Haftanın Kitabı: “Alışkanlıkların Gücü”

Siz farkında olun ya da olmayın, alışkanlıklar hayatınızın vazgeçilmezidir. Onlar, gerek özel hayatınızın gerek iş hayatınızın büyük bir kısmını ele geçirir. Daha da önemlisi, bu alışkanlıklar iş hayatınızı yokuş aşağı da götürebilir, sizi en tepeye de taşıyabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, onların farkına varmak ve kötü alışkanlıkları iyi alışkanlıklarla değiştirebilmektir.

Bu haftaki makalemizde seçtiğimiz kitap, alışkanlıkların özel hayatımızda ve iş hayatımızda nasıl bir etki oluşturduğu ve doğru alışkanlıklar ile hayatın nasıl sürdürülebilir hale getirilebileceği üzerinde duruyor. Yazar Charles Duhigg, “Alışkanlıkların Gücü” isimli bu kitap ile New York’un en çok satanlar listesine girmeyi başarmış.

Bu kitabı okuduğunuzda, kimi insanların batmakta olan şirketlerini nasıl kurtarabildiklerini veya en dibe girmiş hayatlarını nasıl zirveye taşıyabildiklerini çok net şekilde anlayabilirsiniz. Daha da ötesi, iş hayatınızda önünüzü kesen alışkanlıklarınızdan kurtulmanın ve bir pazarlama tekniği olarak müşterilerinizde alışkanlıklar yaratmanın yollarını keşfedebilirsiniz.

Alışkanlıkların Gayrimenkul Profesyonelleri Üzerindeki Etkisi Nedir?

Her sabah uyandığınızda ilk iş olarak ne yapıyorsunuz? Hemen e-postalarınızı mı kontrol ediyorsunuz yoksa kahvaltı sofrasına mı oturuyorsunuz? Ofisinize vardığınızda yaptığınız ilk iş, müşterileri aramak mı yoksa günün planını çıkarmak mı oluyor? İşyerine giderken hangi yolu tercih ediyorsunuz? Pazarlama yöntemi olarak sosyal medya ve e-postaları mı kullanıyorsunuz yoksa basılı ilanları mı? Müşterilerle iletişime geçmek için interneti mi kullanıyorsunuz, ofis telefonunuzu mu?

Bu sorulara vereceğiniz tüm cevaplar, aslında birer alışkanlığın ürünüdür. Yapacağınız şeylere karar verirken edinmiş olduğunuz bu tür alışkanlıkların çok büyük etkisi vardır. Peki, bu durum bir gayrimenkul profesyoneli için neden önemli?

Bu gelişen teknolojinin emlak iş hayatı üzerindeki etkisi, sizi er ya da geç alışkanlıklarınızı değiştirmeye itecek. Dolayısıyla sahip olduğunuz alışkanlıkların farkında olmalı ve kendinizi değişime açık hale şimdiden getirmelisiniz.

Alışkanlıkları Nasıl Ediniyoruz? İşaret, Rutin ve Ödül

Yazar, kitabında bilimsel araştırmalara dayanarak gündelik davranışlarımızın yüzde 40 oranında alışkanlıklardan meydana geldiğini yazıyor. Bilimcilerle ve alışkanlıklarını değiştirmiş insanlarla konuşan yazar, bu konu üzerine sayısız araştırma yapmış ve sonunda ortaya şöyle bir tablo çıkmış.

Herhangi bir alışkanlık şu şekilde oluşuyor:

1- Önce kişiye sıkıntı veren bir sorun ortaya çıkar.

2- Kişi, bunu çözmek için kendince bir yol bulur.

3- Çözüm başarılı olursa, bunu aynen uygulamaya devam eder ve alışkanlık edinir.

Yazar, bu durumu düşünerek karar vermekten daha üst düzeyde bir sonuç olarak değerlendiriyor. Kitabında yer verdiği deney sonuçlarına göre, fareler ve diğer hayvanların bile düşünmeden alışkanlıklar edinebildiği tespit edildiğini gösteriyor.

Yazara göre tüm canlılar için bir alışkanlığın döngüsü üç şeyden ibarettir: İşaret, rutin ve ödül. Bunu şöyle bir örnek ile açıklıyor. Örneğin her hafta sonu spor yapma alışkanlığını düşünürsek;

Alışkanlığın işareti – hafta sonu belirlenen saatin gelmesi

Alışkanlığın rutini – spor yapmak

Alışkanlığın ödülü – kendini zinde ve formda hissetmek

Kötü Alışkanlıkları Nasıl Değiştiririz?

Peki, alışkanlıklarımızı niye kolayca değiştiremiyoruz? Çünkü normal bir beyin tembelliğe eğilimlidir ve işin kolayını buldu mu, o sorun üzerinde bir daha düşünmemeyi tercih eder. Ancak alışkanlıkların nasıl işlediğini anlarsak, onları değiştirilebiliriz.

Yukarıdaki işaret-rutin-ödül sisteminden de çıkardığımız üzere, sonunda bize verdiği ödülden dolayı alışkanlıklar ediniriz. Sorun şu ki bu örnek, iyi bir alışkanlık olabileceği gibi kötü bir alışkanlık da olabilir.

Örneğin sigara içen bir insan için sigara içmek bir rutinken, içtikten sonra stresinin azaldığını hissetmesi onun için bir ödüldür. Bu durumda ödüle ulaşmak için kötü de olsa o rutini uygulamaya devam eder. Bu durumda sizin yapmanız gereken şey, elde etmek istediğiniz ödüle sizi ulaştıracak başka bir rutin bulmanızdır.

Yani Charles, bu durumda yeni bir alışkanlık yaratmak için, alışkanlıklarınızın işaret ve ödül kısmına dokunmadan rutini değiştirmeniz gerektiğini öne sürüyor. Bu sayede burada bitirmek istediğiniz alışkanlığın yerine başka bir alışkanlığı koymak ve harekete geçirmek gerekiyor.

Yazar tam da bu noktada okurlara alışkanlıkları değiştirebilmenin bir sistematiğini sunuyor:

– Alışkanlığınızı tanımlayın: Buna kısaca değiştirmek istediğiniz davranış da diyebiliriz. Öncelikle rutininizi tanımak gerekiyor.

– Ödülleri deneyin: Alışkanlığınızı değiştirmek istiyorsanız, kendinize ödüller verin.

– Bir işarete ihtiyacınız var: Alışkanlıklarınızı tetikleyen işaretleri tespit edin.

– Plan yapın: Bu ise son aşama. Artık alışkanlığınızın yerine yenisini koyabilirsiniz. Planınızı yapın, zorlanabilirsiniz de, ama plana uymaya çalışın.

Bir Pazarlama Tekniği Olarak İnsanlarda Alışkanlık Yaratmak

Alışkanlıkların özellikle satış ve pazarlama alanındaki etkisi çok büyüktür. Bir gayrimenkul profesyoneli için satış ve pazarlamanın ne kadar önemli olduğunu belirtmemize ise gerek bile yok.

Kitapta, yeni alışkanlıklar üretme yöntemini kullanarak basit kullanımların insanlarda nasıl müdavimlik yarattığını ve bu sayede markaların nasıl dev birer firma haline geldiğine tanık oluyorsunuz.

Şirketler, ürünlerini arada sırada alınır bir ürün olmaktan ziyade, gündelik yaşamın içerisinde bir ürün haline sokarak ürünle ilgili alışkanlık yaratmak istiyorlar. P&G firmasının kötü kokuları kumaştan çıkarmaya yarayan Febreze ürününü, insanlarda bir alışkanlık yaratarak nasıl markalaştırdığı anlatılıyor. Starbucks’ı zor bela finansman bularak satın alan lise mezunu bir gencin, insanlarda ve topluluklarda yeni alışkanlıklar yaratarak nasıl dünya çapında bir marka haline getirdiği anlatılıyor.

İnsanlar üzerinde farklı bir kültür ve bu kültür çerçevesinde alışkanlıklar oluşturmak, artık günümüzün pazarlama teknikleri içerisinde en etkili olanıdır. Neden bu yöntemi gayrimenkul pazarlamasında da uygulayarak yeni bir çığır açmayasınız?

Değişime hazır olun ve harekete geçin.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Değişen Müşteri Beklentileri ve Cesur Emlak Danışmanları

Robotlarbotlaryapay zekalaryazılımlar, uygulamalar… İşimiz elimizden mi gidiyor? Online web siteleri emlak firmalarının yerine mi geçiyor? Sanal gerçeklik başlıkları serbest denetimi gasp mı ediyor? İşte gayrimenkul sektörünün yeni cesur çağı burada tüm zorlukları ile bizi bekliyor.

Siz hala bunun filmlere konu olan bir teknoloji-insan savaşı macerası olduğunu mu düşünüyorsunuz? Unutmayın ki her filmin konusu insan zihninin üretimidir ve bir filme dönüştürülebiliyorsa gerçeğe de dönüştürülebilir. Nitekim içinde bulunduğumuz çağ, bunun gerçekleşmekte olduğunu tüm yönleri ile bize belli ediyor.

Bu yıl düzenlenen Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda tartışma konusu Dördüncü Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) olarak seçildi. Gelişmekte olan bu yeni teknolojik devrimin küresel ve bölgesel çapta etkilerinin nasıl olduğu ve geleceğe dair öngörülere karşı nasıl tedbirler alınabileceği irdelendi. İş piyasalarının, iş yaşamının ve tüketicilerin yaşam şekillerinin bu devrim ile birlikte nasıl baştan aşağı değiştiği masaya yatırıldı.

Artık sizin de dünyada neler olduğunu takip etmeniz ve tedbirlerinizi almanız gerekiyor.

Tüketicilerin Talep ve İhtiyaçları Değişiyor

Bu teknolojik gelişmelerin bir ayağı da insanların, daha doğrusu tüketicilerin yaşamındaki etkisi oldu. İnsan dediğimiz varlık, doğası gereği meraklı birer tüketicidir. Ancak daha önceki yıllarda, insanın tüketme güdüsü, hiçbir zaman bilgisayar başında otururken ki kadar yoğun olmamıştı. Aramak, tıklamak ve satın almak… Aslında bu şekilde insanlar direkt olarak alışverişi saplantı haline getirme eğilimi gösteriyorlar.

Arama araçları, uygulamalar ve görüntüleme hizmetleri gibi daha pek çok seçenek sayesinde insanlar koca bir alışveriş denizinin içine dalıyorlar. Ve gidişat gösteriyor ki gelecekte bu seçenekler daha da artacak ve tüketicilerin bu eğilimleri gayrimenkul sektöründe de etkisini gösterecek. (Göstermeye başladı bile.)

Gerçek dünyanın dışındaki online pazar seçenekleri, yoğun ve rekabetçi. Satış ortamı, son derece hızlı işliyor ve tüketici üzerinde artan bir baskı oluşturuyor. Web sitelerigirişimler ve uygulamalar, tüketiciyi parasından ve zamanından tasarruf ettiği hissine itiyor. Siteler, tüketicilerin karar almaları için onlara geniş bilgi kaynağı sunuyor. (Gayrimenkul firmalarının dikkatli olması gereken bir noktadır.)

Dolayısıyla tüketiciler, gelecekte gayrimenkul işinde bizlere göre çok daha fazla dominant hale gelecekler. Değişmekte olan talepleri ve ihtiyaçları ile yaptığımız işi baştan aşağı yeni bir çehreye büründürecekler. Müşteri yönlendirmeleri ve referanslar, oyunun zirvesinde kalabilmemiz için eskiye göre çok daha fazla önem kazanacak. Aslında bu durum çoktan gerçekleşti bile.

Emlak Danışmanları ve Emlak Ofisleri Ne Yapmalı?

Bu durumda tüketicilerin eline geçen kozu, emlak danışmanları ve emlak ofisleri nasıl yeniden lehine çevirebilir? Alıcı ve satıcıların doğru kararlar almak için internete değil emlak danışmanlarına danışmaları gerektiği fikrini onlara yeniden nasıl aşılayabiliriz? Eğer bu mümkün değilse, onların dikkatini çekecek stratejileri nasıl bulabiliriz?

Bir kere artık kendi ajandanızı bir kenara koyun ve kaldırın. Artık sizin isteklerinizin bir önemi yok. Alıcılar ve satıcılar sizden ne bekliyor, buna bakmanız lazım. Emlak danışmanlarının ve emlak brokerlarının yeni çağda alması gereken sorumluluğu tam da budur. Müşterilere üstü kapalı şekilde ne kadar küstah olduğunu ima etmek yerine, onun ne kadar değerli olduğunu ona hissettirmeniz gerekiyor.

Şunu kabul edelim ki insanların gayrimenkul firmalarından beklentileri, bırakın 25 yıl öncesini 5 yıl öncesine göre bile farklılık gösterebilir. Onlar artık sizden daha hızlı arama yapmanızı, daha teknolojik pazarlama yöntemlerine başvurmanızı ve onlarda farklılık duygusunu oluşturacak yeni stratejiler geliştirmenizi bekliyorlar.

Bu noktada emlak firmalarının yapacakları en akıllı hareket, tüketicileri siz olmadan teknolojik platformları kullanamayacak hale getirmektir. Bu platformlara, teknolojiye ve internete onlardan daha fazla hakim olmalısınız. Onları gayrimenkul sektörüne en iyi adapte eden kişiler müşteriler değil, sizler olmalısınız. 

Örneğin evlerin listelendiği bir emlak ilan sitesi düşünün. Bu web sitesi, satıcıların evlerini satışa çıkarmalarını sağlarken alıcıların da satışa sunulan evler içinde istediklerini aramalarına olanak tanıyor. Ancak bu tip sitelerin bir de emlak firmalarına özel yapıları olur. Üçüncü bir taraf olarak emlak firmalarının da siteye entegre olmalarına olanak tanırlar. İşte bu noktada sizin bu tip platformlara girerek hem alıcılara hem satıcılara rehberlik etmeniz mümkün olabilir. Tercih edeceğiniz bu tip platformlar sayesinde, yeni potansiyel müşterilerinize de sağlam bir profil çizme şansı yakalarsınız.

Girişimlere ve Teknolojiye Ön Ayak Olmak

Elbette ki bu tip sitelere ve uygulamalara dahil olabilmek için kendi hedefiniz olan bölgelere özel hazırlanmış olanları tercih etmeniz çok daha etkili olur. Ancak Türkiye’de henüz bu tür girişimler ulusal çapta bile çok azken(yok aslında), yerel ve bölgesel girişimleri nereden bulacaksınız?

İşte bu durumu, cesur ve farklı bir emlak firması olduğunuzu göstermek için kullanabilirsiniz. Kendi bölgenizde kendi girişim projenizi hazırlayabilir, bunu kendi firma markanızla birleştirebilir ve müşterilerinize yeni çağda birer piyon değil birer öncü olduğunuzu gösterebilirsiniz.

Artık bu tür girişimleri yapmak çok zor değil. Bir yazılım ekibi ve proje geliştiricisi sayesinde istediğiniz girişimi ortaya çıkarmanız mümkündür. Pazarlama ise bir emlak broker olarak zaten sizin en iyi bildiğiniz iş olmalıdır.

Emlak danışmanları ve gayrimenkul firmalar;

Önünüzdeki engelleri kendi lehinize çevirmek için elinizden geleni yapın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Gayrimenkul Profesyonellerinin Gözden Kaçırdığı Facebook Kullanım Şekilleri Nedir?

Son zamanlarda Facebook’un birkaç yıl içinde öneminin yok olacağına dair varsayımlar havada uçuşur oldu. Ancak bu varsayımların neye dayanılarak yapıldığı meçhuldür. Çünkü son yapılan araştırma sonuçları gösteriyor ki Facebook, gayrimenkul profesyonellerinin sosyal medya pazarlamasında kullanabileceği en iyi cephaneliklerden biri olma özelliğini sürdürüyor.

Her geçen gün yeni bir çehre kazanan Facebook, insanlar hakkında en özel detaylara kadar her bilgiyi veri tabanında barındırma liderliğini de elinde bulunduruyor. Tıpkı arama motorları içindeki Googleda olduğu gibi.

Çünkü Facebook, artık eski okul arkadaşlarını bulmak için kullanılan bir platform değil. Facebook, aynı zamanda bir gerçek haberler ve medya üretim kaynağı. Hal böyle olunca, Facebook’un her özelliğinden faydalanmak gayrimenkul pazarlamasında olmazsa olmaz duruma geliyor.

Şimdiye kadar Facebook’un pek çok açıdan emlak pazarlaması için nasıl kullanılabileceğine dair tavsiyelerde bulunmuştuk. Bu makalemizde ise Facebook’un pek de fark edilmeyen ama aslında kullanılınca harikalar yaratabileceğiniz özelliklerini öne çıkararak nasıl pazarlama yapabileceğiniz üzerinde duracağız.

Satış Kapama Reklamı Yayınlamak

Facebook’un pazarlama alanında en yaygın kullanım şekli elbette ki reklamlardır. Ancak gayrimenkul profesyonellerinin Facebook reklamlarını kullanırken hiç başvurmadığı bir yöntem vardır. Nedir bu yöntem? Satışı yapılmış evlerle bir reklam yayınlamak(istisnalar hariç diye belirtelim).

Zaten satışı yapılmış bir evin reklamını neden yapacağım diye düşünmeyin. Burada amaç, evin reklamını yapmak değil, firma markanızın satış yapabildiğine dair farkındalığın reklamını yapmaktır. Bu tarz bir reklam ile gerçekten bu alanda satış yapabildiğiniz imajını insanların zihninde uyandırırsınız ve daha sizi tanımayan potansiyel müşteriler üzerinde bile bir güven başlangıcı elde edersiniz.

Satışını yaptığınız bir evin en dikkat çekici ve en iyi fotoğrafını seçin. Eğer reklamda kullanacağınız evin sahibinden kullanım izni alırsanız çok daha iyi olabilir. Sosyal medya grafikleri hazırlamanızda yardımcı olacak araçlardan birini kullanarak fotoğrafın üzerine uygun biçimde “HEMEN SATILDI” gibi bir duyuru metni yazın. Bunu kendinize göre özelleştirmeniz de mümkündür.

Bu tür reklamların, firmanızın iş yaptığını ve sayfanızın devamlı aktif olduğunu göstereceğini asla unutmayın.

İçeriği Otomatikleştirmek

Facebook’ta paylaşacak içerik aramaya zaman ayırmak, iş dünyası içerisinde bulunan herkes için zorlayıcı bir durumdur. Onca işin arasında bir de sosyal medya hesaplarında paylaşılacak içeriğin aranması, taranması, karar verilmesi ve paylaşılarak takip edilmesi profesyonellere zor gelebilir.

Ancak profesyonellerin aynı zamanda sosyal medyanın pazarlama için ne kadar önem arz ettiğinin farkında olması ve bundan mahrum kalmak istememesi, onları bu konuda deneyimli bir eleman ile çalışmaya iter. Bu elbette başvurabileceğiniz bir yoldur.

Bir eleman tutabilecek durumu olmayan yeni firmalar ise başka bir seçenekten yararlanabilirler. İş profesyonellerinin bu yakınmasının farkında olan bazı girişimciler, sosyal medyanın kolayca yönetilmesini sağlayacak pek çok küçük uygulama ortaya çıkarmıştır. Bu küçük uygulamaları kullanarak hedef kitlenize uygun içerikleri daha kolay ve daha kısa zamanda bulabilirsiniz.

Örneğin Google Alerts kullanarak kitlenize uygun haberleri takip etmeniz mümkündür. Bunun için haftada bir gün sadece 45 dakikanızı ayırmanız yeterli olacaktır.

Open House Etkinliği İçin Canlı Yayın Yapmak

Facebook’un gayrimenkul pazarlaması için kullanılan bir diğer özelliği de canlı yayındır. Ancak pek çok gayrimenkul profesyoneli, canlı yayının kullanılabileceği en iyi seçeneğin Open House etkinlikleri olacağının farkında değildir.

Düzenlediğiniz bir Open House etkinliği sırasında canlı yayın yaparken, ziyaretçileri tek tek gezerek kısa sorular yöneltebilir ve etkinliğin ana konusunu oluşturan mülk hakkındaki reaksiyonlarını paylaşmasını isteyebilirsiniz.

Bu canlı yayını yaparken, bir pazar günü yürüyüşü gibi olmamasına, aksine bir festival ve kültürel bir etkinlikmiş gibi olmasına dikkat etmeniz gerekir. Bir fuar muhabiriymişçesine röportajlar yapmalı ve etkinlik hakkında izleyicilere bilgiler vermeniz mükemmel bir etki yaratabilir.

Video ve canlı yayın dediğimiz seçenek geleceğe yönelik bir özellik değildir. Video günümüzün en etkili yöntemlerinden biridir. Ondan faydalanmaktan çekinmeyin.

Son Sözler

İki milyar kullanıcısı olan bu kadar geniş bir sosyal ağın nimetlerinden yararlanmamak, bir emlak broker/danışmanının ve gayrimenkul firmasının bakış açısını yansıtamaz. Özellikle nesnelerin interneti denilen yapının hızla yol aldığı dördüncü sanayi devrimi çağına girmek üzere olduğumuz şu günlerde, teknolojinin her köşesine hakim olmak zorundayız.

İş dünyası ve sektörler, henüz bilişim çağına alışamadan önümüzde duran maker çağına geçiş yapmak durumunda kalacaklar. Eğer bu geçiş sırasında yok olup gidenlerden biri olmak istemiyorsak, artık teknolojiye hakim olmanın yollarını aramamız gerekiyor.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Gayrimenkul Profesyonelleri Dijital Çağa Neden Uyum Sağlamalı?

Günümüzde gayrimenkul sektörünün dünyanın en kârlı ekonomilerinden biri olmasının altında yatan temel sebep aslında internettir. Büyüyen çok sayıdaki online portal, özellikle alıcıların hayatlarında son derece zor bir süreç olan alım işlemlerini kolaylaştırarak piyasa içerisinde zirveye tırmanıyor.

Dünyanın göstergesi durumunda -şimdilik 🙂 – bulunan Amerika’daki dev emlak ilan siteleri Zillow ve Truliai’ya baktığımızda, bu iki portalın Mart ayı içerisinde 100 milyondan fazla tekil kullanıcıyı ele geçirdiklerini görebiliyoruz. Yine yapılan araştırmalara göre 2017 yılında alıcıların yüzde 42’sinin, taşınmadan önce yeni bir ev aramak için geleneksel yöntemler yerine online yöntemlere başvurduğunu ve sadece yüzde 14’ünün ilk aşamada bir gayrimenkul firması ile iletişime geçtiğini fark ediyoruz.

Gayrimenkul web sitelerinin bu yoğunlaşması, elektronik pazarın emlak profesyonellerini vuracağı fikrini pekiştiriyor. Tıpkı daha önce seyahat acentelerinde ve borsa brokerlarında olduğu gibi… Ancak bu siteler gayrimenkul firmalarının rüyalarını süsleyen hedeflerini yere serecek güce henüz ulaşamadı. Bugün bile alıcıların ve satıcıların büyük bir bölümü, kendine uygun özellikleri belirledikten sonra emlak profesyonellerine gidiyor.

Çünkü emlak profesyonelleri yıllarını verdikleri işin ellerinden kayıp gitmesine elbette ki seyirci kalmak istemiyor. Alıcı ve satıcıları kendilerine bağlı tutmanın yollarını arıyorlar. Bu noktada önemli olan şey ise, bir savaş vermek değil bir ortaklık kurmaktır. Önemli püf noktası, teknolojinin alıcı ve satıcılara sağladığı kolaylıkları göz ardı etmeden, bu kolaylıkları sağlayan yapı ile bir ortaklık kurarak müşterilerin karşısına çıkmaktır.

Gayrimenkul profesyonellerinin gerçekten dijital çağa ayak uydurması gerektiğini gösteren en önemli sebepleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Karmaşıklık

Gayrimenkul piyasası, finans ile çok yakından ilişkilidir ve herhangi bir karmaşa durumunda etkilenecek ilk sektörlerden birisidir. Dolayısıyla piyasa koşullarını ve sektörün geleceğine yönelik tahminleri takip etmeniz çok önemlidir. Teknolojiyi bu anlamda neden kullanmayasınız? Hem finans hem de sektöre özel verileri toplayabileceğiniz, bu verileri düzenli bir veri arşivinde tutabileceğiniz araçlar ile piyasanızı rahatlıkla takip edebilirsiniz.

Kolaylık

Gerek mülk arama aşaması olsun, gerek pazarlama aşaması olsun, gerekse satış kapama aşaması olsun, teknolojinin gayrimenkul firmalarına ve dolaylı olarak alıcı ile satıcılara sağladığı kolaylıklar göz ardı edilemez. Sizin göreviniz alıcı ve satıcılara en kolay hizmeti sunmaktır ve dijital ortam sizin için bu anlamda bir nimet olabilir. Örneğin satıcının mülkünü sosyal medya ve önemli emlak ilan portallarında pazarlayabilir ve onlara daha kısa sürede uygun alıcı bulma şansı verebilirsiniz. Teknolojiyi kullanarak alıcı ve satıcıları kendinize sadık birer müşteri haline dönüştürebilirsiniz.

Güven

Alıcı ve satıcılar, ev edinme veya evlerini satma kararlarını alırken, bu aşamada asla riskli bir durum içine girmeyi istemezler. Eğer yardım alacakları gayrimenkul profesyonellerinin onlara vereceği güven yeterli olmazsa, teknolojinin sağladığı imkanlara yönelmek zorunda hissedebilirler. Bu duruma izin vermeyin ve teknolojinin kolaylıklarını onların yerine siz değerlendirin. Geçmiş referanslarınızı gösteren listeler veya iş tecrübelerinizi gösterebileceğiniz mükemmel analiz araçlarını kullanarak, müşterilerinizde güven tazelemeye çalışın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Gayrimenkul Danışmanları İçin Pazarlama Önerileri Nedir?

GAYRİMENKUL DANIŞMANLARI İÇİN 9 SAĞLAM PAZARLAMA ÖNERİSİ 

1.Bölgenizi gerçekten satın.

Bir bölgenin uzmanısınız değil mi? Peki o bölgede tek bir evi mi satıyorsunuz? Gerçekte o bölgedeki uzmanlığınızı satıyorsunuz. Neden sosyal medya sayfalarınızın kapak resminde bölgenizin iyi çekilmiş panoramik manzarası yerine internetten bulduğunuz rastgele bir ev resmi var? Bir sürü para yatırıp aldığınız o drone denilen uçan makineyi havalandırıp bölgenizin muhteşem bir resmini çeksenize. Gün batımında, kar yağdığında, güneş doğarken, sonbaharda yapraklar dökülürken… Kapak resimleriniz uzmanlık bölgenizin muhteşem resimlerinden oluşsun ve sık sık değişsin. Dijital dünya pazarlama dinamiklerini yerinden oynattı çünkü. Hareket etmezseniz küflenirsiniz bu yeni çağda.

2. Bölgeniz ve müşterilerinizle ilgili küçük hikayeler paylaşın.

Müşterinizin bebeğiyle çekilmiş bir resim (izinli olmak zorunda ama), bakkalın köpeğiyle oynarken çekilmiş bir resminiz, bölgenizdeki sokak hayvanlarına yardım için yaptığınız bir çağrı, portföyünüzü sunuma hazırlarken yaptıklarınız… İsterseniz fotoğraflarla isterseniz yer bildirimleri ve kısa notlarla, hangisi size daha sıcak geliyorsa onunla bölgenizin sizinle kesişen hikayelerini anlatın mutlaka

3. Dijital mecralarda yerinizi işaretleyip işinizin niteliğini detaylı bir şekilde belirtin.

Çevrenizden Google Maps ya da Yandex üzerinde işaretlediğinizi işletmenize not vermesini ve yorum yazmasını isteyin. Çok farklı bir kitleye hızlıca ulaşacağınızı göreceksiniz.

4. Yaratıcı pazarlama hamleleri yapın.

Akılda kalmak için sıradanın dışına çıkmalısınız. Ödül törenlerinde çekilmiş resmi olmayan danışman kalmadı. Sayfanızda ciro birinciliklerinizi paylaşmanız sadece meslektaşlarınızı ilgilendirir. Ofiste çan çalmanız da gerçek müşterilerinizin umurunda değildir.

