz emlak broker ve danışmanlarının izlemesi gereken yol haritasını belirlemesinde önemli rol oynamıştır.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bu sınıflandırmanın her iki taraf içinde en önemli kazancı, zaman ve enerjinin gerekli bir şekilde kullanılmasına fayda sağlamasıdır. Bu açıdan konuya yaklaştığımız da, belli başlı bazı müşteri davranışları sonucu ortaya çıkan müşteri tiplerini derledik.

Genel Alıcılar

Aileler, çalışan çiftler, yeni evlenecekler, alım gücü yüksek şirket sahipleri gibi kişilerin oluşturduğu, emlak sektörünün çoğunluğuna hitap eden emlak alıcılarıdır. Bu tip müşteri grupları belirli bir birikime sahip olmakla birlikte, genellikle banka kredileri vasıtasıyla borçlanarak emlak sahibi olmaya çalışır.

Almak istedikleri gayrimenkulün, iş yerlerine, okul, hastane, alış-veriş gibi sosyal hayatın daha aktif olduğu bölgelerde olması öncelikli tercih sebebidir.

Hızlı Alıcılar

Tayin, atama, iş değişikliği, çocuklarının üniversiteleri için şehir değiştirmesi gibi durumlarda veya kendi gayrimenkulünü yeni satmış acil bir mülke ihtiyacı olan ya da uzun zamandır emlak almak isteyen ve ne istediğini iyi bilen, gerekli hazırlığını tamamlamış emlak alıcılarının oluşturduğu müşteri gurubudur.

Zaman kısıtlaması sebebiyle birden fazla emlak profesyoneli yerine, tek bir emlak profesyoneli ile çalışmayı tercih ederler. Bazı istisnai durumların dışında çoğunlukla emlak broker/danışmanları ile çalışırlar. Tam da bizlerin istediği müşteri tipidir.

Ciddi Alıcılar

Bu sınıfa dahil olan emlak alıcıları, daha sakin, acele etmeden, zamanı olan, karşılaştırmalı metodu benimser.  Emlak piyasasındaki pek çok emlak ofisiyle iletişim halindedir. Satın alma kararlarının zaman aldığı, düşünme süreçlerinde ilginin devamlı korunması amacıyla emlak profesyonellerinin yakın temas kurma zorunluluğunun olduğu ( telefonla irtibat kurma, isteklerinin değişikliğini sorgulama, yeni taleplerinin olup olmamasını öğrenme vs.) müşteri gurubudur.

Bu tip müşteriler arasında karşımıza çıkan detaylardan birisi de çoğunluğun, kendi emlaklarını satmadan önce, emlak piyasasını öğrenme ve takip etme amacında olduğunu görürüz. Ya da kendi emlaklarını satma planını oluştururken, yeni alacakları mülkün şartlarına göre alım kriterlerini ayarlamaya çalışırlar.

Kelepir Alıcılar

Bu bir yatırımcı olabileceği gibi, sıradan, sadece dip fiyatlara emlak sahibi olmak isteyen kişilerden oluşan müşteri gurubudur. Genellikle emlak profesyonellerinin komisyonlarını vermek istemezler, itiraf etmek gerekirse en sevilmeyen müşteri gurubu diyebiliriz. Finansal açıdan sıkışmış çaresiz insanları bulmayı umut ederek sizinle görüşürler.

Doğru gayrimenkulü gösterdiğiniz halde bile onaylamakta zorlanırlar. Gayrimenkulün değeriyle ilgili “sorun yok, hallederiz” deseler bile, alım güçlerinin yeterli olup olmadığını anlamakta zorluk çekeriz.

Yatırım Amaçlı Alıcılar

Bu müşteri gurubuna dahil olan emlak alıcıları, gayrimenkulün daha uzun vadede değer kazanmasıyla ilgilenir. Almak istediği gayrimenkulün uzun süre sorunsuz, güvenli ve yıpranmayacak özelliklerinin olmasını ister. Genellikle az veya hiç tadilat masrafı olmadan, müşterisi sıkıntısı yaşamayacağı ve büyük kurumsal firmalara rahat kiralayabileceği ticari gayrimenkulleri tercih ederler. Ve ya bölgenin parlayan yıldızı neresiyse orada arsa toplama eğilimi gösterirler. 

