Ticari gayrimenkulde pazarlama çok daha fazla önemlidir. Özellikle de bir girişimde bulunuyorsanız bu daha da önem kazanır. Bir yapı projesi, bir kitlesel fonlama sitesi projesi veya bir yatırım projesi… Bunların hepsinde iyi bir pazarlama stratejisine ihtiyacınız olacaktır. Emlak profesyonellerinin bu konudaki bilgi taleplerinin farkında olduğumuz için üç bölümlük bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdik.
Serimizin ilk bölümü olan bu makalede, girişim pazarlaması ve gayrimenkul/ticari gayrimenkul sektörüne özel girişim pazarlaması hakkında bir başlangıç yapacağız. Temel bilgiler nelerdir? Ne yapmalısınız? Bu işi doğru yapmak için ne gerekiyor? Bu sorulara cevap bulacaksınız.
Hadi başlayalım: Stratejik konumlandırma, Marka geliştirme ve Online varlık
Stratejik Konumlandırma
Öncelikle müşterinizin kim olduğunu düşünün ve onlara sunduğunuz hizmeti neden almak isteyeceklerini ortaya koyun. Girişim fikrinizin orijinal olduğunu veya tüm önemli sorunları çözeceğini mi düşünüyorsunuz? Buna nasıl emin olabilirsiniz? Müşterinizin odaklandığı kategoriyi kesin olarak tanımladınız mı?
Gayrimenkulde ve özellikle ticari gayrimenkulde, çok fazla niş alanı vardır ve bu alanların her biri kendine ait benzersiz uygulamalara, yöntemlere ve konuşma diline sahiptir. İşte bu yüzden müşteriye yönelik çekirdek mesajlar, stratejiler, planlar ve hedefler oluşturmak çok önemlidir.
Örneğin emlak brokerlarını hedefleyen bir CRM sisteminin pazarlamasını düşünelim. Mesela ReThink CRM’ninkine bir göz atalım.
“Modern Ticari Brokerlar İçin Özelleştirilmiş Bir CRM ve Fırsat Yönetimi”
“Az Zamanda Daha Fazla Fırsat Yönetimi”
Bu örnek; net, spesifik, karmaşık olmayan ve hedefe ulaşan bir mesajdır. Ticari gayrimenkul ile uğraşanların daha fazla müşteri fırsatı yakalamasını sağlayacak bir CRM sisteminden bahsettiği çok açıktır ve kesinlikle hedefe ulaşır.
Marka Geliştirme
Soyut ve sonsuz rekabetin olduğu dünyamızda, markalaşma her şey demektir. Google, Uber ve Amazon, bir markanın, daha doğrusu bir teknoloji markasının ne olabileceğini yeniden tanımlayan isimler oldu.
Markanız için edinebileceğiniz milyonlarca URL kombinasyonu var. Bu durumda hedef gayrimenkul piyasasına odaklanmaya devam edebilecek misiniz? Hiç yoktan bir markayı oluşturabilecek zamana ve paraya sahip misiniz? Sadece müşterileri değil, meslektaşları ve potansiyel partnerleri de etkileyecek bir isim, logo ve renk bütünlüğünü ortaya koyabilecek misiniz?
Buildout, bu konuda verilebilecek iyi örneklerden biridir. Tamamen hedefe yönelik bir logo, isim ve renklere sahiptir. Web sitesinde kullandıkları sloganları ve açıklamaları ise şöyle:
“Ticari Gayrimenkul İçin Müthiş Pazarlama”
“Özel pazarlama malzemeleri üretin ve tüm mülk listeleme sürecinizi merkezi bir noktadan yönetin.”
Online Varlık
Sosyal medya ve dijital pazarlama çağında, online varlığınız her zamankinden daha önemlidir ve karmaşıktır. Artık sadece işlevsel bir siteye sahip olmanız yetmiyor. Birden fazla amaca yönelik daha sofistike web sitelerine ihtiyacınız var. Size tavsiyemiz, web sitenizi müşterilerin bilgi alabileceği bir yer olarak düşünmektense, onu komple bir “uygulama” olarak düşünün. Ayrıca zengin bir blog sayfasına, dinamik bir Facebook fan sayfasına ve aktif bir Twitter hesabına da ihtiyacınız olacak. Peki, yeni başlayan girişimler rekabet edebilir mi? Kesinlikle evet.
İşte bu konuda başarılı bir örnek: Digsy, Digsy Blog, Digsy Twitter, Digsy Facebook.
Web varlığınız, sizin dünyaya açılan pencerenizdir. Bu, işletmenizin ve girişiminizin sahip olacağı ilk izlenimdir. Hepsi tasarım ile sağlanır ama içerik ve yapı da çok önemlidir. Tabii ki mobil uyumluluk da günümüzdeki en önemli unsurlardan biridir.