5. El altında olun, kolay ulaşılın.

Biri danışman arıyorlarsa önce sizi bulsun. Müşteri dediğiniz öyle dört kulaklı beş gözlü acayip bir yaratık değildir. Kendini güvende hissetmek ve zarar etmemek ister. En çok seçeneği olan, en doğru fiyatlarla piyasaya çıkan ve işlem kapama hızı en yüksek olan danışmanı arar. Ama aradığına değil bulduğuna iş verir. O yüzden sahada olan ve aktif olanlar kazanır. En görünür ve en kolay ulaşılan kişi iş kalitesine pek bakılmadan işi alır. En güvenilir danışman olabilirsiniz, işi en iyi yapan da siz olabilirsiniz ama müşterinin gözü önünde değilseniz, o anda orada değilseniz işi el altında olan sıradan danışman kapar.

6. Müşterilerinize bölgenizdeki işletmelerden indirim kartları sağlayın.

Özellikle yeni ev almış müşterileriniz için taşıma şirketinden, yakındaki bir restorandan, bir perdeciden ya da dekorasyon mağazasından indirim çeki hediye etmek gibi jestler yapın. Belirli aralıklarla müşterilerinize tiyatro, konser, sinema biletleri hediye edin.

7. Agresif pazarlama ile istikrarlı pazarlamayı birbirine karıştırmayın.

Sık sık müşterilerinizin karşısına çıkın, evet ısrarcı olmak kazandırır ama aynı zamanda hoşnutsuzluk yaratır, ölçüyü çok iyi tutturmalısınız. Takipte olun, hep sahada olun, çok sık tanıtım çalışması yapın, yaptığınız her hamlenin verimliliğini ölçün ve daha iyiye doğru küçük düzeltmeler yaparak devam edin. Tanıtım çalışmalarını müşterileriniz sizi tanısın diye yapıyorsunuz, sizden bıksınlar, size sinir olsunlar istemezsiniz.

8. Birkaç işletmenin müdavimi olun.

Bölgenizdeki bir berberin bir restoranın ya da bir kafeteryanın sürekli müşterisi olun. Beli günlerde, belli saatlerde orada bulunun. Aynı gün ve saatleri denk getirmeye çalışın. İşletme sahipleri zaman içinde sizin ne iş yaptığınız öğrenecek ve size sempati duyarlarsa kendi müşterilerine sizi önermekten mutluluk duyacaklardır. Hatta bir süre sonra sizin orada bulunduğunuz saatleri müşterilerine bilgi olarak aktarmaya sizin adınıza randevu vermeye başlayacaklardır.

9. Konunuz ve uzmanlığınız hakkında yazıp çizin, konuşmalar yapın.

Artık sadece satış yapma dönemi bitti. Artık konunuz hakkında konuşmuyor, yazmıyorsanız pek ciddiye alınmıyorsunuz. Dijital mecralarda ayak iziniz mutlaka bırakın. Birisi sizin adınızı Google’da arattığında sadece portföyleriniz değil oraya buraya yazdığınız birkaç yazınız da çıksın karşısına. Düzenli blog yazmakla uğraşmayın ama bir yerlerde “alıcılara öneriler”, “evinizi güvenle satmak için on ipucu” gibi başlıkları olan yazılar yazmış olun. Başkalarının yazılarını kopyalayıp yapıştırın demiyorum bakın, biraz gayret edip kendiniz yazın. Çocuğunuzun okulunda bile olsa mesleğinizle ilgili konuşma yapma fırsatını kaçırmayın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Profesyonel Gayrimenkul Danışmanı Olmanın Farkı Nedir?

İnsanlar, emlak sektöründen elde edilebilen kazanç ve sektörün onları özgür kılması nedeniyle bir emlak profesyoneli olabilmek için can atıyorlar. Emlak sektörünün sağladığı özgür alan gerçekten çok büyüleyicidir.

Bu özgürlük aynı zamanda kendinizi sürekli motive etmenizi ve her an başarıyı yakalamanızı da sağlar. Bazı insanlara sürekli ne yapacağını söyleyen patronlar korkutucu gelir. Emlak sektöründe ise kendi kaderinizi kendiniz belirlersiniz ve karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmek sizi mükemmel hissettirir.

Hayat Kurtarıcı Olarak Emlak Brokerı

Emlak danışmanı olmanın en güzel yanlarından biri de, normal şartlarda iş sahibinin sorumluluklarının hiçbirinin olmadığı bir işi kendiniz için kurmanızdır. Her türlü duruma karşı bir emlak brokerı ile birlikte çalışırsınız. Emlak Broker’ı ekip kurma, çalışanların motivasyonunu sağlama, mekân seçimi, teknolojik donanımlar, pazarlama, reklam ve işe dair pek çok şeyi yapmakla görevlidir.

Siz ise, portföyünüzü oluşturacak yeni gayrimenkuller bulur, anlaşmayı sağlar ve satışı yaparsınız. Dolayısıyla bir ofis kurma endişesi ve buna bağlı olarak bir çok ağır yükümlülüğü taşımazsınız. 

Herhangi Bir İşten Çok Farklı

Pek çok işte size belli görevler verilir ve siz bu görevleri tamamlayarak saat başı ya da aylık maaş alırsınız. Size yapacaklarınız söylenir ve siz de yaparsınız. Ancak gayrimenkul sektöründe size her gün ne yapacağınızı söyleyen patronlar yoktur. İşinizin patronu sizsinizdir. Sadece emlak brokerınıza güvenirsiniz.

Emlak danışmanlığının bir de zor yanı vardır ki, işinizin patronu siz olduğunuz için, eğer kendinizi bu işi yapmak için motive etmezseniz, sektörde başarılı olmanız da o derece zor olur.

Neyi Nasıl Yaptığınızın Önemi

Bir emlak profesyoneli için işini nasıl yaptığı çok önemlidir ve en zor şeylerden biridir. Herhangi bir iş değil, yapmanız gereken doğru işi yaptığınızdan emin olmalısınız. Bir emlak profesyoneli olarak yapmanız gereken pek çok şey vardır: Eğitim, telefon görüşmeleri, e-posta metinleri ve çevrenize ulaşma gibi pek çok iş var. Çok sayıda profesyonel bu işleri yapmak için plan hazırlar, sınıflandırmasını yapar ve sık sık bunlar üzerine çalışır.

Ancak çoğu bu durumu para kazanmak için işinin bir parçası haline getirmez. İnsanlar sizin bu işi yaptığınızı bilmezse yaptıklarınızın önemi kalmaz. En önemli şey, bir emlak profesyoneli olduğunuzu çevrenize duyurmanız ve biran önce harekete geçmeniz olacaktır.

Girişimci Olmanın Önemi

Bu sektörde başarılı olmak her kişinin harcı olmuyor ve her yıl çok sayıda emlak ofisi veya kişi, sektörün püf noktalarını yakalayamadığı için beyaz bayrak sallamak zorunda kalıyor. Öncelikle başarılı bir emlakçı olmanın yolu tam olarak bir girişimci olmaktan geçiyor diyebiliriz.

Çünkü sürekli koşturan ve gelişen bir sektörün içine gireceksiniz. Dolayısıyla yeni girişimlerde bulunarak, sektördeki hamlelerinizin zamanlamasını iyi ayarlayarak öne çıkmak zorundasınız.

Planlı Çalışmanın Önemi

Başarılı bir emlakçı olmanın diğer bir yolu da planlı ve hedef koyarak ilerlemektir. Eğer kendinize bir hedef ve bu hedefe ulaşmak için izleyeceğiniz plan oluşturursanız, her bir aşamayı geçtiğinizde sıradaki yapacağınız şeyin ne olduğunu düşünmekle vakit harcamazsınız. Yolunuz ve yönteminiz belli olur. Kendi planınızı hazırlamanız, sektördeki başarı olma şansınızı da arttırır.

Sonuç olarak gayrimenkul sektörü gerçekten büyüleyici ve cezbedici bir dünyadır. Eğer düzenli bir geliriniz olsun ve bana verilen görevleri yerine getireyim yeter diyen bir zihniyete sahipseniz, başta söyleyelim ki emlak sektörü asla size göre değil.

Ancak bol vakte sahip olmak, prestijli bir kariyer ve de çok para kazanmak isteyenlerdenseniz, emlak danışmanlığı emin olun sizin için inanılmaz bir fırsat olacaktır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Emlakçılar İçin 7 Adımda Profesyonel Linkedin Oluşturma!

Paylaşmayı unutmayın.

İşe alımcıların yaklaşık% 94’ü daha iyi aday bulmak için Linkedin’e başvurduklarını söylüyor. Dolayısıyla bir Linkedin profiline sahip olmak yetmiyor ve öğrencilerin bu profesyonel platformdan en iyi şekilde faydalanabilmek için Linkedin’in sunduğu birçok özelliğin farkında olması çok önem taşıyor. Bu yüzden üniversite öğrencileri için Linkedin profilini mükemmelleştirecek ve harika bir iş çıkarmaya yetecek 7 Linkedin ipucunu yazımızda bir araya getirdik.

1. Profesyonel Bir Fotoğraf

Öğrenciler çoğu zaman eğlenceli fotoğrafları, birçok filtre ve etiketle birlikte kendi profil resimleri olarak yayınlamak için de kullanır. Ancak sosyal paylaşım siteleri ve profesyonel ağ siteleri arasında ayrım yapmak önemlidir. Linkedin’de, profil resminiz mükemmel bir ilk izlenim oluşturmak için bir araçtır ve bu nedenle profesyonel bir görselin profil resminizde olması gerekir.

İşte bazı ipuçları:

  • Fotoğrafın neredeyse % 60’ı yüzünüzü ve omuzlarınızı içermelidir.

  • Fotoğrafta sadece siz bulunmalısınız.

  • Tercihen profesyonel kıyafetler giyin.

  • Gülümsemeyi unutmayın 

2. Zekice Bir Açıklama

Bu açıklama, profil resminin hemen altında görünen ilk çift satırdır. Temel olarak beceri setinizi 120 karakter ile tanımlamak için oradadır. Becerilerinizi belirlemekten çok başkaları için nasıl faydalı olabileceğinizi ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalışın. Örneğin, “Doğrudan pazarlama size daha fazla iş kazandırmayı garanti eder.” Bu cümle yalnızca kişinin bir pazarlama geçmişinden geldiğini değil, aynı zamanda izleyiciye daha fazla iş bulabildiğinden bahsediyor.

Açıklamayı hazırlarken hatırlamanız gereken şeyler:

  • Bir başlık sadece bir cümle olmamalıdır. Sizin için benzersiz bir “marka” yaratmak için akıllıca kullanılan kelimeler kombinasyonu olmalıdır.

  • İletişim bilgileriniz ile birlikte 120 karakterden herhangi birini boşa harcamaya gerek yok! Bunun yerine iletişim bilgilerinizi özet bölümünüzde bulabilirsiniz.

3. Büyüleyici Özet Bölümü

Bir özet bölümü, profilinizde bir izleyicinin gördüğü ilk şeylerden biri olduğu için profilinizdeki en önemli bölümlerdendir. Bu nedenle elde ettiğiniz her şeyi ve yıllar boyunca topladığınız tüm becerileri içeren ilgi çekici bir hikaye oluşturun.

İşte bazı ipuçları:

  • İlk satırda yeterliliğinizi vurgulamanız gerekir.

  • İlgi alanınızda kullanılan yaygın kelimeleri veya becerileri araştırın ve bu anahtar kelimeleri özetinize ekleyin.

  • Sahip olduğunuz başarıları ekleyin, inanılırlığını vurgulamak için her şeyi yapın.

4. Güçlü Öneriler

Linkedin’de yetenekleriniz ve kişiliğiniz hakkında bir başkası baktığında tavsiyeler önerebilmektedir. İlk adım, öneriyi  sizinle birlikte çalışanlardan güçlü yanlarınızla  sağlamaktır.

Bir sonraki adım, seçilen kişinin öneriyi sizin benzersiz becerilerinizi ve başarılarınızı vurgulayacak bir şekilde yazdığından emin olmak olacaktır. Ayrıca liderlik nitelikleri, zaman yönetimi becerileri gibi yumuşak becerilerinizden de bahsetmelerini isteyin. Bu, profilinizi bütünsel olarak analiz etmede yardımcı olur.

5. Önerileri Yeniden Sıralama

Profilinizin beceri bölümüne eklediğiniz beceriler, her biri için aldığınız onay sayısına göre sıralanır. Linkedin, ciro sayısı temel alınarak ilk üç beceriyi görüntüler.

Tanınmak istediğiniz ilk üç beceriyi vurgulamalısınız. Dolayısıyla önerileni yeniden düzenlemek önemlidir. “Yeni bir beceri ekle” nin yanındaki küçük kurşun kalem simgesini tıklayın, ardından vurgulamak istediğiniz üç şeyi sürükleyip sıralayın.

6. URL’nizi kişiselleştirin

Linkedin’de bir profil oluşturduğunuzda, isminiz ile istenmeyen harfler ve sayılardan oluşan varsayılan bir URL elde edersiniz. Bu profesyonel olmayan bir izlenim bırakır. Özellikle Linkedin, profil URL’nizi özelleştirme fırsatı verdiğinden profilinizle ilgili bu kısmı düzenleyerek daha profesyonel bir izlenim bırakabilirsiniz.

Linkedin’de URL’nizi nasıl değiştirebileceğiniz aşağıda açıklanmıştır:

  • Profil Görüntüle.

  • Herkese açık profili ve URL’yi düzenleyi tıklayın.

  • Herkese açık profil URL’sini düzenleyi tıklayın ve URL’yi tam adınızı içerdiği şekilde düzenleyin.

7. Sosyal geçerliliği gösterin

Linkedin’de çalışırken, çalıştığınız videolar, PDF’ler ve sunular gibi zengin medya içeren bir çalışma portföyünü görüntüleyebilirsiniz. Mümkün olduğu yerlerde bunu yaparken, insanların referanslarını, yorumlarını ve geri bildirimlerini kullanarak çalışmalarınıza nasıl tepki verdiklerini de sergileyin.

Her şey tamamsa iş hayatına bir sıfır önde başlayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Unutmadan, önemli olan bir özgeçmişten çok daha fazlası yani sizin kişisel becerileriniz ve istekleriniz… Lütfen siz de bunu unutmayın!

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Yabancı Dil Bilmeyen Gayrimenkul Profesyonelleri Artık Sorun Yaşamayacaklar…

Dünyanın ilk akıllı kulaklığı, kullanıcılar arasındaki dil farklılıklarından ve tercüme zorluklarından kaynaklanan problemleri tamamen yok edecek gibi görünüyor. Özellikle iş dünyasında kullanılması için tasarlanmış olan bu kulaklık, kanımızca gayrimenkul sektöründe de bir çığır açabilir.

Gayrimenkul sektöründeki profesyoneller için korkulu bir rüya haline gelen dil problemi ve bu sebeple uluslararası alana yayılamama sorunu, Pilot Akıllı Kulaklık ile ortadan kalkabilir. Bir dil kursuna gitmenin hayatınızdan çaldığı onlarca saat ve akıllı telefon üzerindeki tercüme uygulamalarından yarım yamalak çevirdiğiniz cümlelerle müşterinizle yanlış anlaştığınız o anlar artık geride kalabilir.

Nasıl Kullanılıyor?

Pilot adı verilen bu akıllı kulaklık, konuşma tanıma, otomatik tercüme yapma ve ses sentezi için kullanılabiliyor. Şu an için yabancı dildeki insanlarla iletişime geçebilmek için iki tarafta da bu kulaklığın takılı olması gerekiyor. Ancak Waverly Labs ilerleyen zamanlarda buna gerek kalmadan da dünyanın her yerinde her tür insanla iletişime geçilebileceğini hepimize vaat ediyor. Kulaklığın nasıl işlev gösterdiğine dair işte bir örnek video!

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ…


Hangi Dillere Çevirebiliyor?

Pilot akıllı kulaklık, başlangıç olarak İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Portekizce ve İtalyanca dilleri için geliştirilmiş, ancak yakın zamanda Almanca, İbranice, Arapça, Rusça ve Slav dillerine de çevrileceği duyurulmuş durumda. Bu dillerin içerisinde henüz Türkçe mevcut değil, ancak sürekli gelişen dünyada Türkiye’nin sektörlerdeki payını düşünürsek, sonradan Türkçe’nin de eklenebileceğini düşünüyoruz. Bu biraz da Türk kullanıcıların talebine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Kablolu mu Şarjlı mı?

Bu kulaklığın bir iyi yanı da hiçbir kablosunun olmaması. Kulağınıza yerleştirebileceğiniz ufak bir kulaklık olan bu cihaz son derece basit bir yapıya sahip. Kırmızı, beyaz ve siyah renklerde üretilen kulaklık, konferans modunda kullanılırsa, birden fazla insanın sanki aynı dili konuşuyormuş gibi dinlenebilmesini sağlıyor. Ürün iki ayrı kulaklık, kulağa tam oturmasını sağlamak için üç farklı kulaklık ucu ve bir aplikasyon ile birlikte satılıyor. Şarjlı çalışan cihazın kullanım ömrü 4-6 saat arasında değişiyor.

Fiyatı Ne Kadar?

Yenilikleri takip eden ve işini her daim geliştirmeye yönelik düşünen profesyoneller için Pilot akıllı kulaklığının ücreti 249 ile 299 dolar arasında bir değere sahip. Ancak şu anda ön sürüm yazılımını satın alırsanız fiyat 199 dolara kadar düşüyor. Satın almak isteyenler Indiegogo üzerinden hemen işlem yapabiliyor.

Bu konuyla ilgili,  “Skype çeviri aracı ile her dilde yazın” bir diğer yazımızı okuyabilirsiniz.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Etkileyici Sanal Tur Oluşturmanın İpuçları Nedir?

Günümüzün gelişen teknolojisine ayak uydurmak zorunda olduklarının farkında olan gayrimenkul firmaları, bu teknolojinin bir parçası olan sanal tur uygulamasını da artık iyice benimsemiş durumda. Gayrimenkul sektörü çalışanları artık biliyorlar ki sanal tur uygulaması, firmalarının bulunma oranını ve medya platformlarından görülme oranını önemli derecede etkiliyor.

Nasıl mı? İnternet teknolojisinin gayrimenkul sektörüne girmeye başladığı günümüzde, dünyanın herhangi bir yerinden evlerinize talip olan bir alıcıyı düşünün. Normal şartlarda evi görme imkânı olmayan potansiyel alıcı, ona sunacağınız bir sanal tur ile herhangi bir gayrimenkulü beğenerek satın almaya karar verebilir. Ya da hazırlık aşamasında olan bir gayrimenkulünüzün neye benzediğini alıcınıza göstermek için kullanabilirsiniz.

Sanal Tur Nedir?

Sanal tur, istediğiniz herhangi bir mekânın üç boyutluymuşçasına görüntülenmesi anlamına gelir. Farenizi farklı yönlere sürükleyerek o mekânın çevresinde 360 derece(Facebook360 derece fotoğraf desteğini sunmaya başladı) dönebilir ve sanki oradaymış gibi her ayrıntıyı görebilirsiniz. Aslında gördüğünüz görüntü üç boyutlu değildir ve sadece göstermek istediğiniz mekânda çekilen birkaç fotoğrafın bir araya getirilerek slideshow şeklinde sunulmasından ibarettir. 

En güzel yanı ise, bir sanal tur oluşturabilmek için profesyonel olmanıza gerek yoktur. Üstelik bunu sadece bir müşteriye özel olarak ayarlayabileceğiniz gibi, web siteniz üzerinden tüm evlerinize uygulayabilir ve çeşitli gayrimenkul portallarında paylaşabilirsiniz.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız…

Sanal Tur Oluşturmanın Püf Noktaları

Peki, bir sanal turu nasıl yapabilirsiniz? Bu sorunun cevabı aşağıda sıralayacağımız ipuçlarında saklı. Dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.

  • Bu işi yaparken fotoğrafçılık yeteneklerinizin olup olmadığını çok fazla önemsemeyin. Evin odalarını en büyük açıyla alarak ve en yüksek çözünürlükte olmasına dikkat ederek çekin. Olmuyor diye düşünerek bir odayı çekmemeyi düşünmeyin. Olabildiğince fazla poz alın. Odanın görüntüsünün hiç olmamasındansa birkaç tane olması daha iyidir.

  • Her bir tura göre sahnelerinizi uzunluk ve sayı açısından çeşitlendirin. Ne kadar zum yapacağınızı, panorama ve diğer efektleri kullanıp kullanmayacağınızı kararlaştırın ve çekimlerinizi ona göre yapın.

  • Genel bir kural olarak en öne en iyi görüntüyü yerleştirin. Satılabilme olanağı en yüksek olandan başlayarak en iyi fotoğrafları önden geriye doğru sıralayın. Veya evin ön bölümünden başlayarak büyük odalar, oturma odası, banyo, mutfak şeklinde arka bölümlerine doğru gitme yolunu da tercih edebilirsiniz.

  • Çekimlerde parlak aydınlatma kullanın ve ağır floresan lambaları kullanmaktan kesinlikle kaçının. Floresan lambalar son derece göz alıcı olacaktır. En önemlisi de ışığı pencere camlarına yansıtmadığınıza özellikle dikkat edin.

  • Fotoğraflarınızda bir farklılık olarak yaşamın diğer belirtileri olarak evin çevresindeki okul, park, restoran ve semt aktivitelerinin görüntüsünü de kullanabilirsiniz.

  • Pahalı boyamaları ve mücevher gibi görselliği olan nesneleri kullanmaktan kaçının. Ortamın güvenli ve sade görünmesine dikkat edin.

  • Eğer sesli anlatım uygulamayı düşünmüyorsanız, her resme metin ekleme yöntemini de deneyebilirsiniz.

Bu sektörde başarı kazanabilmeniz için yazılmayanları yazarak her gün daha ciddi ve verimli şekilde çalışmaya ve üretmeye devam ediyorum. Takipte kalmanız size değer katacaktır.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Uzmanları İçin Dijital Pazarlama…

Evet biliyoruz sosyal medya, sosyal medya diye diye başınızı ağrıtıyoruz. Hem bedava oluşu hem de sınırsız fırsatlar yaratan pazarlama kanalı için başınızı ağrıtmaya devam edeceğiz.

Bu yazımızda sizinle sosyal medya reklam mecralarının iyi ve kötü yanlarını değerlendirecek ve hangisinin sizin için uygun olduğuna karar vermenize yardımcı olmaya çalışacağız.  

İşte size en popüler sosyal medya mecraları;

Facebook

Açıklama: Facebook hala sosyal medya platformlarının ezici gücü. Portföyünüzü ve kendinizi tanıtmanız ve pazarlamanız için en etkili pazarlama mecrası. Mobilde yapmış olduğu yenilikler ve bot teknolojisini dünyada en çok kullanılan mesajlaşma uygulaması olan messenger uygulamasına entegre etmesi Facebook’u emlak profesyonelleri için vazgeçilmez kılıyor.

Olumlu yönleri: Kullanıcıların %30’u 25-34 yaş aralığında olması size potansiyel bir müşteri grubu sunuyor. Emlak hizmetlerinizi sunarken kişisel bir sayfa mı yoksa bir iş sayfası mı oluşturacağınıza karar vermelisiniz. Her ikisi de farklı avantajlar sunuyor ve farklı özellikleri var.

Olumsuz Yönleri: Facebook çok kalabalık bir ortam. Çok fazla konuda çok fazla paylaşım yapılıyor. Çeşitli mesajlar, kedi videoları, oyun davetleri insanların her an dağılmasını sağlayabilir. Bu nedenle paylaşımlarınızın arkadaş listenizdeki insanlar tarafından görülmesi çok zordur. Bunun için yapmanız gereken, görülmesini istediğiniz mesajlarınızın hedef kitleniz tarafından görüldüğünden emin olmak için bu mesajları paralı birer ilan olarak yayınlatmaya hazırlıklı olun.

Ne Sıklıkta: Twitter ve Pinterest gibi ortamlara daha hızlı bir şekilde fotoğraflarınızı paylaşırken Facebook’a biraz zaman ayırın. Facebook size hem fotoğraflarınızı hem de evi tanıtıcı metinlerinizi koyabileceğiniz bir paylaşım imkanı sunar. Bu nedenle bu konuya biraz özen göstermeniz sizin yararınıza olacaktır. Evin en kaliteli fotoğraflarını paylaşırken yanlarına evin en önemli özelliklerini de uygun bir dil ile yazmalısınız.

Twitter

Açıklama: Twitter sosyal medya mecrası daha çok sohbet üzerine dönmektedir. Burası hız tabanlı laf ebelerine göre olmayan bir platformdur. Her bir mesaj(link dahil) 140 karakter ve daha az olmalıdır.

Olumlu yönleri: Twitter’ın altın madeni aramadır. Bulunduğunuz muhit, çevreniz veya şehriniz hakkında sohbetler bulabilir onlara katılabilir bu sayede çevrenizi geliştirerek tanınırlığınızı artırabilirsiniz. Sohbetlerde verdiğiniz tatmin edici bilgilendirici cevaplar sizin bir uzman olarak algılanmanızı da sağlar.

Olumsuz Yönleri: Pek çok emlak uzmanı tweetlere katılım olmamasından şikâyet etmektedir. Fakat Twitter fazla çaba harcanması gereken bir platformdur. Onu her kim kullanacak ise gerçekten sürekli kullanması gerekir. Bu platform potansiyel alıcılarınızın sizi bulabileceği ve iletişime geçeceği bir platformdur.

Ne Sıklıkta: Burada 80/20 kuralı uygulanır. Eğer günde 10 mesaj atacaksanız bunun sadece 2 tanesinin siz ve listeleriniz hakkında olması gerekir. Diğer 8 içerik faydalı içerikler ile ilgili retweetler veya izlediğiniz kişilerin içeriklerini paylaşmak olmalıdır.

Pinterest

Açıklama: Pinterest’e görseller yükleyebilir, saklayabilir ve onlar üzerinde oynama yapabilirsiniz. Paylaşımlar bu platformda pin olarak adlandırılır. Herkesin video ve görsel gibi çok sayıda medya içeriğini sakladığı pinboard adı verilen panoları vardır.

Olumlu yönleri: Kendi hesabınızı oluşturabilir ve çeşitli konuları hedef alan kendi panolarınızı yaratabilirsiniz. Örneğin “Harika Bahçeler” ile ilgili panonuz olabileceği gibi “Manzaralı Evler” panonuz da olabilir.  Pinterest’de bir gayrimenkul için pano oluşturabilir; bu panoda gayrimenkulün fotoğraflarını paylaşabilir ve bölgenin avantajlarını anlatabilirsiniz.

Olumsuz yönleri: Pinterest, zamanın kara deliği olabilir. Ona tam olarak alışana kadar ya da bir yakınınız onu gerçek anlamı ile kullanmaya başlayana kadar bayağı bir zaman geçebilir. Aynı zamanda görsellerin kopyalanması konusuna da dikkat etmelisiniz. Ülkemizde kullanımı pek yaygın olmasa da paylaşacağınız kaliteli görsellerle yabancı takipçi sayınızı arttırabilirsiniz.

Ne Sıklıkta: Pinterest’i ne kadar kullanabileceğiniz ile ilgili bir sınır yoktur. Planlarınıza uygun olarak yaratabildiğiniz kadar çok pano yaratın. Paylaştığınız görsellerin kalitesine ve farklılığına önem verin.

Google+

Açıklama: Google’ın sosyal medya platformu sizin gmail hesabınızı kullanır ve çemberler halinde ilişkiler ağları yaratma olanağı sağlar. Örneğin arkadaşlar, komşular ve akrabalar gibi.

Olumlu yönleri: Sosyal medya platformunun en iyi tarafı sahibinin Google olmasıdır. Bu da paylaştığınız içeriğin organik aramalarda çok iyi sıralanacağı anlamına gelir. Ayrıca Google+ video konferanslarda kullanabileceğiniz Hangouts’u sunar. Bu uygulama eğer müşterinizle yüz yüze görüşemiyorsanız çok işinize yarayabilir.

Olumsuz Yönleri: Facebook’ta 1,5 milyar kişi aktifken Google+’da sadece 200 milyon kişi aktiftir. Nüfusun dağılımı da çok farklıdır, kullanıcılar çoğunlukla daha yaşlı ve erkeklerden oluşur. Bu çokta kötü bir şey değil. Çünkü Facebook ile örtüşecek bir demografik dağılıma sahip değildir. Buradan başka bir grup potansiyel müşteri edinmeniz olasıdır. 

Ne Sıklıkta: Google+’nın çok iyi bir SEO faydası bulunur, bu nedenle en az günlük paylaşımlarda bulunmak uygundur. Fakat 80/20 kuralını akılda tutmak gerekir.

LinkedIn

Açıklama: İşte size özgeçmişinizi sunacağınız profesyonellerden oluşan iş platformu. LinkedIn size eğitiminizi, gayrimenkul piyasasındaki deneyiminizi ve işinizi anlatabileceğiniz harika bir ortam sunar.