Bu guruba dahil müşteriler, yapmış oldukları yatırımın amorti süresini çok iyi hesap ederler. Bu amorti süresi ve prim yapma hızı onları heyecanlandıran tek alım sebebidir.

Al-Satçılar

Bu tip emlak müşterileri, daha hızlı alım-satımlarda daha ufak karları düşünerek hareket eder. Finansal değişimleri takip ederek (döviz kurları, durağanlık gösteren piyasa hareketleri vs.) fırsatları yakalamaya çalıştıkları gibi, ucuza alıp, bir takım masraflar yaparak (şerefiye) almış olduğu gayrimenkule değer kazandırıp satış yapmak isterler.

Emlak profesyonellerinin müşteri portföyünde mutlaka bulunması gereken gerçek alıcılardır. Bu müşteri gurubu, durgun piyasada oluşan hareketsizliği bozmanızı sağlar. En önemli müşterileriniz bu guruptadır. Müşterilerinize kupon emlaklar sunarak, hem müşterinize, hem de size sürekli bir gelir modeli yaratmış olursunuz.

Burada dikkat etmeniz gereken tek püf noktası, bölgenizdeki kupon emlakları herkesden önce bulmanız ve müşterinizi kazanacağı gelir konusunda çok iyi bilgilendirmeniz olacaktır.

Geziciler

Emlak profesyonellerinin hayati önem taşıyan zamanını ve enerjisini çalan, amaçsız, ne istediğini bilmeyen, kimi zaman sırf gezmek için emlak profesyonellerini uğraştıran, müşteri de diyemiyoruz, insan tipidir.

Bölgede ne dolaşmadık bir yer ne de uğramadıkları bir emlak ofisi kalmamıştır. Kararsızlıkları ve istediklerini bilmeyecek kadar kafa karışıklıkları herkesi bezdirmiştir. Profesyonel bir danışmanlık almak yerine emlak profesyonellerini direk aradan çıkarma girişiminde bulunurlar. Yer gösterme sözleşmesi yapmadan hareket etmemenizi öneririz.

Bu tip insanların, özellikle ev alma konusunda ciddi alıcı olup olmadığını şu yazımdaki soruları sorarak aldığımız cevaplar ölçüsünde, davranışlarıyla olan uyumu karşılaştırarak anlayabiliriz.

Bu sınıflandırmalara sizin de ilaveniz olursa benimle paylaşır mısınız?

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Fark Yaratan Emlak Pazarlaması: QR Kodları

IMG_2314

Eğer bir gayrimenkul pazarlama sürecini QR kodları kullanarak pazarlamıyorsanız, büyük bir pazarlama fırsatını kaçırmakla kalmıyor, gerçek dünya ve sanal dünya arasındaki uçurumdan aşağı düşüyorsunuz demektir.

Milyonlarca insan akıllı telefon devrimine katılımı Steve Jobs ile gerçekleştirdi. Bu teknolojik devrim emlak sektörüne hızlı bir giriş sağladı. QR kodları bu teknolojik devrimin bir göstergesi niteliğinde olup, yenilikçi, yaratıcı ve en etkili pazarlama araçlarından birisi oldu.

Artık hiç bir şey emlak sektöründe eskisi gibi değil, yepyeni teknolojik gelişmeler bizlere çok faydalı bir o kadar da zaman kazandırıcı araçları sunuyor.

Bizim istediğimizde bu değil miydi zaten?

QR kodu nedir?

Türkçe karşılığı çabuk tepki olarak da adlandırabileceğimiz QR kodları veya Quick Response kodları, kareler şeklinde düzenlenmiş ve ürün bilgilerini kodlamak için kullanılan iki boyutlu bir barkod olup genellikle kare beyaz fon üzerinde siyah renk motiflerinden oluşur.