Ticari gayrimenkulde e-posta pazarlaması ile ilgili önemli stratejiler ve taktikler sunduğumuz yazı dizimizin ikinci bölümü ile karşınızdayız. Bir önceki bölümde, e-posta hazırlarken ilk düşünmemiz gereken konu başlığının nasıl en doğru şekilde seçileceğine dair taktikler sunmuştuk. Ayrıca iş odaklı e-postaların gönderim zamanlarının doğru seçilebilmesi için bazı istatistik verilerinden yola çıkarak tavsiyelerde bulunmuştuk. Bu taktiklerin sizin için faydalı olacağına inanıyoruz.
Yazı dizimizin ikinci bölümü olan bu makalede ise biraz daha e-postalarınızı göndereceğiniz kişilere yönelik konulara değineceğiz. Bunlardan ilki “kişi listesini bölümleme” ve diğeri ise “takip stratejisi” üzerine olacak. Keyifli ve bilgi dolu okumalar…
Kişi Listesini Bölümleme
İş e-postası hazırlarken yapabileceğiniz en güçlü ve etkili şeylerden biri bölümlemedir. Ne yazık ki aynı zamanda zor ve zaman alıcı bir iştir. Ancak eğer bu işi doğru bir şekilde yaparsanız, yani kişi listenizi doğru bir şekilde bölümleyebilirseniz, potansiyel müşterilerinize ne tür içerikler göndereceğinizi de net şekilde ortaya çıkarmış olursunuz.
Bölümlenmemiş bir liste, hizmet verdiğiniz bölgede hoparlörle dolaşan bir kamyona benzer. Aracın işitme mesafesinde olan insanların büyük çoğunluğu için verdiğiniz mesaj uygun değildir. Ama onlar bu sesi duyarlar ve ilgilerini çekmediği için bu sesten rahatsız olurlar.
E-posta listeniz de böyledir. Özellikle de devasa boyutta bir kişi listeniz varsa, bu kişilerin içinde kendine özgü durumu ve ihtiyacı olan farklı onlarcası vardır. Bunların hepsini tek boyutta ele alırsanız, hedefinize ulaşamazsınız. Tam tersine, her birini belli özelliklere göre bölümlemeli ve her bölüme özel hedeflenen bir mesaj belirlemelisiniz.
Listenizi etkin bir şekilde bölümlemek için aşağıdakileri içeren belirli kategoriler oluşturun:
– Konum
– Kurum tipi
– Görev tanımı
– İlgi seviyesi
– Hedef Mülk
İyi bir liste şunlara benzer: Yeni Evler – Perakende – İzmir
Adlandırma kurallarınıza ve işleri organize etme şeklinize göre bu kategoriler değişiklik gösterebilir. Ancak buradaki anahtar nokta, onları doğru şekilde hedeflemenizi sağlayacak özellikler çevresinde kategorilendirmenizdir.
Takip Stratejisi
Eğer elinizde kayda değer hiçbir şey yoksa bile, takip sisteminin size getireceklerinden faydalanabilirsiniz. Hatta en sağlam ve faydalı e-posta pazarlama kampanyaları bile, takip stratejisinden yoksun olduğu için başarısızlığa uğrayabilir.
E-postaların yüzde 91’i, gönderildiği gün içerisinde açılır. Bu demek oluyor ki e-postaların yalnızca yüzde 9’u, gönderim günü geçtikten sonra açılır. Yani e-postaların çoğu, gönderildiği gün açılmamışsa, o süreden sonra çöp kutusuna gidiyor. Bu kayıp, bir kişinin e-postasına günde ortalama 100 e-posta düştüğü göz önüne alındığında daha da vahim olabiliyor.
İşte bu nedenle takip stratejisi hayati öneme sahiptir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki e-postalara gelen cevapların yarısından fazlası, üçüncü e-posta gönderildikten sonra geliyor. Daha da ötesi, e-postaların yüzde 30’undan fazlası, 7’nci kez gönderilene kadar fark edilmiyor. Dolayısıyla bir e-postaya cevap alabilmek için hafta boyunca takip etmeniz ve aynı posta birkaç defa göndermeniz şart hale geliyor. Kolay pes etmeyin.
İşte takip stratejinizi geliştirmek için yapabileceğiniz iki önemli unsur…
İleri Tarihli Otomatik E-posta Gönderimi
E-postalarınızda takip stratejisini belirleyebilmek için e-posta zamanlayıcısından faydalanabilirsiniz. Hazırladığınız bir e-posta şablonunu hafta boyunca belirli günlerde hedeflediğiniz kişilere göndermesi için bir zamanlayıcıdan faydalanmanız oldukça mantıklı bir yöntem olacaktır.
Otomatik Gönderme Zamanları
Hedeflediğiniz alıcılar gönderdiğiniz e-postayı açmak için uygun bir zaman diliminde değilse, hangi uygulamayı kullanırsanız kullanın fayda göstermez. Bunun için normal iş saatlerinde ve hafta içi cevap alamazsanız, sonraki e-postalarınızda zamanlamanızı değiştirin. Örneğin gece geç saatleri ve hafta sonlarını seçin. Bu durum hedeflediğiniz alıcılara göre değişiklik gösterebilir.