Olumlu yönleri: LinkedIn, kendi sayfanız üzerinden kullanımı son derece kolay bir onaylama mekanizması sunar. Sizi tanıyan ve ağınızda bulunan kişiler sizin yetenek ve becerilerinizi sayfa üzerinden onaylayarak hakkınızda yorum yazabilir ve sizi tavsiye edebilirler. İş ağınıza yurt dışından profesyonel bağlantıları eklemek içinde kullanabilirsiniz.

Olumsuz Yönleri: LinkedIn Facebook ya da Twitter gibi dinamik bir kanal değildir. Blog yazılarınızı ya da emlak piyasası ile ilgili hoşunuza giden diğer kişilerin yazılarını paylaşabilirsiniz. Ancak yazılarınıza ait görüş ve cevaplar oldukça yavaş gelecektir. Yine de profesyonel bir ağ oluşturmanın en iyi yöntemi olarak görülür.

Ne Sıklıkta: LinkedIn’de belirli aralarla paylaşımda bulunun çok sık paylaşım yapmaktan kaçının ki insanlar sizi duymazdan gelmesinler. Bu sosyal medya platformunda özellikle iyi bir dinleyici olmayı unutmayın.

Instagram

Açıklama: Altı aylık süre içerisinde aktif kullanıcı sayısında %80’lik artış meydana gelmesi sanırız emlak piyasasının neden bu fotoğraf paylaşım platformuna ilgi göstermeye başladığını açıklar.

Olumlu yönleri: Bu platformda, listelerinizdeki gayrimenkullerin fotoğraflarını ekleyebileceğiniz, etiketleyebileceğiniz gibi lokasyonlarını da etiketleyebilirsiniz. Böylece Instagram’ın fotoğraf haritasında paylaşımlarınızın yerleri görüntülenebilir. Instagram aynı zamanda size bir dakikalık videolar ekleme fırsatı da tanır. 

Olumsuz Yönleri: Fotoğraflarınıza yapılan yorumlara cevap vermeye özen gösterin. Çünkü bu platformda paylaştığınız fotoğrafların ne kadar ilgi çektiğini yorumlar ve beğenilerden anlayabilirsiniz. Spam yorumlar oldukça fazladır. Paylaşımlarınızın altında spam yorumları dikkatlice takip etmeli ve çok çabuk silmeniz paylaşımınızın etkisinin düşmesini engelleyecektir.

Ne Sıklıkta: Büyük markalar Instagram’da günde 1 ya da 2 paylaşımda bulunurlar. Daha fazla paylaşımda bulunmanızın bir mahsuru yoktur, siz paylaşımda bulundukça insanlar beğeni bırakabilir ya da yorum yapabilir. Ancak şu kadardan fazla paylaşım iyi olmaz denilecek kesin metrikler yoktur.

Sosyal medyayı işinizin bir parçası olarak görün

Tüm bu sosyal medya kanalları ile ilgili söylenmesi gereken en önemli şey, bu mecraların etki gücü yüksek iyi bir iletişim ve pazarlama kanalı olduğudur. Bu platformlarda önemli olan katılımdır. Dijital bir kahve dükkanında masadan masaya gezdiğinizi ve insanlarla sohbet edip sosyalleştiğinizi düşünün.

 Çok önemli tavsiye: Bu platformların hiçbirinde düşüncelerinizi süzgeçten geçirmeden paylaşmayın. Önce dinleyin, düşünün ve sonra görüşlerinizi paylaşın yanlış anlaşılacağını düşündüğünüz görüşlerinizi bu platformlarda paylaşmayın. Siyaset ve din üzerine olan tartışma ortamlarından uzak durmanız sizin imajınız ve marka kimliğiniz adına iyi olacaktır.

Peki sosyal medyanın çirkin yüzü nedir? Şimdi kendi kendinize ben nasıl sosyal medyayı aktif kullanabilir ve aktif bir emlak uzmanı olurum diyor olabilirsiniz. Sosyal medyanın çirkin yüzü zaman yönetimidir. Sosyal medya kara bir delik gibidir, siz içerisine girdikçe sizi çekmeye çalışır. Ona gereğinden fazla zaman harcamak yapmanız gereken diğer işlerin kalmasına ve zaman planlamalarınızın aksamasına neden olur. Bu konu emlak uzmanlarının en çok dikkat etmesi gereken konulardan biridir.

Sosyal medya yönetimi için kullanabileceğiniz, sosyal medya platformlarında mesajlarınızı otomatik paylaşan ve sizi gelen mesajlar hakkında bilgilendiren yapay zeka bot teknolojisi yazılımları var. Gerek duymanız halinde bu yazılımlardan destek alabilirsiniz.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak İşinde Kullanılan Yaratıcı 4 Uzlaşma Taktiği…


Neden bir gayrimenkul danışmanıyla görüşülmeli sorusunun cevabı; kesinlikle danışmanların sahip olduğu uzlaşma yetenekleri. Bu yüzden bu yeteneğinizi kullanmaktan çekinmemeli ve müşterilerinize neler başarabileceğinizi göstermelisiniz.

Gayrimenkul danışmanı olarak muhabbet ederek başladığınız sunumlarla yüksek fiyatlı ürünler satıyorsunuz. Üstelik bu satışı yaparken hem ev sahibinin hem de alıcının mutlu olacağı şartlar yaratıyorsunuz. Belki farkında değilsiniz ama bu inanılmaz bir yetenek.

Uzlaşma sağlamak bu mesleğin en zorlu taraflarından birisi (üstelik söz konusu olan ticaret “Taşınmaz”…) . Para veren ve para alan tarafları orta noktada buluşturmak hiç kolay değil. Bu yüzden de uzlaşma sürecinde parayı tartışmamalısınız. Konu kazanç olunca uzlaşma sağlanması mümkün değildir.

Müşterilerinizi iyi tanımanız ve her iki tarafın da önceliklerinin ne olduğunu anlamanız gerekiyor.

Bir ev satış aşamasına geldiğinde sözleşme için üstünden geçmeniz gereken bazı önemli noktalar var:

  • Tarafların finansal durumu

  • Kapora miktarı

  • Evin fiyatı

  • Evcil hayvan durumu

  • Tadilat durumları

Bu saydıklarımız açıklığa kavuşturmanız gereken noktalardan sadece birkaçı. Bu yüzden uzlaşma konusunda taktiksel davranmanız gerekiyor ki süreç yorucu olmadan kolayca atlatılabilsin.

Gelin şimdi 4 farklı ve yaratıcı uzlaşma metoduna göz atalım:

  1. Küçük Lokmalar

İlgili resimHem satıcı hem de alıcı tarafında isteklerinizi küçük küçük söyleyeceksiniz. İsteklerin hepsini aynı anda söylerseniz müşterinizin gözü korkar. Ama genel konseptte göze batmayan küçük parçalara bölerseniz yavaş yavaş hepsini kabul ettirirsiniz.

Diyelim ki 700,000 Dolar değerinde bir konut satışı yapmak üzeresiniz ve alıcınız çatının yenilenmesini ve evin boyanmasını istiyor. Konut sahibine önce çatı masrafının 700,000 Dolar’a kıyasla ne kadar az olduğunu gösterecek ve kabul ettireceksiniz. Başka bir zamanda da aynısını boya işlemleri için yapacaksınız.

  1. Sorun Sahibinindir

İlgili resimUzlaşma masalarında yaşanılan en büyük sıkıntı taraflardan birisinin sahip olduğu sıkıntıyı diğer tarafa mâl etmesidir. Bir gayrimenkul danışmanı olarak herkesin kendi problemini çözmesini sağlamalısınız. Gereğinden fazla problemle uğraşmak müşterilerinizi bezdirebilir.

Diyelim ki aynı 700,000 Dolarlık satış için taraflarla masaya oturdunuz. Alıcı evi beğendiğini ve alacağını söylüyor. Şu an için ise kaporayı ödeyecek parası yok. Burada müşteriye alternatif yöntemler sunmak satıcının görevi değildir. Alıcı bu ayarlamayı sizin tavsiyelerinizle kendisi yapmalı.

  1. İyi Polis, Kötü Polis

İlgili resimBir uzlaşma masasında kendinizi iyi polis, diğer tarafı da kötü polis olarak göstermelisiniz. Kötü polis duruma göre alıcı ya da satıcı olabilir. Şartları, konuştuğunuz tarafın iyiliğini düşünerek yumuşatmaya çalıştığınız izlenimini verirseniz orta yolu bulabilirsiniz.

Diyelim ki aynı 700,000 Dolarlık ev için alıcının bir istek listesi var. Eğer ki ev sahibi bu istekleri direkt reddederse alıcının hevesi kırılabilir. Bu yüzden siz bu istekleri en iyi şekilde aktaracak ve minimal kesintilerle satıcıya kabul ettireceksiniz. Minimal kesintileri de alıcınız kabul edecek.

  1. Teklifi Geri Çekme

withdrawn offer ile ilgili görsel sonucuBazen asla uzlaşma sağlayamayabilirsiniz. Alıcı ya da satıcı taviz vermek konusunda çok keskin davranıyorsa teklifin artık masada olmadığını söyleyin. Bunu satıcıya müşterinin vazgeçmek üzere olduğunu ya da alıcıya satıcının vazgeçtiğini söyleyerek yapabilirsiniz. İnsanlar için ulaşılmaz olan her zaman daha çekicidir. Ellerinden kaçtığını düşündükleri bir teklif için istekleri daha yüksek olacak.

Diyelim ki alıcınız evi çok beğendi ama fiyatın düşmesi için satın alma işlemini yapmakta ayak diretiyor. Ona evin artık satışta olmadığını söylemeniz endişelenmesine neden olacak ve daha uzlaşmacı davranacak. Artık yapacak bir şey kalmadığında gayrimenkul danışmanına rus ruleti oynamaktan başka çare kalmıyor.

Başarılar Dilerim…

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Haftanın Kitabı: “Görünmeyeni Satmak” ve Emlak Sektörü İle Bağlantısı…

Haftanın Kitabı: “Görünmeyeni Satmak” ve Emlak Sektörü İle Bağlantısı

Bu haftaki kitap makalemizde, dünyanın en saygın şirketlerine pazarlamacılık ve tüketici davranışı konularında danışmanlık yapmış olan Harry Beckwith’in “Görünmeyeni Satmak” isimli kitabını ele alacağız.

Görünmeyeni Satmak, pazarlama üzerine bir kitap olmasının yanı sıra temelinde hizmet satmak ile ürün satmak arasındaki fark üzerinden yürüyor. Zaten kitabın adı da bu ayrımdan geliyor. Bir ürünü görebilir ve elle tutabilirsiniz, ancak bir hizmeti göremezsiniz. Dolayısıyla hizmet sektöründe görünmeyen bir hizmet satılır ve görünmeyen bir hizmetin pazarlaması yapılır.

Emlakçılık ve emlak broker/danışmanlığı, hizmet sektörünün en önde gelen alanlarından birini oluşturur. Bu nedenle kitapta belirtilen hizmet satmak ve pazarlamak konusundaki bilgiler bizleri de yakından ilgilendiriyor. Evet, emlak işinde gözle görülür bir ürün vardır. Mülk alınır ve mülk satılır. Ancak emlakçılık yalnızca bundan ibaret değildir. Aslında tüm emlak broker ve danışmanları, alıcılara ve satıcılara uzun bir sürecin her aşamasında farklı konularda danışmanlık yaparak hizmet verir. İşte bu yüzden emlak alanı hizmet sektörü ile çok yakın bir ilişki içindedir.

Bunun böyle olduğunu Beckwith’in kitabından kısa bölümler alarak irdeleyelim:

 Bir iş yapma tarzından çok bir düşünme tarzı olan yeni pazarlama anlayışıyla hizmet pazarlaması; hizmetlerin özelliklerini ve müşterilerin belirli özellikleri olan korkularını, sınırlı zamanlarını, bazen mantığa uymayan karar verme yöntemlerini ve en önemli dürtü ve gereksinimlerini anlamakla başlar.

Yazar burada, hizmet pazarlamacılığının temel sorunu olan hizmet kalitesini ele alarak konuya giriyor ve devamında geliştirilmesi gereken noktalara değinerek nihayetinde hizmeti pazarlarken müşterilerin satın alma davranışlarını anlamanın ve iletişim kurmanın önemini vurguluyor. Gayrimenkul sektöründe yaptığınız işin ne kadar insan ilişkilerine dayalı olduğunu bir düşünün. Beyin gücü, psikolojik güç, ikna gücü, yönetim gücü, yönlendirme gücü ve daha pek çok becerinizi müşteri karşısında adeta konuşturursunuz. Onların duygularını ve düşüncelerini anlamak, vereceği tepkileri önceden tahmin edebilmek, sizin için hayati önem taşır.

 Bir ürünün işe yarayıp yaramadığını çoğunlukla bilirsiniz. Müzik setiniz çalışmaz, debriyajınız tutmaz, sütün tadı felakettir. Buna karşılık bir hizmetin işe yaramaz olduğunu anlamak çok daha zordur. Mali danışmanınızın tavsiyeleri yerinde midir, boyacınız evi güzel boyayacak mı? Yani, üzerinde anlaştığınız hizmeti alacak mısınız? Kim bilir?

Yazarın verdiği örneklere biz de kendi iş alanımızdan örnek ekleyelim. Gayrimenkul sektöründe, müşterileriniz henüz kullanıp iyi mi kötü mü olduğunu deneyimlemedikleri bir evde oturmak için sizden hizmet alırlar. Belki uzun yıllar boyunca oturacakları evi önceden deneme şansları yoktur. Satın almadan önce onu gözleriyle görebilirler, ama satın aldıkları şey önceden kullanamadıkları bir hizmettir aslında.

 Birçok üründe bozukluk ortada ve kanıtlanabilir olduğu için, ürünlerin çoğu garantilidir. Oysa hizmetlerin çoğunda garanti yoktur. Bunun sonucu, birçok hizmetin kötü yapılması halinde insanların tek çaresi ya uzayıp giden tartışmalar ya da mahkeme kapılarında sonu gelmeyen davalar olur.

Gerçekten de hizmetler garantisiz ve daha büyük bir belirsizlik içinde satın alınıyor. Bir alıcı mülkü satın almadan önce, o evde yaşayacağı sorunların tamamını kestiremeyebilir. Eğer bir de karşısında hizmet veren emlak danışmanı yetkin biri değilse, satışın ardından ev ile alıcı arasında çıkan sorunlar, direkt olarak emlak danışmanına aksettirilir. Bu da daha büyük bir hukuk savaşının başlaması ile devam eder.

 İmalatçılar ürünlerini istikrarlı bir kalite sağlayan iyi bir test ve izleme sürecinden geçirirler. Hizmet şirketleriyse ürünlerini sunarken bir dizi girişim gerçekleştirirler. Bu girişimlerin güvenilir bir süreç olarak rutine dönüştüğü çok enderdir. Örneğin, devamlı güzel basılı ilanlar üretmeye uygun bir süreç tasarlayan reklam dehasına henüz rastlamış değiliz.

Aynı gayrimenkul sektöründe olduğu gibi… Bir emlak broker ve danışmanı her müşterisine aynı değerde bir mülk listesini veya hizmet kalitesini sunamaz. Bir ürünü imal ettiğinizde, fabrikada aynı üründen binlercesini yapabilirsiniz. Ama sunduğunuz görünmeyen bir hizmet, her farklı müşteri kişiliği karşısında değişkenlik gösterecektir.

 Satın aldığımız ürünler hiç karşılaşmadığımız insanlar tarafından kilometrelerce uzakta imal edilir. Bu yüzden ürün hatalarında pek kişisellik aramayız. Buna karşılık yararlandığımız hizmetler yüz yüze geldiğimiz, en azından konuştuğumuz kişiler tarafından sağlanır. Bu kişiler vaat ettikleri şeyleri yapamazlarsa, bunu genellikle kişisel yorumlarız. Biz ‘bunu nasıl yaparsın?’ diye sorarken, hizmet veren kişi bir yandan açıklama yapmaya çalışırken, aynı anda hem yalvarır, hem küfreder, hem dua eder, hem de deli gibi çark etmeye çabalar.

Açıkçası pek çok gitgellerin yaşandığı gayrimenkul sektöründe bu tür bir senaryoyu pek çok çalışan yaşamıştır diye düşünüyoruz. Aldığı hizmetten istediği gibi yararlanamayan veya sadece zorlayıcı, ukala bir müşteri olması nedeniyle size çıkışan pek çok insanla karşılaşmanız mümkündür.

Sonuç

Sonuç olarak yazarın kitabında belirttiği gibi, bir hizmet pazarlamacısı, hep endişe içinde kıvranan ve yapabileceğiniz en ufak hataya son derece duyarlı bir müşteri kitlesi karşısındadır. İşte kitapta sizlere başlama noktasının tam da burası olduğu gösteriliyor: Bu endişeli ruhu açık seçik anlamak ve hizmetinizi pazarlamak.

Kitaptan Çarpıcı Birkaç Cümle

  • Pazarlamacılar giderek karmaşıklaşan dünyamızda basitlikten daha etkili bir şey olmadığının farkına varıyorlar.

  • Hizmet pazarlamacılığının özü hizmetin kendisidir.

  • Hizmetiniz için, hedef kitleniz için cazip bir vaadi olan makul bir reklam yazamıyorsanız, o zaman sunduğunuz hizmeti düzeltmeniz gerekiyor demektir.

  • Pazarlama bir departman değildir. İşin kendisidir.

  • Pazarlamanızı düşünürken yalnız işi düşünmeyin. Becerilerinizi de düşünün.

  • Müşteriyi” memnun etmeden önce, içindeki insanı anlayın ve memnun edin.

  • Hizmet pazarlaması büyük ölçüde bir popülerlik yarışmasıdır.

  • Müşterilerin çoğu bir hizmet firmasını seçerken onun referanslarını, ürününü ya da sektördeki pazar payını satın almaz. Onlar, tıpkı yaşamımız boyunca olmaya devam ettiğimiz liseliler gibi, kişilik satın alırlar.

  • Hizmet işi ilişkidir. İlişkide duyguya bağlıdır. İyi ilişkilerde duygu iyidir, kötü ilişkilerde ise kötü.

  • Profesyonel olun ama daha da önemlisi; cana yakın olsun.

  • Ne yapacaksanız şimdi yapın. İş dünyasının ölüm ilan sayfaları beklemeyi seçen planlamacılarla dolu.

  • Olgulara” güvenmeyin. Planlamaya kesin bir bilim olarak yaklaşmayın. Planlama kesin olmayan bir sanattır.

  • Başarısız olmaya başlayın ki, başarıya yaklaşabilesiniz.

  • Eğer olası bir müşterinin yalnızca mantığına hitap derseniz, boşa hitap etmişsiniz demektir.

  • Hizmetinizi en kaliteli düzeye yükseltin, ama onu n az riskli hale de getirin.

  • Bir müşteri için yapabileceğiniz en iyi şey onun korkusunu ortadan kaldırmaktır.

  • İnsanlar aldıkları kararları kendilerine haklı gösterme gereği hissederler.  Bu yüzden de, kararlarını dayandırabilecekleri farklılık ararlar.

  • Seslendirdiğiniz kesimi genişletmek istiyorsanız, konumunuzu daraltın.

  • Her hizmet farklıdır. Bu farklılıkları saptamak, ortaya koymak ve yenilerini yaratmak başarılı bir pazarlamanın merkezinde yer alır.

  • Birçok kişiye birden birçok şey vermek kimse için, işkolunun en yenilikçi ve en kayda değer şirketi için bile, mümkün değildir.

  • Marka, paradır.

  • Markanızı oluşturmak için milyonlar gerekmez. Hayal gücü gerekir.

  • İyi bir misyon bildirimi bugünü değil geleceği tarif eder; müşteriler ise şu anda sizin kim olduğunuzu öğrenmek ister. Bir misyon bildirimi yazın, ama sizde kalsın.

Ve son birşey daha 🙂

 Her şeyden önce mutluluk satın. :)))

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Profesyonelleri İçin Etkili Portföy Yönetimi

Emlak sektöründe portföy çeşitliliğinin yanlış algılanmasından ötürü ortaya çıkan düşüncelerde, portföyünüz ne kadar genişse o kadar fazla satış yapma imkanına sahip olacağınızı düşünmek büyük bir yanılgıdır. Özellikle tek yetkili satış anlaşmasına sahip olmadığımız gayrimenkuller için.

Kontrol

Bu noktada portföyün geniş olması, emlak broker/danışmanlarının iş yürütme kapasiteleriyle doğru orantılıdır. İstedikten sonra tek başınıza 100 tane de 200 tane de gayrimenkulü portföyünüze ekleyebilirsiniz. Fakat hangi zaman diliminde bu kadar çok gayrimenkulle ilgilenebilirsiniz?

Portföyünüze eklediğiniz her gayrimenkul, farklı emlak sahibi, farklı pazarlama stratejisi anlamına gelmektedir. Bu durumda portföyünüzü kontrollü bir şekilde büyütmeniz, hem satıcıların isteklerine yetişebilmenizi, hem de potansiyel alıcılarınıza yeterli vakti ayırabilmeniz anlamına gelecektir. Aksi taktirde gün içinde bir oraya bir buraya koşuştururken, müşterilerinize odaklanmanız güçleşecek ve kaçırılmaması gereken detayları kaçırma ihtimaliniz yükselecektir.

En iyi 10

Tek yetkili anlaşmasına sahip olacağınız veya güncellemesinde hızlı bilgi akışı(güvenilir çözüm ortakları) sağlayacağınız, konum, fiyat ve özellikleri bakımından en iyi 10 gayrimenkulü portföyünüze dahil etmenin yollarını mutlaka bulun. Bu formül size hızlı satışı garantileyecek. 

Satış/Portföy= % bu formülü not edin. Portföyünüzdeki satılık tüm gayrimenkulü 60 adet olarak hesaplayalım. Bir ayda kaç satış işlemi yapabileceksiniz. Buna 3 adet satış işlemi diyelim eğer projeli bir yerden satış yapmıyorsanız bu satış rakamı bir ay içerisinde çok iyi bilginiz olsun. Formülümüzü bir ay için uygulayalım, 3/60=%5(0,05), yani yüzde beş portföyünüzdeki gayrimenkullerin satışa dönme oranı. Geri kalan 57 adet gayrimenkulü tek yetkili olarak portföyünüze dahil ettiyseniz tüm kontrol sizde demektir ve hiç bir sorun yok şimdilik(tek yetkili anlaşmasına sahip olsanız bile anlaşmada belirtilen süre içerisinde satmanız gerekecek).

Fakat genel paylaşıma açık bir portföye sahip iseniz bu durum sizi her türlü strese sokacak. Yapacağınız pazarlama faaliyetleri ve çalışmalarınız bir anda boşa da gidebilir, çünkü kontrol sizde değil. Anonim bir gayrimenkul paylaşılırken herkese paylaşıma açılır, bilgi verilir. Satış işlemi gerçekleştiğinde bu bilgiyi ancak siz günceller iseniz edinebilirsiniz. Maalesef bu emlak profesyonelleri açısından çok can sıkıcı bir durum ve bu olumsuz örnekler her gün yaşanıyor.

Aylık satış oranınız örneğimizde ki gibi bir rakamsa aşağı yukarı aylık satış ortalamamız 3-5 arasında seyredecek(gerçekten iyi rakamlar). Demek ki portföyün çok geniş olması avantaj sağlamayacak ve aşırı yüke neden olacak. Kontrolü sizde olmayan yetki belgesiz, herkeste paylaşımda olan gayrimenkulleri portföyünüze dahil etmek su içmekten daha basit. Önemli olan satış oranınızı hesapladığınızda ortaya çıkan gerçekler. Toplam işlem adetiniz bir ayda 3-10 arasında ise size vermiş olduğumuz formül size başarılı satışın önünü açacak. 

Neden 10 dediğimizi şimdi daha iyi anlamış oldunuz. Bu beşte olabilir üçte. Fakat sınırları zorlamanız ve sıkı bir çalışma yapmanız bakımından 10 rakamı ideal.

Güncelleme

Portföyünüze eklediğiniz gayrimenkullerin son durumlarıyla ilgili bilgilere devamlı hakim olmak ve yakından takip etmek zorundayız.

Satışı gerçekleşmiş(daha çok anonim gayrimenkuller için geçerli) gayrimenkulün portföyünüzde yer alması hatasını, potansiyel alıcılarınızın taleplerinin ardından fark etmeniz, sizinle çalışan emlak sahipleri ve potansiyel müşterilerinize karşı güven zedelenmesi yaratacaktır.

Veya, fiyat indirimine gidilen herkese paylaşıma açık bir gayrimenkulden haberdar olmamanız gerçekten büyük kayıplara yol açacaktır. Güncellemeler için, günün belirli bir zaman aralığında ilan sitelerinde kontrol amaçlı çalışma yapmalısınız. Portföyünüzde ki herkese paylaşıma açık gayrimenkulün pazarlamasını yapan diğer rakiplerinizi kontrol etmeniz sizin faydanıza. 

Kategori

Portföyünüzde bulunan emlakların güncelliğini takip etmek, türlerine göre ayırmak ve hızlı listeleme yapabilmek için kategorilere ayırmalısınız. 

Gelecek müşteri taleplerine aynı hızda cevap verebilmek ve talep eşleştirmesini doğru yapabilmek için basit ve faydalı bir sistem. Çoğu emlakçı hala iyi sınıflandırılmamış portföye sahipler, sadece ilan sitelerinde ki yapısal kategorilerle işlerini yürütüyorlar.

Kendi veri tabanınızda oluşturacağınız bir kategori sistemi tüm karmaşıklığı ortadan kaldırarak emlaklarınızı öngördüğünüz satış hızına göre ayarlamanızı sağlar. Bu şekilde portföyünüzün takibini, güncellemelerini, portföyün tamamında yaparak zaman kaybını önleyebilirsiniz.

Piyasa analizi

Ekonomik gelişmelerin hızla yaşandığı bu zaman diliminde hiç umulmadık anlarda piyasa şartlarını etkileyen (soğuk/sıcak savaş, resesyon, büyüme hızı, Abd/Avrupa işsizlik oranları, enflasyon, Fed/Meb faiz oranları, döviz, deprem, siyasi açıklamalar, internet grupları vb.) ani dalgalanmalar oluyor. Bu dalgalanmalar piyasanın durgunlaşmasına ve uzun süre belirsizlik ortamının oluşmasına direk olarak etken oluyor. Haliyle ticaretin tüm aktörleri bundan olumlu/olumsuz etkileniyor. Bu durum sadece bölgemizi değil, dünyadaki önemli gelişmeleri de yakından takip etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Önemli global/yerel gelişmelerin yaşandığı ve piyasada aşırı dalgalanmaların oluştuğu durumlarda, portföyünüzün yeniden değerlendirilmesine ihtiyacı olacak. Mal sahipleriyle piyasanın son durumunu ve yaşanan gelişmeleri tekrar değerlendirerek bilgilendirmeniz her iki taraf açısından olumlu olacaktır. Piyasa analizini sürekli olarak güncel tutmanız sizin uzman olduğunuzun bir göstergesi.

Yapacağınız görüşmelerde, yeni fiyat değerlemesi, hızlı satış süreci, ödeme yapısı, takas imkanı, emsal satış bilgileri gibi konuları ele almalısınız.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlakçının Ya Da Ev Sahibinin Pazarlık Yapmaya Hazır Olduğunun Belirtileri Nelerdir?

emlakta pazarlık

Bir yer kiralamadan veya satın almadan önce satıcınızın pazarlık yapmaya hazır olup olmadığını öğrenmek istemez misiniz? Çoğu kişi bu durumlarda, karşısındakinin anlık durumuna göre karar veriyor. Eğer karşınızdaki kişi işini gerçekten bilen birisi ise pazarlık imkanınız ya hiç olmuyor, ya da çok az pazarlık yapılabiliyor. Bu durumların önüne geçmek ve ev sahibinizin gerçekten pazarlık yapıp yapmak istemediğini öğrenmek istiyorsanız bu yazı tam size göre!

Ev sahibi veya emlak ile ilgili bilgiler edinin

Bu bilgileri edinmek, emlakta pazarlık yapmadan önce işinize yarayabilir. Zira ev sahibinin hiç olmadığı kader acelesi olabilir. Bu yüzden evini bir an önce satmak istiyor olabilir. Örneğin acil olarak ödemesi gereken bir borcu var ise, bu borcu da evini satarak ödemeyi düşünüyorsa, bu durumda, bir an önce sizden alacağı paraya ihtiyacı vardır. Belki de ev sahibinin önüne çıkan ilk alıcı olduğunuzda sizin teklifinizi kabul edebilir.