Akıllı mobil telefon veya tabletlere uygulama aracılığı ile indirilen ve mobil cihazların kamerası tarafından taranan, ziyaretçileri, sizin hakkınızda daha fazla bilgi sunan bir videoya, sizin belirlediğiniz herhangi bir web sayfasına, özel oluşturduğunuz bir reklam çalışmasına, QR kod ilanının olduğu yerden bulunduğunuz ofisi tarif edecek navigasyona, bir resime veya bir sayfaya yönlendirir.

QR kodları zaten doğrudan el ilanları, tabela, satılık/kiralık gayrimenkul, kartvizit, film afişleri ve şehir hakkında vb. ziyaretçilere bilgi sağlamak için çeşitli yollarla kullanılmaktadır. 

QR kodları yazılımcılar tarafından farklı kodlarla yazıldığında kaç kez tıklandığını izleyerek istatistiki bilgiler edinmekte mümkün.

Akıllı mobil cihazlarına sahip 3 milyar kişiden fazla insanın bu kullanışlı kodları kullanarak etkileşime geçecek olması yaratıcı emlak pazarlama dehaları için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. 

QR kodları emlak pazarlama için nasıl oluşturulur?

  • QR kodları oluşturmak, sınırsız, basit ve ücretsizdir.

  • Sadece baskı için yaptıracağınız basılı ürünlere yani tabela, kartvizit, antetli kağıt, broşür vb. materyallere ücret ödersiniz.

  • Öncelikle akıllı mobil cihazınıza ihtiyacınız olan ücretsiz uygulamayı indirmekle işe başlayabilirsiniz. Bu uygulamalardan bazıları şunlar:

QR Code Reader (Android)

QR Reader– QR Code Reader and Scanner – (İOS)

  • QR kodlarını oluşturmak için ücretsiz bu hizmeti veren web sitelerine kayıt olmanız yeterli.  

– generator.com

– visualead.com

– zxing.appspot.com 

(bu linkte çok basit ve sizi hiç uğraştırmadan QR kodları hazırlayabilirsiniz.)

  • Yukarıda örnek link olarak verdiğimiz Türkçe dil destekli web sayfalarındaki yönergeleri izleyerek çok kolay QR kodları oluşturup emlak pazarlamasına başlayabilirsiniz.

QR kodunun emlak pazarlamasına sağladığı faydalar

  • Mal sahiplerini sizinle çalışmaya teşvik etmek, satış sürecini hızlandırmak için yenilikçi bir araç olarak QR kodlarını gayrimenkul pazarlamasında kullanabilirsiniz.

  • Basit tasarımı, kolay ve gerçek hayata entegreli QR kodları ile pazarlama araçları içinde çok etkili sonuçlar alırsınız.

  • Direk satış odaklı olduğu için, 24 saat sizin için çalışan bir satışçı rolündedir.

  • QR kodları ile profesyonel olarak hazırladığınız etkili reklam ve ilan çalışmalarınızda,  gayrimenkulünü satmak isteyen mal sahiplerinin dikkatini çekebilir ve sizinle iletişime geçmesini sağlayabilirsiniz.

  • Gerçek alıcı müşterilerin dikkatini çekerek sizinle iletişime geçmesini sağlar ve müşterinizin detaylı analizini çıkartabilirsiniz.

  • Örneğin; özel havuzlu bir villanın önüne koyduğunuz bir QR ilanıyla, listenizde olan diğer özel havuzlu villaları ilgilenen müşterilere sunabilirsiniz.

  • Akıllı mobil cihazlara sahip olan potansiyel müşterilerinizi gerçek alıcı müşterilere dönüştürmeniz an meselesidir.

  • Yayıncılık ve baskı maliyetiniz yok denecek kadar azdır.

  • Değişen bilgiler sayesinde esnek bir yapıya sahip olursunuz.

  • Web sitenizdeki veya ilanınızdaki bir bilgiyi kontrol altına almış olursunuz.