Reklamcılık
Geleneksel reklamcılığın bozulmasına dair yakın zaman çok fazla şey söylendi. Baskı, gazete, televizyon ve diğer geleneksel reklam biçimleri, bazı noktalarda neredeyse hiç ilgi gösterilmeyecek duruma geldi. Bu tarz reklam biçimlerine sarılanlar, nostalji fikrinden daha farklı bir ümit bekleyerek bu reklam türlerine yönelirler. Ancak o günler artık geçti. Artık gücün bireysel ve demokratik hale geldiği bir online reklamcılık dünyasında yaşıyoruz. Milisaniyelerin etkisi ile tanımlanan bir reklamcılık anlayışı ile karşı karşıyayız.
Online Reklamcılık
Yazı dizimizin birinci ve ikinci bölümünde sağlam ve uygun maliyetli bir plan hazırlamıştık. Bu plan kabul edildikten ve etkin bir şekilde çalıştırıldıktan sonra daha da genişletilmeye ihtiyacı var. Üçüncü aşamada, online reklamcılık sayesinde bu genişletmeyi sağlayabiliriz.
Artık markanız, ürününüz, hizmetiniz, pazarınız ve müşterileriniz hakkında daha çok şey biliyorsunuz. Peki, bunlar için hazırlayacağınız online reklam, sadece web sitenize yerleştireceğiniz bir bannerdan mı ibaret? Kesinlikle hayır. Online reklamcılık, bundan çok daha fazlasını ve bir dijital stratejiyi içerir.
Şirketinizin ve markanızın online hikâyesini nasıl destekliyorsunuz? Düşünen ve iyi yürütülen bir çapraz tanıtım kampanyası, hedeflediğiniz müşteriler ile iletişim kurmanızın en uygun maliyetli yoludur.
İşte örneğimiz: CBRE. Bir nedenden ötürü “Büyük Yeşil” olarak adlandırılıyorlar. (Siteye girince nedenini anlayabilirsiniz.) Ancak bu her zaman yürüyor ve onlara akılda kalıcı bir profil çiziyor. CBRE Vantage’te, teknoloji ile nasıl bütünleşileceğini gösteriyorlar. CBRE Blueprint’te ise medyanın en iyi şekilde demokratikleştirilmesine bir örnektir. CBRE, kendi özünde bir medya şirketi işletir. Müşterilerinin kim olduğunu ve bu müşterileri ile ilgili platformlarda nasıl varlık göstereceklerini iyi biliyorlar.
Stratejik Halkla İlişkiler
Dijital PR faaliyetleri, günümüzün halkla ilişkileri anlamına gelir. Stratejik olarak olayları yönlendiren PR inisiyatifleri, büyük medya ile yüksek profilli farkındalık kampanyaları ve yüksek etkili etkinlikler, markanızı ve hizmetlerinizi tanıtmanın en muhteşem yoludur. Bu şekilde, yanıt alma ve tanınma olasılığınız yüksektir.
Ticari gayrimenkul söz konusu olduğunda bugün hala yüksek etkiye sahip bir etki kurulması için eski ve yeni okul taktiklerinin bir karışımı uygulanıyor. Ancak bunların hiçbiri dünyanın önde gelen emlak teknoloji ağı olan MetaProp NYC kadar iyi olamaz.
Metatrop NYC, hazırladıkları bültene abone olmayı zorunlu tutar. Ticari gayrimenkul için en güncel içeriklere sahiptir. Metatrop NYC Etkinlikler bölümü ise planlama, katılma ve ortaklık konularına ayrılmıştır. Burada markalar ve destek verdikleri şirketler sıralanır.
Sunum ve Konuşma
Ününüzü oluşturduktan ve farkındalık geliştirdikten sonra markanızın en üst düzeyde kalmasını sağlamak için bir medya brifing programı geliştirmeniz gerekir. Artık kanaat liderliğini ve pazardaki konumunuzu yönlendiren içerikler üretmeli ve girişimlerde bulunmalısınız. Bunun için ilk adımınız konferanslara katılmaya başlamak olabilir. Bu konferanslara konuşmacı olarak katılmanız, markanızın bilinirliğini sürekli en tepede tutmanız için gerekli olan şeydir.
Pek çok disiplin ile ustalaşmak, artık profesyonel ticari gayrimenkul için bir başlangıçtır. Üç bölümlük bu yazı dizimizde ana disiplinleri ele elmaya çalıştık ve ticari gayrimenkulde girişim pazarlamasına dair gerçek uygulamaları örneklendirdik. Faydalı olması dileğiyle…
Siz değerli takipçilerimi de bu değişimin birer parçası olarak görüyorum.
Beni takip etmeye devam edin…
YORUMLARINIZ VE PAYLAŞIMLARINIZ BENİM İÇİN DEĞERLİDİR.