Rekabetin az olduğu zamanlarda ise emlaklar biraz daha insaflı olabilir. Örneğin kış zamanlarında ülkemizde ev arayan kişiler genellikle az olur. İnsanlar kış koşulları altında taşınmak istemeyeceği için genellikle bahar veya yaz aylarını tercih ederler. Geriye kalan aylarda ise emlaklar veya ev satıcıları evlerini satarken rekabet az olduğu için daha fazla pazarlık yapmak isteyebilirler. Böylece pazarlıkta güçlü olan taraf siz olabilirsiniz.

Fiziki özellikleri ihmal etmeyin ve ilanları dikkatli tarayın

Emlakta pazarlık yapmadan önce satın almak istediğiniz yerin durumuna bakın. Ev hor kullanılmış görünüyorsa, bu durum pazarlıkta elinizi güçlendirmeye yetecektir. Evin eksiklikleri ev sahibini pazarlık yapmaya itebilir.

Ev sahibi için zaman paradan önemli ise bu durumda satacağı ev için düşük fiyat verme olasılığı yüksektir. Yani bu tarz ilanlar gördüğünüzde pazarlık aralığınızın geniş olduğunu unutmayın. Fakat ortalamanın çok altında bir fiyat ile satışta ise, dikkatli olmakta fayda var.

Evin ne kadardır satışta olduğunu önceden öğrenin

Evin ne kadardır satışta olduğunu bilmek ev sahibi veya emlak ile görüşmeden önce elinizi güçlendirebilir. Zira ev uzun süredir satışta ise satıcı yine bir an önce evi elinden çıkarmak isteyecektir. Bu durum da pazarlıkta daha iyi fiyatlar ile ayrılmanızı sağlayabilir.

Son adım olarak yukarıdaki maddelere uyduktan sonra teklifinizi yapın. Bu teklif ne sizin dilediğiniz kadar düşük, ne de satıcının istediği kadar yüksek bir miktar olsun. Daha sonra satıcının tekliflerine göre kendiniz için en uygun fiyatı bulmaya çalışın.

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Kariyerime Nasıl Başlarım?

emlak-broker

Türkiye’de yen bir meslek doğdu Emlak Danışmanlığı. Artık eskiden olduğu herkes bir masası ve telefonuyla emlakçılık yapamayacak (en azından Teoride). Gerçi bu yasa uzun zamandan beri var ama uygulanmıyor. Peki karar verdik bir emlak işiyle uğraşacağız. 

İki tane şık çıkıyor burada karşımıza. Kendi emlak ofisimizi kurmak veya bir emlak ofisinde çalışmaya başlamak. Kendi emlak ofisinizi kurup çalışmaya başlayacaksanız en önemli kararlardan bir tanesi bir bayrak altında mı yoksa kendi markanızla mı çalışmak… 

Kişisel fikrim; eğer emlak satışını bilmiyorsanız, ofis falan kurup bir iki senenizi çöpe atmayın… İyi bir emlak ofisinde önce işi öğrenin.

Bir emlak firmasında çalışarak işe başlamayı düşünüyorsanız bazı kriterlere göre ofis seçmelisiniz. Evet sektörün en ilginç yanı bu. Bütün iyi emlak ofisleri iyi Emlak Danışmanları arar. Buda emlak sektörünü diğer sektörlerden ayıran bir noktadır.

Ofisinizi seçerken önce markayı ön plana koyabilirsiniz. Bu çok önemli olmasa bile bakmanız gereken kriterlerden biridir. 

Sonuçta bütün markalar emlak alım satımında aracılık ediyorlar. Ama yinede:

1) Marka Türkiye’ye ne kadar yayılmış. 

2) Piyasadaki bilinirliği ve imajı ne durumda. 

3) Kaç Emlak danışmanı var. 

4) Teknolojiyi ne kadar kullanabiliyor. 

5) Sizin ve potansiyel müşterileriniz için ne gibi katma değerleri var.

  Kafamızdaki markayı oturduktan sonra ikinci kriter olarak bölge seçimi geliyor. Çalışacağımız bölge sevdiğimiz bir bölge olmalıdır. 

Sonuçta önemli bir zamanımızı orada geçireceğiz. 

Yalnız burada herkesin düştüğü klasik hataya düşmemek gerekir. Popüler bölge iyi bir bölge demek değildir. Unutmamak gerekir ki, bölgemizde eğlence amacıyla bulunmuyoruz, amacımız iş. İnsanlarla rahat iletişimiz kurabileceğimiz bir bölge olmalı. Tercihen evimize yakın yerler… Bölgeyi seçerken bakacağımız diğer bir kriter ise bölgedeki hareketlilik ve rayiçler. 

Sonuçta sizi tatmin edecek bir gelir seviyesine ulaşmanız gerekli değil mi?

Üçüncü kriter OFİS. Aslında en önemli kriterdir. 

Ofis ile iş görüşmesine gittiğinizde sormanız gereken birkaç soru:

1) Bir ofisinizin eğitim programı nedir? Her marka zaten işe başlayan yeni emlak danışmanlarına bir eğitim vermektedir. Peki başvurduğunuz ofis bu eğitim dışında herhangi bir eğitim programı uyguluyor mu?

2) Ofisiniz ne gibi satış destek çalışmaları yapıyor. Klasik olarak her ofisin bir pazarlama programı vardır. Bu pazarlama programlarını detaylı bir şekilde inceleyin. Hangi internet sitelerine üyelikleri bulunmakta? Bilinen pazarlama programları dışında ne tarz pazarlama faaliyetleri bulunmakta.

3) Sizin ve ofisiniz üstleneceğiz masrafları öğrenin. Her ofisin çeşitli çalışma prensipleri vardır. Bunları detaylı bir şekilde konuşmanız ve diğer ofislerle kıyaslamanız sizin için iyi olacaktır.

4) Ofisin sistemini öğrenin. Ofis nasıl çalışıyor. Portföyleri sözleşmeli. Bir gayrimenkulü ofise getirdiğiniz zaman rutin işlerini (internete girmek dosyalamak…) kim yapacak?

5) Ofisin son bir yıllık performansı nedir? Bağlı olduğu markada dereceleri var mıdır? Bir ofis ne kadar güçlü bir ofisse sizin yükselmeniz o kadar kolay olur.

6) Emlak Danışmanı başarıları ve nitelikleri. Çalışma arkadaşlarınız hem ortam huzuru için hem de sizin gelişiminiz için çok önemlidir.

7) Neden sizin ofisinizde çalışmalıyım. Bunu çok fazla açıklamaya gerek yok diye düşünüyorum.

Yeni başlayacak bir emlak danışmanı olarak bunları sorgulayın. 

TANJU HAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Mal Sahipleri ile Pazarlık Konusunda Nasıl Baş Edebilirsiniz?

Bir emlak profesyoneli olarak en önemli görevlerinizden biri de müşterinizle en iyi anlaşmayı yapabilmek için onunla görüşmeler gerçekleştirmektir. Peki, mülk sahibi görüşme yapmaktan kaçınan ve pazarlık yapmaya yanaşmayan bir müşteriyse ne yapacaksınız?

Her müşteri aynı değildir ve bazıları evinin satış değerinin net olduğu konusunda ısrar ederek görüşme teklifinizi reddedebilir. Bu gibi durumlarda ne yapabilirsiniz? Böylesine inatçı ve sabit fikirli bir müşteriyle nasıl başa çıkabilirsiniz? İşte soruların cevapları…

Denemeye Devam Edin

Müzakere etmeme sebebi tanımlaması zor bir durumdur. Ancak bir mal sahibinin başlangıçta inatçı görünmesi, belli bir süre sonra fiyatın düşürülmesi konusunda istekli olmayacağı anlamına gelmez. Herkesin bir kırılma noktası vardır. Mal sahibi, alıcının teklifini kendi sunduğu fiyattan ibaret sayıyorsa, daha düşük bir fiyatı kabul edip etmeyeceği konusunda önyargılı davranmayın. Belki de hemen vazgeçip vazgeçmeyeceğinizi test ediyorlardır. Vazgeçmeyin ve başka bir karşı teklif gönderin.

Bekleyin

İnatçı bir mülk sahibine nasıl tepki vereceğinizi değerlendirirken evin piyasada ne kadar kaldığını düşünün. Evi piyasaya daha yeni sunduysa alıcı müşterinin düşük teklifini kabul etmeyebilir. Ancak bir hafta sonra daha iyi bir bakış açısına sahip olacaktır. Bu nedenle bir süre bekledikten ve evin piyasada kalma süresi geçtikten sonra fiyat düşürme teklifinde bulunmanız daha ikna edici olur.

Belki Başka Bir Konuda Pazarlık Edebilirler

Alıcıların fiyat düşürme tekliflerine karşı görüşme yapmayı reddeden bir mal sahibinin, anlaşmayı yapmak için başka şeyler düşünmeyeceği anlamına gelmez. Örneğin evin satış fiyatını düşürmeyi kabul etmez ama evde yapılması gereken bakım onarım faaliyetleri için katkıda bulunmayı kabul edebilir. Örneğin belli bir süre boyunca ev sigorta masraflarını veya banyo tadilat maliyetini karşılamayı kabul edebilirler. Denemeye değer!

Veriler Gösterin

Karşılaştırmalı bir pazar analizi yapın ve mal sahibine verdiğiniz teklif ile evinin değerinin uyumlu olduğunu göstermek için bu analizleri kullanın. Bazen bu tür veriler, mülk sahiplerinin fiyat esnekliği göstermesine yardımcı olur. Sonuçta her iki tarafı mutlu edecek bir orta yol bulmak her zaman için en iyisidir.

Gerçek Bir Satıcı Olup Olmadıklarını Test Edin

Mülk sahibinin sırf piyasayı test etmek için evini piyasaya sürdüğünden şüpheleniyorsanız yakın gelecekte evini satma niyetinde olup olmadığını sormanız etkili olabilir. Size ve müşterinize çok büyük oranda zaman kazandıracak olan bu soruyu yöneltmeniz önemlidir.

Olmuyorsa Yola Devam Edin

Belli bir noktada her zaman kazanamayacağınızı kabul etmeniz gerekir. Eğer alıcı adayı daha fazla ödemeyi ve mal sahibi de fiyatı düşürmeyi hiçbir şekilde kabul etmiyorsa o zaman her ikisine de farklı müşteriler bulma zamanı gelmiş demektir. Bazen olmuyorsa olmaz. Yola devam edin.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Müşterilerle Komisyon Konusunu Konuşmak…

Bir gayrimenkul danışmanının belki de müşterileriyle konuşmak konusunda en çok sıkıntı çektiği konudur komisyon miktarları. Siz kendi işinizin ederinden haberdarsınız, ama müşteriler zaten kendileri için büyük olan bir meblağ üzerinde düşündükleri için danışmana verecekleri komisyon gözlerinde büyüyor da büyüyor. Bu yüzden komisyon konuşmasını iyi yönetmek sürecin sağlıklı devam etmesi için oldukça önemli.

Komisyon miktarı, bir müşterinin sizinle çalışmak isteyip istemeyeceğini belirleyecek ilk eleme adımı olarak kabul edilebilir. Müşteriler, genelde sizin emlak konusunda ne kadar uzman olduğunuzu irdelemeden önce size ne kadar para ödeyeceklerini düşünüyorlar.

Bu sebeplerden dolayı, komisyon miktarlarınız tartışmaya açık olmalı. Eğer size daha sorulmadan komisyon miktarının tartışmaya açık olduğunu müşterinize belirtirseniz, daha ilk baştan bir adım öne geçebilirsiniz.

Peki komisyon miktarlarınızı nasıl belirleyeceksiniz ve müşterinizle bu konuşmayı nasıl yapacaksınız?

Yazının devamı işte tam da bu sorulara cevap veriyor:

1. Komisyon miktarları sabit midir?

Bazı müşterilerinizle çalışmak çok kolayken bazı müşterilerinizin beklentilerini karşılamak için çok çaba göstermeniz gerekebilir. Bazı müşterileriniz sizden hızlıca bir gayrimenkul bulmanızı isterken, bazıları daha çok kafa yorarak en büyük geri dönüşü sağlayacak konutu bulmanızı bekleyebilir.

Bu sebeplerle sabit bir komisyon oranıyla çalışmak doğru bir tutum değil. Çabanızın karşılığı yapılan işe göre değişkenlik gösterecek. Komisyon miktarı belirlerken işi ve müşterinizi analiz etmeli ve özel fiyat çalışmaları yapmalısınız.

commission ile ilgili görsel sonucuMüşterinizi ve durumu analiz ettikten sonra piyasa gidişatına uygun bir komisyon oranı belirleyeceksiniz. Ama işiniz burada bitmiyor, çünkü bir müşteri için bile çalışmanızın karşılığı olacak farklı komisyon miktarları var.

Kategorisel komisyon oranları belirlemek oldukça başarılı bir yöntem. Burada bahsettiğimiz kategori, işlem yapılan konutun fiyatını ifade ediyor. Diyelim ki müşteriniz evini 500,000 Dolardan satmak istiyor. 450-550 bin bandı için ayrı, 550 bin ve üzeri için ayrı, 450 bin ve aşağısı için ise ayrı bir komisyon oranı belirlemek kategorisel komisyon oranı için iyi bir yöntem olabilir.

Başka bir deyişle, müşterinizin beklentilerinden fazlasını karşılarsanız daha çok hizmet bedeli alabilir, o veya bu sebeple kötü bir işlem yapmak durumunda kalırsanız ise daha az para alarak müşterinizin mutlu olmasını sağlayabilirsiniz.

Müşterileriniz kar konusunda rahat olduktan sonra size toplamda ne kadar komisyon ödedikleriyle çok da ilgilenmeyecekler. Bu yüzden onların mutluluk seviyesine göre değişkenlik gösteren bir oran belirlemelisiniz. Bu tutum sürecin olumlu ilerlemesine oldukça katkı sağlayacak.

2. Komisyon konuşmasını ne zaman yapacaksınız?

Komisyon konuşmasını müşterinizle tanıştığınız ilk anda yapmayacaksınız. Hatta müşterinize çalışma şekliniz ve satış yöntemlerinizle ilgili sunum yaptığınız zaman da yapmayacaksınız. Komisyon görüşmesini satış fiyatı belirlerken yapacaksınız.İlgili resim

Bu tartışmayı liste fiyatını belirlerken dillendirmenizin önemli bir sebebi var: Komisyon miktarı doğru fiyatlandırma yapma konusunda size yardımcı olacak bir araç olarak çalışacak.

Müşterinizin kafasında reel olmayan bir fiyat varsa, siz bu fiyat için yüksek bir komisyon oranı söyleyecek, daha makul olan bir fiyat için de daha düşük komisyon oranları önerecekseniz. Böylece müşteriniz reel bir fiyat için uzlaşmaya daha yatkın olacak.

Tabi ki daha yüksek bir fiyattan satmak için her zaman uğraşacağınızı belirtmeli ve bunu başarabildiğiniz takdirde yüksek bir komisyon oranı isteyeceğinizi söylemekten de çekinmemelisiniz.

3. Müşteri neye önem verir?

Bir gayrimenkul danışmanının ne kadar ünlü olduğu, sektördeki bilinirliği ya da alanındaki uzmanlığı ne yazık ki birçok müşterinin komisyon miktarları ile ilgili fikrini değiştirmiyor. Bu yüzden de belirleyeceğiniz oranlara kişisel özelliklerinizle nedenleme yapmanız istediğiniz etkiyi bırakmayacak.commission ile ilgili görsel sonucu

Üzücü de olsa, komisyon oranları ile ilgili elinizdeki en büyük koz, zamanında müşterilerin beklentilerinden ne kadar yükseğe satış yapabildiğiniz.

Bu yüzden geçmiş satışlarınız ile ilgili elinizde bir portföy olması çok önemli. Müşteriniz imkansızı başarabildiğinize inandıktan sonra komisyon oranları konusunda o kadar da endişe duymayacak.

 

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Mal Sahipleri İle Komisyon Pazarlığı…

Mal sahipleri evlerini aşırı fiyatlandırdığında ve bir alıcı tarafından sizin tahmin ettiğiniz civarda teklif geldiğinde, birçoğu anlaşmayı yapabilmek için komisyonunuzdan kesmeniz için size ısrar eder. Peki, bu durumda onların taleplerini karşılamak için ne yapmalısınız? Bu mesele, maalesef emlak çalışanları arasında en çok mustarip olunan konudur.

Olayın dramatikliğini net şekilde yansıtmak için gerçekçi bir örnek üzerinden gitmek isteriz. Bir mal sahibi 30 yıllık ve hiç güncellenmemiş olan evini satmanız için size geldi. Siz de belli bir komisyon karşılığında bunu kabul ettiniz. Siz her ne kadar evin piyasa değerinin altında bir değere sahip olduğunu belirtmiş olsanız da mal sahibi evinin güncellenmiş evler ile aynı değerde olduğu konusunda ısrar etti. Sonuç olarak ev, mal sahibinin istediği değerden satışa sunuldu.

İlk ay boyunca yalnızca bir ev gösterimi yapabildiniz. Oysa güncellenmiş olan evler, bu süre içerisinde piyasa değerinden satıldılar bile. Mal sahibi, nihayet liste fiyatı üzerinden yüzde 10 daha düşük bir teklif aldı. Bu durumda ne oldu dersiniz? Mal sahibi geldi ve size dedi ki: “Komisyon oranınızı düşürmeniz şartıyla bu alıcının düşük teklifini kabul edeceğim.”.

Sebep? Siz mal sahibini uyardınız. Ancak o her şeye rağmen size güvenmeyerek yanlış yolda ısrar etti. İşinizi layığı ile yapmış olmanıza rağmen neden bunun bedelini siz ödeyesiniz? Zaten elinizden geleni yaptıysanız, daha fazla vermek zorunda değilsiniz. Peki, bu müşteri itirazı ile nasıl başa çıkacaksınız?

Sizin Eviniz, Sizin Kararınız”

İlk olarak komisyon kesme taleplerini en aza indirgemek için mal sahiplerine “Bu sizin eviniz ve sizin kararınız.” şeklinde net bir tavır sergilemeniz gerekir. Özellikle “Evinizi listelediğimizde…” veya “Evinizi sattığımız zaman…” gibi ifadeler kullanmaktan kaçınmalısınız. Bunun yerine “Bu sizin eviniz, sizin tercihiniz ve sizin sonucunuz.” diyerek uyarmanıza rağmen inatçı olmasının sonucunu yaşamadığını ona belirtmelisiniz.

Bu Durumun Zararı Herkese Dokunuyor”

Eğer bir evi yüzde 10 daha fazla fiyata satmaya çalışırsanız alacağınız komisyon yüzde 10 daha az alır. Çünkü hiçbir evi değerinden daha yüksek fiyata satamazsınız ve bu size zarar getirir. Sadece size mi? Hayır…

Aslında bu komisyondan pay alan herkes zarar görür. Ekibiniz varsa gayrimenkul danışmanlarınız daha az para alır. İşletmeniz genel masrafları karşılamak için daha az gelir elde eder. Sektördeki bir firma daha zarar görmüş olur ve işbirliği yaptığınız komisyoncu daha az para alır.

Bu durumu müşterinize açıklayıcı bir şekilde anlatın ve ardından şunu söyleyin: “Evinizi daha yüksek fiyata satmanın bir yolu olsaydı bunu yapmayacağımı mı düşünüyorsunuz? Bu konuda aynı tarafta olduğumuzu bilmelisiniz.

Buna Nasıl Cevap Vermemi Bekliyorsunuz?”

Bazen direkt “hayır” demek kötü etki yaratır ve istediğinizi alamazsınız. “İlk söyleyen kaybeder.” sözünden de anlaşılabileceği gibi “hayır” diyen siz olmayın ama hayıra denk düşecek açıklamayı yapmaktan da geri durmayın. İşte şöyle:

Cem Bey, ne kadar potansiyel alıcı geldiyse hepsinin söylediği şey aynı oldu. ‘Eviniz hiç yenilenmemiş olduğu halde neden yenilenmiş evlerle aynı değere sahip olduğunda ısrar ediyorsunuz?’ diye bana soruyorlar. Buna nasıl bir cevap vermemi bekliyorsunuz?

Sunum Sırasında Konudan Bahsetmek

Fiyatlandırma ve komisyon konuları ile ilgilenmek için en iyi strateji, listeleme sunumunuzda bu konuları ele almanızdır. İlk adım, en son karşılaştırılabilir satışların iç ve dış mekânlarının resimlerini göstermenizdir. Daha sonra onlardan kendi evlerine en çok benzeyenin hangisi olduğunu sorun. Seçimlerini yaptıktan sonra mülkün satıldığı metrekare fiyatını onlarla paylaşın ve mal sahibinin evi ile karşılaştırma yapın. Bu, mal sahibinin satış fiyatını belirlerken nasıl bir beklenti içinde olmaları gerektiği hakkında somut bir fikir verecektir. Bu saatten sonra fiyat konusunda sizinle tartışmaktan çekineceklerdir.

Ya Yenileme Ya da Fiyat Düşürme”

Bir fiyatlandırma matrisi hazırlayın ve karşılaştırılabilir satışları fiyatlandırma bölümüne yerleştirin. Karşılaştırılabilir satışlar genellikle üç ayrı gruba ayrılır. Birinci katmanda en iyi konumlanmış ve en iyi durumda olan evler olur. İkinci katmanda bölgedeki diğer evlere benzer olanaklara sahip olan evler yer alır. Üçüncü katmanda ise kötü durumdaki ve ortalamanın altındaki evler bulunur.

Satıcıları doğru fiyatlandırmaya yöneltmek için şöyle bir açıklama yapmalısınız:

Cem Bey, bu tablodan da görebileceğiniz gibi bu alandaki evler metrekare başına 1250 lira ile 1750 lira arasında değişiyor. 1600 liradan fazla satılan evler ya yenidir ya da baştan aşağıya yenilenmiştir. İkinci katmanda yenilenmeyen ancak sizin eviniz gibi iyi durumda olan evler vardır. Üçüncü katmanda ise daha az arzulanan kötü durumdaki evler vardır.

Artık son kararı vermelisiniz. En üst katmanda rekabet edebilmeniz için evinizi yenilemeniz gerekir. Eğer yenileme yapmak istemiyorsanız o zaman fiyatı buna göre ayarlamanız gerekecek.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlakçının Başarısız Olmasının 10 Nedeni…

Emlakçıların başarısızlık oranı ölümcül bir göktaşının dünyaya çarptığında oluşturacağı ölüm oranına oldukça yakın aslında. Anlayacağınız, emlak sektöründe başarısızlık çok sık rastlanan bir durum.

Tanıdığınız birçok emlakçı 5 yıl sonra bu işi yapıyor olmayacaklar. Bu bilginin sizi endişelendirmesi gerekmiyor, aksine, birazdan sıralanacak bilgileri daha dikkatli okumanızı sağlamalı.

Başarısızlığın 10 Nedeni

Uzun süre boyunca gayrimenkul uzmanlarına eğitim veren ve dünyanın bir numaralı gayrimenkul koçu Tom Ferry, bu sektördeki başarısızlığın en büyük 10 nedenini tespit ettiğini söylüyor. Birazdan Tom Ferry’nin ışık tuttuğu başarılı kariyer yolculuğunda, tuzaklardan kaçınmak, bu sektörde hayatta kalmanız için size oldukça yardımcı olacak.

1. İlgili/Adanmış

Yaptığınız işe ilgi duymak bu sektörde başarılı olmak için yeterli değil. İnsanların ilgisini çeken işleri daha iyi yapacağı inkar edilemez. Ancak, gayrimenkuldeki başarı kendini bu işe adamaktan geçiyor. Bu da, hedeflerinize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmanız demek. Kendinizi bu işe adamaya hazır değilseniz, kariyer seçiminizi yeniden değerlendirmenin tam vakti.

2. Stratejik Bakış Eksikliği

Gayrimenkul piyasasında tutunmak için piyasanın gidişatı, satış eğimleri ya da fiyatlar konusunda oldukça bilgili olmalısınız. Bu da, stratejik bir bakış açınıza sahip olmanız demek. Her gün haberleri takip etmek sizi piyasadaki en bilgili insanlardan birisi yapmak için güzel bir başlangıç. Evleri sevmek ve insanlarla çalışmaktan zevk almak tabi ki önemli, fakat piyasayı analiz edebildiğinizden ve kendi konumunuzu değerlendirebildiğinizden emin olmalısınız.

3. Hata Yapmaktan Korkmak ve İmaj Endişesi

Emlakçılar çok göz önünde oldukları için yanlış bir şey yapmaktan korkarlar. Ama başarılı olmak için hata yapmaktan korkmamak gerekiyor. Hata yapmak bilgelik kazandırır. Neyin yanlış olduğunu öğrenmek başarıya giden yolu sağlamlaştırır.

4. Yanlış Rol Modeli

Gayrimenkul piyasasında bir rol modeline sahip olmak, sonraki seviyeye ulaşmanız için en önemli noktalardan birisidir. Bir rol modelinizin olmaması, ya da daha kötüsü yanlış bir rol modeliniz olması, sizi yanlış yapmaya yönlendirir. Hem hayatta hem işte başarılı olan birisini bulun ve davranışlarınızı onun metotlarıyla modelleyin.

5. Eksik Pazarlama

Emlakçı olarak, 1 numaralı önceliğiniz müşteri çekmektedir. Bu meslek yarı zamanlı bir iş değil. Çok fazla insan, haftada bir kez pazarlama konusuna kafa yorarak en iyisine sahip olmayı umuyor. Potansiyel müşteri yaratma birincil odak noktası olmalı. Mesleğe başlayan her yeni insana bu odağı kazandırmanın bir yolu olsaydı, başarısızlık oranı oldukça azalırdı.

6. Memur Mantalitesi

Bu sektörde başarılı olmak için esnek çalışma saatlerine sahip olmanız gerekiyor. Özellikle yeni iseniz, kesinlikle çokça zaman ve çaba harcayacaksanız. Eğer 9-6 çalışmak istiyorsanız, acilen iş değiştirin.

7. Beceri Eksikliği

Yeni danışmanların büyük çoğunluğunun satış tecrübesi, pazarlama veya görüşme deneyimi olmuyor. Gayrimenkul piyasasında başarılı olmak için satış, pazarlama ve ikna konularında beceri sahibi olmak çok önemli. Eğer bu konularda kendinizi yeterli hissetmiyorsanız, profesyonel yardım alın.

8. Analitik Hedef Eksiliği

Eğer ki rakamsal hedefleriniz ve metotlarınız yoksa başarılı olmanız oldukça zor. Eğer ki bodoslama metotlar uyguluyorsanız, başarılı olmanız piyangodan büyük ikramiye kazanmanızla eş değer. Bu yüzden piyasadaki değerlere, sahip olduğunuz metot sayısına, sattığınız evlere, kısacası rakamsal her şeye hâkim olun.

9. Başarısız Program ve Rutinler

Eğer zamanlamanız hedeflerinizle örtüşmüyorsa, başarılı olma ihtimaliniz çok çok az. Bu yüzden, hedeflere ulaşmanıza yardımcı olacak faaliyetleri iyi planlamak lazım. Başarıda disiplinin rolü küçümsenemez. Her şeyi zamanlayın ve kendinizi sorumlu tutmanın bir yolunu bulun.

10. Mali Plan Eksikliği

Gayrimenkul piyasası rekabetin oldukça yüksek olduğu bir ortam. Hayatta kalmak için bir fon planına ihtiyacınız yok, ancak işinize yatırım yapmanız ve planlı olmanız gerekiyor. Başarısız olan danışmanların yüzdesinin bir parçası olmaktan kaçınmak için paranızı akıllıca yönettiğinizden emin olun.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Ev Sahiplerinizi Nasıl Eğitirsiniz?

Ev sahiplerinin pazarlama hakkında az şey bilmeleri ve kendi evlerini nasıl pazarlayacakları hakkında daha da az şey bilmeleri sizin şanslı olduğunuzu gösterir. Bu nedenle evlerini satarken yardımcı olması için bir emlak uzmanı ile anlaşırlar. Başlangıç toplantısından sürecin sonuna kadar mal sahiplerinin eğitilmeleri ve bilgilendirilmeleri gerekir.