  • Görüntüler, metin, video, kat planları, fiyat vb. bilgiler esnek bir yapıya sahip olur.

  • Rekabet ortamından sıyrılabilir, şirketinizi ve kendinizi farklılaştırmanın en iyi yollarından birisini uygulamış olursunuz.

  • Heyecanlı, meraklı ve duyarlı bir pazarlama aracına sahip olursunuz.

  • Gayrimenkulün detaylı tüm özellikleri listeleyebilirsiniz.

  • Sosyal medya ve işletme bilgilerini paylaşabilirsiniz.

  • Müşterileriniz sizinle çevrimiçi iletişime geçebilir. 

  • Zaman tasarrufu sağlamanız artık çok kolay.

  • Gayrimenkulün tüm özelliklerini e-posta pazarlama ile gönderebilirsiniz.

  • Kampanya izleme/ziyaretçi demografik gibi istatistiki bilgilere ulaşabilirsiniz.

  • Gelişmiş müşteri ilişkileri sağlayabilirsiniz.

  • Müşterileriniz kaydet ve paylaş özelliğini kullanabilirler.

  • Web sitenize hedef kitlenizden trafik çekerek, portföyünüzdeki diğer gayrimenkulleri ziyaret etmelerini de sağlarsınız.

QR kodu ile emlak pazarlama nasıl yapılır?

El Broşürleri. El ilanlarınıza veya broşürlerinize bir QR kodu ekleyin, gayrimenkulün fotoğrafları veya listeleme sayfasında bir slayt gösterisi ya da kayıt altına aldığınız video çekimini potansiyel müşterilerinize sunarak çevrimiçi bilgilere ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Eğer bir duyuru veya satışla ilgili tarih vermeniz gerekirse bir takvim QR kodu kullanmalısınız.

Ayaklı Tabelalar/Afişler. Villa, tek katlı evler, arsalar veya ticari gayrimenkuller için etkili kullanım alanı oluşturur. QR kodu oluşturarak hazırladığınız ayaklı tabelayı ziyaret eden müşteriler, gayrimenkulün içini sanal tur yaparak gezebilir, gayrimenkulün özelliklerine, çevre bilgisine ve ödeme seçeneklerine anında erişebilirler.

Tek katlı ticari gayrimenkul veya konut ve emlaklar(zemin kat, giriş kat olan) için afiş olarak gayrimenkulün camına da yapıştırabilirsiniz. Büyük afişlerin üzerine sticker dediğimiz yapıştırılıp sökülebilen baskı sayesinde yüksek katlarda herkesin görebileceği bir biçimde kullanabilmenize olanak sağlar.

Yaratıcılığınızı harekete geçirecek farklı pazarlama taktikleri ile oluşturacağınız ufak stickerlar sayesinde kurumsal kimliğinizi daha geniş kitlelere duyurma imkanına sahip olabilirsiniz.

Dergi Reklamları. Dergi, gazete gibi basılı medya üzerinden vereceğiniz reklamın içeriğine bağlı olarak özel oluşturacağınız reklamla etkileşim gücünüzü arttırıcı, reklamınızı destekleyici pazarlama faaliyetlerinde bulunabilirsiniz. Veya web sitesi, facebook sayfası, blog, ya da twitter gibi sosyal medya hesaplarınıza müşterilerinizi yönlendirebilirsiniz.

Doğrudan Posta. Bir posta kampanyasında, QR kodları potansiyel müşteriler ile bağlantıya geçmeniz için en etkili yoldur. QR kodu ile kaçırılmayacak fırsatları sunabileceğiniz bir gayrimenkulün video turunu müşterilere ulaştırabilir, hızlı ve yenilikçi pazarlama aracını kullanarak bir ev satışına aracılık edebilirsiniz. 

Mail Pazarlaması. Yazışmalarınızda kullanacağınız iletişim bilgilerinin yanına kurumsal kimliğinizi aydınlatıcı bilgiler sunabilirsiniz. Göndereceğiniz mailin içeriğine bağlı olarak bu bilgiler değişkenlik gösterebilir. Bunun için birden fazla QR kodu hazırlamanızda hiçbir sakınca olmadığı gibi hızlı sonuçlar almanızı sağlayacak yenilikçi pazarlama fırsatlarını denemeniz gerekir.