Bu konuda ev sahibinin eğitilmesi son derece kritik bir süreçtir ve evlerini en iyi şekilde satmanız konusunda size daha fazla özgürlük verir. Eğer eğitim yöntemini uygulamazsanız ev sahibiniz sürecin her aşamasında kararları değişecek ve sizi yönetmeye çalışacaktır. Sürecin nasıl yürüyeceğine dair sınırlar belirler ve ev sahibinizi de eğitebilirseniz süreç istediğiniz koşullarda geçer ve daha hızlı ilerler.  

Ev sahipleri ne ister?

  • Evlerini mümkün olan en kısa sürede satmak ister.

  • Gayrimenkulden mümkün olan en çok parayı kazanmak ister.

  • Süreci mümkün olan en kolay şekilde yapmak ister.

Ev sahipleri ne istediklerinin farkındadırlar ama onları nasıl elde edeceklerini bilmezler. İşte siz tam burada devreye girmelisiniz. Sizden istedikleri şunlar olacaktır;

  • Mümkün olan en yüksek listeleme fiyatı

  • Pazarda evi alabilecek insanlarla etkileşim sağlama olanağı

  • Evin mümkün oldukça hızlı satılması

Yukarıda yazılan üç maddenin gerçekten kolay olmadığını biliyoruz, kolay olsaydı emlak uzmanına ihtiyaç duyulmazdı. Mal sahiplerine sizi, deneyiminiz ve itibarınız nedeniyle tutmuş olduklarını hatırlatın. Onlara sürecin her aşamasında yardımcı olacağınıza ve yol göstereceğinize dair güvence verin.

Daha fazla pazarlama ya da daha yüksek fiyat istemeden önce onları eğitin, bilgilendirin size vereceğiniz bu destek doğrultusunda teşekkür edeceklerdir.

Liste Fiyatı

Müşterinizin size fiyat konusunda yönetmeye çalışmasına asla izin vermeyin, “Komşumuz bundan daha fazlaya sattı” söyleyişleri ile size ikna etme denemelerine hazırlıklı olun. İki ev arasındaki farkları onlara anlatın. Her ne kadar herkes evinin mükemmel olduğunu düşünse de her evin mutlaka belli başlı sorunları olabilir. Bazı evlerle karşılaşırız, oldukça eskimiş ve yıpranmıştır ancak ev sahipleri bu durumu bir türlü kabul etmek istemez. Onları buna ikna etmek çok kolay olmaz ama bu bizim işimizin bir parçasıdır.

İnternet sitelerinde evler ve muhitler ile ilgili yapılan tahminler emlak uzmanları için gerçekten zorlu düşmanlardır. Bu tahminlere bakarak ev sahipleri evleri için fiyat belirler ve her ne kadar evleri fiyatın altında özelliklere sahipse de fiyatlarını değiştirmek istemezler. Burada ev sahibine bu fiyatların başlangıç noktaları olarak kullanılması gerektiğini, her evin özelliklerine göre fiyatın gözden geçirilmesi gerekliliği anlatılmalıdır.

Pazarlama

Doğal olarak ev sahipleri pazarlama sürecinde yapılacak reklam çalışmalarında evlerini mümkün olduğu kadar çok öne çıkarmak isterler. Anlamaları gereken ise evlerini satan şeyin hazırlanan ilan ya da broşürler olmadığıdır.

Emlak gazeteleri, dergileri, el ilanları ya da broşürleri üzerinde ya da internet sitelerinde yer alan ilanlardan çok daha önemli şeyler var. Bunlardan bazılarına değinecek olursak;

İyi fotoğraf
Evlerini sadece muhteşem fotoğrafların satabileceğini onlara söyleyin. Alıcıların %92’si bilgi kaynağı olarak interneti tercih ederler bu nedenle kaliteli fotoğraflar son derece önemlidir.  Eğer alıcı evin internetteki görselini beğenmez ise evi görmek istemez. Unutmayın ilk intiba son derece önemlidir.

Ev hazırlığı
Ev sahiplerinizi boş veya mobilyalı bir evi gösterime hazırlamanın önemi üzerine eğitin. Satışa iyi hazırlanmış evler diğerlerinden çok daha çabuk satılır. Bir evi satabilmek için duygulara hitap etmek gerekir. Bir evi satan şeyin kendisinden çok vaat ettiği yaşam tarzıdır. Hazırlıksız satışa sunulan bir çok evin uzun süre satılamadığı gerçeğini de mal sahiplerine anlatmalısınız. 

Profesyonel markanız
Ev sahiplerine markanız için pazarlama ve reklam çalışmalarınızda neler yaptığınızı gösterin. Kendiniz için reklam yapmanızın onlar için de reklam yapmak anlamına geldiğini açıklayın. Mal sahiplerinin evini satanın aslında reklam olmadığını evi satanın siz olduğuna onları ikna edin. Sizin reklamlarınız sonucu müşteri ağınızın gelişmesinin onlara daha çok alıcı getireceğini ifade edin. Reklam ve pazarlamanın nasıl yapılacağını bilmek, bu konuda deneyimli olmak reklamdan olumlu sonuçlar almanızı sağlar. Ev sahiplerine internette gayrimenkulleri ile ilgili yapacağınız çeşitli pazarlama tipleri hakkında bilgi verin. Bu onların hem size güven duymalarını hem de süreci takip edebilmelerini sağlar.

Etki
Emlak uzmanı olarak işinizi ciddiye alın. Yolunuzun kesiştiği potansiyel alıcıları nitelikli birer alıcı haline getirmek sizin işinizin bir parçasıdır. Bu hem sizin hem de ev sahiplerinizin zamandan tasarruf etmesini sağlar. Alıcı olmayan bir kişiye mal sahibinizin evini gezdirmek size olan güveni azaltır. Bu nedenle evi almak isteyen kişilerin gerçekten alıcı olup olmadıklarından emin olmalısınız. İşgüzar alıcıları sizin bilgi ve deneyiminiz ile engelleyebilirsiniz. Bu kişiler hem sizin hem de ev sahibinin zamanını boşa geçirmenize neden olur. Ev sahiplerinizin evlerini göstermek için sadece en kaliteli alıcıları getirdiğinizi bilmelerini sağlayın. Mal sahiplerinin evlerini satmak amacı ile onları kaliteli, gerçek alıcılarla karşı karşıya getirdiğinizi bilmek size duyulan güveni artırır.

Ev sahiplerinin üzerinizde baskı kurmalarına asla izin vermeyin. Onun yerine gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerin ve verdiğiniz bilgilerin değeri konusunda onları eğitin. Sizi neden tuttuklarını hatırlatın ve onları tüm süreç hakkında eğitmek için hazırlıklı olun.

Ev sahibi tarafından verilen kötü kararlar satış sürecini uzatır. Bu bilgiler ışığında artık değerinizi kanıtlamanın zamanı gelmiştir.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Asansör Sunumu ile Bir Müşteriyi 30 Saniyede Nasıl Kazanırsınız?

Bir gayrimenkul profesyoneli olarak bir sonraki müşterinizi nerede nasıl bulacağınızı bilemezsiniz. Elbette ki arkadaşlarınız, aileniz ve meslektaşlarınız, sizin her zaman sunum yapabileceğiniz potansiyellerdir. Ancak yeni insanlarla tanıştığınız zaman işinizi ve kendinizi onlara gösterebilmek için nasıl bir pozisyon almalısınız?

İster bir internet ağında olun ister bir arkadaşınızın düzenlediği partide olun, sohbet etmek için en iyi adımı atmanız önemlidir. En başarılı gayrimenkul profesyonelleri, asansör sunumlarını önceden prova edenlerdir. Asansör sunumu denilen kavram, zamanlamayı iyi kullanarak ve saldırgan bir tavır takınmadan 30 saniye içinde karşınızdakileri kazanma anlamına gelir.

Yeni tanıştığınız insanları ilk 30 saniye içerisinde kazanma konuşması yapma işine asansör sunumu adı veriliyor. Neden böyle isimlendiriliyor? Bir asansörde yukarı aşağı yolculuk yaptığınızı düşünün. Bu yaklaşık 30 saniye sürecektir ve asansöre binen kişilerle sohbetiniz de ancak o kadar sürecektir. İşte bu sürede onları kazanmak sizin başarınızdır.

Peki, asansör sunumlarına nasıl hazırlık yapılır? Sunumunuzun ilk 30 saniyesinde onları kazanmayı nasıl başarırsınız? Başarılı bir asansör sunumunun iki ana bileşeni vardır: içerik ve iletim. Bunların biri olmadan diğeri de olmaz. Hatırlanabilir ve etkili bir 30 saniye konuşması, önemli bilgiler iletmeli ve bağlantı kurabilmek için bir his uyandırmalıdır. Son olarak bunların sunum şekli de muhakkak ki çok önemlidir.

Bu konuda sizler için hazırladığımız ipuçları sayesinde, sunumunuzun ilk 30 saniyede müşterilerinizi nasıl kazanabileceğinizi ve asansör sunumunun püf noktalarını öğrenebileceksiniz.

Spesifik bir hikaye veya örnek teklif edin

Sadece kendiniz hakkında bahsetmek yerine, rehberlik ettiğiniz eski müşterilerinizle ilgili bir hikayeyi paylaşın. Örneğin sizi çok zorlayan bir satışı nasıl yaptığınızı, son beş yıl içinde kazanmış olduğunuz bir müşterinin memnuniyetini ve kurnaz yöntemlerle nasıl bir satışı yapabildiğinizi hikayeleştirerek anlatabilirsiniz.

Sizi farklı ve benzersiz yapan şeyleri vurgulayın

İnsanlar, saldırgan sunum tarzı ile karşılaştıkları anda oradan kaçarlar. Onlara aynı eski öyküleri vermeyin. Bir gayrimenkul profesyoneli olarak sizin diğerlerinden sıyrılmanızı sağlayan şey nedir? Görüşme sırasındaki yetenekleriniz, potansiyel alıcılara ulaşmanızı sağlayan geniş ağınız, yerel pazardaki ününüz, satış rekorlarınız… 30 saniye içerisinde onlara sizi farklı kılan şeyleri anlatmalısınız.

Önemli detaylara mutlaka değinin

Asıl mesajınızdan uzaklaşmayın ve önemli detayları karşınızdakine iletmeyi unutmayın. İsminiz, ofisiniz, ofis adresiniz ve sizi özelleştiren diğer detaylı bilgileri sunumunuzun içine mutlaka yerleştirin. En etkileyici kısa bir mesajınız mutlaka olmalı. Yoksa yok mu? 🙂 Tamam endişeye gerek yok, bu bir sloganda olabilir. Bu mesajınızı ayrılmak üzereyken en sona bırakın ve asansör kapısı açıldığında gülümseyerek söyleyin.

İşinize tutkulu olduğunuzu hissettirin

Heyecan bulaşıcıdır. Gayrimenkul endüstrisine ve işinize olan tutkunuzu onlara gösterin. Müşterilerinize, kariyerinize, sizi dinleyenlere olan ilgiyi karşınızdakine gösterirseniz, onlar da kendilerini önemli hissedeceklerdir. Biraz empati lütfen… İşine tutku ile bağlı birisi siz de nasıl bir etki bırakırdı?

Cümleleriniz kendinizle ilgili değil onlarla ilgili olsun

İnsanlar, sizin ne kadar harika olduğunuzdan konuşmak istemezler. Onlar için ne yapabileceğiniz hakkında konuşmak isterler. Yeteneklerinizden bahsederken, kendinizi övmek için değil, yetenekleriniz sayesinde onların alım ve satım deneyimlerinin ne kadar stressiz, etkili ve kârlı biçimde gerçekleşeceğini vurgulamak için buna başvurun.

Kolay anlaşılabilir kelimeler seçin

Gayrimenkul endüstrisine ait jargonu konuşmaktansa, onların anlayabileceği dilden konuşun. Ulaşılabilir, kolay anlaşılabilir, cana yakın ve genel kamu arasında bilinen kelimeleri seçerek derdinizi anlatın. Soğuk algınlığı için doktora gittiniz. Doktorunuz size tıp dilinde kullandığı latince benzeri kelime öbekleri ile mi hastalığınızı anlatıyor. Bu konu birilerinin hafife alamayacağı kadar çok ama çok önemli.

Kısa kesin

Asansör sunumlarınız 30 saniyeden daha fazla sürmemelidir. Onlar üzerinde istediğiniz etkiyi bırakmak istiyorsanız bu konuya dikkat etmelisiniz. İnsanların dikkat süreleri kısadır ve kısa süre sonra dağılırlar. En önemli bilgileri 30 saniye içerisinde verip ardından sunumunuzu bitirin. Bazen az daha çoktur…

Bağlantı kurun ve iletiminizi özelleştirin

Asansör sunumu provanız harika olmasına rağmen, bazen başarısız olabilirsiniz. Çünkü nasıl bir müşteri adayı ile karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Siz hem alıcıları hem satıcıları içerisine alan bir asansör sunumu hazırlamışsınızdır. Ama yapmanız gereken şey alıcılara ve satıcılara özel ayrı sunumlar hazırlamanızdır. Örneğin karşınızdaki bir satıcıysa, en son yaptığınız satış hikayesini anlatırsınız. Bu durumda karşınızdakine daha özel bir noktadan yaklaşmış olursunuz.

Sunumunuzu prova edin

Bir asansör sunumu, kesinlikle doğal olmalıdır. Karşılaşacağınız insanlar genelde tedirgin, bir yerlere yetişmeye çalışan, aklında bambaşka işlerle uğraşan sinirli kişiler olacaktır. Onları sakinleştirmenin yolu doğal olmanızdan geçer. Bu nedenle sunumunuzda doğallığı yakalayabilmek için, yakınlarınızın karşısında sunumunuzu prova edin. Prova, prova, prova. 

Bir video hazırlayın

Eğer çevrenizde sunumunuzu prova edebileceğiniz birileri yoksa, o zaman bir video hazırlayarak pratik yapabilirsiniz. Bu durumda sunumunuzu sonradan inceleyerek kendi kritiğinizi de yapma imkanınız olur. Vücut dilinizi, konuşma tarzınızı ve mimiklerinizi değerlendirebilirsiniz.

Ne demişler tırnağın varsa başını kaşı 🙂

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlakçıdan Arsa ve Konut Almanın Avantajları Nedir?


İnsanlar ev almak veya kiralamak, arsa, arazi satın almak için emlakçılara başvurmaktadırlar. Bunu yaparken de genellikle arkadaşlarına akrabalarının tavsiyesi üzerine gideceği emlakçıya seçmektedir.

Bölgedeki Emlakçıları Takip Edin Karlı Çıkın

İnsanlar ev almak veya kiralamak, arsa, arazi satın almak için emlakçılara başvurmaktadırlar. Bunu yaparken de genellikle arkadaşlarına akrabalarının tavsiyesi üzerine gideceği emlakçıyı belirlemektedir. Eskiden insanlar sokak sokak kiralık ev, satılık ev bakarlardı. İnsanların vakitlerinin daha çok değerli olduğu günümüzde ise, birçok insan direkt olarak emlakçılara gitmektedirler. Ev alacak veya kiralayacak insanlar ilk önce hangi bölgede ev almak veya kiralamak istediğine karar vermelidir. Bundan sonra ilk olarak o bölgedeki emlakçıyı veya emlakçıyı tercih etmesi gerekmektedir. 

Emlakçıya Uğrayın Piyasayı Daha İyi Tanıyın

O bölgede bulunan emlakçılar oradaki ev piyasasına daha çok hakim olacağından sizlere daha fazla yardımı dokunacaktır. Ayrıca bir emlakçı yardımıyla ev gezerken, aynı emlakçının sizi daha farklı ev göstermesine izin verirseniz, seçme şansınız daha çok artacaktır. Bir diğer yandan internetten de emlakçıları takip edebilirsiniz. Emlak ofisine uğramadan emlak ilan sitelerinden istediğiniz bölgeyi seçerek o bölgedeki emlak ofislerini görüntüleyebilir ve bu emlakçıların portföyünde bulunan evlerin fiyatını, kirasını, oda sayısını, resimlerini, bina yaşını ve özel durumları bu ilan sitelerinden öğrenip takipte kalabilirsiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Uzmanları İçin “Pinterest” Uygulaması İle Emlak Pazarlamanın İpuçları…


Pinterest, emlak uzmanlarına sahip oldukları tüm özellikleri görsel olarak sunacakları bir ortam sunuyor. Tabii ki tüm sosyal medya ortamları gibi Pinterest’de ancak sizin çabanız ile verimli olarak kullanılabilir.

Topluluğa katılmak, yeni insanlarla tanışmak ve çevrenizi genişletmek için Pinterest’i kullanmak isterseniz düzenli olarak sisteme giriş yapmanız gerekir. Ne yapacağınızı ve nelerden kaçınacağınızı bilmek Pinterest’de iş yapabilmenin anahtarıdır.

Pinterest, web sitelerine sağlamış olduğu trafik ile bazı ülkelerde Facebook‘un önünde.

Önemli Seyirci Kitlesine Ulaşmak

Pinterest kendine özel hayatları olan çok sayıda kullanıcının bulunduğu bir sosyal medya platformudur. Aktif müşterilerin bir kısmı sizin potansiyel müşterileriniz olabilir. Araştırmalara göre Pinterest’deki kullanıcıların %83’ü kadın olup %45’inin yaş grubu 35-54 yaş aralığındadır. Daha da iyisi Pinterest kullanıcılarının büyük kısmı geliri yüksek kişilerden oluşur. Bu sosyal medya ortamında kendinizi iyi pazarlayabilirseniz ev almak ya da satmak isteyen insanlarla da iletişime geçmiş olursunuz.

Pinterest’i Kullanmaya Başlamak

Tüm diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi Pinterest’i kullanmayı öğrenmek de zaman alacaktır. Her ne kadar başlangıcı kolay olsa da sisteme alışmak ve toplululuklar ile ile iletişime geçmek özellikle de istediğiniz hedef kitlelere ulaşmak bir süre kullanım gerektirir.

Emlak uzmanları için Pinterest’in temelleri son derece açıktır;

  • Öncelikle bir pano yaratmalısınız. Pinterest, görselleri pinleyebildiğiniz (ekleyebildiğiniz) görsel panoları etrafında kurulmuş bir platformdur. Farklı kategorilerde birden çok panonuz olabilir.

  • İyi görsellere odaklanın. Tüm site görseller üzerine kuruludur. Sizi ve diğerlerini heyecanlandıracak görseller bulmaya çalışın.

  • Başkaları tarafından paylaşılan resimleri eklemeye çalışın. Paylaşım sosyal medyanın bir kuralıdır. Siz ve diğer herkes bir şeyleri paylaşmak ister.

  • Gürültücü pazarlamayı bırakın. Portföy listelerinin fotoğrafları ile Pinterestlerini dolduran pek çok emlak uzmanı var. Pinlerinin çok azı diğerleri tarafından beğenilmekte ve paylaşılmaktadır. Ortalama bir Pinterest kullanıcısı olsanız bir emlakçının elindeki evlerin olduğu panoyu paylaşmak ister misiniz? Çok farklı bir yer ya da çok farklı evler değilse tabii ki istemezsiniz. Ancak evler Hollywood yıldızlarının evleriyse durum değişebilir.

  • Panolarınızı karıştırın. Evet, listelerinizdeki evleri de koyun ama onları farklı panolara dağıtın ve yanlarına ev dekorasyonu, tamiri, mutfak yenilemeleri, emlak makaleleri, gibi kullanıcıların ilgisini çekecek konular ekleyin.

  • Kullanıcılarınız için bir kaynak olun. Siz bir emlak uzmanısınız bu da demektir ki bölgenizde pek çok Pinterest kullanıcısı olabilir. Muhitiniz, pazardaki muhteşem evler, ev satarken dikkat edilecek, yapılması ve yapılmaması gereken konular ile ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Grup Panolarını Anlamak

Pinterest’de biraz zaman geçirdikten sonra kesinlikle ondan daha fazla yararlanmak isteyeceksiniz. İşte o zaman Grup Panolarına katılmanız gerekir. Grup Panoları herkesin belirli bir konu hakkında görsel eklediği panolardır.

Panoyu yaratan kişi burada yetkili kişidir. Hangi görsellerin kalacağına ve gruba kimin katılacağına o karar verir. Grup panoları büyük kullanıcı kitlelerine ulaşmanın bir yoludur. Bu sizin temel hedeflerinizden biri olmalıdır.

Grup panolarından birine katılabilir ya da siz de kendi grup panonuzu kurabilirsiniz. İkisi de aynı amaca hizmet eder. Katılabileceğiniz gerçekten harika pek çok emlak grubu panosu bulunuyor. Bir grubu beğendiğinizde mail atıp gruba katılmak istediğinizi belirtmek için çekinmeyin. Bu sayede pek çok kişi ile iletişime geçebilirsiniz. Gruplar yeni pazarlara açılmanızı sağlayacak harika bir pazarlama kanalı olacaktır.

Grup Panolarında Öne Çıkmak

Grup panolarında öne çıkmak biraz deneyim gerektirir. Ancak gerçekleştiğinde hedeflerinize ulaşmanızı sağlar. Grup panolarının da güçlenmenin bazı yolları var;

  • Her zaman en iyi pinleri paylaşmaya çalışın. Büyük bir kullanıcı grubuna hitap ettiğiniz için paylaştığınızın en iyisi olduğundan emin olun. Paylaştığınız şeylerin grupla ilgili konular olmalarını sağlayın. Çok küçük görsellerden uzak durun uzun ve ince resimler daha çok dikkat çekmektedir.

  • Kısa ve sevimli açıklamalar yapmaya çalışın. Anahtar kelimeler önemlidir. Ancak pinlerinize baktıklarında kitap okudukları izlenimine kapılmasınlar.

  • Hashtagler (etiketler) kullanarak pinlerinizin aramalarda daha çok çıkmasını ve daha çok kullanıcı çekmeyi başarabilirsiniz. “#” işareti sonrası getireceğiniz kelimeler insanların o kelimelerle ilgili arama yaptıkları durumlarda sizin pinlerinizin de sıralamaya girmesini sağlar.

  • Potansiyel müşterileri etkilemek için panolar oluşturun. Eğer evi satmaya odaklanıyorsanız evin gösterimini ya da evde yapılan organizasyonları grup panolarına taşıyabilirsiniz. Eğer alıcıları etkilemek istiyorsanız rüya evi konseptli bir pano son derece faydalı olur. Pazarlama yaratıcılık ister siz de yaratıcı olun.

Pinterest’i Sosyal Medya Etkisi İçin Kullanmak

Sosyal medyada etkinizi artırmak istiyorsanız Pinterest size mükemmel bir ortam sunabilir. Panolara katılabilir, kendi panolarınızı oluşturabilirsiniz. Bu sayede alıcılar, mal sahipleri ve diğer emlak uzmanları için iyi bir kaynak yaratmış olursunuz.

Sosyal medyada etkinizi artırmak için Pinterest’i kullanmak istiyorsanız bazı şeylere dikkat etmeniz gereklidir;

  • Paylaşımlarınızı değerli kılın. Daha önce de belirttiğimiz gibi pek çok emlak uzmanı Pinterest’i paylaşacakları bir platform olarak kullanır ve ilk önce listelerindeki gayrimenkulleri panolarına ekler. Bu yapmak isteyeceğiniz son şey olmalıdır. Bunun yerine sadece size ait benzersiz ve eşsiz bir şey bulmanız gerekir. Katılabileceğiniz bazı emlak grup panolarından bahsetmiştik. Bu panolarda ister sahip olduğunuz kendi bilgilerinizi paylaşarak ister diğer emlak uzmanlarının deneyim ve becerilerine yer vererek topluluk için faydalı bilgiler sunabilirsiniz.

  • Paylaşımı kolay şeyleri panolarınıza taşıyın. Pinterest’deki kullanıcılar her şeyi pinlemezler, eğer etkinizi artırmak istiyorsanız onlara pinlemeye değer şeyler sunmalısınız. Pinterest paylaşımlarınızın hızla paylaşılıp tüketildiği diğer sosyal medya platformlarına benzemez.

  • Organize olun. Pinterest’i ne kadar uzun süre kullanırsanız organize olmanız da o kadar önemli hale gelir. Müşterilerinizin ihtiyaçlarını belirleyin ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda panolar hazırlayın.

  • İşbirlikçi olun. Sosyal medya özellikle Pinterest bir paylaşım platformudur. Birbirinizden faydalanabileceğiniz diğer Pinterest kullanıcıları ile kaynaşın.

Bonus: Gayrimenkul Pazarlamayı Bir Üst Seviyeye Taşıyın

Pinterest, potansiyel müşteriler üzerindeki etkinizi artırmanızı kolay bir hale getirir. Ancak ondan daha çok yararlanmak istiyorsanız taşları doğru oynamanız gerekir.  Bugün hemen bir hesap açarak Pinterest’i kullanmaya başlayın ve size ve gayrimenkul işinize etkisini deneyimleyin.

Her ne kadar Türkiye’de Pinterest kullanıcı sayıları yurt dışındaki düzeylere ulaşmamış olsa da bir ağ kurma ve pazarlama platformu olarak kullanıcılarına pek çok vaatte bulunuyor. Tanıttığımız bu sosyal medya pazarlama mecralarının ortak bir özelliği ücretsiz olmasıdır. Eğer paylaşımlarınıza dikkat eder ve süreklilik sağlarsanız sosyal medya mecraları birer pazarlama canavarına dönüşecektir.

Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya mecrasının Facebook olduğunu biliyorsunuz. Fakat, yeni pazarlara açılmak ve iş ağınıza yeni meslektaşlar eklemek için bu yazı dizilerimizde ki yönergeleri uygulamalısınız. Gerçekten de Snapchat, Pinterest, İnstagram, Twitter, Facebook, Linkedin yabancı pazarlara açılmanız için size büyük fırsatlar sunuyor.

Ülkemizdeki kullanıcı sayısını düşünerek sadece popüler olan sosyal medya uygulamalarında boy göstermek, dünyayı parmaklarınızın ucuna kadar getiren teknolojiyi hala anlayamamışsınız demektir.

 Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri sadece ıslanır.

Emlak İşinde Harakiri Yapmanıza Sebep Olan Davranışlar

Emlak piyasasında da her piyasada olduğu gibi dikkat edilmesi gereken önemli konular var. Bu konulara dikkat etmezseniz müşterilerinizi kaybetmeniz an meselesidir. Bu önemli konuları sizler için derledik.

Bazen emlak uzmanları arasında zor müşteriler ile ilgili sohbetlere kulak misafiri oluruz. Ev almadan önce 20 emlak ofisi gezen ya da 20’den fazla ev gören müşterilerden bahsedildiği doğrudur.

Evet, bazı müşteriler zorlu olabilir, sizi yorabilir hatta yıldırabilir ama bu müşterilerin de özünde diğer müşterilerden farklı olmadıklarını sadece istedikleri ve aradıkları özelliklere daha zor ulaşabildiklerini düşünmeniz gerekir. Sizin bu tür müşterilere daha farklı davranmanız ve onları anlamaya çalışmanız son derece önemlidir. Oyunu doğru oynarsanız kazanılmayacak müşteri yoktur.

Emlak piyasasında ölümcül günahlar olarak adlandırılabilecek bazı konular var. Bunlardan herhangi birini müşterinize uygularsanız müşterinizi kaybedersiniz. Çok iyi bir emlak profesyoneli olabilirsiniz, ama size önerimiz bu konulara özen gösterip göstermediğinizi bir kere daha düşünmenizdir. 

Şimdi sırayla bu harakiri konularına bakalım;

Terk Etmek

Müşterilerinizin güvenini kazandınız ve onların işini aldınız. Sizinle tüm özel detayları paylaştılar ve onların sırdaşı oldunuz. Peki, satış sonrası ne olacak? Nereye gideceksiniz? Onları öylece ortada mı bırakacaksınız? Satışı yap ve terk et. Bu en büyük hata olur.

Satış sonrası da müşterilerinizi aramayı, email atmayı ve mesajlaşmayı bırakmayın. Onları artık dostlarınız olarak görün ve mütemadiyen hallerini hatırlarını sorun, kendinizi sürekli onlara hatırlatın. Çocuklarının nasıl olduğunu, işlerinin nasıl gittiğini sorun. Evlerinin bulunduğu alanla ilgili bir geliştirme ya da bir durum olduğunda onlarla iritibata geçin. Onlar için her zaman bir kaynak konumunda olun, sizi her konuda çekinmeden arayabilsinler.

Size hayatta olduğunuz müddetçe güvenebileceklerini bilsinler. Bu yalnızca bir sonraki işi de size vermelerini sağlamaz çevrelerindeki insanlara size referans vererek iş göndermelerini de sağlar.

Nitelikli Müşterileri Seçme

Eğer sadece yüksek fiyatlı gayrimenkullerle ilgileniyorsanız bir çok potansiyel müşteriyi ve referansı kaçırıyor olabilirsiniz. Niş bir alanı seçmedikçe müşteriler arasında ayrım yapmak zamanla belirli bir grup müşterinin size hiç gelmemesine neden olabilir.  

Evet hacizli ya da yıpranmış evlerle uğraşmak emlak piyasasının en zorlu kısmı olabilir. Fakat bu tarz kimseler ihtiyacı olduğunda yanında olan kişileri unutmaz ve gerçekten iyi işler almanıza ön ayak olabilirler.

Bu nedenle bütün gayrimenkullere ve sahiplerine eşit ilgi ve saygıyı göstermeniz gerekir. Bu akılcı bir iştir. Eğer çok yoğunsanız ve ilgilenecek zamanınız yoksa bu kişilerle tanıdığınız bir emlak profesyonelinin ilgilenmesini sağlayabilirsiniz. Önemli olan kendilerini yalnız hissetmemeleridir.

Yeterli Soru Sormamak

Müşterilerinize doğru hizmeti sunabilmeniz için önemli olan sadece fiyat aralıkları yada kaç odalı bir eve ihtiyaçları olduğu değildir. Neden taşınmak istediklerini, bu alım satımla hedeflediklerinin ne olduğunu, onlar için gerçekte neyin önemli olduğunu bilmedikçe onlara iyi hizmet sunamazsınız. Her şeyi öğrenebilmek için yeterli miktarda soru sormalı ve dinlemeyi bilmelisiniz.

Müşterilerin genellikle üçüncü sorudan sonra sizinle gerçek duygu ve düşüncelerini paylaşmaya başladıkları söylenir. Bu nedenle çokça soru sormalı ve gerçekleri öğrenmelisiniz. Eğer müşterilerin istediği bilgiler konusunda yardımcı olamıyorsanız onları yardımcı olabilecek kişilere ya da kaynaklara yönlendirin. Örneğin, bölgedeki okullar hakkında detaylı bilgi istiyorlarsa onları yerel okulların internet sitelerinden araştırma yapmaya yönlendirebilirsiniz.

Sormaktan çekinmeyin ve alıcı ve satıcılara internette bulamayacakları, deneyim ve uzmanlığınızla harmanladığınız profesyonel tavsiyelerde bulunun.

Çok Fazla Ego

Kişinin kendini milyonluk emlak uzmanı ya da bir numara olarak görmesi, diğerlerini aşağılar tavırlar sergilemesi çok fazla egoya sahip olduğunun bir göstergesi olabilir.

Kendine güven makul miktarda mutlaka olması gereken bir özelliktir. Ancak kendine güvenle kendini beğenmişlik arasında ince bir sınır vardır. Bu sınıra çok dikkat edilmesi gerekir.

Milyonluk emlak uzmanlarından biri olabilirsiniz ve sizin gibi pek çok kişi olabilir. Bu sizin diğerlerinden farklı olduğunuz anlamına gelmez. Bir numara olduğunuzu söyleyebilirsiniz ama sizin gibi pek çok kişi bir numara olabilir. Üstelik bu başarılar, kalıcı başarılar da olmayabilir. Her gün bir şeylerin değiştiği emlak piyasasında başarılar da gelip geçici olabilir.

Üstelik artık müşteriler şimdiye kadarkinden çok daha fazla bilgi ve donanımla bize gelirler. Ancak hala emlak piyasasındaki veri gruplarını anlayabilmek için bizim profesyonel rehberliğimize ve tavsiyelerimize ihtiyaç duyarlar. Onların hedeflerine ulaşmaları için nasıl yardım edebileceğinize odaklanın, kendi hedeflerinizi sonradan planlayın.

İsteksiz Aramalar

Dünyada en çok korkulan iki şey halk önünde konuşmak ve ölümdür. Hemen bu ikisinin arkasından gelen üçüncü şey ise bir telefonu açmaktır. Her gün giden çağrıdan çok daha fazla gelen çağrı almaktayız. Bunların pek çoğunu de cevaplamadığımız görülür.

Oysa, özellikle Y kuşağı müşteriler aradıklarında hemen emlak uzmanına erişmek isterler. Telefonlarınızı açamadığınız durumlar için telesekreter mesajı bırakarak telesekretere yönlendirebilir ve bırakılan mesajlara uygun bir zamanınızda bakabilirsiniz.

Birini aradığımızda ya da telefonu açtığımızda kullandığımız ses tonu son derece önemlidir. Telefonu açtığımızda sesimizin tonu konuşmanın devamı için büyük farklılık yaratır ve etkisi bir email ya da metin mesajından daha fazladır. İsteksiz ve bezgin bir ses tonu ile açılan telefonlarda bu isteksizlik müşteriye de yansıyarak siz ya da şirketiniz hakkında olumsuz bir görüş oluşmasına neden olabilir.

Abartmak ve Dürüst Davranmamak

Hepimiz internetteki emlak sitelerinde neon yeşili çimler ve gerçekçi olmayacak kadar mavi gökyüzü görüntüleri görmüşüzdür. Photoshopla değiştirilmiş fotoğraflar, abartılı pazarlama ve satış metinleri müşterilerin güvenlerini sarsar ve yalnız bu yayınları yapanlara değil tüm emlak piyasasına karşı olumsuz duygular beslemelerine neden olur.

Müşteriler yanıltıcı reklamlardan hoşlanmazlar. Bu nedenle artık akılcı ve dürüst pazarlama faaliyetlerinde bulunmak gerekir. Eğer müşterilerin bize güvenmelerini istiyorsak dürüst, içten ve akılcı metinler ve gerçek, üzerinde oynanmamış fotoğraflar kullanmamız gerekir. Bu hem bizim için hem de mesleğimiz için yapılabilecek en doğru davranıştır.

Ters Çevrilmiş Öncelikler

Reklam metni hazırlıyorsunuz ve bir telefon geldi. Metni bırakıp telefonu alıyorsunuz. Akşam eşinizle gitmeniz gereken bir yemek var ama bir toplantı için onu erteliyorsunuz. Çocuklarınızın futbol maçlarını ya da gösterilerini bir ev ziyareti nedeniyle kaçırıyorsunuz. Çok meşgulsünüz evet, her şeyi erteliyor ve ertelediklerinizi de kaçırıyorsunuz.

Hayatınızdaki önemli şeyleri önceliklendiremiyor ve kısa zamanda hayatınızın içinden çıkılması zor bir hal almasına neden oluyorsunuz.

İşlerinde gerçekten çok iyi olan emlak profesyonelleri hayatlarındaki her şeyi bir düzene koymuşlardır. İşlerini planlarlar ve genellikle planları dışına çıkmazlar. En önemli şeyler olan, aile, arkadaşlar ve kendileri için mutlaka zaman ayırırlar, önemli günleri kaçırmazlar.

Tüm zamanlarını işe ayıran emlak profesyonelleri ise planlı çalışmadıkça bir yerden sonra takılmaya ve sorunlar yaşamaya başlarlar.

Kendiniz ve aileniz en önemli müşterileriniz. Hayatınızı planlarken mutlaka size ve ailenize yeterli zaman ayırın aksi takdirde ne kendinize ne de müşterilerinize yararınız dokunmaz. Takviminizde her zaman kendinize ve ailenize zaman ayırın, bunu aynı bir müşteriye yapar gibi yapın ve bu zaman dilimini kimsenin almasına izin vermeyin.

Kendinize hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlıklı bir ortam yaratın. Çünkü, siz sağlıklı ve mutlu olduğunuzda bu ilişkilerinize de yansıyacaktır.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Satıcı Emlak Uzmanları ve Alıcı Emlak Uzmanları…

Bir yazılım firması olan Wizehire, Amerika’da ekiplerini büyütmek isteyen emlak profesyonellerine yardımcı olurken ilginç bir çalışma gerçekleştirdi.  Bu çalışma kapsamında 8500 emlak uzmanına çeşitli profil testleri uygulandı. Testler sonucu buldukları şey; bazı kişilik özelliklerinin adayların yüksek performanslı, satıcılara hizmet veren emlak uzmanı olmaları ya da yüksek performanslı, alıcılara hizmet veren emlak uzmanı olmaları üzerinde etkili olabileceğidir.

Onları başarıya götüren bu kişilik özellikleri nelerdir?

Peki, onları bu sonuca ulaştıran nedir?

Şimdi kısaca bu iki grubun özelliklerine bir bakalım.

Üstün Performanslı Satıcı (Mal Sahibi) Uzmanları

Wizehire tarafından yapılan araştırmada listeleri üzerinden satış yapan (portföyündeki gayrimenkullerin satışına odaklanan) 3237 emlak uzmanına kişilik testleri uygulandı. Bu uzmanların 21%’inin üstün performanslı olduğu ve bir yıl içinde 50 işlemden fazlasını gerçekleştirdikleri bildirildi. Bu uzmanların ortak kişilik özellikleri şunlardır;

Daha Kararlı. Listelerde uzmanlaşmış, satıcılara hizmet veren üstün performanslı emlak uzmanları alıcılara hizmet veren emlak uzmanlarına nazaran daha iddialı ve girişken. Bu vasıflar hem uzmanların işine yarayan hem de zaman zaman onları zorlayan özelliklerdir. Bu kişiler potansiyel alıcıları takip etmekte son derece başarılıyken kararsız alıcılara karşı son derece sabırsızdırlar. Bu yüksek derecede kararlılık, üstün performanslı satıcılara hizmet veren uzmanların her zaman aktif olarak satış yaptıklarını ve rakiplerinin bulmamasını umarak sürekli yeni müşteriler aradıklarını ifade eder.

Daha Az İstikrarlı. Burada emlak profesyonellerinin kötü bir özelliklerini ifade edilmesi amaçlanmıyor. Sadece daha fazla istikrar gerektiren ve öngörülemeyen durumlarda daha iyi başa çıktıklarını ifade ediyorlar. Satıcılara hizmet veren uzmanlar her an kanatlanabilir ve uçmaya hazır haldeler.

Daha Az Detaycı. Satıcı uzmanları detaylara diğer uzmanlara göre daha az önem veriyor. Onlar için olayın nasıl olacağı değil, olacağı önemlidir. Detaylar önemli değildir. Bu da onların satış anlaşması yapıldıktan sonra satış detayları ile uğraşmada çok da iyi olmadıklarını gösteriyor. Bu detaylarla ekiplerindeki diğer kişilerin uğraşması gerekecektir. Eğer başladıkları satış sürecini bitirecek bir ekipleri varsa satıcılara hizmet veren bu uzmanlar daha başarılı olurlar.

Üstün Performanslı Alıcı Uzmanları (Potansiyel Müşteriler)

Wizehire’ın araştırmasına göre 5554 alıcı uzmanı(müşterinin alım taleplerine odaklanan) ile kişilik profili testleri yapıldı. Bu kişilerin %17’sinin üstün performanslı ve bir yılda 25 işlem yapan alıcılar olduğu bildirildi.

Daha Kolay İlişki Kurabilir. Üstün performanslı alıcı uzmanları kolay iletişim kurulabilen uzmanlardır. En iyi oldukları alan etkileşime girmektir. Diğer insanlara göre daha kolay ulaşılabilen ve ilişki kurulabilen bu uzmanlar özellikle müşterileri ile son derece iyi ilişki kurarlar. Kağıt işleri ve organizasyonel taktikler bu uzmanların işi değildir.

Orta Düzeyde Baskın. İlgili çekici özelliklerden biri bu uzmanların orta düzeyde baskın kişiliklere sahip olmalarıdır. Bu alanda liste uzmanları daha baskındır. Wizehire analistleri uzmanın bu özelliğinin, niyeti belirsiz olan alıcılar ile anlaşırken gösterdiği sabır nedeniyle orta düzeyde kaldığını ancak, sıra satın alma işlemini yapmaya geldiğinde daha baskın olduğunu belirttiler. Bu ikisi arasındaki denge, uzmanı başarıya götürmektedir.

Yüksek Düzeyde İstikrarlı. Alıcı uzmanlarının en iyi oldukları alan müşterilerini rahat, güvenli ve huzurlu hissettirmeleri. Bu uzmanların tedirgin ve endişeli alıcıları sakin tutacak ve ikna etmeye yarayacak doğal bir yeteneklere sahiptirler. Bu özellik alıcıların onlarla çalışmak istemelerine neden olur.  Bu özelliğin bir başka yansıması da bu kişilerin daha az saldırgan olmaları. İleriye dönük çalışmalar ve müşteri kazanımları onlar için müşteri hizmeti ve desteği kadar kolay değil.    

Türkiye’de bu iki emlak uzmanı ayırımı sıklıkla yapılmıyor olabilir. Emlak uzmanları herhangi bir kategoriye girmeden hem alıcılara, hem de satıcılara hizmet veriyor olabilir. Ancak bu özellikler düşünüldüğünde hangi özelliklere daha yakınsanız diğer alanda da başarılı olmak adına kendinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz. 

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Snip.ly: Paylaşımlarınızı Pazarlama Araçlarına Dönüştürün…


Hepimiz gerek sosyal medya hesaplarımızdan gerekse blog tarzı kişisel platformlarımızdan başkalarının makale ya da yazılarını paylaşıyoruz. Bazen sadece hoşumuza gittiği için, bazense insanların kafasında algı oluşturmak ve kendi işlerimize yöneltmek için.

Peki size bu paylaşımlarınızı kendi reklamınızı yapmak adına kullanabileceğinizi ve insanları ilanlarınıza yönlendirebileceğinizi söylesek?

sniply ile ilgili görsel sonucu

Snip.ly adlı web sitesi, paylaştığınız linklere eylem çağırısı yapan butonlar eklemenize olanak sağlıyor. Başka bir deyişle, insanlar linki açtığında köşede sizin mesajınızı içeren ve tıkladıklarında sizin sitenizin açılacağı bir buton görüyor.

İlgili resim

Sistem ise şöyle çalışıyor. Paylaşmak istediğiniz linki Snip.ly sitesindeki hesabınıza kopyalıyorsunuz, sonrasında ise butonunuzun yanında belirecek mesajı ve butonun üzerinde yazacak yazıyı giriyorsunuz. Yönlendirme yapacağınız site adresini de girince Snip.ly size yeni bir link veriyor. İnsanlar bu linki açtıklarında ise paylaşım yapmak istediğiniz siteyi ve butonunuzu görüyorlar.

Butonu istediğiniz renkte yapabiliyor, sayfanın istediğiniz noktasına koyabiliyorsunuz. Hatta sadece buton da değil; aynı zamanda link, iletişim formu ya da bir resim de kullanabiliyorsunuz.

Sitenin çok daha ilgi çekici bir diğer özelliği ise paylaştığınız linklere kaç kişinin baktığını takip edebiliyor oluşunuz. Snip.ly size sitenizi kaç kişinin ziyaret ettiği ya da ziyaretçilerin sitede ne kadar zaman geçirdiği gibi birçok farklı veri sunuyor.

Siz de bir gayrimenkul danışmanı olarak Snip.ly sitesini mail, sosyal medya ya da blog yoluyla paylaşımlar yaparak potansiyel müşterilerinize ulaşmak için kullanabilirsiniz.

TANJU HAN’DAN

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Google Drive: Emlak Dokümanlarınızı Kolayca Yönetimi ve Paylaşımı İçin…

images

Otomatik yedekleme ve belgelerin müşterilerle kolaylıkla paylaşımı.

Google Drive nedir?

Google Drive , sabit diskinizdeki dosyaları sürekli olarak izleyen ve bunları buluta yedekleyen ücretsiz bir hizmettir. Ücretsiz dedim ve Gmail, Google + fotoğrafları ve Google Drive’da paylaşılan 15 GB’a kadar depolama alanı bulunuyor. Böylece, sahip olduğunuz boş alanın miktarı diğer iki uygulama için ne kadar alan kullandığınıza bağlı olarak değişecektir. Gmail’i veya diğer Google hizmetlerini kullanıyorsanız mevcut depolama alanı kullanımınızı ve burada kalan Google Depolama Alanı sayfasında kalan alanı kontrol edebilmelisiniz.

Emlak İşlemleri için Google Drive

Google Drive’ı kullanmak için, küçük bir uygulamayı sabit sürücünüze yüklemelisiniz . Bu, bir klasör oluşturur ve bu klasöre sürüklediğiniz ya da o klasöre kaydettiğiniz tüm dosyalar otomatik olarak buluttaki Google Drive’a kopyalanacaktır. Hiçbir şey yapmanız gerekmiyor ve önemli dosyaların bulut desteğine sahip olduğunuzu bilerek rahat bir his.

Ne kadar depolama alanına sahip olduğunuza, ne kadar ödemek istediğinize bağlı olarak bu klasöre istediğiniz kadar koyabilirsiniz. Belgelerimin tamamını Google Drive klasörüne yerleştirdiğim için 1 Terabyte alan ödersiniz. Bu fotoğraflarımı içeriyor ve bir Android telefon kamerası kullandığım ve fotoğraflarım otomatik olarak Google + ‘da kaydedildiğinden çok fazla alan kullanıyorum. Ancak, bu şekilde yedeklediğim her şeye sahip olmak için, bu depolama alanı için ayda 9,99 dolar değerinde. Seçebileceğiniz daha az pahalı birden fazla seviye vardır.

Gayrimenkul için, her işlem için sabit diskinizde bir işlem klasörü oluşturarak temellerini yapıyorsunuzdur. Yedeklemeleri yapmak için yalnızca bu klasörü Google Drive klasörüne yerleştirmeniz yeterlidir. Bununla birlikte, benim gibi iseniz, müşteri ile paylaşmadığım bazı dosyalar (işlemle ilgilidir ancak istemci veya istemeyenler için gerekli olmayan notlar veya belgeler gibi) vardır. Belki de Müşteri Belgeleri olarak adlandırılan ana işlem klasöründe bir alt klasör oluşturmanız ve paylaşmak istediğiniz her şeyi bu klasöre yerleştirebilirsiniz.

Artık yalnızca Web’deki Google Drive klasörüne gidip , uygun klasörü müşterilerinizle paylaşmak için Paylaş seçeneğini kullanın. Elbette dokümanlarınıza ek olarak e-posta da gönderebilirsiniz, ancak onlara paylaşılan klasördeki her belgeye her zaman erişebileceklerini söyleyebilmek harika. Bir anlaşma kapandıktan sonra müşterilerime bir e-posta gönderirim ve e-postalardan veya elden teslim almayı bir şekilde yapmadıkça tüm belgeleri bu klasörden indirdiklerinden emin olmaları gerektiğini bildiririm.

** Uyarı: ÇOK ÖNEMLİ – Varsayılan “Can Edit” düğmesini “Can View” olarak değiştirin. Öğeleri yine de indirebilirler. Bununla birlikte, düzenleme erişimine sahip oldukları takdirde, dosyaları silebilir veya başka yollarla bu dosyaları bilgisayara taşıyabilirler. Bunu yaparlarsa, Google Drive Klasörünüzde kaybolur ve daha sonra yedeklenir ve sabit diskinizden kaybolur! **

Gelecekte bir noktada alanı boşaltmak için bu klasörden çekilmek isteyeceksiniz ve birkaç ay içinde istedikleri belgeleri almanız gerektiğini bilmelerini istiyorsunuz.

1 TB depolama alanı için ödeme yapmamın bir başka nedeni, işlem klasörlerini en azından eyaletimin kağıt dosya işlemlerini tutmamı gerektirdiği yıl sayısı kadar tutmak istemem. Bu şekilde bir kağıt dosyası, bir sabit disk klasör dosyası ve bir çevrimiçi yedekleme dosyası var. Eyaletim New Mexico, artık elektronik belge saklamaya izin veriyor; artık kağıt dosyaları gerektirmiyor.

İlk Temasdan Kapanışa Kadar Gayrimenkul Dosyaları

Hepimiz, gösterilerin kapanıp komisyona açılmasını diliyoruz, ancak hepimiz bunun böyle olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla, bir işlemin başlangıcı olabilecek veya olmayabilecek belgeler ve e-posta iletişimleri vardır. Gösterilen aşamaya ulaşan her müşteri için bir klasör başlatmak, o klasörü daha sonra tek bir yerde tüm belgeler seti için işlem klasörüne taşımama izin verir.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Mahalle Emlakçılarının Danışmanlardan Daha İyi Yaptığı 10 Şey

images

Eğitimler sırasında Gayrimenkul danışmanlarından en çok duyduğum şikayet şudur: Sizin söylediğiniz her şeyi yapıyoruz. Bölge çalışması, değerleme raporları, broşür hazırlamak, dağıtmak ama sonunda gidip mahallenin en dolandırıcı emlakçısından ev alıyor ya da sözleşmeyi ona veriyorlar. Neden?”

Hep söylediklerimi bu sefer de yazayım dedim. İşte şapkanızı dahi emanet etmeyeceğiniz o emlakçıların sizden farklı yaptığı şeyler:

  1. Esas amaçları nettir. Ne olursa olsun o işi kapmak

Denedikleri taktik işe yaramazsa hemen yeni bir şey yaparlar. İşi kapana kadar doğru ya da yanlış demeden her yolu denerler. Sonuç odaklıdırlar

  1. Hayır, cevabını kabul etmezler

Onları tek bir cevap ilgilendirir o da evet. O cevabı almak için her şeyi yaparlar. Reddedilmek gururlarını kırmaz.

  1. Yanlış yapınca utanmazlar

Pardon abicim bi yanlışlık olmuş” der işlerine devam ederler. Ortaya koydukları performans birçok kişi için utandırıcı olabilir ama onlar umursamazlar. Utanmak vazgeçmekle aynı anlama gelir çünkü.

  1. İş ve müşteri takip etmekte ustadırlar

Bir kere yolunuz onlarla kesişirse paçanızı kurtaramazsınız. Hiçbir azarlanmayı umursamazlar. İşi başkasına verip vermediğinizden ya da vazgeçmediğinizden emin olmak için yılmadan usanmadan arar dururlar

  1. Karar anında tereddüt edilmesine izin vermezler

Sizin yerinize kararı verir sonucu bağlarlar. İşin ne ara bittiğini, imzayı ne zaman attığınız bile hatırlamazsınız.

  1. Satışı bozma ihtimali olan her şeyi göz önünde çekerler

İşin bozulmasına sebep verecek konulardan bahsetmekten kaçarlar, kusurları örter ya da sonucunu bilmeseler bile halledileceğine dair söz verirler. Gürültücü çocuğa dondurma alırlar, enişteye çay ısmarlarlar.

  1. Kime nasıl davranacaklarını iyi bilirler

Kimin karar verici olduğunu anlar hemen doğru adama oynamaya başlarlar. Kararı olumsuz etkileyecek adamı da ayakaltından çekmek için ara bozmaktan tutun da abi seni evlendirelim”e varan tekliflere kadar her numarayı yaparlar

  1. Hangi fiyatı duymak istediğinizi iyi tespit ederler

Alakasız gibi duran bir sürü fiyattan bahsedip durarak zemin yoklarlar. Sizin dile getirdiğiniz bütçenin gerçek rakam olmadığından emindirler.

  1. Tüm dolandırıcılıklara karşı her türlü tedbiri alırlar

Herkesin dolandırıcı olduğunu düşündüklerinden sürekli şüphe içindedirler. O yüzden tüm numaralara karşı tedbirli olmaya çalışırlar.

  1. Mutlaka her işi halledecek bir adam tanırlar

Size satış yapıp kar edemeyecekse, evinize duş kabini taktırıp arkadaşından komisyon alır. Olmadı size halıcı tavsiye eder. Sizden para kazanmanın bir yolunu mutlaka bulur, kendi kazanmazsa arkadaşına kazandırır.

Bunca tedbirin ve ısrarın karşısında teslim olmamak sıradan müşteriler için çok zordur. Siz yeni bir müşteriyle tanışana kadar onlar müşterinin koluna girmiş tapuya sürüklüyor olurlar. Bu yüzden hızlı, kararlı, ısrarcı ve öngörülü olmayı başaramazsanız mahallenin en kötü emlakçısına müşterilerinizi kaptırır durursunuz. Dengeyi tutturmak zorundasınız. Hem kaliteli hizmet vermeli hem de piyasanın baş döndürücü hızına uyum sağlamalısınız. Sektörde öyle adam yok ki hocam” diyorsanız uyarmış olayım. Gayrimenkul danışmanlarının yüzde 85’i şikayet etmekten başka bir şey yapmazken sokaktaki beğenmediğiniz emlakçılar arkanızdan gülüyor.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu…

Bilgi sahibi olmadan fikir üretmek çok da mümkün değildir. Bunun için daha fazla okumalı, araştırmalı, yeni ilişkiler kurmalı, fuarlara gitmeli, panellere katılmalı ve sürekli bilgiyi arayan bir yaklaşımı hayatımıza adapte etmeliyiz. Farklı bilgileri bir araya getirip üzerine düşündükçe yeni fikirlerin tohumlarını ekmeye başladığınızı fark edeceksiniz.

1) Bilgi olmayan yerde fikir üremez.

ygejgi - Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu

Bilgi sahibi olmadan fikir üretmek çok da mümkün değildir. Bunun için daha fazla okumalı, araştırmalı, yeni ilişkiler kurmalı, fuarlara gitmeli, panellere katılmalı ve sürekli bilgiyi arayan bir yaklaşımı hayatımıza adapte etmeliyiz. Farklı bilgileri bir araya getirip üzerine düşündükçe yeni fikirlerin tohumlarını ekmeye başladığınızı fark edeceksiniz.

2) Yeni deneyimler, yeni fikirler!

jk21pl - Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu

Yeni fikirler üretmek için elbette bilgi tek başına yeterli değildir. Bunun haricinde yeni deneyimler de edinmek gerekiyor. Gerek işinizle ilgili gerekse hayatın farklı alanlarında yeni deneyimler edinmek sizi yeni fikirlere sürükleyecektir.

3) Hayal kurmayı deneyin.

yszspy - Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu

Yeni fikirler bulma baskısı altında olduğunuzda, hayal kurmak zaman kaybı gibi görünebilir. Halbuki hayal kurmanın yeni fikirler üretme aşamasında birçok faydası bulunuyor.

Hayal kurma eylemi aslında beyninizin sıra dışı çözümler üretmesine yardımcı oluyor. Mesela “Ya şöyle olsaydı” şeklindeki senaryolar üzerine düşünmeye başladığınızda, beyniniz ortaya çıkardığı serbest çağrışımlar sayesinde birbiriyle çok da ilgisi olmayan iki farklı konuyu ilişkilendirebiliyor.

4) Muhalif bir iç ses yaratın.

mknhj7 - Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu

Bir düşünceyi iyi bir fikre dönüştürmenin en iyi yolu, aldığı eleştirilerdir. Kafanızın içerisinde muhalif bir taraf daha oluşturun ve bu tarafın düşüncelerinizi eleştirel bir şekilde ele almasına izin verin. Bunu yaparken de dürüst bir yaklaşım sergileyin.

5) Oturup beklemekle olmaz.

1pu50k - Çığır Açabilecek Yeni Fikirler Üretebilmek İçin 5 Basit İpucu

Bilgi edinme ya da fikrin aklımıza düşmesi aşamalarını uzun bir zamana yaydıkça bazı şeyler için geç kalıyor olabiliriz. Dolayısıyla harekete geçmeliyiz. Monoton hayatımızı yaşarken yeni fikirlerin oluşmasını beklemek biraz hayalcilik olacaktır.

Yeni bir fikir üretmek veya yeni bir projeyi geliştirmek için, elinizdeki tüm bilgileri, iletişim kanallarını ve ilişkileri en iyi şekilde kullanın. Daha geç olmadan harekete geçin!