Kartvizit. Kartvizit tekniğini kullanarak, müşteri ve yatırımcılarınıza veya yeni tanıştığınız kişilere teşekkür ederek başlayan, işinizle ilgili kısa bilgi veren bir video sunumu ile QR kodu oluşturabilirsiniz.

Düşünceler
Zamanı etkin kullanmak ve hedef kitleniz için başarılı nokta atışı yapmak istiyorsanız, QR kodları emlak pazarlamak için mükemmel bir yol. QR kodları, kullanılmakta olan herhangi bir mevcut pazarlama araçları ile kolay entegre oldukları için kullanılması basit ve ucuzdur. Rekabette bir adım önde olmanıza ve farkındalık yaratmanıza katkı sağlar.

Umarım bu yazı, bu büyük pazarlama aracı ile deneme yapmanızı sağlayacak bilgileri size sunabilmiştir.

QR kodları ile yapılan örnek çalışmaları aşağıda inceleyebilirsiniz.

Ayaklı tabela, tek katlı konutlar için ideal bir pazarlama aracı.

El broşürü çalışması

Ofis vitrini

Mail örneği

El broşürü

Yolda harika bir sticker çalışması

Araç giydirme çok etkili bir kurumsal kimlik pazarlaması örneği

Yorumlarınız ve paylaşımlarınız benim için değerlidir.

IMG_2314

TANJU HAN’DAN SATILDI

qrtanjuhan

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Ev Almak İsteyen Müşterilerinize Sormanız Gereken 50 Keşif Sorusu


Ev almayı düşünen müşterilerinizle iletişiminizi sağlarken, keşif sorularınız sayesinde, onları daha rahat anlayabilirsiniz. Bu şekilde kendinizi de müşterilerinize karşı ifade edebilir, süreç içerisinde oluşabilecek herhangi can sıkıcı olaylara karşı da tedbirinizi almış olursunuz.

Keşif sorularıyla birlikte işin daha başında karşılıklı beklentilerinizi birbirinize ifade etmeniz, uyum içerisinde yapılması gereken çalışmalar açısından da önemli bir araçtır.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Keşif sorularınızı en başta yapmanız sayesinde, müşterilerinizin beklentilerini en başta anlayarak, ilerleyen durumlarda müşterinizi anlamak için gereksinim duyacağınız toplantıların sıklığını da minimuma çekmiş olursunuz, sizin de bildiğiniz gibi müşterilerinizle sık sık bu tip konuşmaları yapmak için bir araya gelmek kolay olmuyor.

Aşağıda işinize yarayacağını düşündüğümüz 50 keşif sorusunu sizler için hazırladım;

1) Neden yeni bir ev satın almak istiyorsunuz?

2) Yeni/ikinci el bir ev mi istiyorsunuz?

3) Evinizi alacağınız bölgeyi tanıyor musunuz? Daha önce bu bölgeye geldiniz mi?

4) Yaşamak istediğiniz ideal yer neresi?

5) Müşterimi olmak istersiniz yoksa bizim müşterimiz mi olmak istersiniz? ‘’Bizim müşterimiz olmak isterseniz, temsilci sözleşmesi imzalamanız gerekir’’

6) Almak istediğiniz gayrimenkulün fiyat aralığı nedir?

7) Nakit ödeme mi yapmayı düşünüyorsunuz yoksa kredi mi kullanacaksınız?

8) Finans desteği sağlayacak bir öneri sunmamı ister misiniz?

9) Yeni evinizde olmasını istediğiniz en önemli 5 detay nedir?

10) Kaç yatak odasına ihtiyacınız var?

11) Kaç banyoya ihtiyacınız var?

12) Çarşıya ne kadar yürüme mesafesinde olmasını istersiniz?

13) Arabanız var mı? Park gereksinimleriniz nelerdir?