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Başarıya Giden Yoldaki Mola Yeri: 8 Maddede Plato Etkisi

“Plato Etkisi” adı verilen dönemden hepimiz mutlaka geçmişizdir. Bu dönem günlük yaşantımızda “donukluk, can sıkıntısı ve tıkandığını hissetmek” duygularının en yoğun yaşandığı zaman dilimini oluşturuyor. Bu dönemde, ruhunuz sıkılır ve çoğunlukla rutin hayatınızdan da artık bıkmışsınızdır. Herhangi bir işi yapmak sizin için o an külfetten başka bir şey değildir.
u68ism - Başarıya Giden Yoldaki Mola Yeri: 8 Maddede Plato Etkisi
Bu durum günlük yaşantımızda bizi oldukça etkiler fakat bununla ve daha birçok şeyle savaşan vücudumuzun savunma mekanizması imdadımıza yetişir. Çünkü vücut, hayatımızda süreklilik gösteren şeyleri (mesela şehrin gürültüsüne bir süre sonra alışmamız ve bunu duymayışımız gibi) yok sayar. Ve bu sayede değişime ve yeniliklere odaklanmaya adapte eder kendini.
Buraya kadar herhangi bir sorun yok gibi gözükse de savunma mekanizmamızı kendimiz için devreden çıkarmamız gerektiği zamanlar da oluyor. Sebebiyse “alışkanlık” gibi bir duygunun var oluşunu engellemek. Alışkanlık, günlük yaşantımızda bizi duyarsızlaşmaya ve sıradanlaşmaya iten bir güdü. Bir zaman sonra sırf bu sebepten, eriştiğimiz başarılar bile bize haz vermekten çok uzaklaşabilirler.
Bu konuda Bob Sullivan ve Hugh Thompson bir takım araştırmalar içerisindeler. Plato etkisinin yarattığı; başarıdan başarıya koşan birinin bir anda tıkanmasının ve önündeki engelleri aşamamasının sebeplerini bulmaya çalışıyor, bir çözüm arıyorlar.
Bu ikiliye göre çözüm plato etkisinin içinde olduğumuzun farkına varmak. Peki nasıl farkına varacağız? Sullivan ve Thompson’ a göre plato etkisini anlamak için 8 maddeye ihtiyacımız var. İşte o maddeler:
cv3v2v - Başarıya Giden Yoldaki Mola Yeri: 8 Maddede Plato Etkisi
1) Yanlış Zamanlama: Çoğu zaman çok çalışıp karşılığını almayı bekleriz. Fakat her zaman beklenen olmaz. Bu noktada doğru zamanı sessizce beklemek ve doğru zamanda doğru atağı yapmak gerekir.
2) Kaynak Akışı: İhtiyaç duyulduğunda kaynakların tükenmiş olduğunu fark etmek hepimizi bir çıkmaza sürükler. Bu para, nitelikli insan veya güçlü bağlantılar olabilir. Bu noktada Sullivan ve Thompson’ın “Sihirli Malzemeler” adını verdikleri kaynakların yerini dolduracak farklı materyallerin arayışına girmek gerekir.
3) Açgözlü Algoritması: Kısa vadede büyük kazançları hepimiz isteriz. Fakat bu yolda ilerlediğimizde kısa vadede kazanılan kazançları kısa vadede de kaybederiz. Bu durumu aşmanın yolu ise, ufkumuzu açmayı denemek ve daha uzun vadede bizi mutlu edecek yollar seçmek olacaktır.
4) Hatalı Bilgiler: Ulaşmaya çalıştığımız hedef ne olursa olsun varış noktasına giden yolun bizim için ne kadar önemli olduğunun ve bize neler kattığının bilincinde olmak ve bu yolu asla terk etmemek gerekir.
5) Bağışıklık: Süreklilik bir zaman sonra hayal gücünüzü ve isteğinizi kısıtlar. Hayatınızda değişimlere yer vermelisiniz.
6) Geciken Başarısızlık: Bazı insanlar başarısızlıklarını bir türlü kabullenemez ve bunu ertelemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu noktada açık görüşlü olmayı kendimize aşılamalı ve başarısızlıklarımızı ertelemeyip, onlarla yüzleşmeliyiz. Çünkü ne kadar çabuk başarısızlığımızın farkında olursak o kadar çabuk bunu telafi eder ve başarmak için daha sağlam adımlı bir yolu kat edebiliriz.
7) Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçilikten kurtulmanın en iyi yolu, hedeflerimize adım adım gitmek ve atılan her adımı iyi değerlendirmekten geçer.
8) Dikkatin Dağılması: Bu soruna müdahale etmek için bir süre durup kendimizi dinlemek ve sonrasında da harekete geçmemiz gerekiyor.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.

Beni takip etmeye devam edin…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Gayrimenkul Danışmanı İle Emlakçı Arasındaki 10 Fark…

gayrimenkule giriş

İlanına emlakçılar aramasın” yazan mülk sahiplerine biz emlakçı değil Gayrimenkul Danışmanıyız” diyorsunuz ya hani, aslında demeye çalıştığınız şeyi özetleyeyim dedim.

  1. Gayrimenkul danışmanları bölgesel uzmanlığa sahiptir. Emlakçılar her bölgeye çalışır
  2. Gayrimenkul danışmanları gerçekçi verilere dayanan değerleme raporları hazırlar (ekspertiz demiyorum farkındaysanız) ve basılı olarak sunarlar. Emlakçılar görmediği bir mülk için telefonda bile fiyat tahmininde bulunur
  3. Gayrimenkul danışmanları açık kimliklerinin yazılı olduğu kartlar taşırlar. Ofis kuralları çerçevesinde giyinirler. Emlakçılar canı o gün ne giymek isterse onu giyer ve kendilerini tanıtmaz ya da kart vermezlerse “Sarı çizmeli Mehmet Ağa” olarak kalırlar
  4. Gayrimenkul danışmanları bir mülkün olumlu ve olumsuz özelliklerini detaylı olarak, matbu evraklar üzerine kayıt eder ve arşivlerler. Emlakçılar ajandalarına bir kaç not düşmeyi yeterli görürler.
  5. Gayrimenkul danışmanları kapalı portföy çalışırlar. Emlakçılar açık portföy çalışırlar
  6. Gayrimenkul danışmanları portföylerine dahil ettikleri her mülkle ilgili pazarlama planı oluşturur ve süreci sürekli denetlerler. Geri bildirimlere göre mülk sahibiyle ortak kararlar alır yeni stratejiler belirlerler. Emlakçı satmakta olduğu mülke ilgi yoksa, mülk sahibine “arayan soran yok, fiyatı düşürelim bence” der.
  7. Gayrimenkul danışmanları istikrarlı sonuçlar peşindedir. Uzun süre devam edecek ilişkiler kurmak için çalışır. Emlakçı büyük balığı tutarsa işi bırakıp kuyumcu açabilir.
  8. Gayrimenkul danışmanları yaptıkları her işlemde tarafların tamamının kar etmesini ve güvende kalmasını sağlamaya çalışır. Emlakçı kendi komisyonundan ötesiyle ilgilenmez.
  9. Gayrimenkul danışmanları yaptıkları işin başka insanların hayatını ne kadar etkilediğini bilirler. Müşterileri karar verirken bu bilinçle yardımcı olurlar. Emlakçılar ellerindekini satmak için baskı kurmayı tercih ederler.
  10. Gayrimenkul danışmanları pazarlık aşamasında, fiyat tekliflerini ve onayları yazılı olarak alır ve sunarlar. Emlakçılar top ne tarafa düşecek diye seyrederler.

Kıssadan Hisse: Mahalle emlakçılarının arasında, gayrimenkul danışmanı olduğunu iddia edenlerden daha profesyonel çalışan niceleri var. Gayrimenkul danışmanları arasında da “emlakçı” tanımını bile hak etmeyenler olduğunu kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Emlakçı gibi davranırsanız emlakçı, gayrimenkul danışmanı gibi davranırsanız gayrimenkul danışmanı olursunuz. Yaka kartınızda “gayrimenkul danışmanı” yazması sizi gayrimenkul danışman yapmaz!!!

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

“Süper Gayrimenkul Danışmanı” Nasıl Olunur?

Her zaman iş peşinde koşan, haftada en az iki kere tapuda işlem yapan, aldığı portföyü çabucak sattığı herkes tarafından bilinen bazı emlak danışmanları var. Nasıl oluyor diye için için soruyor musunuz? Hemen söyleyeyim, bu danışmanların süper güçleri yok. Sadece üşenmeyip sürekli işleriyle uğraşıyorlar. Her gün bölge çalışması yapanı da var, durmadan hediye dağıtanı da var. İşiyle ilgili her eğitime koşup, eğitimde öğrendiklerini sahada nasıl uygulayacağını bulanı da var.Alacakları sonuçlardan önce, kendi verdikleri emekle ilgileniyorlar.

Bir diğer grup ise kendini bu kadar harap etmenin boşuna olduğuna daha işin en başında karar vermiş. Sisteme uysun uymasın karınlarını doyuracak kadar işlemi yapıp, çok çaba gösterenlere oturdukları yerden gülüyorlar. Çorbayı hızlıca kaynatmak ve bugünü kurtarmak onlar için daha önemli. Bu tarz danışmanların genellikle istikrarsız ve piyasa koşullarından fazlasıyla etkilenen bir iş hacimleri oluyor. Üstelik işe yeni başlayanlara moral bozucu şeyler söylemeyi kendilerine görev sayıyorlar. En sevdikleri cümle “o öyle olmaz”

Birinci gruba dahil olmak isteyen ama nerden başlayacağını bilmeyenler için birkaç önerim var:

  • İlk olarak iş biriktirme huyunu bırakmanız gerekiyor. Biri sizden telefon bekliyorsa en geç bir saat içinde ona dönüş yapmalısınız. Zor bir telefon konuşması yapacaksanız en iyi zaman hemen şimdi”dir. Bir değerleme raporunun etkili olması için görüşmeden en geç yirmidört saat sonra teslim edilçesi gerekir (tabii bir fabrika ya da dev bir turizm tesisi söz konusu değilse).

  • Eski, kullanmadığınız, köşede tozlanan geçmiş yıl ajandalarınız hazine değerindedir. Düzenli olarak kurcalanmalı, işinize yarayacak bilgiler yeni ajandaya not edilmeli, artık işinize yaramayacak bilgiler, işe yeni başlamış danışmanlara anı ve tecrübe olarak anlatılıp değerlendirilmelidir

  • Belirsizliğini koruyan işler için durum değerlendirmesi yapmalısınız . Müşterilerinizi, başkasına devretmeniz gerekenler, artık vazgeçilmesi gerekenler ve tekrar harekete geçirilmesi ya da demlenmesi gerekenler diye sınıflandırmalısınız.

  • Elinizdeki işlerin durumunu belirleyip öncelik listesi yapılmalısınız. Bu hafta mutlaka satılması gereken portföy ile geniş zamanda değerlendirilecek portföy için yapmanız gerekenler aynı değil tabii ki.

  • Özellikle kafa dağınıklığı, işinizi her şeyden daha çok sabote eder. Her hafta için üzerinde çalışacak bir portföy ya da müşteri belirleyin. Geri kalan zamanınızın tamamını planlayamazsanız bile o haftanın MUTLAKA’sı hep belli olsun. Bu hafta gelişme kaydedeceğim konu” başlığını da seçmeyi unutmayın.

Bölge çalışması yapın, her gün en az 3 yeni kişiyle tanışın, bir hobi edinin, karşınıza çıkan her portföye inatla değerleme raporu hazırlayın demiyorum bile…

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 


Emlak İşinde Patron Kim?

Her insanın her konuda uzman olması mümkün değildir. İnsanların ilgi alanları birbirinden farklılık gösterir. Bu yüzden de bir konuda çok bilgili bir insan başka bir konuda aynı bilgi dağarcığına sahip olmayabilir.

İnsanlar uzman olduklarını hissetmedikleri konularda başkalarının kendilerine liderlik etmesini bekler. Bu isteği açıkça göremeyebilirsiniz, çünkü kimse bilgisiz olduğunu açık etmek istemez. Ama işin doğrusu bir insan kendisini bir konuda eksik hissediyorsa başkası tarafından yönlendirilmeye ihtiyaç duyuyor demektir.

Satış süreçlerinin müşteri isteklerine göre ilerlemesi gerektiğine inanıyorsanız, bu inancınız doğru değil. Tabi ki de müşterinize kontrolün kimde olması gerektiğini sorsanız “ben” cevabını verecek. Ama işin doğrusu, emlak konusundaki lider sizsiniz ve müşterileriniz sizden bu liderlik yetilerinizi kullanmanızı bekliyor.

Müşterilerinizin doğru seçimi yapabilmek için sizin profesyonel yönlendirmelerinize ihtiyacı var. Özellikle ekonomik dalgalanmalar ve piyasanın geleceği konusunda genel bir bilgisizlik mevcut. Bu yüzden kendinizi satış süreçlerinde yardımcı olarak görmemelisiniz. Bazen danışmanlar kötü haberleri vermek ve sıkıntılı konuları konuşmak konusunda geri duruyorlar. Ama sorumluluk almaktan çekinmeyin, bu süreçte yönetici sizsiniz.

Sorumluluk almayı öğrenmek için önce düşünce yapınızı değiştirmelisiniz. Müşteriler sürece tamamen hâkim olduğunuzu ve müşterinizi önemsediğinizi görmek istiyor. Her şeyin kontrolünüz altında olduğuna ve süreci en iyi şekilde yöneteceğinize inanmalılar.

Siz liderlik yetisine zaten sahipsiniz, ama geri durmamak için patronun kim olduğunu kendinize hatırlatmanız gerekiyor.

 Lider başarıya giden yolu bilen, bu yoldan giden ve bu yolu öğreten kişidir.” – John C. Maxwell

Aşağıdaki iki nokta üzerinde durmak, sorumluluk alırken daha rahat hissetmenizi ve müşterilerinize uzmanın kim olduğunu göstermenizi sağlayacak:

1. Uzmanın Kim Olduğunu Önce Siz Hatırlayın

Müşteri her zaman haklı değildir”

Müşterinin yaşayacağı satış sürecinin nasıl olacağından gayrimenkul danışmanı sorumludur. Tabi ki de müşterinizi satıştan dışlamayacak ya da kaba davranarak patronluk taslamayacaksınız. Ama karşınızdakinin her isteğini yerine getirmeye çalıştığınızda o işin sonlanma ihtimali pek yoktur.

İnternet kullanımının yaygınlaşmasının sonucu olarak, müşterileriniz size gelmeden önce saatlerce muhit, kredi oranları ya da piyasa hakkında araştırma yapıyor. Ama bu konuların hiçbirisinde uzman değiller ve öğrenmeye çalıştıkları bilgiler kendileri için kafa karıştırıcı. Bu konuda müşterileriniz yerine siz düşünmeli, öğrenmek isteyeceği bilgileri mümkünse önceden vermelisiniz. Konu hakkında yeterince bilgili olduğunuz ve söyleyeceklerinizin müşteri için önemli olduğu konusunda özgüvenli olun.

Otoriter davrandığınız zaman müşterileriniz güvende hisseder. Gerçekten uzman olun ve bilgi paylaşımına paradan daha çok önem verin. Araştırmacı olun ve müşterinizi mutlu edebilecek şeyleri saptamaya çalışın.

Neredeyse her zaman müşterinizin farkında olmadığı ama onları mutlu edecek şeyler bulabilirsiniz. Söylediğimiz gibi, uzman sizsiniz ve süreci siz yönlendireceksiniz.

2. Ritme Siz Karar Verin

Lider olmanız tüm konuşmayı sizin yapacağınız anlamına gelmez. Aksine, iyi bir lider iyi sorular soran ve cevapları dinleyen kişidir. Müşterinizin düşüncelerini rahatça ifade etmesine izin vermeli, onunla empati kurmalı ve doğru çözüme yönlendirmelisiniz. Bu yaklaşım sürecin doğru şekilde ilerlemesini sağlayacak.

Tüm konuşmayı siz yapmayacaksınız, ama sürecin lideri olarak akışa ve ritme siz karar vereceksiniz. Bu da önceden planlama yapmanızı ve planlarınızdan müşterinizi haberdar etmenizi gerektiriyor. Müşterinize şu an ne yaptığınızı, bir sonraki adımın ne olacağını ve gelecek aksiyonun sebebini her zaman söyleyin. Müşterinizin düşünmesine gerek kalmaması size sonsuz bir güven duymasını sağlayacak.

Müşterinizden bir şeyler saklamayın. Vereceğiniz bilgi kötü bile olsa söyleyin. Hatta gereksiz ayrıntıları da paylaşın. Duvarlardaki boyanın renk kodunu söylemek gereksiz ama etkileyici bir ayrıntıdır mesela. Böylelikle müşteriniz sorumluluk almak istemeyecek ve sizin kararlarınıza güvenecek.

Liderliği müşterinize bırakırsanız süreç oldukça yavaşlar ve mutlu sona ulaşamayabilirsiniz. Başarılı bir gayrimenkul danışmanı olarak kabul edilmek için sorumluluktan kaçmayın.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Müşteri İlişkileri Yönetimi (CMR Costumer Relationship Management)

indir

Tanım: Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), işletmelerin müşteri ilişkilerini organize bir şekilde organize etmesine yardımcı olan yöntemler ve araçlar anlamına gelir.

CRM sistemleri işbirlikçi; müşteri ilişkilerinin her aşamasında (pazarlama, satış ve hizmet) veri toplanması, işletme sahipleri / yöneticilerin bilinçli kararlar almalarına olanak tanıyan eksiksiz bir resim sağlar.

Küçük işletmeler için müşteri ilişkileri yönetimi şunları içerir:

En iyi müşterilerini belirlemeye ve hedeflemeye, kaliteli satış potansiyelleri oluşturmaya ve net hedefler ve hedeflerle pazarlama kampanyaları planlamaya ve uygulamaya yardımcı olan süreçler;

– Müşterilerle bireysel ilişkiler kurmaya (müşteri memnuniyetini artırmak için) yardımcı olan ve en karlı müşterilere en üst düzeyde müşteri hizmetleri sağlayan süreçler;

– Çalışanların müşterilerinin istediği ve ihtiyaçlarını bilmek için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlayan süreçler ve şirket ile müşterileri arasında ilişki kurma süreci.

Bir CRM Sistemi ile Ne Tür Veri Kaydediliyor?

Etkili bir CRM sisteminin anahtarı, kapsamlı veri toplama yöntemidir. Örneğin, satış grupları, hizmet gruplarından müşteri verileri olmadan müşterilerin isteklerini / gereksinimlerine tam olarak cevap veremez ve tam tersi olur. CRM verileri aşağıdakileri içerir:

İletişim Detayları

  • Müşteri adı

  • Müşteri iletişim bilgileri – e-posta, fiziksel adres, telefon / mobil, web sitesi adresi, Facebook sayfası, LinkedIn profili gibi sosyal medya iletişim bilgileri. Tercih edilen iletişim yöntemini içerir.

  • Müşteri, şirketinizden nasıl haberdar oldu (web araması, gazete ilanları, sözler, vb.)

Müşteri Kişisel Profili

  • Aile bilgisi, doğum günleri, yıldönümleri vb. göndermek için kullanılabilir.

  • Hobiler – en iyi müşterilerinizi (örneğin) bir golf veya kayak kartı veya yılbaşı hediyesi ile ödüllendirmek için kullanışlıdır.

  • Grup üyelikleri, dernekler satış yolları üretmek için yararlı olabilir.

Satış Geçmişi

  • Satın alınan ürünler, hizmetler, tarih/saat ve işlem tutarları dahil.

  • Ödeme yöntemi (nakit, çek, kredi kartı).

  • Satın alınanlar kredi, kredi şartları detayları ve kredi ödemeleri ile yapılmışsa.

  • Reklam kampanyalarına, promosyonlara vb. yanıt vermek

Bu bilgi, analitik amaçlar için çok yararlıdır. Örneğin, satış elemanları, bir müşterinin satın alma sıklığını inceleyebilir ve hatırlatıcılar gönderebilir. Satın alma davranışı, ürün tekliflerini müşterinin tercihlerine göre uyarlamak için de kullanılabilir. Reklam kampanyalarına ve promosyonlara verilen müşteri yanıtları, pazarlama stratejinizi hassas bir şekilde ayarlamak için kullanılabilir. Kredi ödeme geçmişi, geç ödemelerle ilgili sorunlar olduğunda yararlı olabilir.

Müşteri İletişimi

  • Müşteri normal olarak nasıl iletişime geçiyor? E-posta, metin veya telefon iletişimini tercih ediyor musunuz? Telefon görüşmelerini, metin mesajlarını veya e-postaları derhal geri mi gönderiyorlar?

  • Müşteri ile olan tüm iletişimleri not etmelidir – dijital irtibat (metinler veya e-posta) açılmalı ve satış, servis veya müşteri desteği telefon görüşmeleri için bir kayıt tutulmalıdır.

E-postalarınızı CRM sistemi ile bağlamak bir zorunluluktur – çoğu CRM sistemi, Microsoft Outlook gibi popüler e-posta istemcileriyle entegre olabilmek için dahili veya üçüncü parti eklenti özelliklerine sahiptir.

Müşteri Geribildirimi

  • Müşteri şikayetleri, ürün iadeleri ve destek çağrılarının ayrıntıları ve takip bilgileri (meselenin müşteri memnuniyetine çözüldüğü veya geri ödeme yapıldığı vb.) Kaydedilmesi gerekir.

  • Müşteri anketlerine yanıt.

  • Müşteri, ürünlerinizi veya hizmetlerinizi bir çevrimiçi derecelendirme sitesinde veya sosyal medyada derecelendirdi mi?

  • Müşteri işini başka yerde mi yapıyorduysa, öyleyse hangi rakip ve neden? (fiyat, hizmet, vb).Bu, müşteriden doğrudan veya anekdot yoluyla alınan bilgilerden alınabilir.

 

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Pomodoro Tekniği İle Keyifli Zaman Yönetimi


İşlerini planlı ve programlı yapmak isteyip yapamayanların yardımcısı olacak bu uygulama, biz emlak profesyonellerinin işlerini daha verimli yapmasını sağlayacak. 

Gün içerisinde bir çok hazırlık gerektiren tempolu bir işe sahibiz. Müşteri ön hazırlık aşaması, gayrimenkul değerleme raporlarının hazırlanması, sunum dosyasının hazırlanması ve sunum provaları, piyasa analizi araştırması, ilan sitelerinde neler oluyor gibi bir çok yapılması gereken ve zaman alan tüm bu işleri keyifle düzene koyabileceksiniz.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bu arada uzun zamandır biriktirmiş olduğunuz makale, dergi ve kitapları okuyabilir, sinema keyfinize zaman ayırabilirsiniz. 

Pomodoro Tekniği Nedir?

Pomodoro İtalyanca’da domates anlamına geliyor. 1992 yılında Francesco Cirillo tarafından zamanın daha verimli yönetilmesi için hayata geçirilmiş. Odaklanma ve programsız hareket etme sorununu ortadan kaldırmaya yaran çok etkili bir teknik.

İş dünyasında bir çok profesyonel bu uygulamayı kullanıyor. Pomodoro tekniğini kullanarak verim almanın tek koşulu ciddi ve disiplinli çalışmak. Kolay gibi görünsede ilk başlarda biraz zorlanabilirsiniz. Alıştıktan sonra vazgeçemeyeceğiniz bu teknikle çok verimli bir çalışmanın önünü açacaksınız. 

İhtiyacımız Olanlar

  • Pomodoro web ve mobil uygulamaları

  • Günlük Yapılacaklar listesi

Kurallar

  • 1 Pomodoro = 30 dakika anlamına geliyor, 25 dakika iş ve 5 dakika mola.

  • Bu zaman içerisinde tek bir görev veya işi yapabilirsiniz. 

  • Her dört Pomodoro dan sonra 15-30 dk mola verebilirsiniz.

  • Pomodoro kesinlikle bölünemez.

  • Bir Pomodoro başladıysa mutlaka bitmesi gerekir.

  • Herhangi bir sebepten dolayı bölünme olduğunda alarmı yeniden başlatmalısınız.

  • Alarm çaldığında hemen işi bırakın. Ve 5 dakikalık molanızı iyi değerlendirin.

  • Bir sonraki Pomodoro çalışmanız daha iyi olacak.

Tekniğin amacı

  • Zamanınızı etkili yönetir.

  • Odaklanmanızı üst seviyede tutar.

  • Yüksek motivasyon.

  • İş akış diyagramında ki görevleri planlar.

  • Müthiş bir iç disiplin sağlar.

Uygulama

Günlük yapılacak iş listenizdeki bir görev için harcayacağınız toplam zamanı belirleyin. Örneğin, müşteriye sunacağınız arsa sunum dosyasının hazırlanması 60 dakika. Bu iki domates yani XX demektir. 

Aşağıda çok basit hazırladığımız ve Excel üzerinde hazırlayabileceğiniz basit bir günlük görev listesi yer almaktadır. Notlar kısmına görevinizdeki her bölünme için bir çeltik atmalısınız.

Bitiş Tarihi

Görev

Pomodoro

14.04.2015

Arsa sunum dosyası (sözleşmeler)

XX

14.04.2015

Portföy Fiyat Güncellemeleri (tek yetkisiz portföyler)

XXXX

14.04.2015

Reklam Çalışması (Yeniköy Villa)

<

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

9 Alışkanlıkla Yeni Başarılar Kazanın…


”Para Avcısı” adlı filmden alıntı olup, başarı mizahi olarak yansıtılmak istenmiştir 🙂

Başarılı emlak ofislerinin nasıl başarılı olduklarını hiç düşündünüz mü?

Belki şu an mevcut durumunuzun iyi olmasından ötürü kullandığınız taktikleri yeterli buluyor olabilirsiniz ancak hayatınızda bir üst levele çıkmak istiyorsanız, çalışma performansınızı katlamalı ve tüm bildiklerinizi tekrar düşünerek, şu an ne yaptığınızı ve ne yapmadığınızı tam olarak anlamalısınız.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Aşağıdaki bu 9 ipucunu kontrol ederek kendinize başarılı olma yolunda yeni bir şans tanıyın.

1) Sabahları Çok Erken Kalkın!

Dün geceyi düşünelim, saat 10 ile 12 arasında ne yaptınız? 

Bir televizyon programı mı izlediniz?

Bir film mi izlediniz? Hangi kitabı okudunuz?

Bir süre rahatlamak için komik youtube videoları mı izlediniz?

Hadi birbirimize dürüst olalım, bu aktivitelerin hangisi işimizi geliştirmek veya kendimizi bir üst sekmende çıkarmak için faydalı olacak?

Hiç bu aktivitelerle değerli zamanınızı harcamadan erkenden yatıp erkenden kalkmayı düşündünüz mü?

Hiç en verimli olacağınız sabah saatlerinde işinizle alakalı bir çalışma yapmayı denediniz mi?

Bence deneyin ve size garanti ederim ki, “erken kalkan, yol alır” deyiminin ne kadar haklı bir deyim olduğunu anlayacaksınız.

Biz 8.15’de ofiste oluyoruz, keyifli bir kahvaltıdan sonra, günlük iş planımızı oluşturan eylemleri koordine ediyoruz. Bu çok zor gibi gözükse de alıştıktan sonra inanılmaz bir deneyim oluyor. Sonra içerik yazılarımıza odaklanıyor ve büyük bir keyifle bilgisayarımızın başına geçerek yeni hazırladığımız yazıları sizlerle paylaşıyoruz.

2) Her Zaman Güncel Kalın!

Gün içerisinde tempolu bir koşuşturmacaya hepimiz alışıkız. Aynı anda birçok şeyi kontrol etmemiz ve yön vermemiz gerekiyor. Kariyer basamaklarını tırmanırken eğitici bilgilerle kendimizi beslemeliyiz. Güncel kalmak, bilgiyi her zaman için edinme, başarılı emlak profesyonelleri için olmazsa olmazlardan.

Gün içerisinde veya iş bitiminde aşağıda ki soruların hangisine olumlu cevap vereceksiniz.

Emlak dünyasıyla ilgili bir internet sitesinde ne kadar vakit geçirdiniz?

Mesleki makale ve yazıları, haber kaynaklarını ne kadar okudunuz?

Hangisine yorum yaparak etkileşimde bulundunuz?

İçlerinden hangisini sık kullananlara eklediniz, notlar aldınız, paylaştınız?

Deneyimli bir arkadaşınızla buluşup hem yemek yemek, hem de iş sohbeti yapmak için en son ne zaman bir araya geldiniz?

3) Güzel Hikayeleriniz Olsun

Hikayeden kastımız, anılarınızı anlamlı kılan yaşanmışlıklar. Bunlar, güzel bir tecrübe, bazen ders alınmış bazen de hiç aklınızdan çıkmayacak olaylar olabilir.

İşimiz gereği birçok görüşmenin içerisinde bulunuyoruz gün içerisinde. Görüşme aralarında veya sohbetlerde anlatacak bir konu bulmakta hepimiz zorlanıyoruz. Hemen hemen hepimizin yaşadığı, doğal olarak görüşmede karşı tarafı da ilgilendiren sıkıcı bir moda kısa sürelide olsa girmiş oluyoruz. Bu durumda, ortak bir dili yakalama çabası görüşmenin heyecanını ve ahengini daha renkli bir hale getirecektir. Dikkat etmeniz gereken nokta, görüşme konunuzun bütünlüğünü bozmadan bu sohbetleri gerçekleştirmeniz.

Güzel hikayeler, fantastik bir iş yemeğiyle sıkıcı bir iş yemeği arasındaki en ayırt edici özellik olabileceği gibi, başarılı bir iş bitirme veya başarısız bir iş bitirme arasındaki fark anlamına da gelebilir.

İlginç hikayeleriniz sayesinde karşılaştığınız insanların gözünde farklı bir değer kazanabilir ve ilişkileriniz de karşı tarafla daha sıcak diyaloglar kurabilirsiniz.

Bir emlak profesyoneli, müşteri ilişkilerindeki güven ve sıcaklık ilişkisinin iş hayatına nasıl olumlu yansıdığının farkındadır. 

4) Brokerlara Özel!

Sadece patronun bildiği ve diğer tüm çalışanlarının hiç bir şey bilmediği sadece işçi arı konumunda değerlendirildiği bir emlak ofisinde çalıştınız mı?

Evet, ise sorunuzun cevabı, sanırım güzel bir iş deneyimi yaşamamışsınız.

İş yerinizde çok sesliliğe önem vermeniz, çalışanlarınızın yaratıcılığını gelişmesine katkı sağlayacağı gibi aynı zamanda, onları işlerine karşı motive edip, sorumluluk almasına da olanak sağlayacaktır. 

Patron olmuş olsanız bile, bu şekilde çalışanlarınıza yaklaşarak onları, kendinize ve işine karşı minnettarlık hissi yaratmış olacaksınız.

Böyle bir yardımlaşmanın sağlandığı iş ortamının müşterilere vereceği güven sayesinde müşterileriniz, birbirini takip ederek bu güven dolu yapıya yine güven hissiyatıyla gelecektir.

Fakat bu söylemler sadece düşüncede kalmamalı, uygulanmadığı takdir de herhangi bir olumlu gelişmeyi beklemek tamamıyla hayalperestlik olur.

5) Başarısızlık… ve Ondan Öğrenilenler

Bize göre başarısızlığın başlıca kaynağı plansızlık. Planlama yapılmadan hareket etmenin, bozuk bir pusulayla denize açılmakla eşdeğer olduğunu anlatmamıza gerek yok sanırım.

Pek çok kez etrafımızda, 1000. başarısızlığından sonraki denemesinde başarılı olan girişimci hikayelerini duymuşuzdur.

Bu hikayeleri, iş dünyamızı kurmaya, yeniden şekillendirmeye çalışırken asla unutmamalıyız.

Her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz, başarı basamaklarını tırmanırken karşılaşacağımız sorunlardan dersler çıkarmasını bilmeliyiz ki tekrara düşmeyelim ve tecrübelerimizle başarı basamaklarını tırmanmaya devam edelim. 

6) Her zaman meraklı olun!

Emlak profesyonellerinin bir numaralı tam bilgi edinme aracı sorgulama teknikleridir. (Bu konuyu yakın zamanda sizlerle paylaşacağız)

Meraklı zihinler her zaman bulunduğu konumu ve şartları daha iyi anlamak adına, kendileriyle ya da çevreleriyle ilgili sorular sorarlar.

Eğer devamlı olarak işinizi ve işleyiş sisteminizi sorgularsanız, olası sorunları önceden tespit edebilir ve sorunlarla karşılaştığınız zaman ya da daha karşılaşmadan onları bir çözüme kavuşturabilirsiniz.

İş dünyanızı ne kadar çok sorgularsanız ve nasıl daha başarılı olabileceğinize dair karmaşık yapıları anlamaya çalışırsanız, profesyonel gelişim için göstermiş olduğunuz bu azimli çalışmanız, size gelecekte faydasını çok fazla gösterecektir.

7) Dürüst Olun

Bu kesinlikle bir yöneticinin seçimine kalmış bir durum değildir. Dürüstlük emlak sektörünün en temel yapı taşlarından biridir.

Eğer müşterilerinizle aranızda bir güven inşa etmek istiyorsanız ve müşteri portföyünüzü geliştirmek istiyorsanız, öncelikle iş dünyanızda davranışlarınızla, vereceğiniz bilgilerle dürüst olmanız gerekmektedir.

Özellikle satış sürecini bitirdikten sonra müşteri ilişkileriniz çok önemlidir. “Sattım gitti” mantığıyla hareket etmeniz, sizi piyasada ihtiyacınız olan güvene muhtaç edecektir.

Satışlarınızın çoğu, size referans olan eski müşterilerinizden geleceğini unutmayın.

8) Mola Verin

Sadece sıkı bir çalışma temposuyla iş yaşantınıza devam ettiğiniz taktir de başarıyı yakalayabilirsiniz. Ancak bu sıkı çalışma temposu için ihtiyacınız olan dinlenmeyi es geçmemeniz gerekmektedir, bu sayede ihtiyacınız olan gücü tekrar kazanabilirsiniz.

Bir boks maçı düşünün, orda bile maç başladığı gibi bitmez, maç boyunca kaç defa mola verildiğini hepimiz biliyoruz.

Gün içinde molalar vermeyi alışkanlık edinin. Aşırı bilgisayar aktivitesinden sonra gözlerinizi dinlendirebilir, düşüncelerinize odaklanmak adına egzersizler yapabilirsiniz. İş arkadaşlarınızla dışarıda bir kahve molası vermek size de iyi gelebilir.

Yapıcı bir dinlenme her zaman işinize fayda sağlayacaktır.

Kısa yürüyüşlerin faydasını biz çok gördük size de tavsiye ederiz.

9) Yeni Bir Bakış Açısı Oluşturun

Bazen kendinizi, hiç çözülmeyecek sandığınız problemlerin içinde bulabilir veya bir monotonluğun içinde sıkışmış hissedebilirsiniz. Farklı bakış açısıyla bu tür durumlardan rahatlıkla kurtulabilirsiniz.

Kendinizi, rahat hissettiğiniz, sizi miskinleştiren, alıştığınız durumlardan çıkartıp yeni pozisyonlara sokmaya çalışın. Online bir forumda gruplara katılabilir, kaliteli içerik sağlayan mesleki sitelerden makaleler okuyabilir, oradaki insanların deneyimlerinden faydalanarak kendi bakış açınızı besleyebilirsiniz. Bu sayede kendi görüş açınızı geliştirmiş olur ve iş dünyasındaki çeşitli farklı görüş açılarını da anlamış olursunuz.

Ağınızda ki, diğer emlak profesyonelleriyle bilgi paylaşımında bulunarak etkileşim içerisinde olmanız bazen bakış açınızı değiştirmek için ideal yöntemlerden biri olabilir.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Sektöründe Pazarlama Faaliyetleri Kapsamında Satış Süreci


Pazarlama ve satış kavramının karıştırılması emlak sektöründe de sıkça rastlanılan bir durum. Pazarlama kavramı, satış sürecini de içine alarak gerçekleşen pek çok alt bileşimin (reklam, kampanya, ürün geliştirme, promosyon vs.) oluşturduğu bütünsel bir hareket planıdır.

Pazarlama faaliyeti, satış sürecinden önce başlar, satış esnasında ve satış sürecinden sonra da devam eder.

Emlak sektöründe pazarlama faaliyetlerini bu çerçevede değerlendirdiğimiz zaman, emlak dünyasının hizmet sektörünü de kapsayan bir sektör olduğu ortaya çıkar. Netice itibariyle sunulmak istenen hizmet, bir malın kiralanması veya satışıyla gerçekleşir. Emlak ofislerinin temel gelir modeli, alıcı-satıcı arasında satış/kiralama sürecine aracılık ederek bu işlemlerin olumlu sonlanmasıyla oluşur.

TANJU HAN’DAN SATILDI

Bu beklenen olumlu sürecin gerçekleşmesi, satış sürecini de kapsayan,  birkaç adımdan oluşan pazarlama faaliyetleri neticesinde sağlanır.

Öncelikli olarak müşterinin neden ve hangi amaçla gayrimenkul firmasını tercih ettiğini algılamamız gerekir.

1) Tercih Sebebi Olmak

-Bazı potansiyel emlak müşterilerinin, gayrimenkul firmalarını tercih ederken, kurumsal şirket imajına dikkat ettiği gözlemlenmiştir. Bu tür müşteriler için güven duygusu ilk tercih sebepleridir. Kurumsal firmaların şirket yapıları, prensipleri, uyguladığı stratejiler bu tip müşterilerin güven duygusunu tetikleyen detaylardır.

-Bazı emlak müşterileri ise, kurumsal yapının sunduğu hizmetlerden ziyade kendi bütçesine göre istediği gayrimenkulün, hangi firmanın portföyünde olduğunu önemsemeden, sadece ihtiyacı doğrultusunda, karşılaştığı ilan vasıtasıyla veya herhangi bir şekilde haberdar olarak,  firma tercihinde bulunabilir.

-Potansiyel emlak müşterileri, çevresindeki insanların, aile veya akrabalarının tavsiyeleri üzerine de gayrimenkul firmalarını tercih ederler. Bu tercih sebebinin en güzel yanlarından biri de firmaya karşı direk bir güvenle gelmiş olmasıdır. Bu reklam gücünü yaratmak kolay bir iş değildir. Bu noktada kavranması gereken, pazarlama faaliyetinin satış sürecinden sonra da nasıl devam ettiği noktasıdır.

-Kimi emlak müşterileri ise, yeni hizmetlerin sunulduğu gayrimenkul firmalarından yana tercihlerini kullanırlar. Satış sürecinin bitiminin ardından müşterisiyle ilişkisini koparmadan, satış sonrası oluşabilecek sorunlara anında müdahale edebilecek sistemler yaratan emlak firmaları da tercih sebepleri olabilir.

2) İlk Temas

-Gayrimenkul firması tercihini yapan potansiyel müşterilerin, tercih ettikleri firmalarla yaptığı ilk temas, mevcut güven duygusunu ya da oluşması beklenen güven duygusunu olumlu/olumsuz etkileyecek ilk noktadır.

-Potansiyel emlak müşterisi, ilk temasını kapıdan girerek yüz yüze yapabileceği gibi, telefon, mail yoluyla da yapabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli detaylardan biri de müşteriye karşı gösterilen ilgidir.

-Emlak müşterileri, diğer sektör müşterilerinden daha fazla ilgi ve alaka bekler. Bu ilgi kapsamında emlak müşterilerinin akıllarında firmayla ilgili bir imaj durumu da ortaya çıkar.

– İmaj, gayrimenkul firmasında çalışan emlak profesyonellerinin yaklaşımları, ofis içerisindeki düzenin anlaşılır ve ferah olup olmamasıyla alakalı olarak değişkenlik gösterir.

-Bu noktada, müşteri ihtiyacını algılayan, emlak müşterilerinin sorunlarını kavrayan ve onlara tatminkar cevaplar veren,  işine hakim olan, mesleki eğitimlerini almış emlak profesyonelleri, gayrimenkul firmasının imajını olumlu yada olumsuz etkileyecek diğer faktörlerdir.

3) Alım/Kiralama Süreci

-Potansiyel emlak müşterilerinin, ilk temasının olumlu geçmesi halinde, istediği gayrimenkulü portföylerinde bulunduran emlak firmaları, özellikle müşterinin seçimleri ve karar aşaması esnasında onlara objektif ve yardımcı amaçlı müdahalede bulunmalıdır. Aksi takdirde en ufak bir yönlendirme yapıldığını sezen müşteri, bütün o süreçler etrafında oluşturulan güven duygusunu kaybedebilir.

-Yapılan gayrimenkul seçiminin ardından, müşterilere alım/kiralama ile ilgili prosedürler izah edilmeli ve izlenecek yol haritası doğrultusunda yapılacak tüm işlemler eksiksiz ve tam gerçekleştirilmelidir.

-Potansiyel müşterilerin satış sonrası gerçek müşteri olması, satış sürecinin sonlandığı fakat pazarlama sürecinin devam ettiği bir noktadır. Bu çerçevede müşteri memnuniyeti her daim önemini korumaktadır. Artık gerçek müşteri, yukarıda tercih sebeplerinden bahsederken kullandığımız, reklam ve pazarlama bölümüne ait bir birey olarak emlak firmasının organik bir yapısı haline gelmiş bulunur.

Pazarlama aktiviteleri satış ekibinizin önünü açan, satışa olumlu/olumsuz etkileri olan güçlü bir araçtır.

Emlak sektöründe ayakta kalabilmek, satış performansını sürekli artırmak isteyen emlak ofisleri ve şirketleri için pazarlama yönetimi yazılarımız size yeni yöntemler ve bakış açıları sunuyor.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

Emlak Profesyonelleri İçin Etkili Portföy Yönetimi


Emlak sektöründe portföy çeşitliliğinin yanlış algılanmasından ötürü ortaya çıkan düşüncelerde, portföyünüz ne kadar genişse o kadar fazla satış yapma imkanına sahip olacağınızı düşünmek büyük bir yanılgıdır. Özellikle tek yetkili satış anlaşmasına sahip olmadığımız gayrimenkuller için.

Kontrol

Bu noktada portföyün geniş olması, emlak broker/danışmanlarının iş yürütme kapasiteleriyle doğru orantılıdır. İstedikten sonra tek başınıza 100 tane de 200 tane de gayrimenkulü portföyünüze ekleyebilirsiniz. Fakat hangi zaman diliminde bu kadar çok gayrimenkulle ilgilenebilirsiniz?

TANJU HAN’DAN SATILDI

Portföyünüze eklediğiniz her gayrimenkul, farklı emlak sahibi, farklı pazarlama stratejisi anlamına gelmektedir. Bu durumda portföyünüzü kontrollü bir şekilde büyütmeniz, hem satıcıların isteklerine yetişebilmenizi, hem de potansiyel alıcılarınıza yeterli vakti ayırabilmeniz anlamına gelecektir. Aksi taktirde gün içinde bir oraya bir buraya koşuştururken, müşterilerinize odaklanmanız güçleşecek ve kaçırılmaması gereken detayları kaçırma ihtimaliniz yükselecektir.

En iyi 10

Tek yetkili anlaşmasına sahip olacağınız veya güncellemesinde hızlı bilgi akışı(güvenilir çözüm ortakları) sağlayacağınız, konum, fiyat ve özellikleri bakımından en iyi 10 gayrimenkulü portföyünüze dahil etmenin yollarını mutlaka bulun. Bu formül size hızlı satışı garantileyecek. 

Satış/Portföy= % bu formülü not edin. Portföyünüzdeki satılık tüm gayrimenkulü 60 adet olarak hesaplayalım. Bir ayda kaç satış işlemi yapabileceksiniz. Buna 3 adet satış işlemi diyelim eğer projeli bir yerden satış yapmıyorsanız bu satış rakamı bir ay içerisinde çok iyi bilginiz olsun. Formülümüzü bir ay için uygulayalım, 3/60=%5(0,05), yani yüzde beş portföyünüzdeki gayrimenkullerin satışa dönme oranı. Geri kalan 57 adet gayrimenkulü tek yetkili olarak portföyünüze dahil ettiyseniz tüm kontrol sizde demektir ve hiç bir sorun yok şimdilik(tek yetkili anlaşmasına sahip olsanız bile anlaşmada belirtilen süre içerisinde satmanız gerekecek).

Fakat genel paylaşıma açık bir portföye sahip iseniz bu durum sizi her türlü strese sokacak. Yapacağınız pazarlama faaliyetleri ve çalışmalarınız bir anda boşa da gidebilir, çünkü kontrol sizde değil. Anonim bir gayrimenkul paylaşılırken herkese paylaşıma açılır, bilgi verilir. Satış işlemi gerçekleştiğinde bu bilgiyi ancak siz günceller iseniz edinebilirsiniz. Maalesef bu emlak profesyonelleri açısından çok can sıkıcı bir durum ve bu olumsuz örnekler her gün yaşanıyor.

Aylık satış oranınız örneğimizde ki gibi bir rakamsa aşağı yukarı aylık satış ortalamamız 3-5 arasında seyredecek(gerçekten iyi rakamlar). Demek ki portföyün çok geniş olması avantaj sağlamayacak ve aşırı yüke neden olacak. Kontrolü sizde olmayan yetki belgesiz, herkeste paylaşımda olan gayrimenkulleri portföyünüze dahil etmek su içmekten daha basit. Önemli olan satış oranınızı hesapladığınızda ortaya çıkan gerçekler. Toplam işlem adetiniz bir ayda 3-10 arasında ise size vermiş olduğumuz formül size başarılı satışın önünü açacak. 

Neden 10 dediğimizi şimdi daha iyi anlamış oldunuz. Bu beşte olabilir üçte. Fakat sınırları zorlamanız ve sıkı bir çalışma yapmanız bakımından 10 rakamı ideal.

Güncelleme

Portföyünüze eklediğiniz gayrimenkullerin son durumlarıyla ilgili bilgilere devamlı hakim olmak ve yakından takip etmek zorundayız.

Satışı gerçekleşmiş(daha çok anonim gayrimenkuller için geçerli) gayrimenkulün portföyünüzde yer alması hatasını, potansiyel alıcılarınızın taleplerinin ardından fark etmeniz, sizinle çalışan emlak sahipleri ve potansiyel müşterilerinize karşı güven zedelenmesi yaratacaktır.

Veya, fiyat indirimine gidilen herkese paylaşıma açık bir gayrimenkulden haberdar olmamanız gerçekten büyük kayıplara yol açacaktır. Güncellemeler için, günün belirli bir zaman aralığında ilan sitelerinde kontrol amaçlı çalışma yapmalısınız. Portföyünüzde ki herkese paylaşıma açık gayrimenkulün pazarlamasını yapan diğer rakiplerinizi kontrol etmeniz sizin faydanıza. 

Kategori

Portföyünüzde bulunan emlakların güncelliğini takip etmek, türlerine göre ayırmak ve hızlı listeleme yapabilmek için kategorilere ayırmalısınız. 

Gelecek müşteri taleplerine aynı hızda cevap verebilmek ve talep eşleştirmesini doğru yapabilmek için basit ve faydalı bir sistem. Çoğu emlakçı hala iyi sınıflandırılmamış portföye sahipler, sadece ilan sitelerinde ki yapısal kategorilerle işlerini yürütüyorlar.

Kendi veri tabanınızda oluşturacağınız bir kategori sistemi tüm karmaşıklığı ortadan kaldırarak emlaklarınızı öngördüğünüz satış hızına göre ayarlamanızı sağlar. Bu şekilde portföyünüzün takibini, güncellemelerini, portföyün tamamında yaparak zaman kaybını önleyebilirsiniz.

Piyasa analizi

Ekonomik gelişmelerin hızla yaşandığı bu zaman diliminde hiç umulmadık anlarda piyasa şartlarını etkileyen (soğuk/sıcak savaş, resesyon, büyüme hızı, Abd/Avrupa işsizlik oranları, enflasyon, Fed/Meb faiz oranları, döviz, deprem, siyasi açıklamalar, internet grupları vb.) ani dalgalanmalar oluyor. Bu dalgalanmalar piyasanın durgunlaşmasına ve uzun süre belirsizlik ortamının oluşmasına direk olarak etken oluyor. Haliyle ticaretin tüm aktörleri bundan olumlu/olumsuz etkileniyor. Bu durum sadece bölgemizi değil, dünyadaki önemli gelişmeleri de yakından takip etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Önemli global/yerel gelişmelerin yaşandığı ve piyasada aşırı dalgalanmaların oluştuğu durumlarda, portföyünüzün yeniden değerlendirilmesine ihtiyacı olacak. Mal sahipleriyle piyasanın son durumunu ve yaşanan gelişmeleri tekrar değerlendirerek bilgilendirmeniz her iki taraf açısından olumlu olacaktır. Piyasa analizini sürekli olarak güncel tutmanız sizin uzman olduğunuzun bir göstergesi.

Yapacağınız görüşmelerde, yeni fiyat değerlemesi, hızlı satış süreci, ödeme yapısı, takas imkanı, emsal satış bilgileri gibi konuları ele almalısınız.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.

 

Emlak Profesyonelleri İçin Linkedln İpuçları

Son zamanlarda sık sık sosyal medya platformlarının emlak piyasası üzerindeki etkilerini paylaşıyoruz. Bugün de sizinle dünya genelinde 400 milyon ve ülkemizde 5 milyona yaklaşan kullanıcıya sahip LinkedIn’ın emlak piyasasına getirdiği avantajları değerlendirmek istiyorum.

LinkedIn bizim de favorilerimizden olan ve profesyonel olarak kullandığımız bir sosyal medya platformu. Platform, yalnızca bağlantı kurup paylaşmakla kalmadığınız aynı zamanda kendinizi alanınızda bir uzman olarak gösterebileceğiniz bir ortam sunuyor. LinkedIn, eğlence amaçlı kişisel paylaşımlar yaptığınız bir platform olmaktan çok alanında uzman biri olarak bilgilerinizi eski ve yeni iş arkadaşlarınız, meslektaşlarınız ya da mesleğin guruları ile paylaştığınız bir iş ağı. Ayrıca mesleğiniz ile ilgili sektör duayenlerinden yeni ve doğru bilgileri edinebileceğiniz bir paylaşım platformu.

Emlak profesyonellerinden bir kısmının henüz yer almadığı platformun potansiyeli ile ilgili kuşkularınız var ise yazımızın devamını okumanızı öneriyoruz. Kesinlikle fikriniz değişecektir.

Başlarken

LinkedIn hakkında henüz onu kullanmaya başlamamış ya da onunla tanışmamış olanlardan genellikle duyacağınız şey; onun geliştirilmiş bir özgeçmiş sitesinden başka bir şey olmadığıdır. Bu ancak LinkedIn’in diğer ikna edici özelliklerini göz ardı etmeniz halinde doğrudur. İş deneyimlerinizi belirtmeniz son derece önemli olsa da bu büyük bir bulmacanın sadece bir parçası. Profil özetiniz, emsalsiz ve seçkin görünerek potansiyel müşterilerinizin ya da partnerlerinizin dikkatini çekmek için size şans sunar. Daha önce hiç tanışmadığınız insanlarla konuşmanıza fırsat tanır.

Emlak piyasası gibi sektörlerde ilk izlenim her şeydir. Eğer kartlarınızı doğru oynarsanız, LinkedIn ilk izlenimler için büyük bir kaynak olabilir. Spesifik anahtar kelimeler ve sektörünüzle ilgili terimler kullanarak profilinizi ve sunduğunuz hizmetleri fark edilir hale getirebilirsiniz.  Lüzumsuz anahtar kelimelerle profilinizi doldurmak yerine emlak sektörü ile ilgili belli başlı anahtar kelimelere profilinizde yer verebilirsiniz. (Örneğin, Çeşme’da deneyimli emlak temsilcisi gibi.) Bu profilinizin kolaylıkla bulunmasını sağlayacaktır.

Online imajınız için başka bir önemli konu topluluklarda ve gruplarda tutarlı, aktif ve katılımcı olmaktır. Google düzenli ve çekici içerik yayınlayan kişileri ödüllendirmeyi sever. İnternet sayfanıza içerik koyarken iyi yazıldığından, siteniz ile ilgili olduğundan ve niş bir konu olduğundan emin olun. İnternet sitenizde paylaştığınız ve kaliteli olduğundan emin olduğunuz mesleki yazıları Linkedin’de de paylaşın. Eğer uzman olacaksanız uzmanlığınızı göstermeniz gerekmektedir.

LinkedIn’de dikkat çekmek için diğer bazı ipuçları;

  • Deneyim ve yeteneklerinizi profilinize yansıtın,

  • Sektörünüzle ilgili gruplara katılın,

  • Emlak dünyası ile ilgili bilgileri belirli aralıklarla paylaşın,

  • Uzmanlık bölgeniz ve uzmanlık alanınızla ilgili özgün ve yararlı bilgiler yayınlayın,

  • Sadece kendinize hizmet eden bir amaçta saygılı bir üslup geliştirin,

  • İnternet sayfalarınızın linkini bu sayfalara yönlendirmek üzere profilinize ekleyin,

  • Mesleki tartışmalar başlatın ve tartışmalara katılın,

  • Ağınızdaki insanları diğer insanlara tanıtın,

  • Sorular sorun ve soruları cevaplayın,

  • Global emlak profesyonelleriyle bağlantı kurun, iletişime geçin,

  • Kendi içeriklerinizi paylaştığınız gibi başkalarınınkini de paylaşın,

  • Beğenmekte bir paylaşımdır,

Sosyal medya da en önemli şey katılımdır. LinkedIn’deki diğer profesyonellere katılmak son derece değerli olup başarılı sonuçları beraberinde getirebilir.

Markalaşma

Yaptığınız iş hakkında insanların bilgi sahibi olabilmelerinin en önemli yolu markanızın sesinin anlaşılmasıdır.LinkedIn markanızın sesini emlak piyasasına duyurabilmek ve global bir iş ağına sahip olabilmeniz için etkili bir güç. Pek çok profesyonel, LinkedIn’i kendi kişisel markalarının farkına varılması için kullanır. Bu platform, emlak profesyonellerine kendi alanlarındaki meslek duayenleri de dahil olmak üzere pek çok kişiye kendi markalarını tanıtma fırsatı tanır. Burada yapacağınız paylaşımlar ve yorumlar birbiri ile tutarlı, sektörle ilgili ve tatmin edici olması gerekir. Yanlış bir yorum imajınızı olumsuz etkiler.

Her sosyal medya platformunun kendine özel bir iletişim stili vardır. Facebook ilişkiler kurabileceğiniz ve kişiliğinizi gösterebileceğiniz bir yerdir. Oysaki LinkedIn kesinlikle profesyonel paylaşımlar içindir. Burada birlikte çalıştığınız partnerleriniz, emlak profesyonelleri, eski ya da potansiyel müşteriler ile iletişim kurabilirsiniz.

Burası profesyonel sesinizi duyurabileceğiniz bir alandır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, LinkedIn marka kimliği yaratmak için pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Marka kimliği oluşturmak sadece sizin emlak piyasasındaki işiniz ile ilgili değildir, aynı zamanda sizin kişisel kimliğinizin profesyonelliği ile de ilgilidir. LinkedIn’de profesyonel bir imaj oluşturduktan sonra sıra referanslara gelir.

Referanslar

Emlak profesyonelleri için referans göstermek sadece değer katacak bir şey değil aynı zamanda hem gelirlerinizi artıracak hem de müşteri ilişkilerinizi olumlu yönde etkileyecek bir konudur. Linkedln referans yaratma konusunda muazzam bir yer olduğu için iş ağınızdaki kişilerden referans ve tavsiye alabilirsiniz. ”Emlak sektöründe ne kadar çok insan tanıyor ve ne kadar çok referansınız var ise o kadar çok satarsınız.” kuralı burada da geçerli.LinkedIn’de ağınızda yer alan eski bir meslektaş, çalışan, arkadaş ya da müşteri sizin için profilinizde bir referans yazabilir. Referans sayınız arttıkça daha çok tercih edilirsiniz. Bu profesyonel bir sosyal ağ olduğu için burada yer alan referans ve tavsiyelerin Facebook ve benzeri sosyal medya araçlarındaki tavsiyelerden daha fazla ağırlıkları vardır.

LinkedIn aynı zamanda sizin referansınıza başvurulan bir platformdur. Günümüzün son derece rekabetçi emlak piyasasında güçlü referans veri tabanları oluşturmak başarı için çok kritiktir. Eski moda e-mail programları ile referans almak son derece zorken, LinkedIn ile sizin için referans sağlayabilecek eski müşteriler ve emlak profesyonelleri ile istediğiniz zaman iletişime geçmek ve referans istemek son derece kolaydır.

İşin İçine Girmek

Sonuçta her sosyal medya platformunun bir amacı vardır. Facebook’un gittikçe ücretli bir reklam mecrası haline gelmesi ve herhangi bir ödeme yapmadan gönderilen(organik) mesajların sadece %2’lik bir kesime ulaşması emlak profesyonellerinin kendilerini pazarlayacak yeni mecralar aramasına neden oluyor. Emlak piyasasında sosyal ağınız her şeydir. Emlak profesyonellerinin bilmesi gereken şey emlak dünyasının küçük ve hızlı değişen bir dünya olduğudur. Bugün tanıdığınız bir kişi gelecekte sizin en iyi referansınız olabilir.

LinkedIn, emlak profesyonellerine belki de diğer sosyal medya kanallarından daha fazlasını vaat etmektedir. Bu platform kullanıcılarına sadece kendi ağlarını oluşturmaları için bir ortam sunmuyor, aynı zamanda kişisel markaları ve müşteri değeri yaratmaları için de imkan tanıyor.

Bu nedenle her gün daha fazla emlak profesyonelinin bu ağa dahil olduğu görülüyor.

YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.