14) Finans durumunuz netleştikten sonra mı emlak arayışına girişeceksiniz?

15) Ne zamandır arayış içerisindesiniz?

16) Kirada mı yoksa kendi evinizde mi ikamet ediyorsunuz? Kira bedeliniz nedir?

17) Aileniz de kaç kişi var? Okul çağında çocuğunuz var mı? Evinizin okul bölgesinde olmasını mı istersiniz?

18) Alım sürecinde evinizi satmaya ya da kredi kullanmaya ihtiyacınız var mı? Kredi siciliniz kredi kullanmaya müsait mi?

19) Ne kadar sürede yeni evinize taşınmak istiyorsunuz?

20) Eğer arzu ettiğiniz gayrimenkulü bulursak, buna hemen karar vermeye hazır mısınız?

21) Yeni evinizin aylık aidat giderleri için bir fiyat aralığı var mı?

22) Aklınızda evinizle ilgili belirli bir tarz var mı?

23) Satın alma kararınızı verirken herhangi birisinden yardım alacak mısınız?

24) Satın almak istediğiniz evle ilgili özel gereksinim duyduğunuz şeyler nelerdir?

25) Sizin ve eşinizin işi nedir?

26) Kriterlerinize uyan evleri gezmek için en uygun zaman aralığınızı söyler misiniz?

27) Hangi iletişim aracıyla sizinle bağlantı kurmamızı istersiniz? (e-mail, posta, telefon vs.)

28) Telefonla size ulaşmak için en iyi zaman aralığını bize söyler misiniz?

29) Daha önce bir ev alışınız oldu mu?

30) Almak istediğiniz konutun, hedeflediğiniz zamandan önce ya da sonra gerçekleşmesi sizin planlarınızı nasıl etkileyecek?

31) Bu sürecin olumlu bitmesinin size sağlayacağı faydalar nelerdir?

32) Bir ev bulamadığınız takdirde mevcut durumunuzu nasıl etkileyecek?

33) Satış sürecinden önce hangi finansal sorunları çözmemiz gerekiyor?

34) Önce satmak mı istiyorsunuz, yoksa almak mı?

35) İş yerinize ne kadar mesafede olmasını istersiniz?

36) Bir evi, hangi özelliğine veya eksikliğine göre reddedersiniz?

37) Yeni evinizde mobilyalar, boş zaman aktiviteleri ya da herhangi bir hobi ile uğraşmak ister misiniz?

38) Büyüdüğünüz veya yaşadığınız evlerde en sevdiğiniz özellikler nelerdir?

39) İstediğiniz evi size bulmayı çok isterim, sadece benimle çalışmak ister misiniz?

40) Bir ev satın almadan önce kaç tane ev gezmek gerektiğini düşünüyorsunuz?

41) Peki ilk gezdiğiniz ev istediğiniz özelliklerde ise ne yapmayı düşünürsünüz?

42) Gayrimenkul piyasasındaki fiyatlarla ilgili bilginiz var mı?

43) Emlak alım/satım ile ilgili geçmiş deneyimleriniz hangi ölçüdedir?

44) İdeal bir emlak broker/danışmanından beklentileriniz nelerdir?

45) Yatırım amaçlı mı yoksa uzun süre ikamet etmek için mi alacaksınız?

46) Yılın belirli zaman aralıklarında kalmayı mı (yazlık için mi?) düşünüyorsunuz yoksa sürekli oturmak için mi alacaksınız?

47) Evinizi çok bloklu bir site içerisinde mi istersiniz ya da yönetimi oturmuş bağımsız bir bloktan mı?

48) Evinizi yabancıların oturduğu bir siteden mi yoksa yerleşik ailelerin yaşadığı bir yerden mi istersiniz?

49) Sosyal tesisi iyi olan bir site önceliğiniz olur mu?

50) Evinizi bir süre sonra tekrar satıp değiştirmeyi düşünür müsünüz?

Sizde kendi sorularınız ilave edip benimle paylaşabilirsiniz…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.